Kitap Sahabe-i Kiram Ansiklopedisi
Yazar İbn Hacer el Askalani
Tercüme Naim Erdoğan
Yayınevi İz Yayıncılık
Kağıt - Cilt Şamua Kağıt - 4 Cilt Set, Kalın ciltli
Sayfa - Ebat 2.752 sayfa - 17x24 cm
Yayın Yılı 2018
İz Yayınları Sahabe i Kiram Ansiklopedisi adlı kitabı incelemektesiniz.
4 cilt Sahabe-i Kiram Ansiklopedisi el isabe kitabı hakkında yorumları okuyup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi aşağıda geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla
oku . O, insanı " alak " dan yarattı.
Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Sahabei Kiram Ansiklopedisi el İsabe
İbn Hacer el-Askalânî’nin el-İsâbe fî temyizi’s-sahâbe adlı eseri İslam ilimler tarihinde
sahabe bilgisi konusunda telif edilen
kitapların zirvesi konumundadır. Gerek dayandığı kaynakların muhteşem zenginliği ve gerekse
Askalani ’nin izlediği özgün telif yöntemi esere İslam dünyasında haklı bir şöhret ve otorite kazandırmıştır.
El İsab ye daha sonraki dönemlerde ekler yazılmamış olması kapsamı ve veri tabanının tatmin edici boyutlarda olduğunun önemli bir göstergesidir. Eserde
sahâbîlerin tam adı, soyu, kabilesi, aşireti, doğum ve ölüm tarihi belirtilmekte, kişilerin
sahâbî olduğunu ortaya koyan yönleri çeşitli kaynaklardan bilgiler eşliğinde verilmekte ve nihayet bu zatların hadis ilmindeki yeri ve önemi ortaya konmaktadır.
Çeşitli ikmal ve tashih aşamalarından geçerek, yazılışı kırk yıl sürmüş olan bu dev eser, her biri kendi içinde alfabetik olan dört bölüm halinde tertip edilmiştir. Her harfin birinci bölümü,
sahâbî oldukları hem kendi rivayetleri, hem de başkalarının rivayetleri sayesinde bilinen sahabeye ayrılmış; ikinci bölümde
, sahâbîlerden Asr-ı Saadet’te dünyaya gelmiş olan erkek ve kız çocuklara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde zikredilen şahıslar, hem Cahiliye dönemini, hem de
Asr-ı Saadet’i birlikte idrak etmiş ve fakat Allah Resûlü (s.a.v) ile görüştüğüne dair delil olmadığı için
sahâbî sayılmayan muhadramlardan oluşmaktadır. Dördüncü bölümde ise sahabe isimlerine dair eserlere hata ile sokulan ve
sahâbî olduklarından söz edilen şahıslara yer verilmiştir. Eserin en özgün kısmı sayılması gereken bölümde müellif bu yeni bilgileri ilim ehlinin benimsediği bir üslupla ve delilleriyle ortaya koymuştur. Bizzat
müellifinin de ifade ettiği gibi bu bölüm,
sahabe konusunda kitap yazan önceki yazarların hiç ele almadıkları mühim bir konudur.
Bütün bu yönleri göz önüne alındığında esere ansiklopedik bir “
Ashâb-ı Kirâm’da Kim Kimdir
?” kitabı denilebilir.
Müellifin el-İsâbe’ye sonradan eklediği “Künyeler” ve “
Hanım Sahâbîler” bablarının neşri bilahare düşünülmektedir.
Sahabe bilgisi konusunda telif edilen kitapların zirvesi konumunda olduğu açık bir gerçektir.
Kitabı yakından incelendiğinde kullandığı kaynakların zenginliği ve
İbn Hacer'in
sahabi tesbitinde izlediği ince nüanslar oldukça şaşırtıcı niteliktedir.
İBN HACER'İN İSABEDE TAKİP ETTİĞİ METOT
Hadis ilmi en şerefli ilimlerden biri olup,
sahabe bilgisi bu muazzam ve kutsi ilmin dallarından birisidir
. ibn Hacer, bu sahada yazılmış eserlerin çoğuna ulaşabildi ve bunları titizlikle inceleyip kapasitelerinin olması gerekenden az olduğunu fark etti. Bu nedenle oldukça kapsamlı bir
kitap yazmayı tasarladı.
