Peygamber Efendimizin Hayatı, Saadet Devri Serisi 6 Kitap

  Kitap               Peygamber Efendimizin Hayatı, Saadet Devri Serisi
  Yazar              Prof. Dr. Ahmet Lütfi Kazancı
  Yayınevi          Ensar Neşriyat
  Kağıt - Cilt       2.Hamur - Karton kapak cilt, 6 Cilt Takım
  Sayfa - Ebat    2.085 sayfa  - 15x21.50 cm.
  Yayın Yılı         2017, 2019, 2020

1. Özlenen Şafak 
2. Aydınlıklara Doğru
3. Hicret yurdunda Sabah Doğuş 
4. Hudeybiye Ufuklarına Doğru Yükseliş 
5. Guruba Yaklaşırken
6. Kavuşmak

 
Ensar  Neşriyat  ın yayınladığı, Ahmet Lütfi Kazancı nın yazdığı Saadet Devri Serisi adlı Efendimizin hayatı kitap setini incelemektesiniz.
6 CİLT Saadet Devri kitap Seti hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
 
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
 
 
     SAADET  DEVRİ  SERİSİ

           TAKDİM
 
Saadet yolunun en büyük ve en son rehberi, Allah Teala’nın en sevgili kulu ve Rasulü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin, her haliyle güzel, dürüst ve örnek olan hayatını olduğu gibi verebilmek, ashabının ona olan sevgilerini, vefa duygularını tam olarak anlatabilmek, düşmanlarının kin ve haset dolu davranışlarını aksettirebilmek, kanaatimizce hiçbir insan için mümkün değildir. Mesela Hz. Ebu Bekir’in Resulullah (s.a.v.) Efendimize karşı duyduğu hürmet ve sevgi, Ebu Cehil’in beslediği kin ve hased, ucu bucağı olmayan birer umman, birer okyanus… Bu güne kadar anlatılanlar da, anlatılacak olanlar da, bu okyanuslardan alınan birkaç damladan ibaret…

Yüzyıllar boyu süregelen sorumsuz bir hayat, bu hayatın akışı içinde iyi kötü pek çok ve ibretle bakmaya değer olan inanış, ahlak, adet ve an’ane… Daha sonra ilahi bir emrin açtırdığı Tevhid Sancağı ve hak ile batıl arasında meydana gelen bitip tükenmek bilmeyen büyük mücadele… Üç beş cümle ile anlatılması mümkün olmayan boyutlardandır.

Elinizdeki kitab, Server-i Enbiye (s.a.v) Efendimizin doğumundan nübüvvet vazifesini alıncaya kadar geçen hayatını ve içinde yaşadığı cahiliye çağını anlatmayı hedeflemiştir. Daha sonra, nübüvvet ve risalet vazifesini alınmasından, kendini alemlere rahmet yapan Rabbine kavuşmasına kadar geçen zamana “ Saadet Devri ” denilecektir.

Olur ki, bu kitabı okuyanlar arasından, “Efendimizi daha iyi tanıdım, daha çok sever oldum,”  diyen bir insan çıkar, huzur-i ilahi’de böyle şahadet eder. O zaman bu kitaptan beklenen mükafat elde edilmiş olur.
Eserin bu cildi içinde, Nübüvvet vazifesi gelinceye kadar Efendimizin mübarek ism-i şerifinin önüne (s.a.v) rumuzu konmamıştır. Ancak bu, hürmette kusur etme maksadına dayanmamaktadır. Kitapta bu hususa elden geldiğince riayet edildiği görülecektir.
Bugün bile merkad-i mübarekinde kendisine samimiyetle salat-ü selam gönderenlere şanına yakışır şekilde mukabele ettiğine inandığımız Efendimize, ebediyetler boyunca ve alınan nefesler sayısınca salat-ü selamlar ederiz.

Allah Tela’ya giden tek saadet ve hidayet yolu vardır; Efendimizin gösterdiği yoldur. İnsanlığın ulaşabileceği en üstün edep ve ahlak, Efendimizin tarafından bizzat yaşanarak gösterilmiştir. O’nun gösterdiği yoldan başka yol arayan bedbaht olur, O’nu kusur bulan, dünya ve ahirette ebter ve rüsvay olur, O’na karşı çıkan eninde sonunda yüzünün üzerine sürünür.

