Kitap Hz. Ömer (ra) Hayatı, Şahsiyeti ve Dönemi İslam Tarihi
Yazar Prof. Ali Muhammed Sallabi
Yayınevi Ravza Yayınevi
Kağıt Cilt Ivory Kağıt, Kalın Ciltli
Sayfa Ebat 734 sayfa, 17x24 cm.
Yayın Yılı Son baskı
Ravza Yayınları, 2.Halife Hz. Ömer (RA) Hayatı, Şahsiyeti ve Dönemi İslam Tarihi kitabı nı incelemektesiniz.
Ali Muhammed Sallabi Hz. Ömer (ra) Hayatı kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
2.Halife Hz. Ömer (RA) Hayatı Şahsiyeti ve Dönemi İslam Tarihi
Hz. Ömer (ra) Hayatı Şahsiyeti ve Dönemi
Bismillahirrahmanirrahim
MUKADDİME
Hamd Allah'adır. O'ndan yardım diler, O'na istiğfar eder, nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüğünden O'na sığınırız. Allah (cc) kimi hidayete erdirirse O'nu hiç kimse saptıramaz, kimi de saptırırsa onu hiç kimse hidayete erdiremez.
Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.
"Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin."1
"Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar yaratan Rabbinizden sakının. Adını zikrederek birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan korkun ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir."2
"Böyle davranırsanız Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar. Kim Allah ve Resûlü'ne itaat ederse büyük bir kurtuluşa ermiş olur. Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (sorumluluğundan) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o çok zalim, çok cahildir."3
Evet, bu kitap Ömer (ra) 'in hayatını, şahsiyetini ve yaşadığı dönemi anlatmaktadır.
Bu kitabı ancak Allah'ın keremiyle yazdım. Bu kitabın ortaya çıkmasında birçok âlim, meşayih ve İslâm dâvetçisinin katkısı vardır. Onlar, Râşid Halifeler dönemi hakkında çalışmam hususunda beni cesaretlendirdiler.
1-Âl-i İmran, 2/102.
2-Nisa, 4/1.
3-Ahzab 33/70,71.
Hatta onlardan biri bana şunu dedi: Müslümanlar bu dönemi hakkıyla bilmiyorlar, nelerin öncelikle bilinmesi gerektiği konusunda bir düzensizlik var. İnsanların birçoğu, islâm dâvetçilerinin, Müslüman âlimlerin ve ıslahatçıların hayatını Râşid Halifelerin hayatından daha iyi bilmektedir. Râşid Halifeler dönemi, siyaset, eğitim, haberleşme, ahlâk, iktisat, düşünce ve fıkıh sahaları açısından bilgilenme hususunda son derece istifade edeceğimiz bir dönemdir. Bizlerin islâm devletlerinin teşkil ettiği müesseseleri bilmeye ihtiyacı var. Bunların zaman içersinde nasıl geliştiğini bilmemiz icap eder. Bunlar kadılık, maliye, askerlik, hilâfet, valilik müesseseleri olup Müslümanlar bu dönemlerde Fars ve Roma medeniyetleriyle tanıştıklarında Islâmî fetihlerin bir özelliği olarak bunlara dair ictihadlar yaptılar.
Bu kitabı yazma, ilkin sadece bir düşünce halindeydi ve Allah bunu fiiliyata çevirdi. Allah (cc) bize desteğini verdi, işleri kolaylaştırıp zorlukları bertaraf etti. Kaynaklara ulaşmam konusunda bana yardımcı oldu. Kitaptaki doğrular bu konuda bana yardım eden Allah'tandır.
Râşid Halifeler dönemi, çok sayıda ibretler ve derslerle doludur. Bu bilgiler çeşitli kaynaklara dağılmış vaziyettedir. Bu kaynaklar tarih, hadis, fıkıh, edebiyat, tefsir kitaplarından oluştuğu gibi biyografi kitapları, cerh ve tâdile dair yazılmış kitaplarda da olabilmektedir. Gücüm yettiği ölçüde bu kaynakları araştırdım ve bunlarda tarihe dair kıymetli bilgiler buldum. Bilinen tarih kitaplarının değerini burada itiraf etmek gerekir. îlkin bunları toplamayıp düzenlemek, güvenilir olup olmadığını araştırmak, bazı tahliller yapmakla işe başladım. Bu konuda yayınlanan ilk eserim Ebubekir (ra) (Şahsiyeti ve Dönemi) isminde oldu.