Bu eserin hazırlığına h. 809 yılında başladı; verilerini toplaması 848 senesine kadar sürdü ve bu tarihte son şeklini verdi. Bu durumda bu dev eserin hazırlanması 40 yılı almış olmaktadır. Kendi ifadesine göre tamamını 3 müsvedde halinde kaleme almıştır. Her biri üzerinde de sayısız kenar notları düşülmüştür. Yeni isimlerin ilavesi ve diğer
kitaplarda geçen bazı yanlış bilgilerin düzeltilmesi ve önemli ek malumatın eklenmesi gibi işlemleri yaptı.
Akla şöyle bir soru gelebilir:
isabe tamamlanmış mıdır? Yoksa müsvedde halinde elimize mi ulaşmıştır? isimleri bilinmeyen Erkek ve
Kadın Sahabiler bölümünün içinin boş olması
kitabın henüz yazarı tarafından tamamlanmadıği izlenimini vermektedir. Nitekim
İsabe'nin Darulkutub el-Mısriyye Tal'at 229 numaralı elyazması nüshasında
kitabın sonunda
Kadın Sahâbiler bölümünün bittiği belirtilmiştir. Bu nüsha
yazarın el yazısı ile müellif hattıdır.
Talebesi Sehâvi de
İbn Hacer'in eserlerini sayarken
İsabe'yi tamamladığını belirtmiştir. Fakat
yazarın kendisi söz konusu bölüm olmadan eserini ortaya çıkarmıştır. Fakat
kitabın içinde muhtelif yerlerde "Mübhemât (ismi Bilinmeyenler) bölümünde gelecektir" şeklinde göndermeler yaptırmıştır. Şimdiye dek yapılan 6 baskısında da bu bölüm mevcut değildir. Bu şunu göstermektedir bu eksik bölümde yazar pek çok bilgiyi kaleme almış olmasına karşılık
kitabı elyazması olarak kopyalayan nâsihler tarafından bir şekilde ihmal edilmiştir: Ayrıca
kitabın elyazması nüshalarında muhtelif yerlerinde küçük boşluklar bırakılmıştır.
İSABE'NİN DÖRT BÖLÜM HALİNDE TERTİBİ
Müsvedde halinde iken
ibn Hacer'e pek çokları bu eserini ortaya çıkarması için baskılarda bulundular. O ise Allah'a istiharede bulunarak tüm verilen
sahabi isimlerine göre alfabetik bir sıralamada sunmayı ve her harfi de kendi içinde dört bölüme ayırmaya karar verdi.
Birinci bölümde,
sahabi olduklarını hem kendi rivayetlerinde, hem de başkalarının rivayetleri sayesinde bilinen
sahabeye özgü kılmıştır. Bu rivayetlerin ravi zincirlerinin sahih, hasen ve zayıf olması fark etmez.
İkinci bölümde, Allah Resulü'nün (s.a.v.)
sahabilerinden Asr-ı Saadet'te dünyaya gelmiş olan erkek ve kız çocuklara yer verilmiştir ki; Yüce Peygamber vefat ettiğinde bu çocuklar henüz akıl baliğ olmamışlardı. Bu çocukların Resullullah'ı (s.a.v.) görmüş oldukları varsayımına dayandırılmasının nedeni,
sahabe-i kiramın, doğan çocuklarını dua etmesi için Allah'ın Resulü'ne (s.a.v.) getirmeleri geleneğidir. Bu konuda bize ulaşan pek çok haber göstermektedir ki
sahabiler doğan çocuklarını Allah'ın Resulü'ne (s.a.v.) getiriyorlar, o da mübarek ağzında çignediği bir yiyeceği bebeğin damağına sürüyor ve ona bir isim takıyordu. Bu gruba giren
sahâbilerin yaptıkları rivayetler mürsel hükmündedir.
