Kitap Aile Ahlakı, Muhteşem Ahlak 2
Yazar Muhammed Emin Yıldırım
Yayınevi Siyer Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Karton Cilt
Sayfa Ebat 208 sayfa, 13.5x19 cm.
Muhammed Emin Yıldırım Muhteşem Ahlak Serisi Aile Ahlakı kitabı nı incelemektesiniz.
Siyer Yayınevi Aile Ahlakı kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Aile Ahlâkı
Muhteşem Ahlak
Aile: toplumun temel taşı, hayatın dengesi, ayakta kalabilmenin en önemli vesilesi, ağır bir yük olan kulluk vazifesinin paylaşılması, nesillerin devamiyetinin sebebi, huzurun temini, gelen hertürlü saldırılara karşı giyilen bir zırh, inanan insanların yüreğin-deki en büyük hasret olan cennetin dünyadaki bir yansıması...
Üzülerek şahit olduğumuz bir hakikat var ki evlilik ve arkasından kurulan en önemli kurum olan aile, her geçen gün biraz daha itibarsızlaştırılmaktadır. Ya evlilik hayatın çok sonralarına itilen bir hale dönüşmekte ya da evlilik gerçekleşip aile kurulmuşsa da bu büyük nimetin şükrü, gereği oranında eda edilememekte, çok basit ve değersiz şeylere feda edilmektedir.
Bu çalışmamızda aile ahlâkı ile alakalı konuları bir araya getirerek bu mühim yaramıza biraz olsun merhem olması için bir gayret sergiledik. Aileyi oluşturan tüm tarafları Kur'ân ve sünnet rehberliğinde yansıtmaya çalıştık. Umuyoruz ki bu çalışmamız, toplumun temel taşı olan ailenin hem kurulmasına hem de korunmasına küçük de olsa bir katkı sağlamasıdır.
Takdim
"Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peydâ etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır." [Rûm, 30/21]
Muhteşem Ahlâk serisinin ikinci kitabı olan "Aile Ahlâkı" Kitabı nı siz kıymetli okuyucularımıza takdim etme imkânı bahşettiği için Rabbimize sonsuz hamdler ediyoruz.
Aile, toplumun temel taşı...
Aile, hayatın dengesi...
Aile, ayakta kalabilmenin en önemli vesilesi.
Aile, ağır bir yük olan kulluk vazifesinin paylaşılması...
Aile, nesillerin devamiyetinin sebebi..
Aile, huzurun temini..
Aile, gelen her türlü saldırılara karşı giyilen bir zırh...
Ve Aile, inanan insanların yüreğindeki en büyük hasret olan cennetin dünyadaki bir yansıması...
Dünyada Cennet Var mı?
İki cihan serveri Efendimiz (sas) imtihan ve cefa yurdu olan bu dünya hayatı için: "Dünya müminin zindanıdır..." buyurur. [Müslim, "Zûhd", 1] İnanan ve inancının gereğini yerine getirmeye çalışan insan; çok farklı imtihan ve belalara muhatap olacağı için dünyada cennet aramaz, bilakis cenneti elde etmenin yollarını arar.
Ancak sözün ve hayatın yegâne rehberi olan Efendimiz (sas) başka hadislerinde mümin için zindan olan bu dünyanın içerisinde bazı yer ve mekânlarda cennet kokusunun hissedilebileceği-nin müjdesini verir. Onun (sas) kutlu beyanlarından öğrendiğimize göre Kdbe ve Hacerü'l-Esved, Arafat, Mûzdelife, Ravza-i Mutahhara, Uhud cennetin kokusunun duyulacağı yerlerdir. Ve yine salih ve saliha eş, salih ve salihâ evlat, sadık ve salık dostlar cennetin müjdeleridir.
Cennetin Şubeleri Olan Evler
Salih/salihâ eşlerin ve çocukların oluşturduğu yuvalar ise dünyadaki cennetin şubeleridir.
O evler; asıl bir amel olan nikâhla temeli atılmış, muhabbetle harcı yoğrulmuş, merhametle sıvanmış, adaletle ayakta duran, saâdetle korunan evlerdir.
O evler; Kur'ân'ın gölgesinde olan, her daim ilahî mesajların dillendirildiği ve yaşanıldığı evlerdir.
O evler; Hz. Peygamber'in (sas) hakem, sahabenin dost, âlimlerin rehber, kitapların azık, namazın deva olarak görüldüğü evlerdir.
O evler; mesuliyet şuuruyla hareket eden, adaleti esas alan, başkalarının mutluluğu için her türlü fedakârlığı yapan evlerdir.
O evler; vahdetin sağlandığı evlerdir. Sofra vahdetinin, sayfa vahdetinin, sevgi vahdetinin, seccade vahdetinin ve seyahat vahdetinin tesis edildiği evlerdir.
O evler, karanlığın umumi bir hâle geldiği bu zaman ve zeminde nur saçan Darü'l-Erkamların ve suffaların şubesi olan evlerdir.
Dolayısıyla o evler, dünyadaki cennet olan ailenin tam anlamıyla karşılık bulduğu evlerdir.
