Arapça Türkçe Yeni Sözlük

Fiyat:
300,00 TL
İndirimli Fiyat (%43,3) :
170,00 TL
Kazancınız 130,00 TL
Geçici olarak temin edilememektedir. Temin edildiginde

Bu ürünün yerine tercih edebileceğiniz ürünler


 
Kitap           Arapça Türkçe Yeni Sözlük     
Yazar          İlyas Karslı  
Yayınevi      Ensar Neşriyat
Kağıt Cilt     Sarı Şamua - Kalın Ciltli
Sayfa Ebat  2.175 sayfa -  16.5x23.5 cm.
Yayın Yılı    2013  
ISBN           9786055309565     
 


İlyas Karslı Arapça Türkçe Yeni Sözlük kitabını incelemektesiniz.    
Ensar Neşriyat Arapça Türkçe Yeni Sözlük kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2


Bu sözlükte, Arap dünyasının eskiden kullandığı ve bugün de nispeten kullanılan, Batı dünyasının da 20. asırda yakalayabildiği lügat/sözlük tekniği kullanılmıştır. Bilinmesine çok ihtiyaç duyulan her kelime, cümle içerisinde kullanılmış, kelimenin farklı kullanımları da örneklerle sunulmuştur. Her türlü okuyucu göz önünde tutularak, hem yeni öğrenenlere, hem de ileri seviyede olanlara hitap edebilecek bir seviye gözetilmiştir.

Lise seviyesinden tutun da, akademik seviyeye kadar her okuyucu, aradığı cümle ya da ifadeyi bulabilir. Ayrıca, bizim sözlükçülük geleneğimizde olmamasına rağmen, pek çok âyet ve hadis örnek olarak nakledilmiş, yanında da tercümeleri ya da mealleri verilmiştir. 

Bu sözlükle, lise seviyesindeki bir öğrenci ödevini, bir akademisyen de tezini veya çalışmasını Arapça yazabilir. Dolayısıyla bu sözlük, Arapça yazılı anlatımda da aktif olarak faydalanılabilecek niteliktedir.

    ÖNSÖZ

Her eserin belli bir telif sebebi olduğu gibi, bu eserin de bazı telif sebep­leri vardır.

Altmışlı yılların ikinci yarısıydı ve ben İHL birinci sınıfındaydım. Aylar­dan Ramazandı. Merhum dedem beni yanma alırdı ve teravih namazına gi­derdik. Namaz sonrası da Trabzon'da Tabakhane yokuşunda bulunan lokale uğrar ve sohbet dinlerdik. Yine böyle bir akşamdı ve şu anda adını hatırlaya­madığım bir vâizin sohbetini dinliyorduk. Konu öğrenmek ve bilgilenmekti. Vâiz, Kur'ân'ın ilk inen sûresi olan Alak sûresini kelime kelime okuyor, ter­cüme ve şerhini yapıyordu. Söyledikleri beni hayli etkilemişti. Gecenin geç saatinde eve varınca, aynı şeyi denemeye, Kur'ân'ın başka bir suresini tercü­me etmeye koyuldum. Elimde Hayrettin KARAMAN ve Bekir TOPALOĞLU Hocalarımın Yeni Kâmusu vardı. Heyhât! Değil Kur'ân tercümesi yapmak, aradığım hiçbir kelimeyi bulamadım o sözlükte. Hani "cahil cesur olur" der­ler ya. İşte tam da bu durum. Daha sonra anladım ki kusur sözlükte değil, bendeymiş.

İşte o akşam kafaya koydum, bir sözlük yazacaktım ve herkes aradığı kelimeyi o sözlükte bulabilecekti. Fakat gençlik bu ya, bunun olup olamaya­cağını etraflıca düşünmek, o zaman için aklıma gelmemişti.