Üçüncü bölümdeki şahıslar, hem Cahiliye dönemini, hem de
Asr-ı Saadet'i birlikte idrak etmiş kimselerdir. Ne onunla görüştükleri, ne de onu gördüklerine dair bir haber varid olmamış olan bu kimselerin, onun hayatında Müslüman olup olmamalarının bir farkı yoktur.
Sahabe kitaplarında isimleri geçmesine rağmen ilim ehlinin ittifakıyla bunlar
sahabi sayılmazlar. İbn Şahin ile lbn Abdülber de
kitaplarında bu kıstasa riayet etmişlerdir. Bu durumda bu bölüme giren kişilerin rivayetleri mürsel hükmündedir.
Dördüncü bölümde ise sahabe isimlerine dair eserlerine hata ile sokulan ve
sahâbi olduklarından söz edilen şahıslara yer vermiştir. Tabii ki
yazar, bunları ilim ehlinin benimsediği bir üslupla delilleriyle ortaya koymuştur. Şayet reddederken delili kuvvetli değilse
sahabi olması ihtimali olanları zikretmemiştir.
Kitabın içinde de bizzat kendisinin ifade ettiği gibi bu bölüm, sahabe konusunda
kitaplar yazan önceki
yazarların hiç ele almadıkları mühim bir konudur.
isimlerin dördüncü bölümde ele alınma sebepleri bazı noktalarda toplanabilir.
Sahabe ismindeki yazılış hatası başka bir ismin varlığını düşündürmüştür. Örneğin Hz. Ebû Bekir'in azatlı kölesi Sedid'in asıl isminin şedid olduğunu söylemiş ve aynı
sahabinin yanlışlıkla iki ayrı isimle anıldığını belirtmiştir.
Bir şahıs rivayetin bir versiyonunda sadece ismiyle, bir başka versiyonunda sahip olduğu künyesi ya da nisbesiyle zikredilmiş ise iki ayrı kişi olduğu yanılgısına düşülebilmiştir. Bazen de bir şahıs, iki ayrı nisbesiyle zikredilmiştir. Diğer taraftan Seyf b. Zi Yezen, peygamberlikten önce yaşamış olduğu halde bazı
kitaplarda sahabi olarak geçmiştir. Bazen de hadis metninde geçen bir sıfat isim zannedilerek o şahsın
sahâbi olduğu varsayılmıştır. Bir ilginç nokta da yüzlerce yıl sonra Abdennur Ebül-Hasan er-Rai gibi kimselerin
sahabi olduklarını iddia etmeleridir.
Allah Resulü'nün (s.a.v.) sahâbileri kaç tane idi?" sorusuna bir cevap olarak Ebû Zür'a er-Râzi diyor ki: "Resulullah (s.a.v.) vefat ettiğinde kadın olsun, erkek olsun ondan hadis rivayet etsin, etmesin
sahâbiler, 100.000 kişiden fazla idiler." lbn Abdulber'in ıstiâb'ında 3500
sahâbinin isminden söz edilmiştir. Hafız Zehebi ise Tecridinde 8000 isimden söz etmiştir. ibnü'l-Esir'e ait olan Üstü'l gabe'de adları zikredilen
sahâbi sayısı ise 7554'tür.