Bu eser Allah'ın keremiyle Arap yayınevlerinde basıldı ve uluslararası birçok fuarda sergilendi. Bu vesileyle çok sayıda okuyucuya, islâm dâvetçilerine, âlimlere, öğrencilere ve sair insanlara ulaştı. Onlar bu konuda, asrımıza hitap eden bir üslupla, basit bir tarzda, ümmet için beni yazmaya teşvik ettiler.
Râşid Halifeler dönemi birçok ibret ve derslerle doludur. Bu bilgileri sunarken zayıf rivayetlerden, uydurma sözlerden ve müsteşriklerin kitaplarından, laik zihniyetli ve inkarcı kimselerin işledikleri günahlardan da kaçındık. Araştırmada Ehl-i Sünnet'in metodunu takip ettik. Ehl-i Sünnet'in bakış açısıyla meseleleri ele aldık. Allah (cc) 'nun kendileri hakkında şöyle dediği kimselerin hayatıyla tanıştık: "(islâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk Muhacirler ve Ensar ile onlara güzellikle tâbi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur; onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır, işte hu büyük kurtuluştur.'"^
Onlar hakkında Resulü İlah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ümmetimin en hayırlısı kendilerine gönderildiğim asırda yaşayan kimselerdir."5
Abdullah b. Mes'ud onlar hakkında şunu söylemiştir: "Kim bir yol tutmak istiyorsa ölenlerin yolunu takip etsin. Çünkü hayatta olanın fitneye düşmemesi konusuna herhangi bir güvence yoktur. Onlar Muhammed (sav)'in ashabıydılar. Bu ümmetin en faziletli kimseleriydiler. Onlar kalben, ümmeti en iyileri, ilmen en derinleri ve geçim açısından en aza sahip olanlarıydılar. Onlar ki Allah (cc) 'nun Nebisi'ne arkadaşlık etmeleri, dinini hâkim kılmaları için seçtiği bir topluluktu. Onların sahip olduğu fazileti öğrenin, onların izinden gidin, din ve ahlâk noktasında gücünüz yettiği kadar onlara tâbi olun. Çünkü onlar hidayet ve sırat-ı müstakim üzereydiler."
Sahabiler yeryüzünün doğusundan batısına kadar İslâm ahkâmını tatbik edip yaydılar. Asırları en hayırlı asırdır. Onlar, ümmete Kur'an-ı Kerim'i öğreten ve Resûlüllah (sav)'in siret ve hadislerini nakleden kimselerdir. Tarihleri de Müslümanlar için düşünce, kültür, ilim ve cihad sahasında bir birikim ve fetihlerle beraber diğer toplumlarla nasıl muamele edeceğini öğreten bir hazinedir. Bu şerefli tarihe dair araştırma da nesiller için hayatlarında doğru bir metod ve dosdoğru yola götüren bir kaynaktır. Onlar bunun sayesinde kendilerine gelen risaletin hakikatini ve insanlar nazarında nasıl bir role sahip olduklarını kavrayacaklardır.
Bu asırdan, ruhlarının gıdasını temin edecekler, nefislerini terbiye edecekler, akıllan onunla nurlandıracaklar, gayretlerini bununla diriltecekler, derslerini bununla yapacaklardır, bunlardan dersler elde edecekler, düşüncelerini bununla olgunlaştıracaklardır, islâm dâvetçileri, âlimler, tasavvuf erbabı ve islâm'ın diğer mensupları, Nübüvvet çizgisinde Müslüman bir nesil yetiştirmek için bundan istifade edeceklerdir. Onlara Râşid Halifelerin tuttuğu yolu, komutan ve asker olanlarının özelliklerini ve daha sonra bu dönemin neden ortadan kalktığına dair sebepleri öğreneceklerdir.
İkinci kitap ise Râşid Halifelerden Ömer (ra)'ın hayatından, şahsiyet ve döneminden bahsetmektedir. O, ikinci Râşid halife olup Ebubekir (ra)'den sonra, Resûlüllah (sav)'in, yollarına tâbi olmamız için bizleri teşvik ettiği sahabenin en faziletlisidir.
4-Tevbe, 9/100.
5-Müslim IV, 1963-64.
