Kitap El Keşşaf Tefsiri, Cilt 4
Yazar Allame Zemahşeri
Yayınevi Ekin Yayınları
Tercüme Harun Ünal
Kağıt Cilt Şamua ( Ivory kağıt) , Lüks Plastik Kalın Cilt
Sayfa Ebat 709 sayfa - 17x24 cm
Yayın Yılı 2017
Zemahşeri 4 Cilt El Keşşaf Tefsiri kitabını incelemektesiniz.
Ekin yayınları Cilt 4 El Keşşaf Tefsiri kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
TAKDİM
Elinizdeki el-Keşşâf isimli bu tefsir, 467-538 (1074-1143) yılları arasında yaşamış önemli İslam bilginlerinden İmam Ebul-Kâsım Cârullah Muhammed b. Ömer b. Muhammed ez-Zemahşeri'ye aittir.
Eser özellikle Arap Dili ve Edebiyatı açısından zirve örneklerdendir. Ve müfessirimiz Cârullah Zemahşeri'nin eseri Lügat, Nahiv ve Belagat ilkelerini önceleyen Dirayet Tefsiri mahiyetindedir.
Ayrıca müellifimiz Kur'an'da geçen kelimeler üzerinde büyük bir hassasiyetle durmuş ve tefsirine adeta kelime mealli bir tefsir hüviyeti kazandırmıştır. İnşaallah Keşşaf Tefsiri çevirisi okurlarımıza bu açıdan da önemli bir katkı sağlayacaktır.
Keşşaf Tefsiri diye şöhret bulan bu eser "Tefsîru'l-Keşşâf An Hakâiki Ğavâmidi't-Tenzîli ve Uyûni'l-Ekâvili Fi Vücûh'it-Te'vîl" adını taşır.
Eserin Türkçeleştirilmesinde dört farklı nüsha dikkate alınarak çeviri yapılmıştır.
Çeviri için yararlandığımız ilk nüsha, Mektebet-u Mısr yayınıdır, dört cilt halindedir. Şerh ve tahkiki Yusuf el-Hammadi tarafından yapılmıştır.
İkinci nüsha, Muhammed Ali Beydun neşri olup, Beyrut, Darul-Kütüb el-İlmiyye yayınıdır. Bu eser de dört cilt halinde hazırlanmıştır. Tertip, düzen ve tashih Muhammed Abdusselam Şahin tarafından yapılmış ve ilim alanına sunulmuştur. Bu eserde ayrıca İbn Hacer Askalani'nin, Keşşaf hadislerinin tahrici de eklendiğinden, biz de hadislerle ilgili değerlendirmeyi okurlara buradan aktardık, burada olmayanlardan bulabildiklerimizi de biz ekledik.
Üçüncüsü nüsha da Riyad, Mektebetu'l-Ubeykan neşridir. Beş ciltten oluşmaktadır. Tahkik, tashih ve talik eş-Şeyh Adil Ahmed Abdulmevcud, eş-Şeyh Ali Muhammed Muavvid ve Dr. Fethi Abdurrahman Ahmed Hicazi tarafından yapılmıştır.
Dördüncü nüsha ise el-Tıybi tarafından yazılmış olan ve Ehli Sünneti savunmak amacıyla kaleme alınmış olan "Futühu'l-Gayb Fi'l-Keşfi An Kınâi'r-Reyb", yani "Haşiyetu't-Tıybi Ale'l-Keşşâf" adlı eserle birlikte basılmış olan ve 17 ciltten oluşan bu nüshadan da yararlanılmıştır.[1]
Bizim bu eserde izlediğimiz yol şu şekilde oldu:
Önce ayetlerin meallerini sunduk. Meallendirmede kendi çabamız yanında önem ifade eden Türkçe meallerden de yararlanırken Keşşafın Arap Grameri çerçevesindeki ikazlarına göre davranmaya çalıştık. Ayet kümelerinin tefsirine geçildiğinde, ayet sıralarını gösterecek şekilde ayet numaralarını kullandık.
Müfessirimiz zaman zaman, "Eğer dersen, sorarsan" diye, birtakım sorular gündeme sokuyor. Hemen bundan sonra da "Derim ki" diyerek, soruları cevaplamaya çalışıyor. Ancak biz burada, Zemahşeri'nin "Eğer dersen" tarzındaki, soru ifadesini, "Diyorsun ki" ifadesiyle soruları gündeme soktuk. Arkasından da müfessirin cevaplarına "Derim ki" ifadesiyle başladık.
