Kitap Peygamber Düşmanları Ne Demek İstiyor ?
Yazar Mehmet Yaşar Kandemir
Yayınevi Tahlil Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Karton Kapak Cilt
Sayfa Ebat 568 sayfa , 13.5x21 cm - Roman Boy
Yayın Yılı 20120
Tahlil Yayınları Peygamber Düşmanları Ne Demek İstiyor? kitabı nı incelemektesiniz.
Mehmet Yaşar Kandemir Peygamber Düşmanları Ne Demek İstiyor kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
ÖNSÖZ
Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
Bizi Habîb-i Ekrem'ine ümmet yapan Rabbimize hamd ü senalar olsun.
Doğru yolu bulmamıza vesile olan İki Cihan Serveri'ne, onun âl ve ashâbına salât ü selâmlar olsun.
Tarihte hiçbir insan Peygamber Efendimiz kadar iftiraya uğramadı. Elbette diğer peygamberlerin de düşmanları oldu, ancak onların vefatıyla birlikte düşmanları da yok olup gitti. Peygamber-i âl-i şân Efendimiz'in Ebû Cehil' leri ise hiç eksilmedi. Belli ki bu din ayakta durduğu sürece, onlar da Müslümanlar'ın başını ağrıtmaya devam edeceklerdir.
Çünkü Peygamber düşmanları, aynı zamanda birer İslâm düşmanıdır ve onların asıl hedefi Kur'ân-ı Kerîm'dir. Doğrudan Kur'ân-ı Kerîm'e hücum etmek onların kötü niyetini ortaya çıkaracağı için, hedeflerine adım adım gitmeyi daha uygun buldular.
Bu plan gereğince hedef tahtasına öncelikle Peygamber Efendimizin hadîsi şeriflerini koydular ve şöyle dediler:
Muhammed'in sözleri o hayatta iken yazılmadı. Müslümanlar yıllar sonra onun adına hadis uydurdu. Uydurulan bu hadisler üç asır sonra derlenip kitaplaştırıldı.
Tevrat ve İncil gibi ilâhî kitaplarını peygamberlerinin vefatından yüzyıllar sonra kendi elleriyle yazanlara bu yakıştırma pek câzip geldi.
Hadislere yönelik iftiralarının bazı muhitlerde tutmaya başladığını görünce, bu defa hedef tahtasına Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin şahsını koydular ve onun hakkında yüzlerce iftira ürettiler. Ardından da Kur'ân-ı Kerîm e yönelik iftiralarını sıralamaya başladılar.
Hadis Karşıtları Ne Yapmak İstiyor adlı kitabımı yayınladıktan sonra, İslâm düşmanlarının Peygamber Efendimiz'e yönelik iftiralarından tedirgin olan sevgili Nureddin Yıldız, misyoner şarkiyatçıların Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hakkındaki ithamlarına da cevap vermemi istedi. Fakat Efendimiz hakkındaki o temelsiz suçlamaları ortaya dökmenin Müslümanlar'ın zihinlerini karıştırabileceğinden korktum. Çünkü misyoner şarkiyatçıların âdeta bir ibadet vecdiyle düzenledikleri bu iftiralar arasında neler yoktu ki... Şöyle diyorlardı:
Tarihte Muhammed diye bir şahsiyet yoktur.
Muhammed'e vahyi getiren melek değil şeytandı.
Kendine tapılması için İslâmiyet'i Muhammed uydurdu.
Şaraba düşkündü, içki komasında iken öldü.
Evlatlığına karısını boşatıp onu hanımları arasına aldı.
Hatice ile serveti için evlendi.
Deli ve saralı idi...
Bir süre sonra bu gönül yakan bahisleri gençlerimizin konuşmaya başladığını öğrenince, bu iftiralara cevap vermenin zamanı geldiğini anladım ve sizin irkilerek okuyacağınızdan şüphe etmediğim bu asılsız iddialardan elli beşine -onların iftiralarını kısa başlıklar hâline getirerek- reddiye yazmaya karar verdim.
Bu işi yaparken kendi kendime şöyle dertlendim:
Değerlerimize pervâsızca saldıran Batılı İslâm düşmanları "hepsi uydurmadır" diyerek hadislerimize kara çalıyor, biz ise, delinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışan akıllı gibi, gerçeğin hiç de öyle olmadığını ispat etmek için didinip duruyoruz.
Onlar âlemlere rahmet olan Resûl-i Kibriyâ Efendi-miz'e olmadık iftiralar atıyor, bizler bu ithamları reddetmek için çabalıyoruz.
Elbette biz, Batılı zalimlerin insafsızca yere çaldığı değerlerimizin birer cevher olduğunu ve onların yere atılmakla kıymetinden bir şey kaybetmeyeceğini biliyoruz.
Aynı zamanda biz, Resûlullah Efendimiz'e ve bize emânet edilen İslâm mîrâsına sürülmeye çalışılan karaları temizlemenin bizim için bir şeref olduğuna bütün kalbimizle inanıyoruz.
Misyoner şarkiyatçıların Fahr-i Kâinât Efendimiz'e yönelttikleri ithamlara, onların dillerini iyi bilen genç ilim adamlarımızın, bundan böyle pek güzel cevaplar vereceklerine inanıyor, himmet ve gayretlerini heyecanla bekliyoruz. Zira Peygamber düşmanlarının Efendimiz aleyhis-selâma attıkları iftiralara cevap vermek her Müslüman'ın, özellikle de dinî ilimleri tahsil etmiş olan herkesin görevidir.
Bu kitabın girişinde, "Allah'ın Savunduğu Peygamber" başlığı altında sıraladığım âyet-i kerîmelerde görüleceği üzere, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi kâfirlerin iftiralarına karşı ilk defa Cenâb-ı Hak savunmuş ve böylece bize vazifemizi hatırlatmıştır.
Burada üzüntüyle ifâde etmek isterim ki fakültelerimizde ünvan sahibi olan bazı kardeşlerimin, Efendimizle ilgili bazı konularda Batılılar gibi düşünmeleri gönlümüzü incitiyor. Bu kardeşlerimin görüşlerini tashih etmeleri için Rabbime dua ediyorum.
Bir de elinizdeki eseri yayınlanmadan önce okuyan ve pek kıymetli tashih ve tekliflerde bulunan sevgili kardeşim, arkadaşım Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan'a teşekkür borcumu zevkle yerine getirmek istiyor, Rabbimden ona hayırlı ve bereketli bir ömür bağışlamasını niyaz ediyorum.
Ayrıca bu kitabı yazmama vesile olan sevgili talebem Nureddin Yıldız'a da pek değerli hizmetlerinin devamını temennî ederek teşekkürlerimi sunuyorum.
Mehmet Yaşar Kandemir
Eylül 2020, Üsküdar