Kitap Son Okçular Tepesi Evimiz Ailemiz
Yazar Abdulaziz Kıranşal
Yayınevi MGV Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur , Karton kapak cilt
Sayfa Ebat 216 Sayfa, 11.5x19.5 cm
MGV Yayınları Son Okçular Tepesi Evimiz Ailemiz kitabını incelemektesiniz.
Abdulaziz Kıranşal Son Okçular Tepesi Evimiz Ailemiz kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Son Okçular Tepesi; Evimiz /Ailemiz
Tapusu bize ait olan evlerimizin başköşesini televizyon gündemini de dizler ve magazin programları işgal etti. Geniş odalar salonlar mutfaklar mobilyalar arasında afiyeti huzuru ve bereketi kaybettik. Daha konforlu bir hayat daha iyi bir ev daha iyi bir araba hayalleri kurarken İslami hedef ve ideallerimizi unuttuk.
Okçular Tepesi'nde Abdullah b. Cübeyr (r.a) bilinciyle müdafaa etmemiz gereken son tepe evlerimizdir. Bu büyük müdafaada en büyük görev annelerimize düşmektedir. Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir.
Okçular Tepesi, ümmet olarak Kur'an ve Sünnet'in talimatlarına uymayınca nasıl bir bozgunla karşılaşabileceğimizi özetleyen İslam tarihimizdeki en önemli sembollerden biridir.
Uhud Savaşı sırasında Efendimiz (s.a.s)'in: "Ne şart ve durum olursa olsun asla burayı terk etmeyeceksiniz. Bizlerin cesetlerinin akbabalar tarafından parçalandığını görseniz bile yerinizi bırakmayacaksınız." (Ahmed b. Hanbel) emrine rağmen sahabe efendilerimizin bir kısmının vaktinden önce görev yerlerini terk etmeleri nedeniyle Uhud, bir zafer olmaktan çıkmış, Hz. Hamza (r.a) ve Mus'ab bin Umeyr (r.a) başta olmak üzere 70 kadar sahabe efendimiz şehit edilmişti.
Ümmet olarak Okçular Tepesi'nden sonra da Kur'an ve Sünnet'in ne olursa olsun terk edilmemesi talimatına rağmen birçok tepeyi terk ederek büyük bozgunlar yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.
Asla ayrılmamamız gereken İslam Birliği tepesini terk ettiğimiz için ümmet coğrafyamız askeri ve siyasi olarak Emperyalizm ve Siyonizm tarafından işgal edildi. Faizsiz İslam ekonomisi tepesini terk ettiğimiz için çarşılarımız, pazarlarımız, ceplerimiz ve ekonomimiz Faizci Kapitalist nizamın kontrolüne girdi.
Ümmet olarak Kur'an ve Sünnet'in asla terk etmeyin dediği görev yerlerimizi terk ettiğimiz için askerî, siyasî ve ekonomik açıdan büyük bir bozguna uğradık. Bu bozgunla birlikte başlayan geri çekilme, elimizde kalan son okçular tepesi olan evlerimizin sınırlarına kadar dayandı.
Bu geri çekilme esnasında evlerimizi müdafaa ile görevli anne ve babalar olarak maalesef iyi bir sınav veremedik. Bu müdafaanın başkomutanlarından olan analarımız, kimi zaman haklı ekonomik gerekçeler ve geçim derdiyle kimi zaman da diploma sevdasının, akademik kariyer planlarının, iş hayatının parlak ünvanlarının, çift maaş hayallerinin dayanılmaz bir ganimet sevdasına dönüşmesiyle evlerini ve asli görevlerini terk ettiler ya da terk etmek zorunda bırakıldılar.
Analarımızın evlerimizden uzaklaştırılmasıyla birlikte nesillerimizi tehdit eden büyük facia başlamış oldu. Evde ana kalmayınca anaokulları açtık, huzur kalmayınca huzur evleri açtık. Ancak hiçbir suni tedbir bu bozgunun önüne geçemedi. Kreşlerin, bakıcıların ve bakımevlerinin bağrında yetişen nesillerimiz avuçlarımızdan kayıp gitti.
O gün okçular tepeyi terk ettiği için Hz. Hamza (r.a) ciğeri parçalanarak şehit edilmişti. Bugün analarımız evlerimizi terk ettiği için nice Hamza'ların, Mus'ab'ların kalbleri; televizyonun, internetin ve dizilerin pençesinde, zihinleri paramparça edilerek heba edildi.
Dünyevileşmenin iliklerimize kadar işlemesiyle birlikte nesillerimizin geleceği ile ilgili önceliklerimiz değişti. Evlatlarımızın aldığı notlar ya da kaçırdığı deneme sınavları yüzünden neredeyse depresyona girerken, her gün kaçırdıkları namazlar için yüzümüzü bile ekşitmez olduk.
Dershane taksitleri ve özel ders ücretleri arasında sıkışan babalarımızın; ailelerini, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından koruyacak ne takatleri kaldı ne de vakitleri.
Tapusu bize ait olan evlerimizin baş köşesini televizyon, gündemini de diziler ve magazin programları işgal etti. Geniş odalar, salonlar, mutfaklar, mobilyalar arasında afiyeti, huzuru ve bereketi kaybettik. Daha konforlu bir hayat, daha iyi bir ev, daha iyi bir araba hayalleri kurarken İslami hedef ve ideallerimizi unuttuk.