Resûlüllah (sav)bu konuda şöyle buyurmuştur: "Benden sonra sünnetime ve dosdoğru yolda bulunan Râ-şid halifelerimin sünnetine tâbi olun."6
Ömer (ra), Resullerden, Nebilerden ve Ebubekir (ra)'dan sonra insanların en hayırhsıdır. Hz. Peygamber (sav), Ebubekir (ra) ve Ömer için, "Benden sonra iki kişiye, Ebubekir (ra) ve Ömer (ra)'a uyun!" buyurmuştur7
Ömer (ra)'ın fazileti hakkında çok sayıda hadis ve rivayet bulunmaktadır. Hz. Peygamber (sav)şöyle buyurmuştur: "Sizden önceki ümmetlerde muhaddesler8 vardı. Şayet benim ümmetimden böyle biri çıkacak olursa o da Ömer (ra) olur,"9 Amr b. As şunu söylemiştir: "Ya Resûlallah, en sevdiğin insan kimdir?" Hz. Peygamber (sav)buna cevaben, "Aişe" demiştir. Amr sonra, "Erkeklerden kimdir?" diye sorunca Hz. Peygamber (sav)"Aişe'nin babasıdır" buyurmuştur. Amr, "Daha sonra kimdir?" diye sorunca "Ömer'dir" buyurmuştur. Amr, Hz. Peygamber (sav)'in daha başka kimseleri saymaya devam ettiğini belirtmiştir.10
Ömer (ra)'ın hayatı islâm tarihinin parlak bir dönemini teşkil etmiştir. Diğer ümmetlerin tarihi ihlâs, Allah yolunda cihad ve davet şerefiyle asla bu denli süslenmemiştir. Bu yüzden onun hakkında verilen rivayetleri, asrına dair bize ulaşan haberleri kaynaklarda araştırma yoluna gittim. Bunu derinlemesine araştırdım. Düzenleyip, tahlile, birbiriyle uyumlu hale getirip güvenirliliklerini ortaya koymaya çalıştım. Bunu da İslâm dâvetçileri, hatipleri, âlimleri, siyaset, din ve fikir erbabı, İslâm'ın komutan ve askerleri, öğrenci, idareci ve hâsılı her kesimden insan, bu bilgilere rahat ulaşabilsinler diye yaptım. Umarım hayatlarında bundan istifade eder, amellerinde bu bilgilerle amel ederler. Bu sayede Allah her iki cihanda onları kurtuluşa erdirir.
Ömer (ra)'ın hayatını ilk etapta doğum ve şehadetine kadar olan kısmıyla ele aldım. Burada onun nesebinden, ailesinden, cahiliye hayatından, Müslüman olup hicret etmesinden, Kur'an-ı Kerim'in, eğitim ve benliğinin oluşmasında meydana getirdiği etkiden bahsettim. Onun Hz. Peygamber ve Ebubekir (ra) zamanında katıldığı savaşları dile getirdim. Onun hilâfete gelişini ve idaresi sırasında "Şûra", adaleti ikâme etme, insanlara eşit muamele insan özgürlüğüne olan saygısı konusunda dayandığı teme prensipleri açıkladım.
6-Ebu Dâvud, Sünen, IV, 201; Tirmizî, V, 44, hasen olduğunu söylemiştir.
7-Bu hadis için bk. Elbani, Sahihu Sünen-i Tirmizi, III, 200.
8-Muhaddes: Sorunları, süratli ve doğru idrak edip isaberti kararlar alabilen kişi.
9-Buhari, No: 3689; Müslim, 2398.
10 Bk. el-ihsan fi Sahihi ibn Hibban, XV, 309.
Onun en önemli vasıflarına, ailesiyle geçen hayatına ve Ehl-i Beyt'e olan saygısına işaret ettim. Halife olduktan sonra toplumsal hayatta kadınlara ve onların gözetilmesine ne derece önem verdiği konularına değindim. İdaresinde bulunanlara ve onlardan ihtiyaç içinde olanlara ne denli alâka gösterdiğine işaret ettim. Topluma idareci olacakları eğitmeye verdiği önem, gereksiz harcamalara karşı duruşu, halkın sağlığına önem vermesi; onların pazarda alış-veriş esnasında kontrol altında tutulması, haklarının gözetilmesi, birliğin sağlanması, bozulma ve bid'at çıkarılmasına karşı olma, ibadetlere önem verme, mücahitlerin isteklerinin yerine getirilmesi gibi İslâm'ın hedeflediği hususları gözettiğini dile getirdim.
