Kitap Reşehat
Yazar Mevlana Ali b. Hüseyin es Safi
Tercüme Mustafa Özsaray
Yayınevi Semerkand Yayıncılık
Kağıt Cilt 2.Hamur - Kalın Ciltli
Sayfa Ebat 664 sayfa - 17x24 cm
Yayın Yılı 2015
Semerkand Yayınevi Reşehat kitabı nı incelemektesiniz.
Mevlana Ali b. Hüseyin es Safi Reşahat kitabı hakkındaki yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
SADELEŞTİRENİN ÖNSÖZÜ
Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla...
"Hamd, âlemlerin rabbi, rahmân, rahîm ve din gününün sahibi Allah içindir" (Fâtiha 1/1-3).
Ey bizleri yaratan ve nimetlerle donatan rabbimiz!...
Bu sözlerle hamd etmeyi öğrettin bize Fâtiha'da... Biz de seni, işaret buyurduğun kelimelerle över, verdiğin nimetler için sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
"Kuşkusuz Allah ve melekleri peygamberi överler. Ey inananlar! Siz de O'nu övün, O'na salâtü selâm getirin!" (Ahzâb 33/56). *
Ey bizlere doğru yolu gösteren rabbimiz!..
Bu âyette sevgili elçini övmemizi emrettin...
Bu emrin icabı en güzel selâmlar ve en samimi dualar, Resûlullah Efendimiz, ailesi, soyu, arkadaşları ve onları içtenlikle sevenlerin üzerine olsun.
Ey rabbimiz! Zorlu geçitlerden iman aydınlığıyla geçmemizi sağla! Rızana uygun bir âkıbetle sana kavuşmayı nasip eyle! Senin, elçinin ve dostlarının sevgisi gönül ülkemizi mamur etsin! Orada huzur ve dinginlik egemen olsun! Kabul buyur Allahım!
Bu yolun büyükleri, "Tasavvuf bir hal ilmidir; sözle anlatılamaz, o ancak yaşamakla bilinir" demişler ve bu hakikati de, "Tatmayan bilmez" şeklinde çok güzel ifade etmişlerdir. Buna rağmen üzerinde en çok konuşulan ve hakkında en çok söz söylenen alanlardan biri de tasavvuf olmuştur. Dolayısıyla doğuşundan günümüze kadar zengin bir tasavvuf literatürü oluşmuştur. Bu literatür içinde mutasavvıfların biyografilerini içeren tezkire ve tabakat eserleri önemli bir yer tutar. Bunların içinde tarikatlar dönemine ait eserlerin en meşhur olanlarından biri de, Nakşibendî silsilesi şeyhlerinin anlatıldığı Safî lakaplı Mevlânâ Fahreddin Ali b. Hüseyin Vâiz-i Kâşifî tarafından Farsça olarak 909 (1503) yılında kaleme alınan Reşehat-ı Aynül Hayat adlı kitap tır..
Müellif 867 (1463) yılında Sebzevâr şehrinde doğmuştur. Babası Hüseyin Vâiz-i Kâşifî'nin oldukça kıymetli eserleri olan büyük bir âlim ve irfan sahibi bir zat olması dolayısıyla çocukluk ve gençlik yılları ilim ve irfan meclislerinde geçmiştir. Ubeydullah Ahrâr ile 889 (1484) yılında gerçekleşen ilk tanışması ve dört ay süren birlikteliği onun gönül dünyasında derin izler bırakmış, daha sonra 893'te (1488) vuku bulan ve sekiz ay süren ikinci beraberliği neticesinde ona olan bağlılığı doruk noktasına çıkmıştır. O büyük zata olan bu muhabbeti sayesinde çeşitli aralıklarla kaleme aldığı bu güzel eseri 909 (1503) yılında tamamlamıştır. Daha sonraki hayatında hep büyüklerin sevgisiyle yaşayan Mevlânâ Ali 939'da (1532) Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.
