Kitap Bir Dava Adamından Notlar
Yazar Zübeyir Gündüzalp
Yayınevi Sebat Yayınları
Kağıt Cilt 2. Hamur , Karton Kapak Cilt
Sayfa Ebat 192 sayfa , 11x16 cm.
Yayın Yılı 2022
Zübeyir Gündüzalp Bir Dava Adamından Notlar kitabını incelemektesiniz.
Bir Dava Adamından Notlar kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
BİR DAVA ADAMINDAN NOTLAR
Surların yıkıldığını
görürsen; hemen kemiklerini taş, etlerini harç,
kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlaktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın.
Zübeyir Gündüzalp
Kaleler, Fedailer İster
Herkesin mutlaka bir gaye-i hayatı, bir gaye-i hayali ve karakteristik davranışları vardır.
Gayesini tahakkuk ettirebilmesi ve hayallerini istikametli şekilde gerçekleştirebilmesi, davranışlarını kontrol altında tutmasına ve hedeflerinden ayrılmamasına bağlıdır.
Bir insan, dâhi olsa veya çok güçlü bir insan bile olsa, tek başına sınırlı işler yapabilir.
Bu bilinçle, büyük işler ve hizmetler yapmaya amade ve namzet olanlar, aynı gaye ve faaliyet içinde olanlarla müşterek hareket etme zaruretini anlayıp, bu anlayışa uygun davranmalıdırlar.
insanlar bu müşterek hareketlerde ve büyük gayeye matuf çalışmalarda hem teşvike, hem doğru mantık kurgusuna, hem de arkadaşlarına yardımcı ve gayret verici olmada rehberlere ihtiyaç duyar. İşte bu rehberlerden biri de, ömrünü Nur hizmetine adamış ve bu uğurda gerçek bir istikamet örneği olan Zübeyir Gündüzalp'tir.
Risale-i Nur mesleğine sadakat örneği oluşturan Nur Talebelerinin başında Zübeyir Gündüzalp gelir. O, Bediüzzaman Said Nursî'de ve Risale-i Nur'da fani olmuştu.
Zübeyir Gündüzalp her hâl ve şartta Bediüzzaman'ın ortaya koyduğu Risale-i Nur'un meslek ve meşrebinin muhafazası ve devam ettirilmesi için azamî gayret ettiğini şu sözlerinden anlamaktayız: "Üstadımız ölmüş olsa ve tekrar gelse 'Zübeyir,ben bu Risale-i Nurları yanlış yazmışım. Şöyle olsa çok daha iyi olurdu' dese, ben Risale-i Nur'dan aldığım hizmet istikametiyle Üstadımın elini öperim.
- Üstadım, sana hürmetim sonsuz. Emret senin için öleyim! Fakat ben bu şekilde hizmet edeceğim' der,
Daima istifade edilmesi gereken cismi küçük; fakat tesiri büyük olan bu eserin son derece dikkatle okunması ve tefekkür edilmesi ve okunan prensiplerin hayata geçirilmesi için özel gayret ve himmet gösterilmesi gerekir. Ufkumuzu,
gayretimizi, ihlasımızı, kardeşliğimizi, arkadaşlığımızı sorgulamak, manevi hayatımıza pek büyük faydalar sağlayacaktır.
Zübeyir Ağabey, tafsilatla anlatılabilecek hususları çok komprime, adeta vecize gibi ifadelerle dile getirmiş, ideal bir Nur talebesi vasıflarını kazanmanın istikametli göstericisi olmuştur.
Her asırda, fani dünyayı, baki hayatı kazanmaya vesile gören, yüksek ruhlu insanlar olmuştur.
Hayra, iyiliğe, insanlığın yararına davranışlarda bulunan bu bahtiyar insanlar daima önder ve örnek olmuşlardır.
Eserin ikinci Basımında Nurların Birinci Talebesi olan Albay Hulusi Ağabeyden de tavsiyeleri ekleyerek istifadeye arz ettik. Bu suretle eserin muhteviyatı zenginleşmiş oldu.
"Mühim ve büyük bir umûr-u hayriyenin çol muzır manileri olur. Şeytanlar o hizmeti) hâdimleriyle çok uğraşır." [1] sözü bu kitabın basın zamanında bir kez daha gördük.
Matba hatası olaral sayfalarda karışmalar ve hatalar olmuştuı Bunlar tek tek kontrol edilmiş olup, hatala izale edilmiştir. Söz konusu hatalar giderilmi olup istifadeye sunulmuştur.
Zübeyir ağabey, Abdullah Yeğin Ağabey, Hulusi Ağabey ve Mehmet Feyzi Ağabeylerin de notları inşallah bu serinin devamı olacaktır, inşaailah
(Abdullah Ağabeyin notları neşredilmiştir.)
Risale-i Nur'un selametle intişarı ve ittihad ve tesânüdümüz uğrunda, îcabında haysiyet ve
izzetimizi, hissiyat ve nefsimizi dahi feda edeceğiz.
Risale-i Nur'un tesir ve neşrine muvakkat da olsa zarar vermiş olmak felaketine düşmeyeceğiz.