Ömer (ra)'ın ilme değer verdiğini, halkın Medine'de eğitim-öğretime tâbi tutulmasına özen gösterdiğini, Medine'yi fıkıh açısından bir merkez, âlimlerin dâvetçilerin, kadı ve valilerin yetiştiği bir eğitim ortamı haline getirdiğini anlattım. Onun, Mekke, Medine, Basra, Küfe, Mısır ve Şam gibi çeşitli şehirlerde eğitime dair etkisini izah ettim. O, ilim sahasında ihtisas sahibi olmuş kimseleri çeşitli şehirlere göndermiştir. Mescidlerin, islâm'ın, davet, eğitim ve uygarlık merkezi olması yolunda, geniş fetih hareketlerinin yanı sıra, komutan ve valilerini fethedilen bölgelerde mescidler inşa etmeye sevk ettiğini görmekteyiz. Mescidler bu dönemde islâm'ın ilk eğitim merkezleri olmuşlardır. Mescidler sayesinde sahabenin âlim olanları yeni milletleri eğitme oluna gitmişler, bunu yaparlarken de hiçbir zorlama ve baskıya gitmemişlerdir. Ömer (ra) zamanında içinde Cuma kılman mescidlerin sayısı on iki bine ulaşmıştır. Askeri fetihlerin hemen akabinde Şam, Mısır, Iran, Irak ve Mağrip gibi yerlerde ilmî merkezler devreye girmiştir. Bu merkezler Resûlüllah (sav)'in Medine'de gerçekleştirdiği şekilde onun çizgisi takip edilerek ilim, fıkıh ve davet müesseseleri oldular. Ömer (ra) eldeki bu güçten istifade etti ve bu insanları en güzel şekilde yönlendirdi, işte fetihlerin akabinde bu ilmî hareket müessese haline gelmiştir.
Ömer (ra)'m şiire ve şairlere değer verdiğini dile getirdik. O, Râşid Halifeler içinde en fazla şiir dinleyen ve bunun geliştirilmesine katkıda bulunan bir halifedir. Hatta bu konuda şunlar söylenmiştir: Ömer (ra)'a sunulan hiçbir iş yoktur ki o konuda bir beyit getirmemiş olsun. Edebi eleştiri noktasında mahir biriydi. Okunanları değerlendirme, şairlerden hangisinin daha önde olduğunu belirtme konusunda kriterleri vardı. İşte bunlardan bazıları: Sağlam bir Arapçayla inşad edilmiş olması, lafızlarının birbiriyle uyum arz etmesi, sözlerin kapalı olmaması, netlik ve açıklığın olması, mânâsız sözlerin kullanılmaması, kelimelin yerli yerince kullanılması. Şairlerin başkasının yermesine mani olur, şiirlerin İslâm'ın esaslarıyla çelişmemesine dikkat ederdi. Şairlerin eğitilmesinde çeşitli metodlar kullanırdı.
Onun döneminde şehirlerin gelişim merhalesini ve onun, idarede kullandığı prensipleri anlattım. Yollara, deniz ve kara taşımacılılığına önem verdiğini, askerî açıdan ve medeniyet cihetiyle merkezî şehirler ve ayrıca sınır şehirleri inşa ettiğini açıkladım. Onun zamanında Basra, Küfe ve Fustat gibi büyük şehirlerin inşa edildiğinden bahsettim. Bu şehirleri inşa ederken iktisadî ve askerî durumları göz önünde bulundurduğuna değindim. Kıtlık senesinde ne gibi tedbirler aldığını dile getirdim. İnsanlara kendi nefsim nasıl örnek kıldığını, kıtlık esnasında insanların sığınmaları için garnizonlar kurduğunu, çeşitli şehirlerde oturan insanlardan yardıma gelmelerini talep ettiğim, Allah'tan yardım talep edip yağmur duasına çıktığını, bu senede, el kesme cezasının kaldırılması, bu dönemde zekâtın dışarıya verilmemesi gibi fıkhî bazı ictihadlarda bulunduğunu anlattım.
Şam'da ortaya çıkıp çok sayıda Müslüman askerin ölmesine yol çan veba hastalığına dair tutumunu açıkladım. Bu hastalık sebebiyle yirmi bin Müslüman hayatını kaybetmiş, mallar telef olmuş, maddi kayıplar meydan gelmiştir. Bu yüzden Ömer (ra) Şam'a gitmiş, erzak taksiminde bulunmuş, sınır şehirleri kontrol altına almış, valiler tayin etmiş, askerî düzenlemelerde bulunmuş, mirası, hayatta kalanlara taksim etmiştir.