Selâhaddin Mübârek el-Buhârî tarafından yazılan Enîsü't-Tâlibîn ve Uddetü's-Sâlikîn adlı eserle birlikte Nakşibendîler arasında en çok rağbet gören kitaplardan biri olan Reşehât, Nakşibendîlik üzerine yapılacak ilmî araştırmalar için mutlaka başvurulması gereken kaynaklardandır. Eser, Nakşibendî büyükleri ve özellikle müellifin şeyhi olması dolayısıyla Ahrâr lakaplı Hâce Ubeydullah Taşkendî'nin (ö. 895/1490) hayat hikâyesinin yanı sıra tasavvufî görüşlerini de içermektedir. Bununla birlikte eserde dönemin sosyal ve siyasî hadiselerine dair yer yer bilgiler bulmak mümkündür. Bu bakımdan Reşehat, Mâverâünnehir bölgesi üzerine yapılacak tarihî araştırmalarda mutlaka bakılması gereken kitaplardandır. Ayrıca Türkler'in dini algılama ve yaşama tarzının şekillenmesinde rolü olan eserler arasında hatırı sayılır bir yeri olduğu söylenilebilir.
Eserin önemi üzerinde dururken dikkat çeken bir başka husus, şeyhlerin hayatlarının geçtiği köy, kasaba ve şehirlerden bahsedilirken, buralarda bulunan cami, medrese, dergâh, kabristan, kale, köprü, çarşı, saray gibi kültürel ve tarihî miras bakımından son derece önemli yapıların isimleriyle bulundukları mevkilerin belirtilmiş olmasıdır. Reşehat bu açıdan bölgenin kültürel mirası üzerine yapılacak çalışmalar için de önemli verilerle doludur. Tarihî eserlerin gün ışığına çıkarılması için bu tip eserlerin incelenmesi zaruridir. Yine bu eser ziyaret amacıyla bölgeye yapılacak gezilerde büyüklere ait mekânların orijinal yerlerinin tesbitine yardımcı olacak bir rehber sayılabilir.
Müellif eserde silsileye dahil şeyhleri tanıtırken önce zincirin ana halkası olan zatı anlatmıştır. Sonra bu zatın oğulları, halifeleri ve yakın arkadaşlarını ele almıştır. Ardından halifelerin halifeleri zikredilmiştir. Sonra tekrar ana halka olan diğer zata dönerek aynı tertip üzere Hâce Ubeydullah Taşkendî'ye kadar olan zincirin bütün halkalarını tamamlamıştır. En sonunda kitabı yazmaktaki esas gayesi olan Hâce Ubeydullah Taşkendî'nin tanıtımına geçmiştir. Eserin ağırlıklı bölümü Ubeydullah Taşkendî'ye ayrılmıştır. Müellif, Nakşibendî şeyhlerini anlatırken sık sık Hâce Ubeydullah hazretlerinin onlarla ilgili sözlerine de atıfta bulunmuştur. Bu yönüyle Reşehât'a bir bakıma Hâce Ubeydullah Taşkendî'nin dilinden Nakşibendî tarikatının tanıtımının yapıldığı bir eser olarak bakabiliriz. Ubeydullah Taşkendî Nakşibendiyye silsilesinde ağırlığı olan ve iz bırakan bir şeyhtir. Bundan dolayı bir dönem bu yolun adı Ahrâriyye olarak şöhret bulmuştur.
Ali b. Hüseyin kitabı hazırlarken daha çok şifahî kaynaklardan beslenmiştir. Bununla birlikte kitabî kaynaklardan yararlandığı da olmuştur. Başvurduğu yazılı kaynaklar şunlardır:
1. Ebû Tâlib Mekkî, Kûtü'l-Kulûb.
- Muhammed Pârsâ, Faslü'l-Hitâb. Ayrıca aynı müellifin Hâce Alâeddin Attâr'ın sözleri üzerine yaptığı açıklamalarla ilgili bir yazmadan bahsedilmekle birlikte eser ismi belirtilmemiştir (bk. Alâeddin Attâr kısmı).
- Şerefüddin el-Ukaylî, eserin yazma olduğu belirtilmekle birlikte ismi zikredilmemiştir.
- İmam Yâfiî, Târîh-i Yâfiî.
- Abdülkerim Sem'ânî, el-Ensâb.
- Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî, Mesnevi.
- Hâce Abdülhâlik-ı Gucdüvânî, Vasiyetname.
8. Abdurrahman-ı Câmî, Nefehâtü'l-Üns, Şerh-i Rubâiyyât, Tuhfetü'l-Ahrâr, Eşi'atü'l-Lemaât, Sebhatü'l-Ebrâr, Reşh-i Bâl fi Şerh-i Hâl,
Dîvân-ı Evvel.
9. Şehâbeddin Sühreverdî, Avârifü'l-Maârif.
