Kitap Özlenen Gencin Örnek Ahlakı
Yazar Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir
Yayınevi Tahlil Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Karton kapak cilt
Sayfa Ebat 454 Sayfa - 13.5x21 cm
Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir Özlenen Gencin Örnek Ahlakı adlı kitabı incelemektesiniz.
Tahlil Yayınları Özlenen Gencin Örnek Ahlakı kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
TAKDİM
Besmeleden sonra...
Yeni çağın insanının en büyük sorunu "dertsiz" olmasıdır. Onun, şahsen kendisiyle hiçbir sorunu yoktur. Sorun, kendisi dışındaki her şeydedir. O, âdeta en iyisini bilir. Kendisinden yaşça büyükler, psikolojik tahlilden uzak bilgiler edinmişlerdir. Bu, dolayısıyla değiştirilmesi ve hatta küçümsenmesi gereken bir bilgidir. Gelecek, yepyeni bir saksıda yeşerecektir; geçmişle hiçbir bağ kurulmamalıdır. Zira geçmişle, örfle, kültürle kurulacak bir bağ, onun geleceği inşa etme kaygısına gölge düşürecektir.
İşte, bugün bunlar gibi suni kaygılar üreten nice insan, atalarının diktiği asırlık çınarların gölgesinde serinlediğinin farkında bile değildir. Onun, Amerika'yı yeniden keşfetmek için döktüğü ter, güllere diken olur, bülbül kanar, canlar yanar. Oysa her şeyin fıtratına uygun ele alınması tüm yaklaşımları en uygun zemine oturtacaktır. Allah'ın istediği tarzda bir hayat, bir sosyal düzen ve bir gelecek tasavvuru için yapılması gereken her şey, Allah'ın yeryüzündeki düzeni sağlaması için görevlendirdiği peygamberlerce söylenegelmiştir. Örnek alınacak olan onların hayatları, takılıp düşünce ilk bakılacak yer Allah'ın kitaplarıdır. Bundan gayrı bir hayat, bir sosyal düzen, bir gelecek tasavvuru mümkün değildir.
Nasıl ki bir makinenin nasıl çalışacağını en iyi mucidi bilir, nasıl ki herhangi bir sorun ortaya çıktığında onu tamir edebilecek olan da mucidin ta kendisidir işte, insanın da nasıl yaşaması gerektiğini, nasıl yaşarsa daha mutlu olacağını, hangi hâllerde sosyal nizamı bozup ne yaparsa bozulan noktaları tamir edebileceğini en iyi bilen de insanı yaratan yani onu yokluktan ebediliğe yükselten Allah'tır. Allah, insanı dünyaya yollamış ama onu asla başıboş bırakmamış bilakis dünyanın kullanma kılavuzunu onun ellerine vermiştir.
Bugün, fabrika ayarlarıyla oynayan, fıtratına çelme takan modern insanın tüm dertlerine derman olacak yegâne şey, ilahî kurallara riayetleri ile kullukta zirve yapan insanların ayak izlerinde saklıdır. Onlar büyük bir ahlâk üzere yaşamış, arkalarında imrenilesi imzalar bırakmışlardır. Hasretini çektiğimiz insanlık, o muhteşem ahlâkta saklıdır.
İşte bu kitap, yaşadığı çağın karanlığını ahlâkının parıltılarıyla yırtmaya azmeden herkese, bilhassa gençleredir. Ayrıca Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir hocamızın nazik üslubu ve çok kıymetli tecrübeleriyle yoğrulmuş yorumu ile çok daha güzel bir mana kazanan "ahlâk" kavramının hayatlarımızda çok daha fazla yer bulması; insanlığın aksi istikametten vazgeçip fıtratına, ahlâkına, orijinine, ana eksenine dönmesi adına bir çağrıdır. Bu kutlu çağrının gönül teli hâlâ titreyenlerde karşılık bulacağını ümit ediyorum. Ya nasip...
Hilâl Furkan
ÖNSÖZ
İnsan, mutlu olmak için yaratılmıştır. Öyleyse saâdet hepimizin hakkıdır. Bize bağışlanan ömür bir kum saati gibi her gün sermayesini biraz daha tükettiğine göre iyi ve doğruyu deneme yanılma yoluyla bulmaya çalışacak kadar zamanımız yoktur. Yanılma payı olmayan birinin bize doğruyu, iyiyi ve güzeli kısa yoldan göstermesi şarttır. Bizden beklenilenin kısa zaman dilimi içinde gerçekleşebilmesi için bu güzellikleri daha önce başarıyla uygulamış örneklere ihtiyaç vardır.
İşte, bu düşünceyle kaleme alınan elinizdeki kitap, bizi iki cihanda mutlu edecek ahlâk hakkında bilgi verirken, daha öncekilerin doğruyu bulmak için nasıl gayret ettiklerini ve ne ölçüde başarılı olduklarını göstermekte, İslâmiyet'ten önceki yıllarda ahlâkî değerleri yitiren kimselerin içine düştüğü uçurumdan görüntüler sunmakta ve İslâmiyet'in insanlığa kazandırdığı yeni dünya görüşünü sevgili Peygamberimiz'in nasıl ortaya koyduğunu, ashabının bu değerleri nasıl benimseyip yaşadığını sergilemektedir.
Milletimizin İslâmiyet'le kucaklaşmadan önce nasıl bir arayı içinde olduğunu, İslâmiyet'i tanıdıktan sonra aradığı mutluluğa nasıl kavuştuğunu, bu yüce dinin ona neler kazandırdığını, şahsiyetini nasıl yücelttiğini, Müslüman milletimizin kazandığı bu üstün vasıflarla dine ve insanlığa nasıl hizmet ettiğini, İslâmî değerlerden haberi bulunmayan Batılıların, milletimizi tanıdıktan sonra onların şahsiyetine ve hayat tarzına nasıl hayran kaldığını zengin örneklerle gözler önüne sermektedir. Son bölümde Kur'ân Kerîm'in ve onun ete kemiğe bürünmüş şekli olan Resûl-i Ekrem'in nasıl bir ahlâk eğitimi verdiği örneklerle anlatılmaktadır
Sahip olduğumuz her şeyi kendilerine emanet edeceğimiz çocuklarımıza öz değerlerimizi tanıtıp öğretmez, kimleri örnek alacaklarını göstermezsek onların yabancı kültürleri benimseyip taklit etmeleri, sonuçta bize ait olan her şeye yabancılaşmaları kaçınılmazdır.
İşte, bu sebeple İslâm ahlâkını tanımak, yaşamak ve yaşatmak hepimizin görevidir.
Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir
Üsküdar, Eylül 2000