O’na olan sevgi ibadet, O’nun ism-i şerifinin zikredilmesi saadet, O’nun şefaatinden mahrum kalmak felakettir. Selam O’na, O’nun yolunda yürüyen, O’na has ümmet olma gayretine bürünenlere… Selam, “Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadisinin müjdelediği mutluluğa erenlere…
 
“Bugün bir saatliğine Rasulullah Efendimizi evimde misafir etseydim nasıl davranırdım? Dükkanıma giderken önümde Efendimiz yürüseydi ardında nasıl yürürdüm? Bulunduğum mecliste Nebiye-i Ekrem Efendimiz de bulunsaydı nasıl otururdum? Efendimizin yaşadığı saadet devrinde yaşasam O’na hürmetim nasıl olurdu?...”  diyebilen ve bunları aziz hayatlarında uygulama fırsatını bulan, yatarken O’nun sevgisine bürünüp yatan, kalkınca O’nun gül kokusunu alma düşüncesiyle kalkan müminlere selam olsun…
 
Dilim seni söylesin, kalbim hep seni ansın.
Sevginle çarpmayan kalp göğsümde bulunmasın.
Misk kokan toprağına yüzlerimi sürmeden
İsyan ile çürüyen gözlerim kapanmasın   
 
Ahmet Lütfi KAZANCI
Bursa - 1982                  
 
 
SAADET DEVRİ  1  ÖZLENEN ŞAFAK
 
 İÇİNDEKİLER
 
Takdim
 
Ka’be yıkılacak mı? ( Fil ve Ebabil )
Mevlid-i Nebevi (Mutlu Doğum)
Beni Sa’d Yurdunda (Süt Anne)
Ebva’da Kazılan Mezar
Abdülmuttalib’in Şefkat Kucağı
Zemzem
Bir Kurban - Yüz Kurban
Ulu Ağacın Devrilişi (Üçüncü Öksüzlük)
Ebu Talib’in Ocağında
Bulutlara Verilen Ticaret
Şam Yolculuğu Rahip Bahire
Bir Suikast Hazırlığı
Yine Putların Önünde
Bir Arslan Yavrusu Doğuyor
Ficar Savaşı
Şerefli Bir Anlaşma (Hılfül Fudül)
Selman Farisi
Hatice’nin Ticaret Kervanı
Mutlu Evlilik
Gözü Pek Bir Çocuk (Ömer)
Sevimli Bir Küçük Esir (Zeyd)
Dertli Bir Baba
Ka’be Hakemliği
Yine Selman
Yahudi Bilginleri
Hak Din Uğrunda (Hanifler)
Garib Bir Seyahat (Peygamberlik Beklentisi)
Büyük Panayır (Ukaz)
Özlenen Şafak Sökerken
 
        AYDINLIKLARA DOĞRU - SAADET DEVRİ  2
 
                ÖNSÖZ
 
 
 “Saadet Devrinden” serisinin ikinci cildini takdim ediyoruz.

Bu cilt, sevgili Peygamberimizin ve değerli ashabının çile devrini ihtiva etmektedir. Nübüvvetin gelişinden itibaren, Hicret-i Muhammediyye’nin noktalandığı ana kadar geçen on yıl..
 
Bu yıllarda Mekke’yi, devamlı şekilde kızdırılan bir fırın olarak kabul etmek mümkündür. “La ilahe illallah…” diyerek iman dairesine girenler, bu fırında pişmiş, kavrulmuş, yanmıştır. Fırının başında bulunanlar insaf ölçüsünü yitirmiş, vicdanlardan yükselen feryatlara kulaklarını tıkamış, merhamet ve şefkatle ilgilerini kökten koparmış kişilerdir.
Bu devir, ölçüye sığmayan bir sabır ve tahammül devridir..

