Kitap Can Boğazdan Çıkar
Yazar Mehmet Ali Bulut
Yayınevi Hayat Yayınları
Kağıt - Cilt 2. Hamur kağ - karton kapak cilt
Sayfa - Ebat 304 sayfa - 14x20 cm
Mehmet Ali Bulut tarafından hazırlanan Can Boğazdan Çıkar adlı kitabı incelemektesiniz.
Can Boğazdan Çıkar hakkında yorumları okuyup kitabın konusu, özeti, fiyatı hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Can Boğazdan Çıkar
Kan grubunuza göre beslenmenin önemi...
Beslenme şeklimiz hasta ediyor.
Bir klinikte yapılan ankette "İnsan niçin hasta olur?" sorusuna; insanların yüzde yetmiş üçü "Allah sevdiğine hastalık verir!" şıkkını işaretlemiştir. Birçok insan hastalığı kaderimizin ya da genetik yapımızın kalıtsal bir sonucu olarak kabul eder. Bu nedenle beslenme şeklimizin bizi hasta edebileceğini aklımıza getirmeyiz!
Motorların farklı yakıtla çalıştığı gibi...
Hastalıklarımızın büyük bir kısmının yediklerimiz ve içtiklerimizden kaynaklandığı bilimsel anlamda da ispat edilmiştir. Kişilerin karakterlerine uygun beslenmemesi, hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda, farklı motorlarda farklı yakıtlar kullanıldığı gibi; insanların da birbirinden farklı mizaç ve yapılara sahip olduğu, alınan gıdayı hazmettirecek enzimin her bünyede aynı güçte ifraz edilmediği belirlenmiştir.
Kan grubunuza göre beslenin.
Niçin Böyle Bir Kitap?
Yıllar önce İstanbul'un ünlü bir üniversite hastanesine gitmiştim ve yemeklerden, özellikle tatlılardan sonra bana bir ağırlığın çöktüğünü ve kendimi çok yorgun hissettiğimi söylemiş; nedenini öğrenmek istemiştim. Tabii varsa tedavisini de...
Bir incelemeden sonra SGOT, SGPT enzimlerinin salınımında karaciğerimde bir tembellik tespit edildiğini ve muhtemelen, bunun genetik bir problem olduğunu söylemişlerdi. Hatta meseleyi "annemle babamın akraba olmasına bağlamışlardı. Yani akraba evliliklerinde görülen arazlar hep harici arazlar olmayabiliyormuş. Bazen böyle iç organların fonksiyon bozukluğu şeklinde de görülebiliyormuş.
Ben de o zaman "Eh ne yapıyım bu da benim kaderim..." deyip kulağınım üstüne yatmıştım. Şunu yeme bunu ye, bunu alma şunu al şeklinde bir perhiz de önermedikleri için bu şekilde devam edip ellili yıllara kadar geldim.
Bir gün bana "Sen hipoglisemi olmuşsun..." dediler.
O da ne?
Efendim, pankreasım gereğinden fazla insulin salgılıyormuş!
"Millet azını bulamıyor, bizde batmanla varsa verelim de millet de istifade etsin bari..." dedim ama meğerse bu da bir başka tür diyabet çeşidi imiş. Bana bir perhiz dayattıklar ki sormayın gitsin... Nerede ise tüm sevdiğim yiyecekleri yasaklayan bir program....
"Böyle şey mi olurmuş!" dedim ve ben yine bildiğim gibi devam ettim. Nihayet, hayat benim için ağırlaşmaya başladı ve bir dostum vasıtasıyla iyi bir doktora gittik. Koyduğu teşhis, "Evet sen hipoglisemisin!" oldu.
Yani?
Yani sana glikofaj ilacım vereceğim ve bunu ömür boyu kullanacaksın!
Baktım ki "ilaçlılar" sistemine dâhil edileceğim, bu işlerden iyi anlayan bir dostumu aradım. Durumu anlatınca "Sakın ha!" dedi, "Sakın o ilacı kullanmaya başlama. Bir kere kullanırsan, ebediyen hasta kalırsın. Çünkü pankreas, vücudun en tembel ve en mızıkçı organıdır. Sen insulin salınımı için destek bir ilaç alır almaz o hemen kendisine paydos verir bir daha da yeniden işler pozisyona getiremezsin."
