Hedef ve Hayalleriniz İçin Başarıya Gülümse Sıtkı Aslanhan

Fiyat:
170,00 TL
İndirimli Fiyat (%38,2) :
105,00 TL
Kazancınız 65,00 TL
Geçici olarak temin edilememektedir. Temin edildiginde

Bu ürünün yerine tercih edebileceğiniz ürünler


Kitap           Hedef ve Hayalleriniz İçin Başarıya Gülümse 
Yazar          Sıtkı Aslanhan
Yayınevi      Çınaraltı Yayıncılık
Kağıt Cilt     2.Hamur, Karton Kapak Cilt
Sayfa Ebat  261 sayfa – 13.5x21 cm.
Yayın Yılı     2017 



Sıtkı Aslanhan Hedef ve Hayalleriniz İçin Başarıya Gülümse kitabı nı incelemektesiniz.    
Çınaraltı Yayıncılık Hedef ve Hayalleriniz İçin Başarıya Gülümse kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2


 Giriş

Deniz kenarında ıssız bir gece. Bir genç adam duruyor. Bağrında üzüntüler, başında şüphe. Gamlı dudaklarla dalgalara soruyor: "Çözün bana ne olur hayatın sırrını... Azap veren bu çok eski sırrı... Söyleyin, nedir insan?

Nereden geldi? Gittiği yer neresi? Kimler yaşar yukarıda, altın yıldızlarda?" Dalgalar ebedi mırıltılarında, rüzgâr esiyor, bulutlar geçiyor. Kırpışan yıldızlar kayıtsız, soğuk ve bir genç durmuş cevap bekliyor...

HEINRICH HEINE


Duyarlı gençliği arıyoruz. Gençlerin duyarlı olması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Özellikle günümüzde gençleri yoldan çıkaran, gençleri hedeflerine, hayallerine kilitlenmekten alıkoyan, gençler her gün hedeflerine doğru adımlarını atarken; o hedeflerine doğru attıkları adımları belki de boşa çıkarmak için çaba sarf eden çok ciddi organizasyonlar, sistemler, çok ciddi etkenler var.

Tek bir derdimiz olacak; o da bu yaklaşık seksen milyonluk toplum içerisinde ve özellikle on sekiz yaş altı, yirmi yedi milyon gencin olduğu ülkemizde olabildiğince duyarlı genci yakalayabilmek. Olaylara, gidişata karşı geleceğiz, kendimizi sorgulayacağız, kimseden bir şey beklemeden içimizdeki muhteşem potansiyelin farkına varmaya çalışacağız.

     BAŞARIYA DOĞRU

Alkışlayan mı, Alkışlanan mı Olacağız?

"Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar bir tohumda, en büyük kuş bir yumurtada gizliydi!'

JAMES ALLEN


Başarılı olmak ve ders çalışmak için yarını ya da bir başka günü beklemeyin. Pazartesiyi, on beş tatilin, ikinci yarım döneminin başlamasını beklemeyin. Hemen eyleme geçin. Genelde, zorlukları aşabilmek, içimizdeki korkuları yenebilmek için, cesaretin gelmesini bekleriz. "Şu işin üstesinden geleceğim. Benim içimde bir matematik korkusu var. Matematik korkusunu yenmek istiyorum ama bu korkuyu yenebilmem için matematikle baş edecek bir cesaretimin olması lazım. Benim şu korkum var ama korkumu aşabilmem için tek bir yol var; o da bu korkuyu yenecek cesareti içimde bulabilmem. Cesaretimi içimde bulundurduğum müddetçe korkumun üzerine gidebilir ve hedeflerime ulaşma noktasında engelleri ortadan kaldırabilirim."

'Ben inanıyorum ki içimde bu işin üstesinden gelecek, hayal ve hedeflerime ulaşmamı sağlayacak muhteşem bir potansiyelim var. O potansiyelin içimde bir yerlerde olduğunu biliyorum ve bu potansiyeli kullanabilmem, açığa çıkarmam ve hedef olarak belirlediğim yere gelebilmem için bir cesarete ihtiyacım var. O cesareti bir bulabilsem, hayatta yapamayacağım hiçbir şey yok.' düşüncesi bilin ki yanlış bir düşüncedir.

Sizin zor ve imkânsız gördüğünüz, büyük engel olarak karşınızda duran engelleri aşabilmenin yolu içinize büyük bir cesaretin gelmesi değil, sizin onları başarabilmek için bir an önce eyleme geçmenizdir. Önce eylem gelir. Eyleme geçin; o eylemin sonucu ne olursa olsun, en kötü sonuç bile olsa eyleme geçmek size cesaret verecektir.