Zübeyir Gündüzalp Kimdir?
KAFKAS KÖKENLİ BİR AİLENİN çocuğu olan Zübeyir Gündüzalp, 1920 senesinde, Konya'nın Ermenek kazasında dünyaya gelmiştir.
İlk tahsilini Ermenek'te bitirdikten sonra kısa bir süre, Ermenek Postahanesi'nde çalışan Zübeyir Gündüzalp, daha sonra Silifke Ortaokulunda orta tahsilini tamamlayarak; tekrar postahane memuriyetine döner.
1944 senesinde Konya'daki görevi esnasında nur risalalelerini tanıyarak, nur talebeliğine ilk adımını atan Zübeyir Ağabey, 1946 yılında Bediüzzaman'ı Emirdağ'da ziyaret eder.
1948 yılında tevkif edilerek, Afyon hapishanesinde, Ustad Bediüzzaman Said Nursî ile birlikte altı ay hapis yatar. Bu hapis, Zübeyir Ağabeyin hayatının akışını değiştirmiştir.
1953 senesinde memuriyetten istifa ederek ayrılan Zübeyir Gündüzalp, Ustad Bediüzzaman Hazretlerinin ölümüne kadar (1960), hayatının esas gayesi olan Risale-i Nurların ve üstadımızın, bizzat hizmetinde bulunmuştur.
2 Nisan 1971 yılında henüz genç denebilecek bir yaşta Hakk'ın rahmetine kavuşan Zübeyir Gündüzalp, Ustad Hazretlerinin "Ben Zübeyir'imi kâinata değişmem." iltifatına mazhar olmuş..
Hayatıyla da Risâle-i Nur'u yaşayan..
Ve bizlere örnek teşkil eden bir ağabeyimiz.. Cenâb-ı Allah, mekânını cennet eylesin..
Yâ Rabbî ve yâ Rabb-es Semâvâtı Ve-1 Aradın! Ya Hâhkî ve yâ Hâlık-ı Külli Şey! Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilatıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimizi bize müsahhar eyle!
Ve Hizmet-i İmâniyede Zübeyir Ağabeyimizin ruhuna, ihlasına, sadâkâtına lâyık nice Hâdimler yetiştir ! âmin
Ehemmiyetli Bir Husus!
Üstada Aidiyet Ve Ayniyetçiliğe Sadık Kalmak!
Daire-i Nuriye genişlemiş, hizmetimiz bugün cihanşümul inkişaf etmiştir. Hemen herkesin ehli tahkik ve tetki olması beklenemez, bundan dolayı bazı nakillerde bilgi kkirliliğine şahit olmaktayız. Bu nakillerin birçoğu bu ağabeylerimizden tahkik ve teyit edilmeye muhtaçtır.
Nakillerde eksik, fazla, makamı farklı nakletmek naklin tabiatında vardır. Aynı olmayan nakil Üstadı yanlış anlamaya ve anlatmaya hizmet eder ki mesuliyet-i manevîyeyi muciptir.
Üstadımız "benim lisanım başkalara benzemez" diyor. Bir nokta, bir virgül değişse mana ve mahiyet değişiyor, ayniyetçiliğe sadık kalmak talebeliğin şe'nidir. Biz de elimizden geldiğince bu hususa dikkat ettik, ( Ömer Çiçekli)
Zübeyir Gündüzalp ağabeyin Risale-I Nura Talebe Olmasını kendisi şu şekilde anlatmaktadır. "Rıfat (Filizer) beni Nur'a celbe çalışıyordu.
Üç ay peşimden koştu. Nerde olsam karşıma çıkıyordu. Beni görünce hemen 'Risale-i Nur'u okuyor musun? Bir okusan şöyle olursun, böyle olursun' derdi. Vazifeden çıkınca, Rıfat, 'Vaktiniz münasipse birkaç dakika konuşalım' der, o birkaç dakika iki saat olurdu. Dağa giderim, pazara giderim yine orada. Nurcuları karşıma çıkartır tanıştırır. Böyle böyle eserler var, Okusan belagatın, konuşma üslubun inkişaf eder' der. Ben de meraklıyım, kimin eseri, hangi eser? Şu kitapları bitireyim okurum' derdim ve nihayet Risaleleri okumaya başladım.
Beş saat, yedi saat ne kadar olursa.
Bazı insanlar bir kardeş için "okuya okuya üşütmüş" ifadesini kullanmışlardı. Zübeyir ağabey de buna cevaben şunları söylemiştir: "kardeşim, öyle olsa idi, herkesten evvel ben üşütürdüm.
Günde 14 saat Risale-i Nur okurdum. Hiçbir şey olmadı. Risale-i Nur insanın muhakeme kabiliyetini açar, akıl, kalp ve ruh inkişafa başlar."
Zübeyir Gündüzalp
Zübeyir Ağabey üstadımızdan sonra Nurun Lokomatifliğini yapması sebebi ile, nur talebelerinin nezdinde Sadakat Dersi başta olmak üzere bir abidedir.
Muhammed Numan Özel
[1] Lem alar ( 160 )