Uyarısını dikkate aldım, Ortodoks tıbbın imkânları dışında kendime çareler aramaya karar verdim. Tabii ondan önce geçirdiğim bir ameliyat ile neredeyse yarım insan derekesine düşürülmüştüm. Esasında o hikâyeyi de size anlatmam gerekir ama sözü uzatmış olurum.
Ne ise gittim bir biyokimyacı hekime. Hekim dediğime bakmayın. Tıp filan okumamış ama geleneksel tıp dediğimiz alanda ve insan tabiatı konusunda kendisini yetiştirmiş bir hekim. Tırnaklarımdan, dilimden, avucumdaki çizgiler ağzım ve gözlerimden ve özellikle bileklerimdeki nabızlardan yararlanarak bana ilginç teşhisler koydu. Chek uplarda tespit edilmiş ve rahatsızlığını hissettiğim halde tetkiklerde görünmeyen bir dizi tespitlerde bulundu.
Bana kan grubuma göre bir beslenme şekli ve yeme içme usulü hakkında bilgiler aktardı. Bir de acil bir şekilde açlıklar yapmamı söyledi.
Ben onu şöyle bir tepeden tırnağa süzdüm: "Siz ne diyorsunuz arkadaş! Ben iki saatte bir yemezsem ölürüm. Doktorlar bana öyle dedi.. Siz ne diyorsunuz!" dedim.
O da bana öyle zavallı zavallı baktı. Sonra da "Git o zaman onların dedikleri gibi yap!" dedi.
Ne ise gönlünü yaptım ve bana ne önereceğini sordum. Yaptığı ilk öneri, acilen açlık yapmamdı. Önce üç gün dedi, sonra böbreklerimin zayıf olduğunu tespit ederek, "Sen 36 saatlik açlıklar yapacaksın. Kan grubun A olduğundan kırmızı etten uzak duracaksın. Proteinlerle süt ürünlerini bir arada yemeyeceksin. Karaciğerinde ta cenin halinde iken annenden aldığın birikmiş DDT tortularını temizleyeceksin. Acil olan bunlar!" dedi.
Bir yandan da "Böyle tedavi mi olurmuş?" diyerek eve geldim. Önce annemi arayıp sordum, "Bana hamile iken DDT kullandın mı?" diye. Meğer o zamanların moda tarım ilacı DDT imiş ve her evin vazgeçilmezi gibiymiş.
Söylediklerini uygulamaya karar verdim. Çünkü o sıralar, tansiyonum her gün fırlıyor. 13 ila 20 arasında gidip geliyor. Haftada en az iki kere migrenim tutuyor, kendimi eve zor atıyor ve başımı duvarlara vursam bile kâr etmiyor. Kolesterolüm 290'larda, trigliserit gırla... Ve tabii geçirdiğim ameliyatın da etkisiyle 92 kilo olmuşum... Cebimde ağrı kesici olmadan sokağa bile çıkmıyorum, evin hemen her köşesinde ağrıkesicilerim var.
Önce açlıklarla ve kan grubuma göre yenilecekler yenilmeyecekler listesini uygulamakla işe başladım. Özellikle bu kitapta da anlattığım su içme vakitlerine ayrı bir özen gösterdim. Belli aralıklarla 36-40'ar saatlik açlıklar yaptım. Yeme içme düzenimi ve yemekteki sıralamayı değiştirdim. Bir yanımla da oldukça sosyal bir yaşantım olduğu için ilk başlarda eski alışkanlıkların etkisinden sıyrılmakta zorlansam da zamanla çevremdekiler de hassasiyetlerime dikkat etmeye başladılar.
Bir gün bir kitapta "Bir insanın sağlıklı olup olmadığı, ayak başparmağını alnına değdirip değdirmediği ile ölçülebilir." cümlesine rastlayınca gayrı ihtiyarî, sağ ayağımı çekip denemek istedim ve az bir sıkıntı ile ayak başparmağımı alnıma değdirmeyi başardım! Şaşırmıştım. Hemen teraziye koştum. 78 kiloya düşmüştüm ve daha da ilginci, ameliyat sonrası sağ göğsüm altında Koazimodu’nun kamburu gibi duran bombelik yok olup gitmişti! Cidden ama cidden dehşete düşmüştüm, çünkü üç yıldır "ameliyatın öngörülemeyen neticeleri" diye açıklanan o arazı gidermek için yapmadığım kalmamıştı. Tüm bu süreçte ben hiç farkına varmadan o koca et yığını silinip gitmişti.