Ömer (ra)'ın malî ve yargı işlerindeki rolünü de izah ettim. Malî müesseselerden ve bu dönemde devlet hazinesine giren, zekât, cizye, haraç, öşür, fey ve ganimet gibi gelirlerden bahsettim. Beytülmalden, malî divanların kurulmasından, bu dönemde devletin yaptığı harcamalardan, haraç konusunda Ömer (ra)'ın yaptığı ictihadtan ve islâmî paranın çıkarılmasından bahsettim. Yargı müessesesinin geliştirilmesinde Ömer (ra)'m rolünden, onun kadılara gönderdiği mektupların en önemlilerinden, kadıların tayininden, taşımaları gereken özeliklerden, derecelerinden ve yapmaları gereken hususlardan, yargı ahkâmının kaynaklarından, kadı'nın istinat ettiği delillerden ve Ömer (ra)'m, devletin resmi işleri için taklidi bir mührün yapılması, Kûfe'de beytülmalden mal çalan bir adam hakkında hüküm verme, zinanın haramhgmı bilmemesinden dolayı ceza uygulamama ve vb. konularda yaptığı bazı ictihadlarından bahsettim. Onun valilerine nasıl muamele ettiğini izah ettim. O dönemde İslâm devletinin hangi bölgelerden oluştuğunu, buralarda bulunan valilerin isimlerini, valileri tayin ederken hangi şartları göz önünde bulundurduğunu, valilerin taşıdığı özellikleri, valilerin hakları ve yapması gereken konuları, Ömer (ra)'m valileri takip, kontrol ve hesaba çekmesi; halkın şikâyetine konu olan valilerle muamelesi, valilere uyguladığı cezaları, Halid b. Velid'i azletmesi hadisesi, onu iki defa azletmesi ve bundaki sebepleri, toplumun azil kararım nasıl karşıladığı, Halid'in bundaki tutumunu, Ömer (ra) 'm ölüm döşeğindeyken neler söylediği... gibi konuları dile getirdim.
Irak, İran, Şam, Mısır ve Libya fetihlerini anlattım. Bu fetihleri ibretli sahnelerle süsleyip Müslümanların fetihler esnasındaki takip ettikleri metodu anlatmaya gayret gösterdim. Bu esnada Müslüman komutanlarla Ömer (ra) arasında meydana gelen mektuplaşmaları vermeye çalıştım. Bu mektuplardan da insanların eğitimi, devletlerin kuruluşu, komutanların doğru bir şekilde idare edilmesi ve savaş sanatı hususunda eğitici dersler çıkardım. Ömer (ra)'ın komutanlarına gönderdiği mektuplarda, düşmana karşı sabır, sadece Allah'ın dininin zafere ulaşması düşüncesiyle savaşma, emanete riayet ve Allah'ın dinine yardım ederken adam kayırmama şeklinde Allah'ın kulları üzerindeki haklarına işaret etmiş olduğunu belirttim. Diğer yandan da kulların haklarından olan, komutanlara itaat ve emirlerine sımsıkı yapışma şeklindeki konulara değindim. Ayrıca askerlerin hakkı olan; onların gözetilmesi, durumlarının kontrol edilmesi, kendilerine yumuşak davranılması ve savaşa teşvik edilmesi gibi hususlara işaret ettim.
Ömer (ra)'ın ülke krallarıyla ilişkisini, dönemindeki fetihleri, Ömer (ra)'m son günlerini, Müslüman olduğu günden tâ şehadetine kadar hep göz önünde bulundurduğu, "Allah'a giderken nasıl bir kavrayış içinde olunması gerekir" şeklindeki görüşünü dile getirdim.
Bu kitapta Ömer (ra)'m İslâm'ı nasıl anladığını ve insanlara nasıl muamele ettiğini açıklamaya çalıştım, işlerin akışı sırasında kendisinin nasıl bir etki meydana getirdiğini vermeye çalıştım. Onun, askeri siyaseti, idareyi ve yargıyı ilgilendiren şahsiyetinden, toplumda normal bir vatandaşken yaşadığı hayattan, tâ Ebubekir (ra)'den sonra hilâfeti devralmasına kadar süren toplumsal hayatından da bahsettim. Bunu ele alırken özellikle idarî, malî ve askeri müesseselerin geliştirilmesi konusunda odaklandım.
