Kitap El Burhanül Müeyyed Kurtarıcı Öğütler
Yazar Ahmed Er Rufai
Yayınevi Bedir yayınları
Tercüme Prof. Dr. Sıtkı Gülle
Kağıt - Cilt 2.Hamur - Karton kapak cilt
Sayfa - Ebat 308 Sayfa - 13.5x19 cm
Yayın Yılı 2017
Bedir Yayınları El Burhanül Müeyyed Kurtarıcı Öğütler kitabını incelemektesiniz.
Seyyid Ahmed Er Rufai El Burhanül Müeyyed Kurtarıcı Öğütler kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
MÜTERCİMİN ÖNSÖZÜ
Allah'ım!
Sana, inanan bir kulun sevinci ile hamd eder, peygamberin Hz. Muhammed'e [sallallahu aleyhi veseilem] ümmet oluşun verdiği mefharet (kıvanç) duygularıyla ona, yakınlarına ve dostlarına salat ve selâmlar getiririm.
Bundan sonra:
Tercüme sahasına atılmak hissî bir istekti. Düşünce ve arzum ise böyle bir şeye teşebbüs etmemek doğrultusundaydı.
Zira dinî neşriyat sahasında yapılan tercümelerin yetersizliğini görüyor, buna üzülüyor ve menfî yöndeki kararım sürekli gelişiyordu. Hele dinin sathında kalmış, sabanım derinliğine işletememişlerin yavan eserlerinin tercümelerinin "moda" olduğunu müşahede edip, içlerindeki şeriata uygun düşmeyen fikirleri tespit ettikçe kendi kendimi yiyor, çevremdekilere böyle "yapıtların" okunmasının kesin surette caiz olamayacağını söylüyordum.
Bende, hadis ve fıkıh ilimlerine karşı "kara sevda" derecesinde bir aşk vardı. Daha sonralan, muhterem hocalarım Kosovalı Ali Yakub ve Aksay Öncel Beyefendilerin dizleri önünde dinlediğim İmam Gazâlî'nin ihyâu Ulûmi'd-Dîn'i ve kendi kendime mütalaaya çalıştığım İmam-ı Rabbânî'nin Mektubât'ı, tasavvufî eserlere müteveccih iç dünyamda engin bir alâka uyandırdı.
Artık beynim mütemadiyen o büyüklerin sözleri ile zonkluyordu. Propagandaların aksine, hakiki tasavvuf erlerinin şeriat meydanının yetişilmez süvarileri oldukları şuuruna eriyordum.
Allah Teâlâ'nın lütfettiği hayırlı sebepler, muhterem Ahmed Serdaroğlu'nun tercüme edip Bedir Yayınevinin bastığı İhyâu Ulûmi'd-Dîn tercümelerini bizzat müterciminin emir telakki ettiğim yüce arzuları üzerine Arapça asıllarıyla karşılaştırarak kelime kelime okumam, bu çeşit eserlere karşı meydana gelen tutkumu iyice pekiştirdi.
Hissim fikrime galebe çalmak için eline bir hayli koz geçirmişti ama şuurum aczimi itiraftan çekinmiyordu. Derken bu sıralarda Bedir Yayınevinin yetkilileri tarafından tercüme konusunda teklifte bulunuldu. Kendilerine tercüme sahasına atılmayı düşünmediğimi, belki çok seneler sonra "telif" eserlerle hizmet emelinde olduğumu izaha çalıştımsa da teklif sahibinin teşvikkâr sözleri hissî arzumuzla ittifak etmekle fikrî emelimiz geri planda kaldı,
İş tercüme yapılacak eserlerin nevine kalıyordu. Bu hususta anlaşmak gâyet kolay oldu çünkü Ehl-i Sünnet büyüklerinin kıymetli eserlerini halkın istifadesine takdim etmeyi gâye edinen yayınevi ile hemfikirdik.
Sizlere tercümesini sunduğumuz tasavvuf, irşat ve vaaz mevzulannı kapsayan Ahmed er-Rufâî'nin bu kitabı üzerinde karara vardık.
