Son Okçular Tepesi Evimiz Ailemiz  Abdulaziz Kıranşal

Fiyat:
170,00 TL
İndirimli Fiyat (%44,1) :
95,00 TL
Kazancınız 75,00 TL
Havale / EFT:
92,15 TL
Aynı Gün Kargo

Kitap          Son Okçular Tepesi Evimiz Ailemiz
Yazar         Abdulaziz Kıranşal 
Yayınevi     MGV Yayınları
Kağıt Cilt    2.Hamur , Karton kapak cilt
Sayfa Ebat  216 Sayfa, 11.5x19.5 cm



MGV Yayınları Son Okçular Tepesi Evimiz Ailemiz kitabını incelemektesiniz.   
Abdulaziz Kıranşal Son Okçular Tepesi Evimiz Ailemiz kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.


Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2



Son Okçular Tepesi; Evimiz /Ailemiz

Tapusu bize ait olan evlerimizin başköşesini televizyon gündemini de dizler ve magazin programları işgal etti. Geniş odalar salonlar mutfaklar mobilyalar arasında afiyeti huzuru ve bereketi kaybettik. Daha konforlu bir hayat daha iyi bir ev daha iyi bir araba hayalleri kurarken İslami hedef ve ideallerimizi unuttuk.

Okçular Tepesi'nde Abdullah b. Cübeyr (r.a) bilinciyle müdafaa etmemiz gereken son tepe evlerimizdir. Bu büyük müdafaada en büyük görev annelerimize düşmektedir. Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir.

Okçular Tepesi, ümmet olarak Kur'an ve Sünnet'in talimat­larına uymayınca nasıl bir bozgunla karşılaşabileceğimizi özetleyen İslam tarihimizdeki en önemli sembollerden bi­ridir.