Yusuf Özbek
İBN HACER
HAYATI
Tam adı Ahmed b. Ali b. Muh. b. Muh. b. Ali b. Mahmud b. Ahmed b. Hacer el-Kinâni el-Askalâni eş-Şafii el-Mısri'dir. Kinâni nisbesi Kinâne kabilesine mensup oluşundan;
Askalâni ise soyunun Filistin sahillerindeki Askalan kasabasından -Kinâne kabilesi bu kasabada yaşamıştır- gelişinden dolayıdır. Hicri 773 yılında Eski Mısır da denilen, Arapların kurduğu Kahire'de Nil kıyısında dünyaya geldi. Doğumu miladi olarak 1373 yılının 18-28 Şubat tarihleri arasında bir güne denk gelir. Henüz 4 yaşında iken annesini kaybetti Babası da 777 yılında vefat etti. Mısır'da oldukça zengin bir tacir olan Zekiyyüddin Ebû Bekir b. Nûreddin Ali d-Harubi'nin vesayetinde yetim olarak büyüdü. 5 yaşında iken Kur'an öğrenimine başladı ve henüz dokuz yaşında iken hafız oldu. 12 yaşında iken vasisi ile gittiği hacda, Kabe'de Müslümanlara imamlık yaptı. Asıl ilmi eğitimine 786 yılında Mısır'a dönüşü ile başladı. Büyük hocalardan temel
kitapları okudu. Pek çok müsnidden defalarca Sahih-i Buhariyi dinledi. 793 seninde Yüce Allah hadis ilminin sevgisini onun kalbine yerleştirdi. Bu tarihten sonra kendisini tamamıyla bu yola kanalize etti. Kaynaklar "ilim talebi" hareketine 793 yılında başladığını göstermektedir. Hadisteki şeyhi Zeynüddin el-Iraki'ye 10 sene devam etti; ilm-i had isten sened, metin, illetler ve ıstılahlar olarak yüklü bir ilim aldı. Nil kıyısındaki Fil adasında el-Iraki'nin evinde ona pek çok
hadis kitaplarını okumak suretiyle arz etti. Nihayet 797 yılında hadis eğitimi vermek konusun-da hocasından izin aldı.
İbn Hacer'in ailesi ve akrabaları, ticaret ile ilmi birleştiren insanlardı. Babası Nureddin Ali, ticaretle meşgul olmasının yanı sıra Şafii mezhebine oldukça hakim bir kişi idi, pek çok
kitap okumuştu.
İbn Hacer'in tüm amcaları tüccar idiler. Babasının amcası iskenderiye müftüsü, dedesi Kutbuddin Mahmûd b. Muh. b. Ali tacir olmasının yanında pek çok ilimden icazet almış bir insandı.
lbn Hacer'in İbn Hacer 25 yaşına gelince, Kadı Kerimüddin b. Abdiilaziz'in kızı Enes ile evlendi (798).
ibn Hacer'in bunun dışında başka evlilikleri de olmuştur.
ibn Hacer, Zeynuddin Ebıl Bekr el-Emşâtinin vefatından sonra onun dul eşiyle evlendi (834). 836 yılında ise Mahmûd b. Tav'an'ın kızı Leyla ile evlendi.
ibn Hacer'in 5 kızı yanında bir erkek çocuğu vardı: Zeyn Hatun, Ferha, Aliye, Râbia, Fâtime ve Bedrüddin Muhammed. Erkek çocuğunun eğitimi ve öğretimi üzerinde titizlikle durmuştur. Babasının hadis ilmi meclislerine katılmış ve ondan hem dinlemiş, hem de yazmıştır. Babasının hayatta olduğu süre içinde bazı vazifeler yüklenmiştir ki, Baybarsiyye Medresesi'nde meşihatlık, Hüseyniye Medresesi'nde hadis muhaddisliği, Tulun Camii'nde imamlık bunların göze çarpanlarıdır. Fakat Tutun Camii'ndeki bazı yolsuzluk olaylarına adı karışmış ve bu durum babasını bir hayli üzmüştür.
Ibn Hacer hicri 11 Zilhicce 852 tarihinde rahatsızlanıp tedavi altına alındı. Hastalığı muhtemelen dizanteri idi. Durumunu öğrenen emir ve kadılar ziyaretine akın ettiler. Aynı ayın sonlarında Hakk'ın rahmetine kavuştu. Cenazesinde bütün devlet erkanı hazır bulundu. 50.000 kişinin naşını teşyi ettiği söylenmektedir. Hatta cenaze namazına Hızır Aleyhisselam'ın da katıldığı ve evliyaullahtan bazı kimselerin onu gördüğü dahi söylenir. Deylemi'nin karşısına, Imam türbesine 1500 metre mesafede bir yere gömüldü. Bu bölgenin adı el-Karâfetu's-Suğrâ'dır. Defin sırasında naşının hafif bir yağmurla ıslandığı söylenir.