Çocukluk yıllarımda gece ve karanlık korkum vardı. Gece dışarı çıkmak ve karanlıkta yürümekten korkardım. Hep cesaretlenmeyi beklerdim. Bana gökyüzünden birileri bir cesaret getirsin, gece rüyama aksakallı dede gelip,

"Evladım Sıtkı, bundan sonra sen artık cesaretlisin ve gece karanlıkta yürüyebilirsin. Hiç korkmana gerek yok." desin, karanlıkta cesur olayım diye çok bekledim. Fakat bu cesaret bir türlü gelmedi. Bir gece karanlıkta yürümek mecburiyetinde kaldım. Dedim ki, "Ben bu gece ne olursa olsun yürüyeceğim. En kötü ne olabilir? Başıma en kötü ne gelecekse gelsin. Ben bu gece bu yolu bu karanlıkta yürüyeceğim."

Basit bir adamın elinden geleni yapmaya çalışması, zeki bir adamın tembelliğinden iyidir.
G. Gracian


Yürümeye başladığımda, baktım ki içimdeki korkular yavaş yavaş gitmeye başlıyor. Attığım her adımla, bana cesaret ve özgüven geldiğini fark ettim. O karanlığın içinden geçip varmam gereken yere vardığımda, aslında karanlıkta yürümenin hiç de korkunç olmadığını, benim gözümde büyüttüğüm bir korku olduğunu gördüm. Eyleme geçtim ve cesaret gelmeye başladı. Ne ile ilgili cesaret? "Artık ben bundan sonra karanlıkta yürüyebilirim. İstediğim hedefe ulaşabilirim." Benim o hedeflere varabilmem için cesarete değil, eyleme ihtiyacım var.
Dünyada başarıyı yakalayan insanlar; cesur, başarısızlıklara rağmen eyleme geçmekten asla korkmayan, eylemci insanlardır. Doğru eylemleri yapan, hedeflerine ulaşmalarını sağlayacak eylemlerde bulunan kişilerdir.

Duyarlı bir gençlik olmanın ilk şartı; eyleme geçmektir. Karar almak, o kararı hemen uygulamaktır. Yoksa her gün milyonlarca insan binlerce karar alıyor. Her gün hepimiz geleceğimizle, okul hayatımızla, aile hayatımızla, kitap okumayla ve iş hayatımızla ilgili birçok kararlar alıyoruz. Eyleme geçmeyen hiçbir karar hiçbir anlam ifade etmiyor.
HM

Alkışlayan da olabiliriz, alkışlanan da. Pasif mi olacağız, aktif mi?.. Güzel işleri başarabilmek için adımlar atmalı ve alkışlanan olmalıyız...



Başarmak İstiyorsan Önce Hayal Et!


"İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir..."
ANDRE GİDE

Kaybedeceğinizi düşünüyorsanız bilin ki zaten çoktan kaybetmişsinizdir. Başarı, ancak onu istediğiniz takdirde gelecektir. Hayatın içine girmeye başladığınız zaman, hayatla mücadele etmeye başladığınız zaman, kendi küçük hayatınızdan, dünyanızdan dışarıya çıkıp olaylara baktığınız zaman göreceksiniz ki, başarı ancak istendiği takdirde geliyor.

Her şey insanın kafasında bitiyor. Başarı, başarısızlık, mutluluk, mutsuzluk, galip gelme ve mağlup gelme... Bireysel sporla ilgilenen arkadaşlarım daha yakından bilirler. Maça çıkmadan önce maçı ya kazanırsınız ya kaybedersiniz. Maç soyunma odasında kazanılır veya kaybedilir. Sınav; sınav tarihi, sınav salonu ya da sınav gününde değil, daha öncesinden ya kazanılır ya kaybedilir. Eğer kazanamayacağınızı düşünürseniz kazanamazsınız. Okullar arası futbol takımında oynuyorsunuz, futbol maçı diyelim. Daha maça çıkmadan, soyunma odasında; "Falanca okulda falanca futbolcu var. Mümkün değil kazanamayız, onlar çok güçlü. Müthiş kadroları var. Bizim onları yenmemiz mümkün değil. Fark yemesek iyi." gibi bir düşünceniz varsa, bilin ki siz kafada zaten yenilmişsinizdir çıkmanıza gerek yok. Kesin mağlup olacaksınız.

