Kitap İslam Akaidi
Yazar Hayati Ülkü
Yayınevi Çelik Yayınları
Kağıt - Cilt 1.Hamur , Karton kapak cilt
Sayfa - Ebat 384 Sayfa, 16x23,5 cm.
Hayati Ülkü İslam Akaidi kitabı nı incelemektesiniz.
Çelik Yayınları İslam Akaidi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Akaid kelimesi; akide kelimesinin çoğuludur. Akîde kelimesi de sözlükte; "gönülden bağlanılan, düğüm atmışcasına sağlam inanılan şey" demektir. Dini literatürde akîde; "inanılması zorunlu olan ilke" (iman esası), çoğulu olan akaid kelimesi ise "İslam dininde inanılması farz olan hususlar, iman esasları, dinin temel kural ve hükümleri" anlamına gelmektedir. Buna göre, dinin temel kural ve hükümlerini oluşturan iman esaslarından bahseden ilme de akaid ilmi denir.
İslam akaidinin ilk ve en önemli kaynağı Kur'an-ı Kerîm, daha sonra da sahih hadislerdir. İslam akaidini oluşturan esaslar, Kur'an-ı Kerîm' de ve hadislerde hiçbir yoruma mahal bırakmayacak şekilde açık ve sade olarak yer almıştır.
İslam akaidini oluşturan esaslar, hem kesin delile dayanmaktadır hem de apaçıktır. Zamana, mekana, fert ve toplumlara göre değişiklik göstermez. Bu hükümler bir bütün teşkil edip, bölünme kabul etmezler. Yani bir kısmına inanıp bir kısmına inanmamak söz konusu olamaz.
Akaidin konusu; " Amentü " cümlesinde toplanır. Buna göre akaid, konu olarak Allah Teala' nın varlığına ve birliğine, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah Teala' dan olduğuna inanmayı ele alır. Bunlara imanın nasıl ve ne şekilde olacağını Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerden deliller getirerek gösterir. Akaidin gayesi; konusundan da anlaşılacağı gibi insanları hidayete eriştirmektir.
Önsöz
Bugüne kadar İslâm akaidi konusunda pek çok din âlimleri sayısız denebilecek kadar, kıymetli eserler meydana getirmişlerdir. Ancak, bu eserlerin çoğu Arapça ve bir kısmı da eski Türkçe, Osmanlıca üslûbu ile yazılmıştır. Buna rağmen, bu kıymetli eserlerin hâlen mevcutları kalmamıştır. Bu hâl, zamanımızın en önemli ihtiyacı olan dinî inançlarımızı öğrenmeyi bizim için zorlaştırmaktadır.
Genç nesillerimize, İslâm dininin esaslarını teşkil eden bölümlerden itikada ait kısmını, ehl-i sünnet akidesi üzerine öğretmek için, huzurunuza sunduğum bu "İslâm Akaidi" adlı kitabımı, eserin sonunda da göreceğiniz gibi muteber eserlerden istifade ederek hazırladım.
Kitabın hazırlanmasında zihinleri fazla meşgul etmemek için, akaid konularında aklî olarak geniş bir sûrette inceleyen ilm-i kelâma ait bilgileri almamayı muvafık gördüm. Eserin, herkes tarafından okunacağını nazar-ı dikkate alarak, mümkün olduğu kadar anlaşılır şekilde sade bir dille yazmaya dikkat ettim. Eserden, din adamları da arzu ettikleri kadar genişçe faydalanabilirler. Bunun için gereken yerlerde kaynaklar gösterdim. Eseri hazırlarken bazı âyetlerin tamamınî almadım. Ancak, konu ile ilgili kısımlarını aldım. Bu arada herkes tarafından bilinen bazı hadis-i şerifler için mehaz göstermedim. Şurasını da hemen belirteyim ki bu eser bir ilm-i kelâm kitabı değil, bir akaid kitabıdır. Bu itibarla akaid konuları, akaid çerçevesi dahilinde izah edilmeye çalışılmıştır.
Huzurunuza sunduğum bu eserimin mükemmel olduğunu iddia edecek değilim. Yalnız, bile bile hata yapmamaya çok dikkat sarfettim. Buna rağmen yine de eksik ve kusurum olabilir. Bu noktalarda beni uyarırsanız memnun olurum ve nasip olursa ikinci baskıda düzeltmeye çalışırım. Bu arada şunu da hemen belirtmek isterim ki, daha önce İslâm
inançlarını gerektiği gibi izah eden yeni, Türkçe bir eser olsaydı, bu kadar nazik ve ağır konuları ele almayı hatırımdan bile geçirmezdim.
Kitap, on bir bölüme ayrılmıştır. Birinci bölümde bâtıl dinler hakkında kısaca izahat verilmiş fakat bu arada Yahudilik ve Hristiyanlıktan bahsedilmemiştir. Bu iki din hakkında gerektiği kadar bilgi, (Akaid bakımından) kitabın, kitaplara ve peygamberlere iman bölümlerinde zikredilmiştir. İkinci ve üçüncü bölümler, akaidin ne demek olduğunu ve ehl-i sünnet akaid imamlarının en meşhurlarını ihtiva etmektedir. Esas konu, dördüncü bölümden başlamakta ve onuncu bölümün sonunda bitmektedir. On birinci bölümde, hâlen yaşamayan yani münkariz ol-v muş bâtıl mezheplerin akaide ait fikirlerini kısaca zikrettim. Onlar hakkında en geniş malûmat İlm-i Kelâm kitaplarında bulunabilir.
Arzum bu eserin, benden sonra, bu konuda daha mükemmel eser verebilecekleri harekete geçirmesidir. Bunda muvaffak olursam kendimi mutlu sayarım.
Çalışmak bizden, başarı daima ve daima Allah Teâlâ hazretlerin-dendir.
Hayati ÜLKÜ