- Muhyiddin İbnü'l-Arabî, Fütûhâtü'l-Mekkiyye, Fusûsü'l-Hi-kem, Mezemme.
- Muhammed b. Mesud el-Buhârî, Risâle-i Bahâiyye.
- Muhammed el-Buhârî, Meslekü'l-Ârifîn.
- Selâhaddin b. Mübârek el-Buhârî, Enîsü't-Tâlibîn ve Udde-tü's-Sâlikîn.
- Emîr Hamza'nın torunu tarafından yazıldığı belirtilen Makâ-mât-ı Emîr Külâl.
- Elvân-ı Şîrâzî, Gülşen-i Râz.
- Hasan Attâr, Risale fî Tarîkat-i Hâcegâniyye.
- Ubeydullah İsfahânî, Risale fi Tarîkat-i Hâcegâniyye.
- Radıyyüddin Abdülgafûr, Tekmîle-i Hâşiye-i Nefehâtü'l-Üns.
Trabzonlu Mehmed el-Ma'rûf b. Mehmed Şerif el-Abbâsî, Reşehâf\\\\\\\\\\\\\\\\ 993 (1585) yılında Türkçe'ye çevirmiştir. Bu çeviri üç defa
Osmanlıca olarak basılmıştır. Birinci baskı 1256'da (1840) Bulak Mat-baası'nda, ikinci baskı, 1279'da (1862) Tabhâne-i Âmire'de, üçüncü baskı ise 1291'de (1874) Sarıgezde Taş Matbaası'ında tab edilmiştir. Üçüncü baskının hâşiyesinde şu eserler mevcuttur:
- İsmail Hakkı Bursevî, Hüccetü'l-Bâliğa.
- İsmail Hakkı Bursevî, Şerh-i Usûlü'l-Aşere.
- Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî, Risâletü'r-Râbıta.
- Şerif Ahmed b. Ali, Terceme-i Âdâb-ı Tarîkat-ı Aliyye-i Nakşi-bendiyye-i Hâlidiyye.
- Derviş Abdurrahman Bey, Risâle-i Ed'ıyye-i Mübâreke.
- Seyyid Seyfullah Efendi, Risâle-i Miftâh-ı Vahdet-i Vücûd.
- Yazan belirtilmemiş, Silsile-i Aliyye-i Nakşibendiyye-i Hâlidiyye.
- Niyâzî-i Mısrî, Risâle-i Suâl ve Cevâb.
- Şeyh Sadık Efendi, Risâle-i Mahbûb.
- Yazarı belirtilmemiş, Risâle fî Senâi'n-Nefsi ve Zemmihâ.
- Edirne Müftüsü Mehmed Fevzi Efendi, Aynü'l-Hakîka fîRâbı-tati't-Tarîka.
12. Yazarı belirtilmemiş, Terceme-i Erbaîn Kelâm-ı Aliyyü'l-Murtaza.
14. Yazarı belirtilmemiş, Risâle fî Tahkîki'l-İrâdeti'l-Cüz'iyyeti li'ş-
Şeyh Hâlid el-Bağdâdî.
Osmanlıca tercüme ilk defa rahmetli Necip Fazıl Kısakürek tarafından kısaltılmak sûretiyle sadeleştirilerek yayımlanmıştır. Bu bakımdan eserin ilmî esaslar çerçevesinde orijinal metnine sadık kalınarak yeniden sadeleştirilmesinin Osmanlıca bilmeyen araştırmacılar ve okuyucular için gerekli olduğu düşüncesinden hareketle eserin sadeleştirilmesine karar verilmiştir.
Sadeleştirme esnasında uyulan esaslar şunlardır:
1. Sadeleştirme, Osmanlı baskı (İstanbul: Sarıgezde Taş Matbaası, 1291/1874) esas alınmak suretiyle yapılmıştır.
- Mütercim tarafından çevrilmeden bırakılan oldukça fazla miktardaki Arapça ve Farsça nesir ve şiirler çevrilmiştir.
- Mütercimin çevirdiği şiirler Latin harfleriyle transkribe edilerek metindeki yerlerinde bırakılmıştır. Bununla birlikte bu şiirler okuyucunun anlayabilmesi için günümüz Türkçe'siyle yeniden şiir formunda sadeleştirilerek dipnotlarda gösterilmiş, fakat açıklamasına gidilmemiştir.
