Kitap Tezkiretül Evliya
Yazar Feridüddin Attar
Tercüme Ubeydullah Bayram Tekin
Yayınevi Yasin Yayınları
Kağıt Cilt Sarı Şamua, Kalın Ciltli
Sayfa Ebat 942 sayfa, 17x24 cm, Büyük boy
Yasin Yayınevi tarafından yayınlanan Feridüddin Attar ın yazdığı Tezkiretül Evliya adlı kitabı incelemektesiniz.
Ubeydullah Bayram Tekin Çevirisi Tezkiretül Evliya kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı "alak" dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Tezkiretül Evliya Evliyalardan Hatıralar
Takdim
Lütfü ve keremi bol olan Allah'a hamd, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e, ev halkına ve ashabına da dünya var oldukça salât ve selam olsun...
Allah'ın (cc) ayetleri, Rasulullah'ın (sav) hadisleri ve Allah dostları olan evliyaların sözlerinden daha değerli sözler yoktur. Çünkü bu sözler; "Dedim ki" ya da "dedi ki "nin sonucu değil, amelin ve manevi hâlin semeresidir. Bu sözler tekrardan değil esrardandır. Kesbi ilimle değil, ledün ilmi ile kazanılmıştır. Dinleme ise kazanılmış sözler değil, manevi coşku ile kazanılmıştır. Yani "Babam, bana öğretti," cihetinden değil "Beni, Rabbim (cc) en güzel şekilde terbiye etti,"[1] cihetindendir. Bu evliyalar; Allah'ın (cc) dergâhına yakın olan ve kitapta isimleri zikredilen Rasulullah'ın (sav) varisi olan veli kullarıdır. Evliyaların bazısı Hz. Âdem sıfatlı, bazısı Hz. İbrahim sıfatlı, bazısı Hz. Musa ve bazısı da Hz. İsa sıfatlıdır. Niceleri de Hz. Muhammed (sav) sıfatlıdır. Bazı dostlarımın, sofiler cemaatinin manevi kokusuna ve manevi hallerine rağbet ettiklerini gördüm. Onların söz ve halleri, beni de etkiledi.
Şayet onların söz ve hareketlerinin hepsini burada toplayacak olsaydım, çok uzun sürerdi. Hem kendim hem de dostlarım için derlemeler yaptım. O evliyaların daha fazla söz ve hareketlerinden isteyen olursa, bu kutlu taifenin önce ve sonra gelen âlimlerin kitaplarında bolca bilgi bulabilirler. Bu konuda daha doyurucu bilgi sahibi olmak isteyenler ise "Keşfu'l Esrâr", "Marifetu'n Nefs" ve "Şerhu'l Kalp" isimli eserlerini okuyabilirler. Zira ben bu kitapta geçen sözleri şerh etmeye çalışsam, binlerce sayfa açıklama yapmam gerekirdi. Oysa az ve öz konuşmak sünnettir. Bu konuda Rasulullah "Ben cevâmiu'l kelimle[2] gönderildim,"[3] buyurmuştur.
Burada zikredilen bazı hikâye ve manevi hallerin ispatları da, değişiklik arz edebilir. İmkân dâhilinde dikkat etmeye çalıştım. Bazı evliyalar, bazı evliyalardan farklı olabilir. Kimi evliya marifet ehlidir, kimisi amel ehlidir, güç yetmez. Peygamberleri, sahabeleri ve Ehl-i Beyti burada anlatmaya çalışsaydım, ayrı bir kitap yazmam gerekirdi. Allah'ın (cc) ayetlerinde Kimisi muhabbet ehlidir, kimisi de tevhid ehli. Bazısı da, bunların hepsidir. Bunları bu şekilde izah etmeye çalışsak, bunu yazmaya ve Rasulullah'ın hadislerinde yer edinmiş olan evliyalar hakkında derinlemesine bir açıklama, bu kitaba sığabilir mi? Onların âlemi, başka bir âlemdir.
Bu kitabı yazmama neden ise dostlarımın ricası ve benden sonra geriye böyle bir eser bırakmak isteyişimdir. Bu kitabı okuyan kişi, manevi bir huzur duyar ve bana da hayır dua ederse, kabrimde rahatlarım. Nitekim Herat'ın imamı ve Şeyh Abdullah Ensari'nin hocası olan Yahya b. Muaz'ı vefat ettikten sonra rüyada gördüler.
O'na:
-"İzzet ve Celâl sahibi olan Allah (cc) sana nasıl davrandı?" diye sordular.
O da:
-"Rabbim, bana "Ey Yahya! Benim, seninle çetin bir hesabım olacaktı. Bir defasında sen sohbetin esnasında bize "hamd" ettin. Evliya kullarımdan birisi, senin meclisinin yanından geçerken "Hamd etmeni" işitti ve bundan dolayı da kalbi çok hoş oldu. O evliya kulum, bundan hoşlandı ve senin için de dua etti. O evliya kulumun hürmetine, seni de affettim," buyurdu.