Kendisine hakaret eden, döven hatta öldürmeye çıkan düşmanlara karşı, mutlaka huzur dolu günlerin geleceği inancıyla ve Allah rızası için  ses çıkarmayanların gösterdiği sabır ve olgunlaşma devridir..
Zilleti kabul ettiğinden değil, Allah Teala’nın karşı koyma izni vermediğinden, bu iznin çıkmamasında türlü hikmetlerin bulunduğuna inandığından ses çıkarmayanların gösterdiği tahammül devri..
Ayaklar altında ezilirken başı semaların üzerine yükselen, meleklerin gıptayla seyredeceği makamlara ulaşanların sabrı..
Normal düşüncenin, “Sabır burada biter” dediği yerde yeniden başlayan, birbirine eklenen, sonu gelmeyen, bitip tükenmeyen bu sabırlar, İslam’ın temeline harç olarak konulmuştur.
Fırının kızdırıldığını dinlemekle, fırında kavrulmak arasında ne gibi bir münasebet varsa, çekilen o çilenin yaşanmasıyla anlatılması arasında da böyle bir bağlantı vardır. Bizim gücümüz bu çerçeveyi aşamıyor. Bir başka insanın da anlatacakları hiçbir zaman bu çerçeveyi aşamayacaktır. Bal demekle bal yemek nasıl bir olabilir?..

Mekke hayatı bitince çile devri bitecek midir? 
Bu konuyu serinin devamı olan diğer ciltlere bırakalım. Şu kadarını daima hatırda tutalım ki Mekke’nin bu çileli devrinde bu sağlam temel atılmış olmasaydı Medine hayatında o derece sağlam adımlar atılamaz, Medine Gülistanı teşekkül etmezdi.
Büyüklüğün manasını, bizzat yaşayarak bizlere öğreten değerli ashaba gönülden selamlar ve hürmetler. Onları öyle yetiştiren İnsanlığın Büyük Muallimi, Fazilet Rehberi (s.a.v.) Efendimize bitmez tükenmez salat ve selamlar ederiz.
 
Bir defa görenlerin ayağını tozunu
Bulup da gözlerime sürme diye çekeydim
Çıplak ayaklarıyla bastıkları toprağı
Nur olma dileğiyle yüzlerime süreydim.
 
Esen seher yelinden gül kokunu alarak
Mana alemlerinde deryalara dalarak
Has ümmet olmak için emre hazır durarak
Boynunu bükenlerin hizmetkarı olaydım.
 
Görmeden aşık olup hasretinle dağlanan
 Gece gündüz ah eden, zat-ı pakini anan
Sermayesi muhabbet, hürmet, itaat olan
Bahtiyar ümmetinin bir köpeği olaydım.
 
 
A.Lütfi Kazancı
Bursa - Şubat 1983
 
 
        AYDINLIKLARA DOĞRU - SAADET DEVRİ  2
 
İÇİNDEKİLER

Önsöz
 
İman Yolunun İlk Yolcuları (es-Sabikun el-Evvelun)
Açık Davette İlk Adım (Yakın Akraba)
Kavga ve İşkence
Bilal Habeşi
Yasir Ailesi ve Ammar
Amr b. Hişam (Ebu Cehil)
Aklı Başında Bir İhtiyar (Utbe b. Rebia)
Bir Haksızlık ve Bir Hilful Füdul Üyesi
Bir İşkence Kurbanı Daha (Habbab)
Eskilerin Masalları Mı?
Hac Yolculara Ne Denecek?
Cehennemde Görevli On Dokuz Melek
Öldükten Sonraya Dair
Vahiy Bir Zaman Kesiliyor
Cariyeyi Konuşturan Vicdan ve Av Peşinde Koşan Yiğit
Özel Bir Dua
Habeş Yurduna Doğru
Haklı Olmak Yeterli Midir?
Büyük Mucize
Samimiyetsiz İstekler
…Ve Dua Kabul Edildi (Hz. Ömer)
Bir Meydan Güreşi
Ashab-ı Kehf
Hz. Musa ve Hızır
Çürümüş Kemikler
Mü’mine Hayat Hakkı Var Mı? (Boykot)
Dil Bilmeyen Demirci
Büyük Şair A’şa Nasıl Aldatıldı?
Hüzün Yılı (Fedakar Amcanın Ölümü)
Bir Büyük Kayıp Daha
Taif Yolculuğu
Büyük Davet ve Teselli (Mirac)
Panayırlarda Yapılan Tebliğ
Yesrib İman Yurdu Olurken
Akabede İkinci Anlaşma
İman Yurdu Yesrib’e Göç Başlıyor
Büyük Ömer Mekke’den Böyle Ayrıldı
Suikast Kararı
Mağaradan Ayrılış
Yesrib’de Müjde Sesleri
Yesrib’e (Medine’ye) Hareket (İlk Cuma Namazı)
 