Her şey önce beyinde kazanılıyor. Galibiyet, başarı, mutluluk, hedeflere ulaşma... Unutmayın bütün büyük başarılar bir zamanlar hayaldi. Önce kafada başarılmıştı. Önce kafatasının içinde onu hayal etmişti. Başardığını, her anını, her saniyesini, başarıya gidecek olan her adımı tek tek görebilmişti. Görenler başarıyı yakalıyor. Onu göremeyenlerin başarılı olma şansları yok. Görebiliyor musunuz? Kafanızda tasarlayabiliyor musunuz? O kazanmayı hayal ettiğiniz okulları, sizi o okula götürecek, o okulun bahçesinden içeriye alacak, o okula kayıt yapmanızı sağlayacak adımları, her adımı görebiliyor, hayal edebiliyorsanız gerçekleşebilir. Gecenin saat on ikisinde uyumaya çalıştığınız zaman daha uyuyamazken, hayallerinizin onunla hemhâl olduğunu görebiliyor musunuz? Sizi gece yatağa sokmuyor, uykunuzu kaçırıyor, sabah daha güneş doğmadan sizi yataktan fırlatıyor mu hayalleriniz, idealleriniz? Bilin ki o zaman o hayaller ve idealler gerçektir. Kafanızda o hayali gerçekleştirdiğinize inanmışsınızdır ve o hayalin sadece önümüzdeki günlerde, yıllarda gerçekleşmiş hâlini göreceksiniz. Ve o gün diyeceksiniz ki, "Ben bu filmi daha önce izlemiştim. Sanki ben bunu yaşadım." Evet, yaşadınız. Çünkü siz onu milyonlarca defa beyninizden, kalbinizden, yüreğinizden geçirdiniz.

Düşündüğünüz her şey gerçektir. Psikoterapinin ilkesidir. Düşünülen her şey gerçek olur. İyi düşünürseniz de, kötü düşünürseniz de, kazanamayacağınızı düşünürseniz de gerçek olur. Bakın bu bizim inancımızda da var. Yüce Allah, bir kutsi hadisinde diyor ki;

"Ben kulumun zannı üzereyim."   Kul neyi düşünüyor, neyi istiyor ve neyi arzuluyorsa o olacak. Neyi düşünür, neyi hayal eder, neyi beyninizden geçirirseniz bilin ki onların hepsi ama hepsi gerçek olacaktır. Onun için lütfen her şeyin beyinde başlayıp beyinde bittiğini göz ardı etmeyin.

Mutlu bir aileye sahip olduğunuzu hayal edin. Güzel bir anne, güzel bir baba, güzel bir eş olduğunuzu tasavvur edin. Bir bakacaksınız ki o düşünce sizi öyle yapmaya doğru götürüyor. Kendinizi başarılı bir öğrenci olarak görün. Ders çalıştığınızı görün, okulda birinci olduğunuzu, okulda birincilik madalyasının size verildiğini hayal edin. Sınav sonuçları açıklandığında, hayalinizdeki okulun adının yazılı olduğunu görün, hissedin, yaşayın. Balan bu hissettikleriniz, yaşadıklarınız bir gün aynen gerçek olacak.

Ahdedildiğinizi düşünüyorsanız bilin ki ahdedildiniz. "Bana zaten gelen vurdu giden vurdu, acıların çocuğuyum, zavallıyım, perişanım." diyorsanız, bilin ki siz zavallısınız ve perişansınız. Çünkü kendinizi böyle konumlandırıyorsunuz. Kendinize bunu layık görüyorsanız başkaları zaten size onu yaşatacaktır. Kendinize güzellikleri, başarıyı, mutluluğu, huzuru, hayalleri uygun görüyorsanız, başkaları da bu tacı sizin kafanıza takacaktır.

Yükselmek mi istiyorsunuz, mevcut durumunuzdan memnun değil misiniz? Daha ileriye mi gitmek istiyorsunuz? O zaman yükselmek için yüksek düşünün. Kafanızdaki o zerre kadar küçük, basit düşüncelerle nasıl başarıyı yakalayabilirsiniz? Basit bir düşünceyle, küçük hayalimle, küçük ideallerle, nasıl başarıyı yakalamayı bekleyebilirsiniz ki? Onun için lütfen yüksek düşünün, yükseklere ulaşırsınız. Bir ödülü kazanmadan önce kendinizden emin olmalısınız. Bu bir nevi mücadeledir. Kazananlar her zaman en güçlü ya da en hızlı olanlar değil, kazanacağını önceden düşünebilen kişidir.

Galatasaray UEFA kupasını aldığında bütün futbolcular ne diyordu. "Biz daha önceden, final maçı oynanmadan defalarca rüyamızda bu kupayı kaldırmıştık." Bakıyorsunuz bir iş adamı çok başarılı olmuş. Röportajda; "Ben defalarca rüyalarımda, hayallerimde bunu başardığımı görüyordum." diyor.

