Kitap Hanımlar İçin İlmihal Dersleri
Yazar Necmeddin Salihoğlu
Yayınevi Ravza Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Ciltli
Sayfa Ebat 439 sayfa - 16.5 x 24 cm
Necmeddin Salihoğlu Hanımlar için İlmihal Dersleri Dersleri adlı kitabını incelemektesiniz.
Ravza Yayınları Hanımlar için İlmihal Dersleri Dersleri adlı kitap hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Hanımlar İçin İlmihal Dersleri
Necmeddin Salihoğlu
Dinimiz islam ile ilgili öncelikli olarak bilmemiz gerekenler inanç ve ibadetle ilgili bilgileridir. İnançla ilgili bilgilere AKAİD diyoruz. Bunlar, Müslüman olan herkesçe inanılması zaruri değişmez hakikatlerdir. Bunun temelini de "Amentü"de saydığımız altı esas oluşturur. Onlarda; AllahTeâlâ'ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve kadere imandır."
İbadetlere, muamelelere ve cezalara dair dinî hükümleri bildiren ilme de "Fıkıh İlmi" adı verilmiştir. "ilmihal" ise bu oldukça geniş ve teferruatlı olan fıkıh ilminin bir bölümüdür. Fıkıh ilmi erkek olsun kadın olsun her mükellef tarafından öğrenilmesi farzdır. Çünkü emirler, yasaklar, ibadetler ve edâ şekilleri fıkıh ilmi vasıtasıyla öğrenilir.
Şüphesiz ki ilmihal kitapları bir zarûretten, daha doğrusu bir zaaftan, bir manevi zayıflıktan doğmuştur. Bu zaruret de: toplumun islâmî temel ilimlerden uzaklaşmış olması, daha açık ifadesiyle cahilleşmiş olmasıdır. Cumhuriyetten sonra, harf inkılabının bir neticesi olarak, müslümanların kitaplarla ve ilimle alakası, irtibatı kesilince, bir âcil çare olarak ilmihal yazımı kaçınılmaz olmuştur.
İlmihal, aynen, gıdasızlıktan ve yetersiz beslenmesi sebebiyle zayıflamış, kansız kalmış ve hastalıklara açık hale gelmiş bir bünyeye vitamin hapları verilmesi gibidir. Müslümanlar, en azından, ilk girişim olarak -eğer dinî tahsil yapmamışsa- bir ilmihal kitabı okumalıdırlar.
Bu kitap, bir yılın 52 hafta olması göz önünde bulundurularak konular 52 ders şeklinde işlenmiştir. Bu kitabın özelliğine gelince ilmihal bilgileri öncelikle gerek aile içi eğitim ve gerekse hanımların yapacağı her türlü sivil çalışmalarda bir yıl boyunca konu ve içerik sıkıntısı çekmeden kolaylıkla takip edilecek bir tarzda hazırlanmıştır.
ÖNSÖZ
Bismillahirrahmanirrahim
Bizleri İslâm ile şereflendiren Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve senalar olsun. Bizler için örnek ve önder olmak üzere içimizden seçip gönderdiği son elçisi Hz. Muhammed Mustafa'ya, onun şerefli ailesine ve bütün ashabına salat ve selam olsun.
Bizler, ilk emri "oku" olan bir dinin mensupları ve "ilim öğrenmek (kadın- erkek) her Müslümana farzdır" buyuran bir peygamberin ümmetiyiz.
Dinimiz İslâm ile ilgili öncelikli olarak bilmemiz gerekenler itikad ve fıkıh bilgileridir. İtikadi hükümler, Müslüman olan herkesçe inanılması zaruri değişmez hakikatlerdir ki biz buna "AKAİD" diyoruz. Bunun temelini de "Amentü" de saydığımız altı esas oluşturur. Onlar da; Allah Teâla'ya, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe ve kadere imandır."
İbadetlere, muamelelere ve cezalara dair dinî hükümleri bildiren ilme de "Fıkıh İlmi" adı verilmiştir. "İlmihal" ise bu oldukça geniş ve teferruatlı olan fikıh ilminin bir bölümüdür. Fıkıh ilmi erkek olsun kadın olsun her mükellef tarafından öğrenilmesi farzdır. Çünkü emirler, yasaklar, ibadetler ve edâ şekilleri fıkıh ilmi vasıtasıyla öğrenilir.