 
 
HİCRET YURDUNDA SABAH DOĞUŞ - SAADET DEVRİ  3
 
                    TAKDİM
 
“SAADET DEVRİNDEN” serisini üçüncü cildini teşkil eden Hicret Yurdunda Sabah DOĞUŞ’u takdim ediyoruz.
Sultan-ı Enbiya Efendimizin hicretiyle Mekke’nin bunaltıcı havasından çıkılmış, Medine’nin gönüllere rahatlık veren serinliğine kavuşulmuştur. Artık burada, Hz. Peygamberin kapısı önüne pislik dökmeyince rahat edemeyen, yollarına diken sermeyince huzur bulamayan Ebu Leheb’ler kalmamıştır. Rasulullah Efendimize “Bir daha seni burada ibadet ederken görmeyeyim!..” diyerek Mescid-i Haram’ı yasaklamaya kalkan Ebu Cehil’lerin yurdu değildir burası..
Burada vatan tutan ve “Allah’ım, bize Mekke’yi sevdirdiğin gibi, Medine’yi de, hem daha çok sevdir..” niyazıyla yüce dergah’a el açan büyük peygamber, artık güzel günlerin geldiğini gözleriyle görmüş durumdadır. Uğrunda malıyla ve canıyla savaşmayı, hatta ölmeyi şeref bilen insanların arasında bulmuştur kendini.. Artık burada, O’na hizmet etmeyince rahat bulamayan, vicdanını huzura kavuşturamayan insanlar vardır.

Burada Bilal, günde beş defa yüksekçe bir yere çıkarak bütün gücüyle “Allahu Ekber..” diye ezan okumakta, namaz vaktinin geldiğini ilan etmektedir. Halbuki bir zamanlar Meccid-i Haram’da yüksek sesle şahadet kelimelerini söyleyen Ebu Zerr, bayıltılıncaya kadar dövülmüştü.
Medine hayatında pürüz yok mudur, olmayacak mıdır?..
Elbet vardır, olacaktır..

Orası harap bir bahçe olarak devralınmış. “Yesrib” halinde iken bulunmuştur. “MEDİNE” şekline konacaktır. Artık burada hakim Allah’ın Rasulüdür, müminlerdir. Paçalar sıvanmıştır. Huzursuz eden her şey birer birer atılacak ve o mübarek şehir, günden güne güzelleşecek, en sonunda “Medinetü’n-Nebi” yani Peygamberin şehri unvanına gerçekten layık hale gelecektir.
 
 
Vahyin kokusu sarmış, bürünmüş solu sağı,
Meleklerle dolaşmış Cibril köşe bucağı
Orda te’sis edilmiş büyük irfan ocağı
Bir şanda şanlı Bedir, bir yanda Uhud dağı
Karargah-ı Nebidir Medine’nin toprağı.
*
Şehid kanı kokuyor ovası, dağı, taşı
Verildi o toprakta büyük iman savaşı
Oldu bir Darü’s-selam, ezildi küfrün başı
Bir beldi ki altında kıymetli dağı, taşı
Yükseltir toprağına hürmetle konan başı
*
Nur gülüdür sahrası, nurdur yeşil kubbesi
Meleklere örnektir hem Hazrec’i, hem Evs’i
Ebu Bekr’i, Ömer’i, Zeyneb’i, Aişe’si
Bir belde ki mescidi gerçek cennet bahçesi
O beldeden yükseldi cihana ezan sesi
 