Peki, Vakıa Nasıl?
Aileye biçilen rol böyle olmasına rağmen, ne yazık ki vakıa pek de bu hâle uyum arz etmemektedir.
Üzülerek şahit olduğumuz bir hakikat var ki evlilik ve arkasından kurulan en önemli kurum olan aile, her geçen gün biraz daha itibarsızlaştırılmaktadır. Ya evlilik hayatın çok sonralarına itilen bir hale dönüşmekte ya da evlilik gerçekleşip aile kurulmuşsa da bu büyük nimetin şükrü, gereği oranında eda edilememekte, çok basit ve değersiz şeylere feda edilmektedir.
Ağırlaşan hayat şartları ile birlikte bazen İslâm'a uymayan gelenek ve göreneğin etkisiyle, bazen de sırf gösterişten ibaret olan külfetli evlilik şartları, gençlerimizin bu önemli adımı atmasına engel olmaktadır.
Ailenin kurulması her geçen gün geciktirilirken bir de kurulan ailenin korunması meselesinde de çok büyük zaafiyetler yaşanmaktadır. Eşlerin birbirlerinden yerine getiremeyecekleri beklentiler içerisine girmeleri, ailenin en önemli harcı olan vefa duygusunun zedelenmesi, tenperverligin gönül birlikteliğine galip gelmesi, şeytanın ve nefsin ayartmalarının aileyi her geçen gün biraz daha yıpratması ve neticesinde yuvaların dağılması, çocukların perişan olması, şiddet olaylarının artması ve cennet bahçelerinden bir bahçe olması gereken ailenin bir cehennem çukuruna dönüşmesi...
Sorumlu Kim?
Tabi bu neticelerin ortaya çıkmasının tek bir sorumlusu yok!
Her geçen gün azalan iyi örnekler, eşlerin evliliğin ahlâkını öğrenmeden bu işe başlamaları, ailelerin doğru rehberlik yapamaması, medyanın tahrip eden yayınları, devletin ve yetkili kurumların bu konuda almaları gereken tedbirleri tam anlamı ile ortaya koy(a)mamaları, aile müessesini zayıflatan ve yıkan başlıca sebeplerdir.
Bu sebeplerin doğru teşhisi ve arkasından yapılacak doğru tedavi yöntemleri ancak aile kurumunu ayakta tutabilecektir.
En Büyük Felaket Aileyi Yitirmek
Eğer yapılması gerekenler tam anlamıyla yapılmazsa son kalemiz olan aileyi de yitireceğiz ve aileyi yitirdiğimiz gün aslında her şeyi yitirmiş olacağız. İşte o asıl o zaman dünyada cehennemi yaşamaya devam edeceğiz!
Bu hâle düşmemek için bizim ebedi düşmanımız olan şeytanın değil, Rahmân'ın has kulları olan başta elçileri olmak üzere salih ve sadık insanların adımlarını takip etmeliyiz.
Şunu unutmayalım: Şeytan bizi nikâhsızlığa, evsizliğe dolayısıyla felakete çağırır; sadık elçiler ise bizi nikâha, evliliğe dolayısıyla saâdete çağırır.
Efendimiz (sas), bir kutlu beyanında buyurduğu gibi nikâh, peygamber yoludur. "Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetime uygun davranmazsa benden değildir. Evlenin! Çünkü ben (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar edeceğim." [İbn Mace, "Nikâh", 1]
Aile Ahlâkını İyice Kavramak
Nimeti de külfeti de çok olan bu yolu, hakkını vererek yürüyebilmek için aile ahlâkını yani hukukunu çok ama çok iyi öğrenmek zorundayız.
Bu ahlâkın en temel ilkelerini Kur'ân ve Sünnet ortaya koymaktadır. İşte biz bu çalışmamızda biraz olsun bu mesajları ortaya koymaya çalıştık.
Yıllar önce yaptığımız Muhteşem Ahlâk derslerinde işlediğimiz Aile Ahlâkı ile alakalı konuları bir araya getirerek bu mühim yaramıza biraz olsun merhem olması için bir gayret sergiledik. Aileyi oluşturan tüm tarafları Kur'ân ve sünnet rehberliğinde yansıtmaya çalıştık. Umuyoruz ki bu çalışmamız, toplumun temel taşı olan ailenin hem kurulmasına hem de korunmasına küçük de olsa bir katkı sağlamasıdır.
Kitabın bu hâle gelmesinde emeği geçen tüm dostlara teşekkür ediyor, en büyük emeği olan Mevlüt Sami Ertem kardeşime dua ediyor, nice güzel hizmetlere muvaffak olmasını Rabbimden niyaz ediyor ve sizi kitapla başbaşa bırakıyorum.
Çalışma ve gayret bizden; takdir ve tevfik Allah'tandır.
Sözümüzün sonu Kur'ân'ın şu güzel duası olsun:
"...Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve nesiller bağışla ve bizi takva sahiplerine önderler kıl!..." [Furkân, 25/74]
Muhammed Emin Yıldırım
20 Muharrem 1441
19 Eylül 2019
Eyüb Sultan/İstanbul