MUHADDİSLİĞİ VE HATİPLİĞİ
Ibn Hacer, Kahire'nin Ezher ve Amr b. el-As gibi büyük camilerinde hatiplik görevini ifa etmiştir. Hadis sahasında çok önemli bir kaynak olduğu için kendisine "hadiste müminlerin emin" lakabı dahi verildi. Bu lakap öyle her kişi için kullanılmamıştır. Hadis ilmine girişi 793 yılı ile başladı. 796 senesinde Hafız Zeynikldin el-Iraki'nin derslerine katıldı. Ondan çok fazla istifade etmiştir. Daha sonra Mısır'ın diğer yöreleri, Şam ve Hicaz beldelerine girerek sayısız şeyhten fetva ve ders verme konularında icazetler aldı.
Kitap yazıp neşretme safhasına girdiğinde ise çoğu hadis dalında olmak üzere sayısı 150'yi geçen eserler telif etmiştir. Hadis onun yaktığı en büyük kandili idi. Bunun yanında başka ilim dallarında da yeteneği ve bilgisi vardı. Örneğin Şeyhüniyye Medresesi'nde fıkıh, Yeni Müeyyede Medresesi'nde Şafii fıkhı, İmam Şafiinin türbesinin bitişiğindeki Salâhiyye Medresesi'nde kıh dersleri verdi. Ezher Camii'ndeki vaazları yanında fetvalar da veriyordu. Nihayet kadılık görevine tayin edildi. 827 senesinin 27 Muharrem'inde bu göreve getirildi. İlmi çalışmalarına zaman ayıramadığı için daha sonra bu vazifeyi yüklendiğine pişman olmuştur. Defalarca istifa ettiği halde yine aynı göreve getirildi. Nihayet 852 senesinin 25 Cemaziyıllahir'inde kadılığı tamamıyla bıraktı. ( iz yayınları ashabı kiram ansiklopedisi, sahabei kiram ansiklopedisi, sahabeler ansiklopedisi , iz yayıncılık sahabe-i kiram kitabı , 5 cilt sahabe hayatı , iz yayınları sahabe hayatı kitabı fiyat , sahabe ansiklopedisi ibn hacer al askalani sahabe hayatı, naim erdoğan tercümesi )
HOCALARI
IBN HACER VE el-İSABE HAKKINDA
İlim dinleme, icazet (diploma) almak ve çeşitli şekillerde yararlanmak tarzında ele alırsak kendi yazısıyla ifade ettiği gibi üstatlarının sayısı 450 kişidir. el-Mecmau'l-müesses'te kendi akranlarını da katarak bu sayıyı 600'e çıkarmıştır. Hocalarından bazıları kendi sahalarında birer dev şahsiyetlerdi. Örneğin; ilmi verilen i ezberinde bulundurmakla ünlenmiş Bulkini, çok sayıda eser veren İbnü'l-Mulakkin, hadis ilimlerinde bir derya olan Iraki, hadis metinlerine hakimetiyle bilinen Heysemi, Arap diline hakim Mecdüddin eş-şirâzî ve Gumari. Diğer taraftan İbn Cemaa onun pek çok ilim dalına girmesine vesile olmuştur ki
İbn Hacer bunu, "Zamanındaki alimlerin isimlerinden dahi bihaber oldukları 15 ilim dalını bana okuttu," sözleriyle ifade etmiştir.
Kıraat Şeyhleri: İbrahim b. Abdülvahid b. Abdülmümin et-Tenuhi Burhanüddin eş-Sami (h. 709-800); Muh. b. Muh. b. Muh. ed-Dimaşki el-Cezeri (11. 751-833).
Hadis Şeyleri: Abdullah b. Muh. b. Muh. b. Süleyman en-Nisabûri en-Neşâveri (11. 705-790); Muh. b. Abdullah b. Zahira el-Mekki Cemaluddin (h. 751-817); Abdürrahim b. el-Hüseyn b. Abdurrahman el-lraki Zeynüdd in (h. 725-806); Ali b. Ebi Bekr Sü-leyman Ebû'l-Hasan el-Heysemi (h. :35-807).