                            *
O günlerde alın teri dökerek, can vererek Yesrib’i Medine’ye çeviren, orasını bir “İman ve İslam Yurdu” haline koyanlara gönül dolusu selamlar..
Rasulullah Efendimize hizmet edenlere, hizmet aşkıyla yanıp tutuşanlardan bitmez tükenmez hürmetler..  muhabbetler..  ( saadet devri ahmet lütfi kazancı roman seti , saadet devri kitap seti , Ahmet Lütfi kazancı roman seti , ensar neşriyat saadet devri serisi, a. lütfi kazancı kitabı , peygamberimizin hayatı, ahmet lütfi kazancı saadet devri serisi , efendimizin hayatı roman serisi , peygamberimizin hayatı romanları  )
 
BURSA 26 Şubat 1984
 
 
HİCRET YURDUNDA SABAH DOĞUŞ - SAADET DEVRİ  3
 
İÇİNDEKİLER
 
Takdim
 
Medine
Mescid- Nebevi
Şehir Canlanıyor
Değerli Bir Hediye Şerefli Bir Hizmetçi
Ensar Kardeşliği
Namaza Davet
Mescidin Etrafında
Muharrem Ayına Doğru
Sohbet Başlıyor
Medine Kabileleri Toplanıyor
Kıble
Ramazan Orucu
Bedir’e Doğru
Bedir Ordusu
Bedir’in Aslanları
Köle Kim? Köle mi, Efendi mi?
Savaş Biterken
Rukayye
Sabrın Sonu
İki Kütük
Sen Çok Özledim Babacığım
Vahiy Katipleri Hazır Olsun
Mal ve Servet Hırsı Nasıl Önleniyor
Ay Işığında Parlayan Kılıçlar
Kurban Bayramı Geliyor
Düğün Hazırlığı
Nur Sahibi Şerefli Akraba
Tevbe
Kutlu Neslin İlki
 
 
HUDEYBİYE UFUKLARINA DOĞRU YÜKSELİŞ   SAADET DEVRİ  4

İÇİNDEKİLER
Zoraki Bir Evlilik
Uhud Savaşı
Amcadan Gelen Mektup
Savaşa Bir Gün Kala
Uhud Dağın Doğru
Ferdi Karşılaşmalar
Seyyidü’ş-Şüheda Hz. Hamza
Kargaşa
Uğursuz Bir Anlaşma
Savaşa Katılan Tek Hanım: (ÜMMÜ UMARE NESİBE)
Ebu Süfyan ve Hz. Hamza
Değerli Arkadaş Sa’d b. Rebi
Bir Yıl Sonraki Bedir’de Buluşalım
Cabir ve Babası Abdullah
Uhud Dönüşü
Takip (HAMRAU’L-ESED SEFERİ)
Ümitsiz Bir Yaralı
Uğursuz Misafir
Acelesi Olmayan Misafir
Yüce Mevla Uhud’u Şöyle Değerlendirdi
Eli Boşa Çıkan Kahraman
Mekke’ye Giden Müjde
Miras Kime Düşecek?
Esedoğullarına Verilen Ders
Reci Suyu Başındaki İhanet
İki Esir
Ebu Seleme
Cabir’in Babadan Kalma Borcu
Yahudi Tuzağı
Allah’ın Evini Temizleyen Kadın
Ümmü’l-Mesakın Hz. Zeyneb’in Vefatı
Bir Hasta Ziyareti
Ebu Seleme’nin Vefatı
Zatürrika Gazası ve Cabir
İçkili Bir Sofra
İkinci Bedir
Hevesle Başlayan, Teessürle Biten Evlilik
Mutlu Bir Evlilik
Hendek Savaşı
Hendek Kazılıyor
Bereketli Bir Ziyafet
İhanet
Amr İbn Abdi Vedd
Umumi Taarruz
Kurayza Yahudilerine Doğru
Pişman Bir Adam
Rabbine Kavuşan Bir Sevgili
Ebu Lübabe’ye Müjdeyi Haber
Zeynep Hanım
Halid b. Süfyan
İçkili Bir Toplantının Sonu
İbnü Mes’ud Kur’an Okuyor
Beni Mustalik Yolculuğu
Kaybolan Gerdanlık
İftira
Olayın Tahkiki
Vahyin Getirdiği Aydınlık
Rüya Gerçekleşiyor
Bir Ahlaksızlık Örneği
 