"Şüphesiz ki ilmihal kitapları bir zarûretten, daha doğrusu bir zaaftan, bir manevi zayıflıktan doğmuştur. Bu zaruret de: toplumun İslâmî temel ilimlerden uzaklaşmış olması, daha açık ifadesiyle cahilleşmiş olmasıdır. Cumhuriyetten sonra, harf inkılabının bir neticesi olarak, Müslümanların kitaplarla ve ilimle alakası, irtibatı kesilince, bir âcil çare olarak ilmihal yazımı kaçınılmaz olmuştur.
1, DERS
Her Müslüman İçin İlim Öğrenmenin ve Öğretmenin Gerekliliği
İlim elde etmek, her Müslüman erkek ve kadın için bir görevdir. Her Müslümanın yapmakla yükümlü bulunduğu dini görevlerini yerine getirmek, hak ile batılı, helal ile haramı ayırmak için yeterince bilgi sahibi olması üzerine farz kılınmıştır. Bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuş-tur: "İlim öğrenmek, her Müslümana farzdır."1
Başkalarına muhtaç oldukları şeyleri öğretmek için ilim öğrenmek ise sünnettir ve bir ibadettir. Bundan fazlasını bir kemal ve bir şeref olmak üzere öğrenmek de mübahtır. Başkalarına karşı öğünmek, mücadele edip büyüklenmek için ilim elde etmek ise mekruhtur.
Zaruret miktarı ilim öğrenmek, bir İslâm toplumunun bütün ferd-lerine yönelen bir farzdır ve her kişi için Rabbini tanıyacak ve farz ibadetlerini yerine getirebilecek kadar kısmın öğrenilmesi farz-ı ayndır. Bunu herkesin öğrenip bilmesi ve onu yapması gerekir.
İlimlerin bir kısmı da, her ferd için değil, cemiyet hayatı için gerekli olduğundan bunun öğrenilmesi de bir farz-ı kifayedir. Tıb, hesab, savaş ve teknik ilimleri gibi. Bu ilimleri herkes elde edemez. Bunlarla toplumun bazı kişileri meşgul olabilirler. Bunları bir kısım şahıslar öğrenirse, bu farz yerine getirilmiş olur. Fakat bu ilimlerle, İslâm toplumunu meydana getiren şahısların hiç biri meşgul olmazsa, o toplumun bütün ferdleri Allah yanında sorumlu olurlar.
İlim bir nurdur, bir hayattır, bir cemiyetin yaşamasına ve yükselmesine sebebdir. Cehalet ise karanılıktır, bir ölüm, bir felakettir. Resûlü Ekrem Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Lokman Hekîm'in oğluna şöyle bir öğüt vermiş olduğunu buyurmuştur: "Yavrum! Alimlerin meclisine devam et, hekimlerin sözlerini dinle. Çünkü Yüce Allah yeryüzünü çisinti ile dirilttiği gibi, ölü bir kalbi de şübhesiz hikmet nuru ile diriltir."
İslâm'da her meslek sahibi için, o meslekle ilgili dinî meseleleri bilmek bir farzdır, önemli bir görevdir. Ticaretle uğraşacak kimselerin ticaretle ilgili helal ve haram gibi işleri önce öğrenmeleri gerekir. Böylece yapacakları işlemlerde dine aykırı bir şey bulunmamış olur.
