Kitap Allahım Sorularım Var
Yazar Prof. Dr. Soner Duman
Yayınevi Erkam Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Karton Kapak Cilt
Sayfa Ebat 272 sayfa - 15x21 cm - Roman boy
Erkam yayınları Allahım Sorularım Var kitabını incelemektesiniz.
Soner Duman Allahım Sorularım Var kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
ÖN SÖZ
Bizleri yoktan yaratan, diğer canlılardan farklı olarak akıl sahibi kılan ve soru sorma, araştırma, anlama yeteneği ile donatan Allah'a hamd ederim. Her türlü övgü Allah'a, her türlü salât ve selâm O'nun kutlu elçisinin üzerine olsun.
İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en bariz vasfı akıl sahibi olmasıdır. Aklın temel fonksiyonu ise düşünmektir. Bu sebeple insan, ilk dönemlerden itibaren "düşünen canlı" diye tanımlanmıştır. Düşünmenin fitilini ateşleyen ise soru sormaktır.
İnsanların sorularını iki gruba ayırabiliriz. Bunların ilki basit, sıradan, gündelik meselelerle ilgili sorulardır. "Bu akşam hangi yemeği yapsak?", "bu hafta sonu nereye gitsek", "yarınki sınava nasıl çalışsam?", "bu kitabın / filmin ana mesajı nedir?" şeklindeki sorular önemsiz olmamakla birlikte sıradan ve basit sorulardır. Bir de her insanın özellikle kendisiyle baş başa kaldığında aklına gelen, bir cevap bulamadığı sürece onu içten içe kemiren ve rahatsız eden hayati sorular vardır.
Söz gelimi her insan kendisi ve etrafındaki varlıkları gözlemlediğinde aklına "bütün bu varlıklar nasıl meydana geldi?", "ben niçin varım?", "varlıkların ardında onları çekip çeviren, sevk ve idare eden bir güç var mıdır?", "ölüp gittikten sonra ne olacak?", "hayat sadece bu dünya hayatından mı ibaret?", "dünyada niçin kötülükler ve adaletsizlikler var?" şeklinde sorular gelir. İşte bu sorular günübirlik, gelip geçici, basit ve önemsiz sorular değildir.
Kimi insanlar akıl ve vicdanlarından taşan ve tatminkâr bir cevap bulunmadıkça tam anlamıyla ruhî/ psikolojik bir rahatlığa, esenliğe kavuşmanın mümkün olmadığı bu tür sorulardan bir ömür boyu kaçarlar. Hayatlarının herhangi bir anında, şu veya bu olay vesilesiyle böyle bir soru ile karşı karşıya kalsalar bite bu meseleyi derince düşünmek yerine soruları sümen altı etmeyi, bir anlamda "pislikleri halının altına süpürmeyi" tercih ederler.
Günübirlik zevkler ve telaşlarla bu soruları soran akıl ve vicdanlarını baskı altında tutarak bir ömür tüketirler. Dahası kimileri bu soruların saçma olduğunu, insanların cevaplarını hiçbir zaman bilemeyecekleri bu sorularla sınırlı olan ömürler tüketmeleri yerine, sınırları "maksimum haz" parolasıyla yaşamaları gerektiğini düşünürler. Neyse ki insanların tümü böyle değildir.
Tarih boyunca bu soruların önemini bilen ve bunlara tatminkâr cevaplar bulunması gerektiğini kavrayan sayısız insan hep var olagelmiştir. Gelgelelim bu sorulara nasıl cevap verileceği konusu da en az sorular kadar hayatî bir konudur.
İnsanların bir kısmı bu hayatî/varoluşsal sorulara kendi akılları ile cevaplar bulmaya çalışmışlardır. Nitekim tarih boyunca pek çok filozofun bu sorulara kendi aklıyla birtakım cevaplar verdiği görülür. Felsefe tarihindeki tartışmalar bir anlamda bu sorulara verilen farklı cevapların ürünüdür. Buna karşılık "ilahî kaynaklı dinler", insan aklının bu sorulara cevap verebilecek güçte olmadığını, bu soruların ancak varlığı ve insanı yaratan ilahî güç tarafından tatminkâr bir şekilde cevaplanabileceğin! belirtmişlerdir.
Bu dinler içinde yalnızca İslam, bu sorulara tam ve tatminkâr cevaplar verebilmiştir. Bunun sebebi islam'ın temel kaynağı olan Kur'anîn, kutsal kitaplar içinde orijinal yapısını koruyabilen tek kitap olması yanında bu kitabın tebliğcisi olan Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sözleri ve yaşantısını yansıtan sünnetin büyük ölçüde bize aslına sadık bir şekilde gelebilmiş olmasıdır. Fıtrat dini olan İslam, aslına sadık bir şekilde bize kadar gelip fıtratımızdan taşan sorularla buluştuğunda ona uygun cevapları da getirmiştir.