Uhud Savaşı sırasında Efendimiz (s.a.s)'in: "Ne şart ve du­rum olursa olsun asla burayı terk etmeyeceksiniz. Bizlerin cesetlerinin akbabalar tarafından parçalandığını görseniz bile yerinizi bırakmayacaksınız." (Ahmed b. Hanbel) emri­ne rağmen sahabe efendilerimizin bir kısmının vaktinden önce görev yerlerini terk etmeleri nedeniyle Uhud, bir za­fer olmaktan çıkmış, Hz. Hamza (r.a) ve Mus'ab bin Umeyr (r.a) başta olmak üzere 70 kadar sahabe efendimiz şehit edilmişti.
Ümmet olarak Okçular Tepesi'nden sonra da Kur'an ve Sünnet'in ne olursa olsun terk edilmemesi talimatına rağ­men birçok tepeyi terk ederek büyük bozgunlar yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.
Asla ayrılmamamız gereken İslam Birliği tepesini terk ettiğimiz için ümmet coğrafyamız askeri ve siyasi olarak Emperyalizm ve Siyonizm tarafından işgal edildi. Faizsiz İslam ekonomisi tepesini terk ettiğimiz için çarşılarımız, pazarlarımız, ceplerimiz ve ekonomimiz Faizci Kapitalist nizamın kontrolüne girdi.
Ümmet olarak Kur'an ve Sünnet'in asla terk etmeyin de­diği görev yerlerimizi terk ettiğimiz için askerî, siyasî ve ekonomik açıdan büyük bir bozguna uğradık. Bu bozgunla birlikte başlayan geri çekilme, elimizde kalan son okçular tepesi olan evlerimizin sınırlarına kadar dayandı.
Bu geri çekilme esnasında evlerimizi müdafaa ile görev­li anne ve babalar olarak maalesef iyi bir sınav veremedik. Bu müdafaanın başkomutanlarından olan analarımız, kimi zaman haklı ekonomik gerekçeler ve geçim derdiyle kimi za­man da diploma sevdasının, akademik kariyer planlarının, iş hayatının parlak ünvanlarının, çift maaş hayallerinin daya­nılmaz bir ganimet sevdasına dönüşmesiyle evlerini ve asli görevlerini terk ettiler ya da terk etmek zorunda bırakıldılar.
Analarımızın evlerimizden uzaklaştırılmasıyla birlikte ne­sillerimizi tehdit eden büyük facia başlamış oldu. Evde ana kalmayınca anaokulları açtık, huzur kalmayınca hu­zur evleri açtık. Ancak hiçbir suni tedbir bu bozgunun önüne geçemedi. Kreşlerin, bakıcıların ve bakımevlerinin bağrında yetişen nesillerimiz avuçlarımızdan kayıp gitti.
O gün okçular tepeyi terk ettiği için Hz. Hamza (r.a) ciğeri parçalanarak şehit edilmişti. Bugün analarımız evlerimizi terk ettiği için nice Hamza'ların, Mus'ab'ların kalbleri; te­levizyonun, internetin ve dizilerin pençesinde, zihinleri pa­ramparça edilerek heba edildi.
Dünyevileşmenin iliklerimize kadar işlemesiyle birlikte ne­sillerimizin geleceği ile ilgili önceliklerimiz değişti. Evlatları­mızın aldığı notlar ya da kaçırdığı deneme sınavları yüzün­den neredeyse depresyona girerken, her gün kaçırdıkları namazlar için yüzümüzü bile ekşitmez olduk.
Dershane taksitleri ve özel ders ücretleri arasında sıkışan babalarımızın; ailelerini, yakıtı insanlar ve taşlar olan ce­hennem azabından koruyacak ne takatleri kaldı ne de va­kitleri.
Tapusu bize ait olan evlerimizin baş köşesini televizyon, gündemini de diziler ve magazin programları işgal etti. Geniş odalar, salonlar, mutfaklar, mobilyalar arasında afi­yeti, huzuru ve bereketi kaybettik. Daha konforlu bir ha­yat, daha iyi bir ev, daha iyi bir araba hayalleri kurarken İslami hedef ve ideallerimizi unuttuk.
Muhafazakar demokrasinin pençesinde din ve dünya ara­sında gidip gelen nesillerimizi bu keşmekeşten kurtaracak ve yeniden ihya edebilecek son sığınak evlerimizdir. Okçu­lar Tepesi'nde Abdullah b. Cübeyr (r.a) bilinciyle müdâfaa etmemiz gereken son tepe evlerimizidir.
Bu büyük müdafaada en büyük görev, annelerimize düş­mektedir. Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir. Şuurlu annelerin bulun­duğu evlerin gündemleri Kur'an ve Sünnet'tir. O evlerde erkeğin ya da kadının da değil sadece Allah'ın sözü geçer.
Bu evler kimi zaman İslam'ın bir nizam haline geliş süre­cinin başladığı Hz. Hatice'nin evi, kimi zaman İslam'ın ilk çekirdek kadrolarının yetiştiği ve örgütlendiği Erkam bin Ebi'l Erkam'ın evi, kimi zaman Mus'ab bin Umeyr'in Medi­ne'de karargâh seçtiği Esad bin Zürare'nin evi, kimi zaman da İslam devletinin ilk kararlarının alındığı Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin evi gibi daima ümmete hizmet eden evlerdir.
Ümmetimizin yeniden toparlanması, bu evler ve ailesini toparlayarak Fatih'ler ve Selahaddin'ler yetiştirecek yuva­lar kuran anneler eliyle olacaktır. İşte bu annelerin evleri ümmetimizin elinde kalan son Okçular Tepesi'dir.
1?