- Âyet ve hadislerin tahrici yapılarak yerleri dipnotlarda belirtilmiştir.
- Mütercim tarafından yapılan eklemeler, bizim tarafımızdan yapılan izahlarla karışmaması için "açıklama" başlığı altında orijinalinde olduğu gibi, metin içerisinde verilmiş ve italik karakterde gösterilmiştir. Bizim tarafımızdan yapılan ilâveler ise dipnot kısmına alınmıştır.
- Eserin bölümleri ve başlıkları yeniden düzenlenmiştir. Gerekli yerlere alt başlıklar konulmuştur.
Bu esaslar çerçevesinde eserin yapısı aşağıdaki şekilde yeniden oluşturulmuştur:
Giriş: Müellifin "Makale" olarak ayırdığı bu kısımda Hâcegân silsilesine mensup şeyhler tabaka tabaka anlatılmıştır.
Birinci Bölüm: Müellifin "Birinci Maksat" olarak ayırdığı bu bölüm, Hâce Ubeydullah Taşkendî'nin hayatı hakkındadır.
İkinci Bölüm: Müellifin "İkinci Maksat" olarak ayırdığı bu bölüm, Hâce Ubeydullah Taşkendî'nin görüş ve düşünceleriyle kendisinden nakledilen rivayetlere dairdir.
Üçüncü Bölüm: Müellifin "Üçüncü Maksat" olarak ayırdığı bu bölümde, Hâce Ubeydullah Taşkendî'nin tasarruf ve kerametleri nakledilmiştir.
Sonuç: Müellifin "Hâtime" olarak ayırdığı bu kısımda ise Hâce Ubeydullah Taşkendî'nin vefatı anlatılmıştır.
Ek 1: Şiirler: Müellif ve mütercim tarafından konulan şiirler.
Ek 2: Fotokopiler: Sadeleştirmesini yaptığımız eserin başlangıç ve bitiş sayfaları.
Sadeleştirme sırasında son derece titiz bir çalışma yapılmasına rağmen, gözden kaçan bazı hatalar olmuş olabilir. Okuyucuların hoşgörüsüne sığınarak, yapıcı eleştirilerini bekleriz.
Yayımlanacak bu çalışma dolayısıyla başta beni yetiştiren muhterem ebeveynime, ilim ve irfanından istifade ettiğim bütün hocalarıma, kendilerine ayırmam gereken zamandan fedakârlık yapmak zorunda bıraktığım sevgili eşim ve biricik oğluma ve yardımlarını esirgemeyen Rafet Özsaray, Ali Kaya ve Salih Şahin beylere teşekkür ederim.
Yâ rab! Hangi nimetinin şükrünü eda edeyim; Paslanmış kalp ve peltek dille seni nasıl öveyim?
Allahım! Senin dostlarının örnek hayatlarını gelecek kuşaklara aktarma fırsatını verdiğin için binlerce kere hamdolsun. Selâm olsun sevgili elçin Muhammed Mustafa Efendimiz'e [saiiaiiahu aleyhi veseiiem]... Selâm olsun Ehl-i beyt'e... Selâm olsun dört büyük halifeye... Selâm olsun sahâbe-i kirâma... Ve selâm olsun onların yolundan ayrılmayanlara...
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9786054214549 |
Marka | Semerkand Yayınları |
Stok Durumu | Var |
9786054214549
Havale / Eft :
Havale İle : 73,00 TL
Kapıda Ödeme :
Kapıda Ödeme ile : 73,00 TL
Tek Çekim :
Kredi Kartı ile : 73,00 TL
Bankalara Göre Taksit Seçenekleri (Kampanyalı taksitler kalın yazıyla belirtilmiştir) :
 |
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
3 |
24,33 TL |
73,00 TL |
 |
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
3 |
24,33 TL |
73,00 TL |
 |
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
3 |
24,33 TL |
73,00 TL |
 |
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
3 |
24,33 TL |
73,00 TL |
 |
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
3 |
24,33 TL |
73,00 TL |
 |
Ay |
Taksit Tutarı |
Toplam Tutar |
3 |
24,33 TL |
73,00 TL |
Reşehat isimli ürün ile alakalı tarafınıza teklif verebilmemiz için aşağıdaki formu eksiksiz olarak doldurunuz. Bilgilerinizin bize ulaşmasının ardından en kısa sürede teklifimizi tarafınıza ileteceğiz.