İslâm kadınları, abdest, namaz ve oruç gibi dinle ilgili bir kısım meseleleri ya kocaları ve mahremleri aracılığı ile öğrenir veya kocalarının izni ile ara sıra bir ilim meclisine giderek öğrenmeye çalışırlar. Fakat kocalarının rızası olmadıkça bir ilim meclisine çıkıp gidemezler. Ancak bir kadına dinle ilgili bir meseleyi öğretmek gereği ortaya çıkarsa bakılır: Eğer kocası bu meseleyi çözer veya ehlinden öğrenip kendisine bildirirse maksad elde edilmiş olur. Fakat kocası bunu çözemez ve sorup öğrenmekten çekinirse, kadın o meseleyi gidip ehlinden öğrenme yetkisine sahiptir. Yeter ki o kadın, İslâm adabına uygun hareket etmiş olsun.2
Pek tabii ilim ahiret hesabına bir fayda sağlaması için Allah Teâlâ'nm rızasını kazanmak amacıyla öğrenilmelidir. Yoksa dün insanlar cehaletinden dolayı dini yaşayamıyor iken bugün okumuş olanları, özellikle para ve geçim sıkıntısı çekmeyenleri dünyevileşip İslami hayatı boş veriyorlar:
Erkek olsun, kadın olsun herkes cennete kendi ameliyle gidecektir. Nitekim Resûlullah (s.a.v.) Efendimize "Önce en yakın akrabanı uyar." (Şuara,214) ayet-i kerimesi nazil olunca ailesindeki herkesi ve özellikle de hanımları ikaz ederek şöyle buyurmuştur:
"Ey Abbas bin Abdulmuttalib! Ben seni Allah'ın azabından kurtarabilecek hiçbir şeye sahip değilim. Ey Zubeyr bin Avvam'ın annesi, Resûlullah'ın halası Safiye! Ey Muhammed'in kızı Fatıma! Kendinizi Allah'tan satın alınız! Siz, benim malımdan dilediğinizi isteyiniz. Fakat ben sizi Allah'ın azabından kurtarabilecek hiçbir şeye sahip değilim."
Kadınların erkeklerle yarışırcasına dünyalık peşinde koşturmaları ne kadar yanlışsa hayatta hiçbir şey yapmadan sadece bir tüketim kölesi olarak ömrü tüketmeleri de o kadar yanlıştır. Din herkesin dinidir ve herkes kendi hesabına bu dini yaşamak ve bu dine sahip çıkmakla mükelleftir.
Hasan el-Basri'den nakledildiğine göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kadınlara cuma namazı, cenaze namazı ve bir de cihad hariç, erkeklere farz olanların hepsi farz kılınmıştır."3
Sahabeler hanımlarının ve kızlarının dini öğrenmeleri konusunda çok duyarlı davranmışlar, Allah Resûlünden öğrendikleri bilgileri günü gününe evlerine taşımışlardır.
Rivayet edildiğine göre Allah Resulü ahirete irtihalinden sonra sahabeler kendi kız kardeşlerini ve kardeşlerini ve kızlarını okutur, sonra da onları diğer kadınlara dinlerini öğretmeleri için görevlendirirlerdi. Bu durum Hz. Ömer (r.a.)'ın halifeliği döneminde okullar açtırarak çocukları eğitecek görevliler tayin etmesine kadar bu şekilde devam etmiştir.4
Ensar kadınlarının ilim öğrenme konusundaki gayretlerine Hz. Aişe (r.a.) hayretini şöyle dile getiriyor: "Ensar kadınları ne hoş. Hayâları onları soru sorarak ilim öğrenmelerine engel olmuyor."
Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz Hz. Âişe (r.a.) hakkında şöyle buyurmuştur: "Peygamber hanımları da dahil eğer ümmetimin kadınlarının ilmi Âişe'nin ilmiyle kıyas edilecek olsa, Âişe'nin ilmi ağır gelir."5
İlim alanında hakka yardım için, bir hakkın açıklanmasını ortaya çıkarmak için, ilim üzerinde bilgilerin artmasını sağlamak için yapılan karşılıklı görüşmeler ve münazaralar caizdir. Bunlar ibadetten sayılır. Fakat bir Müslümanı aşağı düşürmek ve mahcub etmek için, bir mala veya bir rütbeye kavuşmak için yapılacak etkili ve fazla konuşmalar ve tenkidler haramdır, İslâm ahlakına aykırıdır.
İlim alanında "Mira Mücadele" denilen söz söyleme şekli asla caiz değildir. "Mira" başkasının sözlerinde veya anlamında görülen bir noksandan dolayı hemen ona itiraz edivermektir. Bu itiraz, kendini büyük görmekten ve göstermekten ileri gelir. Onun için söylenilen bir sözü hemen düzeltmeye kalkışmamalıdır. Ancak din yönünden bir yarar varsa, o zaman yumuşaklıkla ve kibarca hareket etmelidir.