Fıkıh Şeyhleri: ibrahim b. Musa b. Eyyub:119 Burhanüddin el-Enbasi; Ömer b. Ali b. Ahmed b. el-Mulakkin (h. 723- 804); Ömer b. Raslan b. Nusa yr b. Salih el-Bulkini (h. 724-805); Muh. b. Ali b. Abdullah el-Kattan (h. 737-813); Ali b. Ahmed b. Ubeyy el-Ademi Nureddin.
Arapçada Şeyhleri: Muh. b. Muh. b. Ali b. Abdürrezzâk el-Ğumari (h. 720- 802); Muh. b. İbrahim b. Muh. ed-Dimaşki Bedrüddin el-Beşteki (h. 748- 830); Muh. b. Ya'küb b. Muh. Mecdüddin el-Firuzabadi (h. 729-812).
ESERLERİ
Talebesi Şemsüd din es-Sahavi der ki: "Çoğunluğu hadise dair olup, edebiyat ve fıkıh dallarında da olmak üzere 150'den fazla eser telif etmiştir. Fet-hu'l-Bari bi-Şerhi Sahihi'I-Buhârisi benzeri asla kaleme alınmamış bir şaheserdir." (bkz. Dav'ul-lâmi 2/38)
Kitaplarından bazıları şunlardır:
İthaifu'l-mehera bi-atrâfi'l-Aşara
el-itkan fi fadâilil-kur'ân
el-İştibşâr ala’taini’l-kuran
el-isabe fi temyizi's-sahâbe (elinizdeki eser)
Atrafu'l-Muhtâra
Atrâfu'l-Müsned el-mu'teli bi-atraf’il müsnedil- Hanbeli
el-İ'lâm bi-men veliye Mısra Mine'l-a'lâm
el-İfsâh bi-tekmili'n-Nüket ala İbni's-Salah
Emâli
el-İmta bil-erbaini'l-mütebâyene bi-şarti's-semâ
inbau’l-ğumur bi-enbâi'l-umur
Bezlu'l-maun bi-fadli't-taun
Bulugu'l-meram bi-edilleti'l-ahkam
Tabsiru'l-Müntebeh bi-tahriri'l-Müştebeh
Tesdidu'l-kavs fi muhtasar Müsnedi'l-firdevs
Ta'cilu'l-menfea bi-rivayeti ricali’l eimmeti’l -erbaa
et-Ta'akkubât ala'l-Mevduât
Taliku't-Talik
Takribu't-Takrib
Takifbu't-Tehzib
et-Temyiz fi tahrici ehâdisi'l-Veciz
Tehzibu' t-Tehzib
Tevali' t-te'sis bi-meali İbn Idris
el-Hısâlu'l-mukeffire li'z-zunnubi'l-mukaddime vel-mu'ahhire
ed-Dirâye fi muntehab tahric ehâdisi'l-Hidâye
ed-Düreru'l-kâmine fi a'yâni's-sâmine
Raf ul-ısr an kudâti Mısr
ez-Zehru'n-nadr fi enbâi'l-Hıdr
Şerh Süneni't-Tirmizi
Şerh Minhâcin-Nevevi
Uşariyyetu'l-eşyah
el-Kavlu'l-müsedded fi'z-zebbi ani'l-Müsned
el-Kavlu’ş-şaf fi tahrici ehadisi'l-Keşşaf
Lisânu'l-Mizân
el-Mecmau'l-mü'esses fi'l-Mu'cemi'l-müfehres
el-Murcemetu'l-ğaysiyye ani' t-tercemeti'l-Leysiyye
el-Müsnedü'l-mu' teli bi-atrâfi'l-Hanbeli
el-metalibul aliye fi zevâidi's-semâniye
el-Mukterab fi beyâni'l-mudtarab
Nuhbetu'l-fikr fi mustalah ehlil eser
Nüzhetü'l-elbâb bi-tavdihi Nuhbeti'l-fiker
Hedyu's-sâri li-mukaddimeti Fethi'l- bari
İz Yayınları Sahabe i Kiram Ansiklopedisi adlı kitabı incele diniz.