Elinizdeki kitapta insanın benliğinden taşan hayatî sorulara Kur'an perspektifinden hareketle cevaplar verilmeye çatışılmış, yeri geldikçe soruların cevabına ilişkin hadislerden bazı aktarımlarda bulunulmuştur.
Burada yer alan cevaplar, tümüyle kitap yazarının kendisinin ürettiği cevaplar olmaktan ziyade İslam ilim geleneğinde öteden beri tartışılan, cevap sadedinde zikredilen hususların yazar tarafından yeniden gözden geçirilmesi, zamana ve zemine uygun bir dille yeniden formüle edilmesi, günlük hayattan örneklerle zenginleştirilmesi sonucunda oluşturulmuştur.
Cevapların oluşturulmasında -ne derece başarılı olunduğunun takdirini okuyucuya bırakarak- akademik üsluptan uzak, olabildiğince herkes tarafından anlaşılabilir bir dil kullanılmaya gayret edilmiştir.
Her ne kadar burada yer alan sorular inanan-inanmayan herkesin aklına gelebilecek türden sorular ise de verilen cevaplarda ilk muhataplar İslam'ın hak din olduğuna inanan kimselerdir. Bu sebeple cevaplarda aklî deliller yanında sıklıkla Kur'an âyetlerine, zaman zaman da hadislere göndermeler yapılmıştır.
Şunu açık yüreklilikle belirtmek durumundayız ki bu türden sorulara verilecek hiçbir cevap inanmamaya kararlı / şartlanmış olan bir kimseyi ikna etmeye yeterli olmayacaktır. Böyleleri nezdinde verilecek her cevap yeni sorulara kapı açacaktır. Bununla birlikte burada yer alan cevaplar ön yargılarından arınmış bir biçimde düşünen, inkâra şartlanmamış zihinler açısından her yönüyle tatmin edici olmasa da en azından meselenin farklı şekillerde düşünülmesinin mümkün olduğunu, o meseleye dair başka tatmin edici cevapların da bulunabileceğini gösterecektir.
Bu kitaptaki soru ve cevaplar GENÇ Dergisi'nde son iki yıldır aylık olarak yazılan yazılardan oluşmaktadır. Soruları belirlerken İslam dinine eleştirel yaklaşan veya İslam dinine bağlı olduğu halde aklına, zihnine bu türden sorular takılan kimselerin dile getirdiği hususlardan hareket edilmiştir.
Verilen cevaplarda her ne kadar Kur'an ve Sünnet gibi İslam'ın temel kaynaklarından hareket edilmişse de buradaki cevapları "Allah tarafından" veya "peygamber tarafından" verilmiş cevaplar olarak düşünmek kesinlikle doğru olmaz. Netice itibarıyla kitapta cevaplar esnasında delil olarak zikredilen her bir ayet ya da hadis, on dört asırlık İslam ilim geleneğinin aracılığından geçtikten, farklı yorum, tefsir ve içtihatlara konu olduktan sonra bir meselede delil olarak kullanılmaktadır.
Şu halde âyetler ve hadisler bir yana bunlara dayalı olarak geliştirilen yorumlar, aklî çıkarımlar, demlendirmeler "yanlışsız", "eleştiril(e) mez" değildir. Burada yer alan sorulara tarihte veya günümüzde çok daha iyi cevapları verebilecek olanlar bulunmuştur, bundan sonra da bulunacaktır. Yazarın yapmaya çalıştığı şey sadece bu hususta mütevazı bir katkıda bulunmaktır.
Bu kitap vesilesiyle bir kişi bile olsa inanca ilişkin aklını kurcalayan sorulara cevap bulabilirse yazar kendisini bahtiyar hissedecektir.
Son olarak kitapta yer alan yazıların GENÇ Dergisi'nde yazılıp yayınlanması ve sonra da kitap haline getirilmesi konusundaki teşvik ve destekleri sebebiyle pek değerli Süleyman Ragıp Yazıcılar Beyefendiye şükranlarımı sunarım. Gayret bizden, başarıya ulaştırmak Allah'tandır.
Soner DUMAN
Adapazarı Eylül 2020
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9789944836074 |
Marka | Erkam Yayınları |
Stok Durumu | Var |
9789944836074
Havale / Eft :
Havale İle : 145,50 TL
Kapıda Ödeme :
Kapıda Ödeme ile : 150,00 TL
Tek Çekim :
Kredi Kartı ile : 150,00 TL
Mağazamızda taksit için en az 200 TL lik ürünü sepete eklemeniz gerekir