İşte o dakikadan sonra bu meseleyi kendime iş edindim. Ulaşabileceğim tüm kitaplara baktım, bu konuda samimi gayret gösterenlerle tanıştım, herkesten bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Tüm bu çabalarım sonunda şunu anladım ki insan kendi eliyle ve kendi yedikleriyle hayatını bir cehenneme dönüştürüyormuş.
Bütün o süreçlerde kendimde uyguladığım ve güzel neticelerini gördüğüm yöntemleri tespit edip dost meclislerindeki sohbetlerde anlattıkça baktım ki bu konuda herkesin bir şeyler bilmeye ihtiyacı var. Özellikle yemeklerde bazı çeşitleri neden yemediğim soruldukça "yiyeceklerin mizaçları ve birlikteliklerinden doğan sıkıntılar" bahsi, çoğu kişinin oldukça ilgisini çekiyordu. Sonraki buluşmalarımızda bahsettiğimiz hususlara dikkat edildiğini sofraya konulanlardan dahi anlamak mümkündü.
Bu kitabı yazma fikri, biraz da çevremdekilerin talepleriyle oluştu. Bazen bir yemekte açılan bahis, tüm sohbetin konusunu teşkil ettikçe bunları yazılı hale getirmem konusunda dostlarımın ciddi bir ısrarı oldu.
İnsan, şu kainatla bütünlük teşkil edecek şekilde yaratılmış mükerrem bir varlık. Ona verilen hastalık yahut sağlık keyfî verilmiş bir ceza ya da mükafat olmaktan öte, "insana ancak kendi yaptığının karşılığı verilir." (Necm, 39) ayetinin ifade ettiği bir hak edişin tahakkuku gibi değerlendirilebilir.
İşte bu kitapla ben, bu tahakkukumuzun sağlık gibi bir ödül olmasını sağlayacak usul ve yöntemleri kendi üzerimde uyguladıktan sonra sizlerle paylaşmaya çalıştım.
Gayret bizden tevfik Allah'tan...
M. Ali Bulut
Üsküdar, Ekim 2011
Eserleri
M. Ali Bulut'un ilk yayınlanan eseri Karakter Tahlilleri ve Rüya Tabirleridir. Her ikisi de Tercüman gazetesinin o dönemdeki genel yayın müdürü Taha Akyol'un ısrarlı talebi ile kaleme alınmış ve Tercüman gazetesi ile birlikte promosyonu olarak verilmiştir. Her ikisi de yeniden yayına hazırlanmaktadır.
Dört Halifenin Hayatı ve Ansiklopedik İslam Sözlüğü (cep kitabı boyutunda) ise Bulvar gazetesiyle birlikte verilmek üzere hazırlanmıştır.
Bağımsız olarak yayınlanmış ilk eseri Asya'nın Ayak Sesleridir.
Yeni Nesil Yayınları arasında çıkan bu eser, yazarın İslamiyet'in yeniden yükseleceğini anlatan yazılarını ihtiva etmektedir. Onu, Fardipli Sinha takip etmiştir.
Fardipli Sinha: İnsanlık denilen ve "insanlığın toplam hafızasını ve hatırasını kendinde barındıran" bir manevî şahsiyetle yapılmış diyalogların sık sık geçtiği, iman esaslarının hayatın içine tatbik edildiği mistik bir roman. Zaman Yolcuları başlığıyla beş kitaptan oluşacak bu serinin ikinci kitabı Derviş ve Sinha Serinin diğer kitapları yazılma safhasındadır.
Türkçe Dualar. Yoğun bir talep sonucu yazılmış bir eserdir. Günlük okunması gereken dualar yanında çeşitli sıkıntılar karşısında belli sayılarda ve belli vakitlerde okunması uygun görülmüş duaları da içermektedir.
Gizemli Sorular: Yazara çokça sorulan gündelik sorulara verilen ilginç cevapların kitabıdır. Bir kısmı Fardipli Sinha ile yapılan konuşmalardan aktarılan soru cevaplar, günümüzde hayat, ölüm ve öteler etrafında zihne takılan sorulara verilmiş ilginç cevapları ihtiva ediyor.