İstediğiniz, hayal ettiğiniz ve arzuladığınız zaman bilin ki hiçbir şeyin sizden kurtulma şansı yoktur. Başarılar, hayaller ve idealler sizi, duyarlı gençleri bekliyor. Duyarlı olduğunuz zaman göreceksiniz ki gerçekten yapamayacağınız, başaramayacağınız hiçbir şey yok.
Aslında hayatımızda her zaman size doping etkisi yapacak birçok unsur var: Bir karıncaya bakarsınız, o karıncanın küçük cılız vücuduna rağmen hayatla nasıl mücadele ettiğini görürsünüz. Bir kelebeğin, Yaratıcının yarattığı insan olarak bizim bile korktuğumuz bu hayatta doğayla, olaylarla, insanlarla, hayatla nasıl mücadele ettiğini, nasıl pes etmediğini görürsünüz. Bu size bir doping etkisi yapar. Dönersiniz hayatınıza, asla vazgeçmez ve devam edersiniz. Etrafınıza dikkat baktığınız zaman sizi başarıya doğru götürecek, başarılı olmak için motive edecek çok neden var. Kimseden motive beklemeyin. Motive sizin içinizde, kalbinizde.

Liseye giriş sınavına girecek olan bir öğrenci kendisini sınava nasıl motive etmeli? Öncelikle niçin sınava girmesi gerektiğini, niçin Fen Lisesi, Anadolu Lisesi kazanması gerektiğini kendisine sorması lazım. "Ben bu sınava neden giriyorum? Bu sınavı gerçekten kazanmak zorunda mıyım? Kazanmalı mıyım? Kazanmak için ne yapmam lazım? Bu sınavı kazandığım takdirde hayatımda neler değişecek?" Bu gibi soruları kendinize sormanız lazım. Eğer gerçekten sınavı kazanmanız gerekiyor ve sınavı kazanarak hayatınızda ciddi değişiklikler olacağına inanıyorsanız, bilin ki çalışırsınız.

Bazen gençlere soruyorum: "Bir yıl içerisinde mükemmel derecede İngilizce konuşmayı öğrenirseniz falanca şirkette şu seviyede ve ayda on bin dolar hatta yirmi bin dolar maaşla çalışacaksınız deseler ne yaparsınız?"

"Hocam bir yıl değil, altı ayda bile İngilizceyi yer, yutar, içer bitiririz." İlla böyle bir teklifin yapılması mı gerekiyor? Böyle bir şeyin olmayacağını nereden biliyorsunuz? Sınavı kazandığınız zaman önümüzdeki sene harika bir lisede okuduğunuzu hayal edebiliyor musunuz? İyi bir lise ne demektir, iyi bir üniversite demektir.

Gençlerimizin yaşadığı sıkıntılardan birisi de, hiç yenilgiyi düşünmemiş ve hiç yenilmemiş olmalarına rağmen tembelim deyip kenara çekilmeleridir. Bu fikre sahip gençlerimizin sadece biraz cesarete ihtiyaçları var. Yenilgiyi düşünmemek güzel ve önemli. Yenilgi siz kabul ettiğiniz zaman vardır. Eğer yenilgiyi kabul etmiyorsanız bilin ki yenilgi hayattır. Yenilmeyecek miyiz? Yenileceğiz. Bazen bana diyorlar; "Hocam sen hayatında hiç düşmüyor musun? Kafan gözün yarılmıyor mu? Hayallerin suya düşmüyor mu? Hiç yenilmiyor musun?" Düşmez miyim... Yenilmez miyim... Yere düşeceğiz, çukurlara düşeceğiz, kafamız gözümüz yarılacak, mağlup olacağız, kaybedeceğiz ama önemli olan düştüğümüz yerden tekrar ayağa kalkmak, tekrar o hayallerin, ideallerin peşinde koşarak, vazgeçmemek.

Niçin düştüğümüzü bilmeli, o düşmemizden ders alabilmeliyiz; aldığımız dersleri hayatımıza geçirerek devam edebilmekle başarı sağlanır. Yoksa yenilgi olacak, kötü sınavlarımız olacak, zayıf alacağız, bizi aşağıya alacaklar, hakaret edecekler, çelme takacaklar, barikatlar olacak, kafamız gözümüz yarılacak, ağlayacağız, üzüleceğiz ama vazgeçmeyeceğiz. Bunların hepsini yaşayacağız. Bunların hepsini yaşayarak donanımlı bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz.


 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9786055563738
MarkaÇınaraltı Yayın
Stok DurumuBu ürün geçici olarak temin edilememektedir.
9786055563738
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.