13
Ahir Zaman Anne-Babalarına Allah Yardım Etsin

Ümmetimizin çocuklarından kiminin bedenlerinin Akdeniz sahillerinde kıyıya vurduğu, kiminin Irak'ta ABD askerleri tarafından aç köpeklere parçalatıldığı, kiminin Suriye'de zalimlerin bombalarıyla kolsuz bacaksız kaldığı, kiminin Gazze'de ilaç ve mama yokluğundan can verdiği, kiminin Afrika'da açlık ve susuzluktan kıvrandığı, kiminin Doğu Tür­kistan'da daha ana karnında zulme maruz kaldığı, kiminin de bu topraklarda istismarla, vahşetle katledildiği bir dö­nemde çocuk yetiştirmeye çalışan ahir zaman anne ve ba­balarına Allah yardım etsin...
Kavimleri helak eden bütün günahların toplu halde iş­lendiği, resmileştiği, kurumsallaştığı, vergiye tabi oldu­ğu, reklamının yapıldığı bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Allah'ın en büyük haramlarından olan zinanın suç sayılma-dığı, Lut Kavmi'nin işlediği sapkınlıkları işleyenlere AB kri­terleri nedeniyle dernekleşme hakkının verildiği, şehirleri-
mizin meydanlarında yürüyüş yaptığı bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Allah'ımızın kendisine ve peygamberine savaş ilanı saydığı faizin hemen hemen her eve girdiği, kumarın millîleşip millî piyango, toto, loto, kazı kazan adı altından nesillerimize pazarlandığı, Efendimiz'in (s.a.s) bütün kötülüklerin anası olarak saydığı içkinin bakkallarda bile satıldığı, uyuşturucu satıcılarının çocuklarımızı okulların kapılarında beklediği bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Evlatlarımıza yedirdiklerimizin helalden mi, haramdan mı, kul hakkından mı, faizden mi geldiğine dair bilincimizin ve teyakkuz halimizin neredeyse sıfırlandığı, domuz ve haram katkılı gıda maddelerinin, mamaların marketlerimizin ve evlerimizin raflarına kadar girdiği bir zamanda çocuk yetiş­tirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Dünyanın her türlü ahlaksızlığının, sapkınlığının televizyon­lar, diziler, tabletler, telefonlar, uydular ve kablolar aracılı­ğı ile evlatlarımızın ellerine kadar uzandığı, uyuşturucu ve içki batağına saplanmış sözde artist, şarkıcı ve sanatçıların nesillerimize örnek, idol ve rol model olarak sunulduğu bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Birtakım ekonomik gerekçelerle analarımızın büyük bir bö­lümünün evlerini terk ederek iş hayatına atıldığı, babaları­mızın geçim derdiyle evlatlarına gerekli zamanı ayırama­dığı, çocuklarımızın kreşlerin, bakıcıların, bakımevlerinin ve ellerine tutuşturulan internetin insafına terk edilerek avuçlarımızdan kayıp gittiği bir zamanda çocuk yetiştirme­ye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yar­dım etsin...
Dünyanın her tarafında nesillerimizin sapıklar ve sapkınlar tarafından istismara uğrama, kaçırılma, vahşice katledilme korkusuyla imtihan edildiğimiz, sabah evden çıkan evlat­larımızın sağ salim evlerine dönüp dönmeyeceği ile ilgili korkular yaşamaya başladığımız, tüm bunlara rağmen bir türlü gerekli caydırıcı ve somut tedbirlerin alınamadığı bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Tüm bu maddeleri yazarken amacımız olumsuzlukları ve kötülükleri sayıp dökmek, birlerini suçlamak değil, evlat­larımızın güvenliği konusunda gerekli hassasiyeti göste­rebilmek için nasıl bir zamanda yaşadığımıza ve çocuk yetiştirdiğimize dair farkındalığımızı ve teyakkuz halimizi arttırabilmektir. Allah tüm anne ve babalarımızın yardım­cısı olsun. Nesillerimizi bu felaketlerden muhafaza eylesin. Yetkililerimize de tez zamanda gerekli tedbirleri almayı na­sip eylesin...

 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9786052008379
MarkaMGV Yayınları
Stok DurumuVar
9786052008379
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.