Bir hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur: "Kul, haklı olduğu halde bile mirâyı (yersiz mücadeleyi) terk etmedikçe, imanın hakîkatını tamamlamış olmaz."
Hak olan şeyde ısrarla direnmek ve büyüklük taslamak asla caiz değildir. Böyle bir durum, gösterişten, kinden, çekememezlikten ve hırstan ileri gelir. Bu, insan için pek büyük bir noksanlıktır.6
Her Müslüman İçin İlim Öğrenmenin ve Öğretmenin Gerekliliği 13
Dini Kimden Öğreneceğiz? 16
Ehli Sünnet Akaidi 1 22
Ehli Sünnet Akaidi 2 32
İslâm'da Kadının Yeri ve Değeri 42
İbâdet Nedir ve Mükellefin Görevleri Nelerdir? 48
Taharet (Temizlik) ve Suların Kısımları 57
Abdest 63
Abdest Duaları, Abdestin Mekruhları ve Mesh 75
Gusül (Boy Abdesti) ve Teyemmüm 83
Kadınlara Ait Özel Haller 91
Nifas (Lohusalık) ve İstihaze (Özür) Kanı 98
Hayız (Aybaşı) ve Nifasla İlgili Meseleler 107
Namazın Önemi, Fazileti ve Farz Oluşunun Delilleri 115
Namazın Farzları (Şartları ve Rükunları) 122
Namazın Sünnetleri, Mekruhları, Adabı ve Namazı
Bozan Şeyler 129
Namaz Nasıl Kılınır? Hasta Namazı, Yolcu (Seferi)
Namazı, Teravih Namazı ve Secdelerle İlgili Meseleler 142
Nafile Namazlar ve Secdelerle İlgili Meseleler 150
Oruç
Zekât 167
Hac ve Kurban 177
Allah Yolunda Cihad ve Cihadın Fazileti 183
Müslüman Kadının Cihadı 191
Dil ile Cihadın Bölümleri 196
İslâm'da Aile Yapısının Özellikleri ve Evliliğin Faydaları 211
Evliliğin Hükmü, Nikahın Rünü, Nikahın Şartları ve Eş
Seçiminde Müstehap Olan Özellikler 219
Evlenilmesi Haram Olanlar 227
Evlilik Çeşitleri ve Mehir 233
Evlilik Öncesi Hazırlık, Nişanlılık ve Evliliğin Müstehapları.247
Nikâhla İlgili Meseleler 254
Boşanma 262
Boşanmada Kullanılan Kelimeler ve Nafaka 269
İla, Hulu' / Muhalea, Zihar, Lian ve İddet 283
Boşanmayla İlgili Meseleler 290
Cinsi Hayatla İlgili Konular 296
Teaddudi Zevcat (Dört Evlilik) 305
Örtünmenin Tarihi ve Müslüman Kadının Örtüsü
Üzerinden İslam'a Yapılan Saldırılar 314
Örtünmeyle İlgili Ayet-i Kerimeler 323
Avret Mahalli 332
Müslüman Kadının Örtülü Sayılabilmesi İçin Gerekli
Olan Şartlar 338
Müslüman Kadının Örtülü Sayılabilmesi İçin Gerekli Olan Şartlar 346
Giyinik Çıplaklar, Teberrüc ve Hayâ 353
Gözleri Haramdan Sakındırmak 360
Halvet, Peruk Takmak, Cami ve Kadın 367
Kadının Çalışması Meselesi 378
Yenilip İçilmesi Helal Olan ve Olmayan Şeyler 385
Adab-ı Muaşeret (Görgü ve Nezaket Kuralları) 390
Teşebbüh, Moda ve İsraf. 397
Ailevi Görevler ve Ana-Baba Hakları 408
Erkekleşen Kadınlar ve Şarkı-Türkü Dinlemek 414
Kadın-Erkek İhtilatı, Dövme Yaptırma, Kaş Aldırma, Tırnakları Uzatma ve Erkeklerle Tokalaşma 419
Kadınla İlgili Batıl İnançlar 427