Mirac ve Şakk-ı Kamer Risalesi Orta Boy 10,5x16 cm Karton Kapak

Fiyat:
78,00 TL
İndirimli Fiyat (%37,2) :
49,00 TL
Kazancınız 29,00 TL
Havale / EFT:
47,53 TL
Aynı Gün Kargo
Mİ’RAC VE ŞAKK-I KAMER (ORTA BOY)

Miraç Risalesi,

âyetlerinin hakikatini teyid eden âyâtın en mühim bir hakikati olan mi’rac-ı Ahmediyeyi (asm) ve o mi’rac içinde kemalât-ı Muhammediyeyi (asm) ve o kemalât içinde risalet-i Ahmediyeyi (asm) ve o risalet içinde çok esrar-ı rububiyeti tefsir eder ve kat’î delillerle ispat eder bir risaledir.

Muhtelif tabakattan olan insanlardan bu risaleyi kim görmüşse karşısında hayran olup, akıldan uzak mesele-i mi’racı en zâhir ve vâcib ve lâzım bir tarzda gösterdiğini kabul ediyorlar. Hususan o şecere-i nuraniye-i mi’racın âhirlerinde beş yüz meyveden beş meyvesini o kadar güzel tasvir eder ki zerre miktar zevki, şuuru bulunan onlara meftun olur.

Şakk-ı Kamer,

Şakk-ı kamer mu’cizesine bu zaman feylesoflarının ettikleri itirazlarını beş nokta ile gayet kat’î bir surette reddedip, inşikak-ı kamerin vukuuna hiçbir mani bulunmadığını gösterir. Ve âhirinde de beş icma ile şakk-ı kamerin vuku bulduğunu gayet muhtasar bir surette ispat eder. Şakk-ı kamer mu’cize-i Ahmediyesini güneş gibi gösterir.

***
Mi’raç konusu 4 başlık altında incelenmiştir:

Mi’racın sırr-ı lüzumu nedir?
Hakikat-i mi’rac nedir?
Hikmet-i mi’rac nedir?
Mi’racın semerat ve faydası nedir?
Ayrıca “Şu mi’rac-ı azîm, niçin Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâma mahsustur?”, “O zat, nasıl şu kâinatın çekirdeğidir? Dersiniz: Kâinat, onun nurundan halk olunmuş. Hem kâinatın en âhir ve en münevver meyvesidir. Bu ne demektir?” gibi akla takılan bir çok soruya da mukni ve makul cevaplar verilmiştir.

***
Hatıra gelir ki:
Ey mülhid! Sen dersin: “Bin müşkülat ile tayyare vasıtasıyla ancak bir iki kilometre yukarıya çıkılabilir. Nasıl, bir insan cismiyle binler sene mesafeyi birkaç dakika zarfında kateder, gider, gelir?”

Biz de deriz: Arz gibi ağır bir cisim, fenninizce hareket-i seneviyesiyle bir dakikada takriben yüz seksen sekiz saat mesafeyi keser. Takriben yirmi beş bin senelik mesafeyi, bir senede katediyor. Acaba, şu muntazam harekâtı ona yaptıran ve bir sapan taşı gibi döndüren bir Kadîr-i Zülcelal; bir insanı, arşa getiremez mi? Şemsin cazibesi denilen bir kanun?u Rabbanî ile Mevlevî gibi etrafında pek ağır olan cism-i arzı gezdiren bir hikmet, cazibe-i rahmet-i Rahman ile ve incizab-ı muhabbet-i Şems-i Ezel ile bir cism-i insanı berk gibi arş-ı Rahman’a çıkaramaz mı?

Yine hatıra gelir ki:
Diyorsun: “Haydi çıkabilir, niçin çıkmış? Ne lüzumu var? Veliler gibi ruh ve kalbi ile gitse yeter.”

Biz de deriz ki: Madem Sâni’-i Zülcelal, mülk ve melekûtundaki âyât-ı acibesini göstermek ve şu âlemin tezgâh ve menbalarını temaşa ettirmek ve a’mal-i beşeriyenin netaic-i uhreviyesini irae etmek istemiş. Elbette âlem-i mubsıratın anahtarı hükmünde olan gözünü ve mesmuat âlemindeki âyâtı temaşa eden kulağını, arşa kadar beraber alması lâzım geldiği gibi; ruhunun hadsiz vezaife medar olan âlât ve cihazatının makinesi hükmünde olan cism-i mübareğini dahi tâ arşa kadar beraber alması mukteza-yı akıl ve hikmettir.

Nasıl ki cennette, hikmet-i İlahiye cismi ruha arkadaş ediyor. Çünkü pek çok vezaif-i ubudiyete ve hadsiz lezaiz ve âlâma medar olan cesettir. Elbette o cesed-i mübarek, ruha arkadaş olacaktır. Madem cennete cisim, ruh ile beraber gider. Elbette cennetü’l-me’va gövdesi olan Sidretü’l-münteha’ya urûc eden Zat-ı Ahmediye (asm) ile cesed-i mübareğini refakat ettirmesi, ayn-ı hikmettir.

Yine hatıra gelir ki:
Dersin:  “Birkaç dakikada binler sene mesafeyi katetmek, aklen muhaldir?”
Biz de deriz ki: Sâni’-i Zülcelal’in sanatında harekât, nihayet derecede muhteliftir. Mesela, savtın süratiyle; ziya, elektrik, ruh, hayal süratleri ne kadar mütefavit olduğu malûm. Seyyaratın dahi fennen harekâtı o kadar muhteliftir ki akıl hayrettedir. Acaba latîf cismi, urûcda süratli olan ulvi ruhuna tabi olmuş; ruh süratinde hareketi nasıl akla muhalif görünür? Hem on dakika yatsan bazı olur ki bir sene kadar hâlâta maruz olursun. Hattâ bir dakikada insan gördüğü rüyayı, onun içinde işittiği sözleri, söylediği kelimatı toplansa uyanık âleminde bir gün, belki daha fazla zaman lâzımdır. Demek oluyor ki bir zaman-ı vâhid, iki şahsa nisbeten, birisine bir gün, birisine de bir sene hükmüne geçer.


Yayınevi:       RNK Neşriyat
Boyut:            15,5x10,5 cm
Kağıt Tipi:      Şamua
Cilt Tipi:         Karton Kapak
Basım Yeri:    İstanbul

 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9786059699082
MarkaRNK Neşriyat
Stok DurumuVar
9786059699082
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.