Bu kitabı yazmama bir sebep de; Şeyh Ebu Ali Dekkâk'a sordular: "Evliyaların sözlerini işitmenin bir faydası var mıdır? O da: "Evliya sözü dinlemenin iki faydası vardır: Birisi, eğer dinleyen kişi tasavvuf yolunda ise sözü, ona himmet olur ve istediğine nail olur. İkincisi, işiten kişinin gönlü huzurlu olur, başındaki belayı ve gururu yok eder. İyi ve kötü olan şeyleri ona gösterir, nefis ve şeytanın oyunlarından kurtulup, Allah'tan başkasına duyduğu sevgiyi yok eder. Şayet kalbi kör değilse, bunları müşâhede eder.
Nitekim Şeyh Mahfuz demiştir ki: "Sen kendi terazinle, halkı (insanları) tartma. Kendini, evliyaların terazisi ile tart ki, onların ne kadar faziletli olduğunu ve kendinin de ne kadar iflas etmiş olduğunu anlayasın."
Bu kitabı yazmama bir sebep de Cüneyd-i Bağdâdi ye sordular: "Evliyaların sözlerini dinlemekte ne fayda vardır? Buyurdu ki: "Evliyaların sözleri, Allah'ın (cc) ordusunda bir asker gibidir. Kişi, evliyaların sözleri yani o askerle, şeytanı kovalar ve kalbi huzur bulur. Nitekim ayette:
"( Ey Muhammedi ) Peygamberlerin haberlerinden, kendileriyle senin kalbini pekiştirdiğimiz her bir haberi sana aktarıyoruz. Bunlarda, sana hak, müminlere de bir öğüt ve hatırlatma gelmiştir."[4]
Bu konuda hadis şöyledir: "Salihlerin anıldığı yere rahmet iner."[5]
Her kim üzerine rahmet yağan bir sofra kurarsa, o sofradan kendisi de faydalanır. O mübarek evliyaların mukaddes ruhlarından medet umuyorum. Kur'an ayetlerinden ve Peygamberimizin hadislerinden sonra, sözlerin en güzelini evliyaların sözlerinde gördüm. Evliyaların sözleri, Kur'an ve hadislerin şerhinden meydana gelmektedir. Ben her ne kadar onların içinde değilsem de hiç olmazsa, onlara yani evliyalara benzemek istedim. Bu niyetle kendimi, bu çalışmanın içine attım. Peygamberimiz buyurmuştur ki: "Her kim, bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır."(6)
Nitekim Cüneyd-i Bağdâdi, İmam Şibli'ye şöyle nasihat etmiştir: "Her kimi Hak üzere bulursan, onun eteğine yapış ve sakın bırakma."
Kur'an-ı ve hadisleri daha iyi kavramak ve anlamak için sarf, nahiv ve ıstılahları iyi bilmek gerekir. Halkın çoğu bunları bilmediği için, evliyaların sözleri bu konuda aydınlatıcı ve doyurucu gelmektedir.
Örneğin İmam Abdurrahman Ekkât'a şöyle sordular: "Kur'an-ı oku masını bilen ama manasını anlamayan kişiye, Kur'an tesir eder mi? Şöyle cevap verdi: "Bir kişiye zehir veya ilaç içirilse, ne içtiğini de bilmese bu, o kişiye tesir eder. Kur'an neden tesir etmesin? Kur'an, bundan daha fazla tesir eder. Hele bir de anlayarak okumuş olsa? O zaman binlerce faydasını görür. Sözlerin en hayırlı olanı, Allah'ın (cc) sözüdür. Bir de Kur'an-ı'n manasını bilerek okur ve pişmanlık gözyaşlarını da dökerse, Allah (cc) onun hatırına bir günahkâr kulunu affeder."
"Ben, sûfılerin (evliyaların) sözlerini dinlemeye ve söylemeye güç yetiremeyen bir kalbe sahibim. Bundan dolayı onların sözlerini, kendime bir vird (ders) edindim. Belki onların sofralarında, bir kadeh maneviyat içmek bana nasip olur. Nitekim Şeyh Ebu Ali Siyah : "Benim iki isteğim var: Birisi, O'nun sözlerini dinlemektir. Diğeri de Rasulullah'ı (sav) ya da evliyalardan birini görmektir. Ben, okuma ve yazma bilmeyen birisiyim. Birisi, bana onlardan bahsetsin ya da ben, onlardan bahsedeyim" demiştir.
Küçüklüğümden beri evliyaların sözleri, bana sevinç verir ve o sözleri, kalbimde beslerim.