Eseri önce okudum. Diyebilirim ki tasavvuf konusunda en öz bilgiyi veren eserlerin başında gelir. Tasavvuf nedir, sûfî kimdir, derviş kime denir, sorularının cevaplarını; giysi ve kıyafetlerle sûfî olunamayacağını bu sahanın en salahiyetlilerinin dilinden bizzat öğrendim. İslâm'ın zâhirî şartlarını yerine getirmeden sûfîlik iddiasına kalkışanın sûfî değil zındık olduğu hükmünü yine bu mânâ fatihinden duydum.
Rabbimin inâyetiyle tercümeye başladık. Tercüme anında arkadaşlardan biri eserin Osmanlı devleti zamanında Türkçeye çevrildiğini söyledi. Tercüme konusundaki şevkim kırıldı. Zira eski eserleri tercüme edenler hakkında yapılan dedikodular yakinen malumumdu: "Bu tercüme Osmanlılar devrinde yapılanın kopyasıdır." Bu hüküm, haram olan zarının ötesinde kesin bir bilgi şeklinde hasetçilerin lakırdı meclislerinde dinmeyen bir yankıdır. Bizim için de -tanıyanlar hâriç- aynı sözler söylenecekti.
Eser o kadar hoşuma gitmişti ki gönlüm Müslümanların böyle bir eserden mahrum kalmasına asla rıza göstermiyordu. Muhtemel gelişmeleri bir tarafa bırakarak tercümeye devam ettik ve Rabbimin bol inamlarıyla tercümeyi bitirdik.
Sonradan, eski tercümeyi gördüm ve büyük bir iç rahatlığına erdim çünkü o eserde,
- Türkçeden çok Arapça, Arapçadan fazla da Farsça ifadelere önem verilmiş,
- Genellikle âyetlerin mealleri, hadislerin ve beyitlerin büyük bir kısmının tercümeleri verilmemiş,
- Duaların tercümeleri yapılmamış,
- Birçok ibare tercümeye alınmamış.
Şimdiki tercüme anlayışına göre kusur sayılabilecek bu noksanları görünce mukayese yapacak insaf ehlinin, "Sezarın hakkını Sezara vermekten çekinmeyeceği" kanaatine vardım.
Tercümenin kusursuz olduğu iddiasında değilim. Yanılmak bizim hamurumuzda vardır. Okuyucuya en mükemmelini vermeye çalıştım. 900 sene önce kaleme alınmış bir eserin üslubunu bugünkü anlayış ve ifade kalıbına dökebilmek için büyük bir gayret gösterdim. Asla sadık kaldım. Hiçbir ilavede bulunmadım. Okuyucuyu yormamak için birkaç noktada parantez içinde izahat verdim. Kolaylık olsun diye ıstılahları ve bazı ilmî ifadeleri dipnotlarda açıkladım.
Ayet meallerini Kur'ân-ı Hakîm ve Meâl-i Kerîm'den, bir iki yerde de Hak Dini Kur'an Dili'nden aldım.
Karşılaştırma yaparak okuyacak meraklılardan ricamız, fiil ve isimlerin kullanılış şekillerine, hangi harfle kullanıldıklarına, izafet kısımlarına dikkat buyurmalarıdır. Bu bizim ilk kalem denememizdir. Tenkitler zevkimizi kırmaz bilakis şevkimizi artırır.
Allah Teâlâ'dan razı olacağı amellere bizleri muvaffak kılmasını dilerken, kendilerinden feyiz aldığım, maddi ve manevi himayelerine mazhar olduğum muhterem hocam Kosovalı Ali Yakub Beyefendi'ye ve uzun bir müddet rahle-i tedrislerinde bulunduğum Sadrüddin Yüksel ve Aksay Öncel Beylere şükranlarımı takdim ederim.
SIDKI GÜLLE
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9789718514757 |
Marka | Bedir Yayınevi |
Stok Durumu | Bu ürün geçici olarak temin edilememektedir. |
9789718514757