Kitap Hz. Muhammedin (s.a.v) Hayatı Dersler ve İbretler
Yazar Prof. Dr. Mustafa Sibai
Yayınevi Beka Yayınları
Tercüme Prof. Dr. M. Sait Şimşek, Nezir Demircan
Kağıt Cilt 2.Hamur, Karton kapak cilt
Sayfa Ebat 160 sayfa - 13.5x21 cm roman boy
Beka Yayınları Hz. Muhammedin (s.a.v) Hayatı Dersler ve İbretler kitabını incelemektesiniz.
Mustafa Sibai Hz. Muhammed (s.a.v) Hayatı Dersler ve İbretler kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
TAKDİM
Yüce Peygamber (s.a.v.)'in Siyerini konu edinen bu parlak sahifelere Hocamız, büyük âlim Prof. Dr. Mustafa es Sibai, Şeriat Fakültesi öğrencilerinin kalbini canlandırmak, onları ve peşinden giden bütün İslâm gençliğine Peygamberin siyerini öğrenme sevgisini aşılamak, bunu öğrenip hayatlarına uygulamalarını sağlamak emelindeydi. Arzusuna nail olmak için de, en şerefli Peygamber (s.a.v.)'in ve tarihin en büyük insanının siyerini anlatacaktı bu sahifelerde şüphesiz. Onlara göz atan kimse, davetçi hocamızın dava ve davet, resul ve risâlet açısından siyeri çok mükemmel bir şekilde kavradığını anlamakta güçlük çekmez. Davet ve hidayet konularında Resûlullah (a.s.)'in attığı adımları kavramaktan üstün tecrübesinden dolayı her yerde davetçinin alacağı ders ve ibretlere parmak basmayı başarmıştır. Onun için olayları ne bir tarihçi gibi sergilemiş ve ne de bir fakih veya kelâmcı gibi münakaşalı tarafını almıştır.
Her şeyden önce davetçi ve ıslahatçıların yüce Peygamberin siyerinden edineceği örnekleri, bilginimiz bir davetçi gözüyle tespit etmiştir. Dolayısıyla olayları, Müslüman gençleri davet yolunu aydınlatan meşaleler olarak yetiştirecek şekilde değerlendiriyor. Siyer den doyurucu gıdalar hazırlıyor gençliğe". Üzerlerindeki sorumluluk ve pastan silkeliyor, böylece canlı ve doğru tecrübeyi onlara öğretiyor.
Bu mütevazı takdimin satırları, üstadımızı anlatabilecek mahiyette değildir elbet. es-Sibâî'nin Siyeri, bilhassa terbiyevî yönünü anlatışını bu takdimle sunabildiğimizi iddia etmekten haya ederiz. Bu eserinde "Andolsun ki Resûlullah'ta sizin için ve âhiret gününü umanlar ve Allah'ı çok zikredenler, için güzel bir numune vardır." (Ahzab: 21) ayetinin tefsirini yapmağa çalışıyor. Bunu zikretmek dahi bizim için yeterlidir. Evet, Peygamber (s.a.v.)'in hayatı her yönüyle örnektir. Allah'a yemin ederim ki, es-Sibâî Allah'ı ve âhireti yegâne gaye edinmişti. Ve bu yüzden siyerin derinliklerine inebildi. Onu insanlara kapsamlı bir şekilde anlatabildi. Bu sahifelerde bir yandan ince ve etkili diğer yandan sıcak ve tesirli sözleri doludur.
Es-Sibâî'nin (Allah ondan razı olsun) kalbi sürekli çalışmalarıyla teselli buluyordu. Ruhu İslâm daveti ve Kur'an davasıyla huzur bulmuştu. O, öğrencilerine Yüce Peygamberin hayatından en güzel misalleri hazırlamıştı. İşte bu hal üzere iken dünyaya gözlerini yumdu. Allah şahittir ki: Biz ve talebeleri Dımeşk üniversitesinde Şeriat Fakültesi kurulduğundan beri en çok onun konferans ve sohbet meclislerine ilgi gösterdik. Her zaman onu dinlemek istedik. Eğlenceye düşkün olanlar heva ve hevesleriyle meşgul iken es-Sibâî'nin âlemi bambaşkaydı, inandığını sabır ve azimle yapıyordu. Dağların bile taşımaktan aciz kalacağı hastalıkların verdiği eleme aldırmıyor ve belirlenen zamanda talebeleriyle birlikte olmaktan geri kalmıyordu. Gerçek savaşçı olmanın ne demek olduğunu ve o Yüce Peygambere mensup olmanın şerefini ve nasıl olunabileceğini anlatıyordu onlara".
Muhammed (s.a.v.)'in siyerleriyle ilgili ne güzel görüşleri vardır es-Sibâî'nin, davetçilere ne güzel dersler takdim etmiştir.