Peygamberimiz "Kişi sevdiği ile beraberdir,"(7) buyurmuştur. Biz de gücümüzün yettiğince, evliyaların sözleri ile kalplerimizi cilalamaya çalışıyoruz. Günümüzde ise hakiki evliyalar azalmış ve yalancı kişiler piyasaya çıkmıştır. Bu zamanda hayırlı kişiler (salih kişiler-evliyalar) unutulmuştur. Hayırlı işler, şer olarak görülmektedir. Bundan dolayı "Tezkiretü'l Evliya" yani "Evliyalardan Hikâyeler" "Evliyalardan Hatıralar" kitabını yazdım ve bu ismi koydum. Çünkü evliyalar; "Ahireti Unutmayanlardır." Böylece dünyaya rağbet edenler, evliyalara bakar ve ahireti hatırlarlar.
Bu kitabı okuyan kişi, dünya sevgisinden uzaklaşır. Ahirete olan çalışması ise çoğalır. Bu kitap vesilesi ile Allah'ın (cc) sevgisi, oku yanın kalbine nakşeder. Sonsuz bir yolculuk (ahiret) için heybesini doldurmaya başlar.
Bir defasında İmam Mecduddin Muhammed Harizmi'nin yanına gittim. Vardığımda, o ağlar bir vaziyette idi. Neden ağladığını sordum. Bana, "Ümmetimin âlimleri, İsrâil oğullarının peygamberleri gibidir,"*[6]* hadisini okudu ve "Peygamberler mesabesinde olan evliyalar vardır. Ağlıyorum çünkü "Ya Rabbi! Senin işinden sual olunmaz. Beni de o evliyalar zümresinden veya onlarla beraber olanlardan eyle. Üçüncüsü olanlardan eyleme," diye dua ettim ve ağlıyorum."
Yine bir defasında Yusuf Hemedâni'ye şöyle soruldu: "Bu evliyalar dünya perdesi ile yüzlerini kapatırlar, biz miskinler ne yapmalıyız? Buna şöyle cevap vermiştir: "Her gün o evliyaların sözlerinden sekiz sayfa okuyun. Böylece onların nasıl faziletli, bizlerin ise nasıl iflas etmiş olduğunu anlarsınız.
Belki bu güzel sûfılerin ( evliyaların) manevi hallerini anlattıklarım ile yarın kıyamet gününde, bana şefaat etmelerine vesile olur. Ashab-ı Kehf'in köpeği gibi sadece varlığım kemikten ibaret olsa da, beni elim boş döndürmeyeceklerini ümit ederim. Şöyle nakledilmiştir: Cemâl Mevsilî Rasulullah'ın Ravza'sının yanında veya ona yakın bir yerde, kendisine mezarlık bulmak için çok çabalamıştır. Bu uğurda malını ve mülkünü feda etmekten geri kalmamıştır. Maksadına ulaştıktan sonra ise mezar taşına şunların yazılmasını vasiyet etmiştir:
- Ebû Dâvud, Libâs, 4/4031.
- Buhari, Edeb, 96; Müslim, Birr, 165.
"Köpekleri de mağaranın girişinde iki kolunu uzatmış (yatmakta idi.)" [7]
Ey Rabbim! Bir köpek dahi sevdiği dostlarının izinden gitti ve onları takip edip, onlarla beraber oldu. Sahiplerine yaptığın o muameleyi, köpeğe de yaptın. Ben de dostlarımı (evliyaları) seviyor ve onların izinden gidiyorum. Ey Rabbim Ulu Sultanım! Onları sevdiğimi dile getiriyor ve onların ipine, kendime bağlıyorum. Onların mukaddes sözleri ile meşgul oluyor ve bundan da vazgeçmiyorum. Benim sözlerimin bir kıymeti yoktur ama bu yolun manevi yolcuları yanında, ben bir hiçim. Onların güzel sözlerini ve manevi hallerini çok seviyorum. Ey Rabbim! Bu kitabı sana yakın olmama vesile kıl. Senden uzak olup, gaflet çukuruna düşenlerden eyleme! Muhakkak ki sen, sana yalvaranları işitir ve onlara karşılık verirsin. Ey beni rızıklandıran Allah'ım! İzzet ve celâlin hakkı için, peygamberler, evliyalar ve âlim kullarının hakkı için benim gibi günahkâr ve aciz bir kulunu, bu yüce topluluğun manevi yardımlarından mahrum eyleme! Son nefesimizde şeytanın hilesinden bizleri emin kıl! Âmin.
Şimdi o güzel evliyaların manevi makamlarını, kerametlerini, manevi hallerini Allah'ın izni ile anlatmaya çalışacağım.
[1] Aclûnî, Keşfü'l-hafâ ve Müzîlü'l-ilbâs, s.70.
[2] Cevâmiu'l kelim: Az sözle çok şeyi ifade etme.
[3] Müslim, Sahih, Kitabu'l-Mesâcid, hadis: 6; İmam Ahmed, Müsned, 2/264, 455.
[4] Hûd Suresi, 120.
[5] Kâdı lyâz, Tertîbü'l-Medârik, 1 /23
[6] Râzi, Tefsir, 8/302; Neysâburi, Tefsir, 1 /264; Aclûni, Keşfu'l-Hafâ, 2/64.
[7] Kehf Suresi, 18