 
GURUBA YAKLAŞIRKEN   SAADET DEVRİ  5
 
İÇİNDEKİLER
Huzeyme Şahitlik Yapıyor
Hudeybiye
Ümmü Habibe (r.a)
Bir Ahlaksızlık Örneği
Hayber
Katil Bir Şair
Abdullah b. Ebi Şerh (İBN EBİ SERHİ)
Devlet Başkanlarına Mektuplar
Herakliyus’a Mektup
Muvakkıs’a Mektup
Kisra’ya Mektup
Gassan Emirine Mektup
Hale Geliyor
Hasta Ziyareti
Hansa
Ebu Umeyr ve Yavru Kuş
Emretü’l-Kaza
Halid b. Velid’in İslam’ı kabulü
İranlı Komşunun Daveti
Temim Kabilesi ve Akra’
Süleym Kabilesi
Hazreti Safiyye’yi Tesselli
Yemek Tabağı Deyip Geçmeyin
 Mescidde Görülen Tükrük
Cuma Günü Yağmur Duası
Zatüs Selasil Gazası
Bir Cenaze Namazı
Salim Kur’an Okuyor
Seyfu’l-Bahr (Ceyşü’l-habat) Seferi
Bir Sırrın İfşası
Cabir’e Hasta Ziyareti
Mute Savaşı
Ümmü Süleym’in Çocuğu  Oluyor
Hz. Ömer Kızına Öğüt Veriyor
Deniz Suyuyla Abdest
Bir Suikast Tertibi
Mescide Minber Konması
Mekke’nin Fethi
Şarkıcı Kadın
Medine’den Hareket
Yolculuk Hatıraları
Ebu Süfyan ve Arkadaşları
Mekke’ye Giriş
Kanı Heder Edilenler
Fetih Hutbesi
Bir İki Hadise
Bey’at Merasimi
Huneyn  Muharebesi
Şeyma
 
 
 KAVUŞMAK  SAADET DEVRİ  6
 
İÇİNDEKİLER
 
Huraka Seferi
Küçük Misafir
Sabit b. Kays Hanımını Dövüyor
İki Mezar
Hurma hevenkleri
Bir Ziyaretçi
Fena İşlere Bulaşmış Bir Kadın 
Ve… Hz. Zeyneb
Hilal b. Ümeyye
Bir Şairin Ölümü
Hikmet Sahibi Bir Kabile
İslam’ım İlk Hac Emri
Sehiv Secdesi
Bir Kervan Geliyor
İla Hadisesi
Süt Ziyafeti
Urve b. Mes’ud mu, Habib Necar mı?
Esed Kabilesi
Havlanlılar
Bahrey’en Gelen Cizye
Hz. Ali Evleniyor mu?
Ka’b b. Züheyr ve Kadise-i Bürde
Hz. Aişe’nin Kızgın Hali
Ebu İsrail
Sofraya Saldıran Bedevi
Allah’a Kavuşmayı Arzu Etmek
Habeş Sultanı – Necaşi
İnsan Neden Kilim Örtünür?
Hz. Ümmü Gülsüm’ün Vefatı
Sakif Heyeti
Yeni Evli Bir Genç
Bir Fasık’ın Getirdiği Haber
Hz. Aişe’nin Misafiri
Ümmü Ruman
Bir Kabristan Ziyareti
Necranlılar
Tebuk Seferi
İtikafta Gelen Ziyaretçi
İbnu Selul de Ölüyor
Hediye Hırka
Elde Edilen İki Hak – Devredilen İki Hak
Bir Hatırlatma
Bulut - Rüzgar ve Peygamberimiz
Siyah Kadın
Küçücük İbrahim’in Vefatı
Dımam b. Sa’lebe
Kabile Reisini Yılan Sokarsa
Bir Sahtekar
Bir Elçinin Tahkiki
Resul’ünün Sevdiği Bir Adam
Veda Haccı
Peygamber Efendimizin Vefatı
 
Bibliyografya  




Ensar  Neşriyat  ın yayınladığı, Ahmet Lütfi Kazancı nın yazdığı Saadet Devri Serisi adlı Efendimizin hayatı kitap setini incele diniz.