Zaman ilerledikçe, edindiğim basit bir defterde biriktirdiğim kelimeler gün be gün artmaya başladı. Günün birinde elime, merhum Abbas Mahmûd el-'Akkâd'ın, el-Felsefetü'l-Kur'âniyye adlı eseri geçti ve aynı cahillik ve ce­saretle tercümeye koyuldum. Birkaç kelime anlamıştım ve hoşuma da gidi­yordu doğrusu. Derken, karşıma "dahîl-yabancı" kelimesi çıktı. Bir türlü anlayamadım, ne benim kelimelerim arasında ne de elimdeki sözlükte vardı bu kelime. Azmim biraz daha güçlendi ve kararımı verdim. Ben bir sözlük yazmalıydım artık.

Günler ayları, aylar da yılları kovaladı, derken, fakülte bitti ve aynı is­tek ve arzu devam ediyordu, karşılaştığım her kelimeyi o defterime yazıyor­dum.

Günün birinde, Marmara İlâhiyat Fakültesi'nden bir arkadaşımın dok­tora savunması için Bahçelievler'e, Sosyal Bilimler Enstitüsüne gidiyorduk. Arabayı ben kullanıyordum ve önde Muhterem Hocam M. Yaşar KANDEMİR bey oturmaktaydı. Torpidoda biriktirdiğim, üzerinde kelimelerin yazılı oldu­ğu kağıtları gördü ve bunların ne olduğunu sordu. Ben de durumu arz ettim. Bu kelimeleri bir müddet inceledikten sonra, "böyle bir çalışmaya hacet var, bunları bastır" dedi. Ben de "çok eksik var şimdi olmaz hocam" dediysem de o: "Ben yıllardır yazıp çizerim, hâlâ eksiğim var" deyince câhilin cesâreti arttı ve kararımı verdim. "Ben bu sözlüğü yayımlamalıyım."

Bu kelimeler Türkçe-Arapça olarak sıralanmıştı. Dolayısıyla sözlük de Türkçe'den Arapça'ya olacaktı. Öyle de oldu. İlk baskısı yapıldı ve bunu di­ğer baskılar takip etti. Birçok arkadaşın takdirini, bazı dostlarımın da tenki­dini aldım ve her ikisini de değerlendirdim.

Daha sonra bu sözlükte bir düzenleme yaparak, Arapça-Türkçe olarak yayımladık. Bunda da birçok tenkit ve takdir almaya hâlâ devam ediyoruz. Ama hatırını saydığım bir zatın "kamuda çalışan herkesin, her an tenkide maruz kalması kaçınılmazdık' sözünü hiç unutmadım, tenkitleri hep olum­lu karşıladım ve sözlüğü geliştirmeye, eksiklerini gidermeye devam ettim ve elinizdeki bu çalışma ortaya çıktı.

İddialıyım, fakat "mükemmelini yaptım" anlayışında değilim. Ancak, "mükemmel bir sözlük hazırlamayı plânlayan gençlere yol açtım" diyebili­rim. Çünkü:

 
  • Bu sözlükte, Arap dünyasının eskiden kullandığı ve bugün de nispeten kullanılan, Batı dünyasının da 20. Asırda yakalayabildiği lügat/sözlük tekniği kullanılmıştır. Bilinmesine çok ihtiyaç duyulan her kelime, cümle içerisinde kullanılmış, kelimenin farklı kullanımları da örneklerle sunulmuştur.
  • Fiillerin sahip olduğu bütün anlamlar, madde başında verilmeyip, bir kısmı örnek cümlelerde verilmiştir. Bu yüzden, sözlüğü kullananların, bir fi­lin anlamını araştırırken, o fiille ilgili bütün örneklere göz atmaları gerekir.
 