Bu kitap Ömer (ra)'ın büyüklüğüne dair bir delildir. Onun imam cihetiyle yüceliğine işaret etmektedir, ilmiyle, düşüncesiyle, ahlakıyla, etkisiyle büyük biri olduğuna şahittir. O bütün yücelikleri üzerinde toplamıştı. Onun büyüklüğü islâm'ı anlama ve kavramasından, Allah'a tam bağlılığından ve Resûlüllah (sav)'in yoluna tam şekilde tâbi olmasından kaynaklanıyordu.
Ömer (ra) u'l-Faruk (ra), insanların, onun hayatından kendileri için prensipler edineceği, onun söz ve davranışlarından etkilenecekleri imamlardan biridir. Onun yaşadığı hayat, dinin doğru anlaşılması konusunda iman ve islâm'ın en güçlü kaynaklarındandır. İslâm ümmeti, hayatlarında sahabeye tâbi olan, insanların şahit olduğu o yüce mânaları kavrayıp onlarla dirilen adamlara da ne de muhtaçtır! Râşid Halifelerin ve sahabenin tarihi hâlâ nesiller boyunca ümmete öğütler vermektedir. Bunlar ancak bu yüce şahsiyetlere tâbi olunduğu müddetçe faydalı olacaktır. Bu yüce şahsiyetlerin içinde bulunduğu durum zannedilmesin ki sadece kendi asırlarına has bir örnektir. Onların elde ettiği başarıyı yaşamak için bazı hayati unsurlar gerekmektedir. Hakikat şudur ki, kişiyi harekete geçiren imanî güç kuvvetlendikçe, Allah'a yönelme en üst seviyede olduğu müddetçe ve Müslümanlar çalışmaya son derece hırslı oldukça, Allah (cc) , dostlarına yardımı ve şartları onlara âmâde etmeyi tekeffül edecektir.
İşte bu eserde takatim dâhilinde Ömer (ra) 'm hayatı ve şahsiyetini vermeye çalıştım. Biz hata ve günahtan uzak değiliz. Allah'ın rızasını kazanmaktan başka bir kastım yoktur. O'nun sevabını istedim. Ancak O yardım eder, O'dur en güzel isimlere sahip olan, O'dur duaları işiten.
Bu eseri 1422 yılı Ramazan ayının 13'ünde Çarşamba günü sabahında 07.05'te (28 Kasım 2001) bitirdim. Bütün yücelikler hep Allah'ındır. Bu çalışmayı dergah-ı izzetinde kabul buyurmasını, bundan istifade etmeleri için mü'minlerin kalplerine inşirah vermesini temenni ederim. Allah (cc) şöyle buyurmuştur: "Allah'ın imanlara açacağı herhangi bir rahmeti tutup hapseden olamaz. O'nun tuttuğunu O'ndan sonra salıverecek de yoktur. O, üstündür, hikmet sahibidir."11 11-Fâtır, 35/2.
Bu eseri bitirirken Yüce Allah'ın huzurunda huşu içerisinde eğiliyorum, O'nun fazl, kerem ve iyiliklerini itiraf ediyorum. O'dur her şeyden üstün olan, O'dur kerem sahibi, O'dur başarıya ulaştıran...
Bana verdiği nimetlerden dolayı hamd O'nadır. O'nun yüce isimleriyle şu çalışmamı kendi katında kendi rızasına muvafık, kullarına faydalı kılmasını, her harfini mahşerde hesap terazisinde, iyilikler kefesine koymasını, bu çalışmada benden yardımlarını esirgemeyen kardeşlerimi de bu sevaba dâhil etmesini istiyorum. Bu kitabı mütalaa eden her Müslüman'ın, ben âciz kul için Allah'tan af ve mağfiret dilemesini istiyorum. Allah şöyle haber vermiştir: "(Süleyman) onun sözünden dolayı gülümsedi ve dedi ki: Ey Rabbim! Beni, gerek bana gerekse ana-babama verdiğin nimete şükret-meye ve hoşnut olacağın iyi işler yapmaya muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kulların arasına fcat."12
O'nu hamd ile teşbih ederim. Şehadet ederim ki senden başka ilâh yoktur, senden mağfiret diler ve sana tövbe ederim. Duamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.
Allah'ın af, mağfiret ve nzasına muhtaç kul Muhammed Ali Sallabi 13 Ramazan 1422/28 Kasım 2001
12 -Nemi, 27/19
Prof. Ali Muhammed Muhammed Sallabi
Ravza Yayınları, Ali Muhammed Sallabi Hz. Ömer’in Hayatı (ra) kitabını incele diniz.
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9786054818044 |
Marka | Ravza Yayınları |
Stok Durumu | Var |
9786054818044