Müfessirimiz özellikle Nahiv kurallarına ve az da olsa sarf konularına da işaret ederek, kelimelerin cümledeki konularını ve ayrıca kök olarak asıllarının ne olduğunu belirtmiş ve bunlar üzerinde de fazlasıyla durmuştur. Bu arada kıraat hususlarına ve imamların farklı okuyuşlarına dikkat çekmiş ve o okumalara göre, ayetin nasıl bir mana aldığını da göstermiştir. Biz de bütün bu noktalara dikkat çektik ve manaları bu bağlamda değerlendirdik.
Bu nedenle Arapça öğrenmek isteyen ve özellikle de Kur'an Arapçası'nı öğrenmek isteyenler için bu eser, tefsir olmanın yanında bir de Nahiv ve Sarf kitabı gibi de değerlendirilmelidir. Bu ihtiyaca binaen okuma yapacaklar Kur'an Arapçasına vakıf olmayı öğreneceği gibi, bir tefsirin nasıl bir yöntemle ele alındığını, kelimelerin nasıl değerlendirildiğini de öğrenecek ve böylece konu hakkında az da olsa köklü bir bilgi edinmiş olacaktır.
Zemahşeri'nin tefsirinde İsrailiyât ile ilgili hususlara gelince şunu belirtmeliyiz: Zemahşeri'nin Keşşaf tefsirini inceleyen bir kimse, onun bu tefsirinde bazı ayetlerin tefsirleriyle ilgili olarak İsrailiyât haberlerine yer verdiğini görür. Ancak o, tefsirinde bunlara yer verirken, bunları "temrîz" diye ifade edebileceğimiz sözkonusu rivayetlerin sıhhatleri konusunda sahih bir rivayet olmadığını belirtmek amacıyla çoğu kez "rivayet olunduğuna göre" ifadesiyle verir. Meçhul fiil kullanır. Yani "ruviye" ifadesine yer verir. Bu tür ifadelere temrîz sigası denir ki, sıhhatinde şüphe bulunan rivayet anlamına gelir. Ya da Zemahşeri, bu gibi rivayetlerde çoğu kez "Bu rivayetin sahih olup olmadığını ancak Allah bilir" der veya "Gerçeği bilen değerli İslam bilginleri, bu rivayeti kabulden sakındılar" ve "Bu, Yahudilerin batıl ve asılsız olan sözleridir" diyerek konuyu açıklığa kavuşturur.
Zaten bu konuda bilgi sahibi olan ilim adamları, bir eseri tenkit ederken veya tasvip ettiğini belirtirken, mutlaka bu noktalara dikkat çeker. Yoksa hiç incelemeden, başkalarının yönlendirmeleriyle hareket edenler, hep yanılırlar ve hep de yanılmışlardır.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, İbn Hacer Askalani (852/1448), Keşşaf tefsirinde yer alan hadislerle ilgili bir eser yazmış ve bu eserine "el-Kâfi'ş-Şâf Min Tahrîci Ehâdisi'l-Keşşâf" adını vermiştir. Keşşaf tefsirinin bazı baskılarında, bu eser de tefsire eklenmiş ve öyle basılmıştır.
İkinci bir eser de Abdullah b. Yusuf ez-Zeylai (772/1370), tarafından bu konuda hazırlanan bir eserdir. Aslında bu tefsirdeki hadisler konusunda yazılan ilk eserdir. Eser "Risâletun Fî Tahrîci Ehâdisi'l-Keşşâf" adını taşır. Ancak İbn Hacer Askalani, bunu ihtisar etmek suretiyle Zemahşeri'yle ilgili eserini hazırlamıştır.
Okurlarımız bu eserde Zemahşeri'nin sıkça Arap Dili ile ilgili olarak Dilbilgisinde yer alan ve "Mazmum, Mansub, Mecrur, Merfu; Zamm, Nasb, Cer ve Raf" gibi ifadelere rast geleceklerdir; bu ve benzeri hususlar, İrap ile ilgili olan hususlar "Mu'reb, Mukaddem, Muahhar" gibi ifadelerle, Nahiv terimleriyle karşılaşacaklardır. Bu kelimelerin TürkçeleştiriImeleri uygun olmadığından, okuyucu bunlarla ilgili Nahiv kitaplarını, Arapçaya ait Dilbilgisi kurallarını işleyen eserlerden detaylı olarak öğrenebilirler.