  • Her türlü okuyucu göz önünde tutularak, hem yeni öğrenenlere hem de ileri seviyede olanlara hitap edebilecek bir seviye gözetilmiştir.
  • Aynı amaca yönelik olarak, fazla kısaltma kullanılarak, kullanıcı sık sık "kısaltmalar listesine" gönderilmemiştir.
  • Sözlükte verilen örnek cümleler, güncel hayattan, medyadan, basım ve yayından, tv.lerden, birebir Arap konuşmacıların ağzından ya da Arapça söz­lüklerden alınmış, bazen cümlelerin tercümeleri, bazen de o cümlelerde neyin anlatılmak istendiği belirtilmiştir.
  • Gerek âyet, gerek şiir ve gerekse diğer alıntı ifadeler olsun, çoğu kez serbest tercüme yapılmış, ifadenin "ne dediği" yerine, "ne demek istediği" be­lirtilmiş, bazen de her ikisi birden verilmiştir.
  • Bizim sözlükçülük geleneğimizde olmamasına rağmen, pek çok âyet ve hadis örnek olarak nakledilmiş, yanında da tercümeleri ya da mealleri veril­miştir.
  • Diğer taraftan, günümüz Arap dünyasında çok kullanılan binlerce ka­lıp ifade ve atasözü, anlamlarıyla, ayrıca, klasik belâğat, edebiyat ve tarih ki­taplarında mevcut olan birçok beyit, mümkün mertebe tercüme ya da mealleriyle verilmiştir. Beyitlere, şiirlere, atasözlerine ve kalıp ifadelere verilen anlamlarda bazen oldukça serbest, bazen de metne sadık kalınarak tercüme yapılmış, metnin ne dediği değil, ne demek istediğine dikkat edilmiştir.
  • Okuma ve anlamada önemli bir yeri haiz olan birçok edat, örnek cüm­lelerle açıklanmış, böylece, okuyucunun ayrıca gramer kitabına bakma kül­feti ortadan kaldırılmıştır.
  • Lâzım ya da müteaddî fiiller, cümle içerisinde örnekleriyle belirtilmiş, ayrıca bir işaret kullanılmamıştır.
  • Bütün fiillerin mâzi ve masdarları harekeli olarak verilmişken, sülâsî fiillerin babları - .' '. şeklinde belirtilmiş, masdarları olduğu gibi yazılmıştır. Ziyâdeli babların muzarileri kurala dayandığı için, sadece mazi ve masdarları verilmiştir.

Kısaca; lise seviyesinden tutun da akademik seviyeye kadar her oku­yucunun aradığı cümle ya da ifadeyi bulabileceği, örneği bol bir sözlük ha­zırlamaya çalışılmıştır. Belki size biraz abartılı gibi gelecek, (fakat inceleyince göreceksiniz) bu çalışmayla, lise seviyesindeki bir öğrenci ödevini, bir akademisyen de tezini veya çalışmasını Arapça yazabilecektir. Dolayısıyla bu söz­lük, Arapça yazılı anlatımda aktif olarak faydalanalabilecek niteliktedir.

Bütün dikkatlere rağmen, çalışmada bazı hata ve eksiklerin olma ihtima­lini de, okuyucuların müsamaha ile karşılayacaklarını umarım.

Eserin okunup tashihinin yapılmasında emeği geçen değerli meslektaş­larım; Yrd. Doç. Dr. R. Resul SEVİNÇ'e, Öğr. Gör. Dr. İsmail BAYER'e ve Öğr. Gör. Nurettin ÖDÜL'e şükranlarımı sunarım. Yine bu çalışmanın son tashihini yapan Doç. Dr. Hüsnü KOYUNCUOĞLU ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa CAN'a, mi­zanpaj ve sayfa düzenleme işlerini gerçekleştiren Coşkun YILDIRIMTURK'e ve basımını üslenen Hüseyin KADER'e de teşekkür ederim.

Son olarak, sözlüğü kullanacak olan Arapça sevdalılarına, yapacakları her türlü çalışmada başarılar diler, gördükleri hata ve eksikleri bildirmele­rinden memnun olacağımı belirtir, bu çalışmanım amel-i sâlih olmasını Yüce Allah'tan niyaz ederim.

Yrd. Doç. Dr. İlyas KARSLI
Rize - 20.06.2013


     İTHAF

Bu çalışmayı; yetişmemde çok büyük emeği olan merhum dedem H. İsmail KARSLI'ya ve çalışmanın başlangıcından bu hale gelmesine kadar geçen devrede hep yanı başımda durup bana sabırla tahammül eden ve destek olan sevgili eşime ithaf ediyorum.

 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9786055309565
MarkaEnsar Neşriyat
Stok DurumuBu ürün geçici olarak temin edilememektedir.
9786055309565
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.