Muhafazakar demokrasinin pençesinde din ve dünya arasında gidip gelen nesillerimizi bu keşmekeşten kurtaracak ve yeniden ihya edebilecek son sığınak evlerimizdir. Okçular Tepesi'nde Abdullah b. Cübeyr (r.a) bilinciyle müdâfaa etmemiz gereken son tepe evlerimizidir.
Bu büyük müdafaada en büyük görev, annelerimize düşmektedir. Bir evde asli görevinin şuuruna varmış bir anne varsa o ev yıkılmaz bir kale gibidir. Şuurlu annelerin bulunduğu evlerin gündemleri Kur'an ve Sünnet'tir. O evlerde erkeğin ya da kadının da değil sadece Allah'ın sözü geçer.
Bu evler kimi zaman İslam'ın bir nizam haline geliş sürecinin başladığı Hz. Hatice'nin evi, kimi zaman İslam'ın ilk çekirdek kadrolarının yetiştiği ve örgütlendiği Erkam bin Ebi'l Erkam'ın evi, kimi zaman Mus'ab bin Umeyr'in Medine'de karargâh seçtiği Esad bin Zürare'nin evi, kimi zaman da İslam devletinin ilk kararlarının alındığı Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin evi gibi daima ümmete hizmet eden evlerdir.
Ümmetimizin yeniden toparlanması, bu evler ve ailesini toparlayarak Fatih'ler ve Selahaddin'ler yetiştirecek yuvalar kuran anneler eliyle olacaktır. İşte bu annelerin evleri ümmetimizin elinde kalan son Okçular Tepesi'dir.
1?
13
Ahir Zaman Anne-Babalarına Allah Yardım Etsin
Ümmetimizin çocuklarından kiminin bedenlerinin Akdeniz sahillerinde kıyıya vurduğu, kiminin Irak'ta ABD askerleri tarafından aç köpeklere parçalatıldığı, kiminin Suriye'de zalimlerin bombalarıyla kolsuz bacaksız kaldığı, kiminin Gazze'de ilaç ve mama yokluğundan can verdiği, kiminin Afrika'da açlık ve susuzluktan kıvrandığı, kiminin Doğu Türkistan'da daha ana karnında zulme maruz kaldığı, kiminin de bu topraklarda istismarla, vahşetle katledildiği bir dönemde çocuk yetiştirmeye çalışan ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Kavimleri helak eden bütün günahların toplu halde işlendiği, resmileştiği, kurumsallaştığı, vergiye tabi olduğu, reklamının yapıldığı bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Allah'ın en büyük haramlarından olan zinanın suç sayılma-dığı, Lut Kavmi'nin işlediği sapkınlıkları işleyenlere AB kriterleri nedeniyle dernekleşme hakkının verildiği, şehirleri-
mizin meydanlarında yürüyüş yaptığı bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Allah'ımızın kendisine ve peygamberine savaş ilanı saydığı faizin hemen hemen her eve girdiği, kumarın millîleşip millî piyango, toto, loto, kazı kazan adı altından nesillerimize pazarlandığı, Efendimiz'in (s.a.s) bütün kötülüklerin anası olarak saydığı içkinin bakkallarda bile satıldığı, uyuşturucu satıcılarının çocuklarımızı okulların kapılarında beklediği bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Evlatlarımıza yedirdiklerimizin helalden mi, haramdan mı, kul hakkından mı, faizden mi geldiğine dair bilincimizin ve teyakkuz halimizin neredeyse sıfırlandığı, domuz ve haram katkılı gıda maddelerinin, mamaların marketlerimizin ve evlerimizin raflarına kadar girdiği bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Dünyanın her türlü ahlaksızlığının, sapkınlığının televizyonlar, diziler, tabletler, telefonlar, uydular ve kablolar aracılığı ile evlatlarımızın ellerine kadar uzandığı, uyuşturucu ve içki batağına saplanmış sözde artist, şarkıcı ve sanatçıların nesillerimize örnek, idol ve rol model olarak sunulduğu bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Birtakım ekonomik gerekçelerle analarımızın büyük bir bölümünün evlerini terk ederek iş hayatına atıldığı, babalarımızın geçim derdiyle evlatlarına gerekli zamanı ayıramadığı, çocuklarımızın kreşlerin, bakıcıların, bakımevlerinin ve ellerine tutuşturulan internetin insafına terk edilerek avuçlarımızdan kayıp gittiği bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Dünyanın her tarafında nesillerimizin sapıklar ve sapkınlar tarafından istismara uğrama, kaçırılma, vahşice katledilme korkusuyla imtihan edildiğimiz, sabah evden çıkan evlatlarımızın sağ salim evlerine dönüp dönmeyeceği ile ilgili korkular yaşamaya başladığımız, tüm bunlara rağmen bir türlü gerekli caydırıcı ve somut tedbirlerin alınamadığı bir zamanda çocuk yetiştirmeye gayret eden ahir zaman anne ve babalarına Allah yardım etsin...
Tüm bu maddeleri yazarken amacımız olumsuzlukları ve kötülükleri sayıp dökmek, birlerini suçlamak değil, evlatlarımızın güvenliği konusunda gerekli hassasiyeti gösterebilmek için nasıl bir zamanda yaşadığımıza ve çocuk yetiştirdiğimize dair farkındalığımızı ve teyakkuz halimizi arttırabilmektir. Allah tüm anne ve babalarımızın yardımcısı olsun. Nesillerimizi bu felaketlerden muhafaza eylesin. Yetkililerimize de tez zamanda gerekli tedbirleri almayı nasip eylesin...