"Nekre, Marife, Mansub, Merfu, Mecrur veya Nasb, Raf ve Cer; Muzaf, Muzafun iIeyh, Mefulun bih" ve benzerleri Arap Dili Gramerine dair ifadelerdir. Tefsirdeki manaya yoğunlaşan okuyucu bu gibi ifadelere takılmamalıdır. Ancak Arapça öğrenme gayretinde olan kardeşlerimiz için bu tür bilgiler oldukça yararlıdır. Bazı ifadeleri mecrur/esreli, cer/esre, muzaf/tamlanan tarzında Türkçeleştirirken; "iğra, mefulü leh" gibi tek kelimeyle karşılanamayacak ifadeler hakkındaki malumatı da dipnotu olarak gösterdik. Ancak buna rağmen okuyucunun anlayamadığı hususları, işi bilen bir ehline sorması gerekir.
Aynı şekilde kıraate dair ifadelere yer verilmiştir. Onların da Kur'an tecvitlerinden edinilmesinde yarar vardır.
Zemahşeri, özellikle şiirlerden çokça örnekler vermiştir. Fakat verilen bu örnekler, -pek azı dışında- genelde, Dilbilgisi kurallarına örnek olması açısından verilmiştir. Bu nedenle manadan önce, müellif, konu ile ilgili nahivle ilgili kurallara dikkat çekmiştir. Biz de bu şiirleri aynen verdik ve ayrıca, Nahiv konusu ile ilgili örnek üzerinde durmadık. Dipnot halinde verilmesi durumunda ise, kitabın hacmini, arttıracağından, buna değinmedik. Şiirin kendisini ve kısaca manasını verip geçtik.
Eserin çevirisinde dikkate almamız gereken bazı yerlerde tarafımdan dipnotlar eklenmiştir. Özellikle eserde geçen hadis rivayetleri konusunda belirttiğimiz gibi İbn Hacer Askalani tarafından yazılmış olan ve hadisler hakkında değerlendirmeleri içeren "el-Keşfi eş Şâf Fi Tahrici Ehadisi'l Keşşaf adlı eserin değerlendirilmeleri olduğu gibi dipnotlara eklenmiştir. Bununla beraber aynı zamanda İmam Zeylai tarafından Keşşaf hadislerinin değerlendirildiği "Kitâbu Tahrki'l-Ehâdîsi ve'l-Âsâri'l-Vâkıâti Fi Tefsîri'l-Keşşâf Li'z-Zemahşeri" adlı dört ciltlik eserinden de yararlanılmıştır.
Hicri 1. ve 2. yüzyıllardaki Tevhid ve Adalet Ehli/Mutezile ekolüne mensup Zamahşeri'nin tefsiri yukarıda değindiğimiz özellikleri nedeniyle genel olarak tüm müfessirlerin kaynak edindiği bir çalışmadır. Eski ve yeni müfessirlerin kendisinden söz etmeden ve eserine atıfta bulunmadan geçemedikleri bu önemli ve değerli tefsiri sizlere sunarken, bir beşer olarak farkında olmadan bir yanılgıya düşmüşsek, okurlarımızın müsamahasına sığınıyor, bu konudaki tenkit ve tasviplerini bizlere ulaştırmaları halinde, şimdiden kendilerine müteşekkir kalacağımızı belirtiyoruz.
Rabbimize hamd olsun ki, Mahmud ez-Zemahşeri'nin "Keşşâf diye şöhret bulan bu tefsirinin Türkçe çevirisini Rabbim bana nasip eyledi. Ayrıca böyle bir çeviriyi düşünüp planlayan ve bana teklif eden, ayrıca el-Menar Tefsiri'ni Türkçe okurlarına kazandıran değerli ilim, fikir ve aksiyon adamı Hamza Türkmen kardeşime de teşekkürü bir borç bilirim.
Harun ÜNAL
İstanbul, 2016
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9786055146603 |
Marka | Ekin Yayınları |
Stok Durumu | Bu ürün geçici olarak temin edilememektedir. |
9786055146603