Şunu da belirtelim ki, Şeriat Fakültesi birinci ve ikinci sınıf öğrencilerine konferans halinde verildikten sonra şiddetli bir hastalık devresinde aceleye getirilerek basıma gönderilen bu "izlenimler", Üstadımızın konferans sırasında değindiği derin manalardan ancak bir kısmını ihtiva etmektedir. Görünen şu ki, kitabın aceleye getirilmesinin sebebi, bu değerlendirme ile yazılan Siyer kitapları elde mevcut olmadığı için talebelerin elinde müracaat edilecek bir kaynak olmasını arzu etmesidir. Allah (c.c.) ona rahmet eylesin. Geri kalan dört bölümü de bu şekilde tamamlamak ve mevcut bölümleri genişletmek niyetindeydi. Lâkin Allah (c.c.)'ın hükmü daha önce davrandı. Allah (c.c.) işlerine hâkimdir. Ancak insanların çoğu bunu bilmez".
Şam, 4 Şevval 1392 9 Teşrin-i Sani 1972
Dr. Adnan Zerzur
ÖNSÖZ
İnsanları karanlıktan aydınlığa çıkarması; Rabbin yüce ve övülmüş yoluna iletmesi maksadıyla peygamberini kesin delillerle gönderen Allah (c.c.)'a hamd ederim.
Salât ve selam peygamberlerin en faziletlisi, davetçilerin en şereflisi, nübüvvet zincirini Cenab-ı Hakkın kendisiyle tamamladığı efendimiz Muhammed (s.a.v.)'e olsun. O öyle bir resuldür ki, Allah (c.c), hayatını müminin basit ve önemli her türlü yaşantısına rehber kılmış; getirdiği dinle sair şeriatlara son vermiş; nübüvvetini çevre ve zaman bakımından ihtiyaçları en iyi şekilde karşılayan en mükemmel peygamberlik kılmıştır. Allah (c.c.)'ın selâmı O'nun ve tertemiz hidayetçi, dosdoğru inanç sahibi, sonsuz fedakârlık örneği; İslâm emanetini yeryüzündeki milletlere sunma şerefinin mâliki, bu yolda kanlarını akıtıp öz diyarlarını terk eden, Allah (c.c.) ve Resûlullah için öğüt veren sahabelerinin üzerinde olsun. Onlar, ölçüye vurulamayacak derecede insanlığın üstünde büyük bir fazilete sahiptir. Yeryüzü ve onun üzerindekilerin tümü Allah (c.c.)'ın iradesine muvafık hareket edinceye kadar Müslümanların gayret göstermesi, sahabenin kendilerine bıraktığı mukaddes emanetin asıl gayesidir. Allah (c.c.) onlardan ve onları sevip kıyamet gününe kadar davet sancağını taşıma azminde bulunanlardan razı olsun.
Çok acele ve şiddetli hastalık içerisinde Şeriat Fakültesi birinci sınıf öğrencilerine konferanslarda bölüm bölüm sunduğum bu notlarımı, her Müslüman, davetçi, şeriat âlimi ve fıkıh isteklisinin peygambere layıkıyla uyup insanları hak dine davet edebilmesi ve dolayısıyla Rabbinin rızasını kazanması için faydalı olabilecek düzene getirmekten haz duydum. Cenâb-ı Hak Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: "Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar ki onlar ebedi kalıcıdırlar. Bu, en büyük bir kurtuluş ve saadettir." (Nisa: 13)
Böyle konuyu aşağıdaki maddelere uygun şekilde tertip ettim:
- MUKADDİME: İki bölümden oluşur:
- Siyer'in özelliği ve onu incelemenin faydaları
- Siyerin sağlam kaynak ve dayanakları,
- SİYERİN MUHTEVİYATI: On bölüme, ayrılır:
- Resûlullah'ın peygamberlikten önceki hayatı.
- Peygamberlikten sonra Habeşistan Hicretine Kadar ki hayatı.
- Habeşistan Hicreti ile Medine hicreti arasındaki hayatı.
- Medine'ye yerleşinceye kadar ki hicret hayatı.
- Bedir Gazvesinden Mekke'nin fethine kadar ki savaşları.
- Fetihten sonra İslâm'ın Arap yarımadasında yayılışı.
- Fetihten vefatına kadar ki hayatı.
- Medine'de İslâmî yasaların uygulanışı.
- Ahlâkı ve müsteşriklerle misyonerlerin iftiraları.
- Şahsiyetinin ve peygamberliğinin dünya üzerindeki etkisi.
Rabbimden, Müslüman gençliğin büyük bir ihtiyacını gideren Peygamber (s.a.v.)'in berrak hayatının ruhlara ve kafalara işlenip hayat yolu olarak benimsenmesini; Müslümanlara yaşantılarının karanlıklarını silip süpürecek bir güneş halinde yeniden doğmasını; İslâm âleminin önder ve idarecilerine rehber ve dayanak olmasını, dolayısıyla Allah (c.c.)'ın şu sözünün bizim için tekrar gerçekleşmesini niyaz ederim: "Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışırsınız. (Çünkü) Allah'a inanıyorsunuz"." (Âî-i îmran: 110)
Şam, Ramazan-1381
Prof. Dr. Mustafa es-Sibâî