Ruhun Deşifresi: Bir yeniden ayağa kalkma kitabıdır. 'İnsan-ı kamil'e giden yolun bir egzersizidir. Mevcut insan varlığımızla medeniyet kurma imkânımızın kalmadığına inanan yazar, medeniyet kurucusu olabilecek insan tipinin yeniden inşası denemesine girişir bu eserinde. Bu eser aynı zamanda, "akıl midesi"nin sağlıklı beslenmesi üzerine yapılmış bir çalışmadır.
Ahkâmsız Hükümler: Bu eser, yazarın, gündelik hayat içinde karşılaşıp da vaktinde tepkisini ortaya koyamadığı hadiselerin kitabıdır. Yazarın içinde bulunduğu camiaya "içten" ve "eleştirel" bakışının, hiciv ve mizah diliyle yazıya aktarılması, iğneyi kendine batırma denemesidir.
Can Boğazdan Çıkar: Bu kitap beslenme usulü üzerine yapılmış bir çalışmadır. Beslenme ile ahlak, beslenme ile sağlık, beslenme ile ömür, beslenme ile yaşam ve zindelik arasındaki ilişkileri tanzim etmeye çalışan bir eserdir. Ahir zamanda insanın yediğinin, kendisi için nasıl bir tuzağa dönüştüğünü irdeleyen bir eserdir.
İthaf
Bu kitabı,
Cihaz kullanmadan ve kan tahliline gerek duymadan hastalıkların teşhis edilebileceğini bize gösteren Baba Şahbaz'a,
Sağlıklı bir yaşam için, "sünnet"e uygun yeme içmenin yeterli; hastalanıldığında ise perhiz ve uzun soluklu oruçlarla/açlıklarla vücudu yenilemenin ve yeniden sağlığına kavuşturmanın mümkün olduğunu bize öğreten Aidin Salih'e,
Hastalanmış ve tedavisi zorunlu hale gelmiş bir insanın, doğal yöntemlerle ve ameliyatlara gerek kalmadan, tamamen bitkisel ilaçlarla tedavi edebileceği fikrini bende yeniden dirilten sevgili kardeşim Dr. Muammer Yıldız'a,
Ve problemlere, hep pozitif yönden yaklaşarak onları benim için yıkıcı olmaktan çıkaran; inandığım takdirde, kendi küllerimden yeniden doğabileceğime beni güvendiren, bana bu yolda ve eserlerimi neşretmede rehberlik eden harika insan eşime ithaf ediyorum.. ( can boğazdan çıkar kitap, Mehmet ali bulut oku, online satın al, ucuz dini kitap, islami kitap. onlıne satış, kan grubuna göre beslenme, can boğazdan çıkar kitabı )
İthaf................................................................................. 15
Sunuş............................................................................ 17
Niçin Böyle Bir Kitap?................................................ 17
Giriş................................................................................ 23
Neden Doğru Beslenme?.......................................... 23
İnsana Takdir Edilen Doğal Sınırlar.......................... 24
İnsanın Fıtrî Ömrü........................................................ 25
Bedeni Besleyen Yakıt Mizaçlara Göredir............... 27
Bedenin Tamiri............................................................. 28
Fazla Gıda Öfke Yapar................................................ 29
1. Bölüm
İnsan Bedeni Mucizevi Bir Saraydır......................... 31
24 Saat İşleyen Atölye................................................. 32
Bile Bile Ölüm: Tiryakilikler........................................ 33
Hastalık Bir Tercihtir..................................................... 34
Bedenimizin Savunma Kalkanları............................ 35
Deri: Vücudumuzun Koruyucu Kalkanı.................. 36
Solunumdaki Koruma................................................ 38
Hapşırma Bir Alarmdır................................................. 39
Ağzımız ve Midemizdeki Koruma Ordusu............... 40
Oto Savunma Sistemi................................................. 41
Düşmanı Düşmana Kırdıran Sistem........................ 42
Vücudumuzun Paralı Askerleri................................. 43
Mikro Düşmanlarımız Bakteriler ............................... 45
Virüsler .......................................................................... 46
Zeki Casuslar................................................................ 47
2. Bölüm
Hastalıkların Temel Sebepleri................................... 49
Din Sağlıklı Bireylerle Yaşanır 50
Din, Dünya Hayatını Tanzim Eder ........................... 52
Sağlıklı Yaşam Allah'ın Rızasıdır.............................. 53
Sağlık Bir Tür Cennet; Hastalıksa Cehennemdir 52
Beslenmeden Maksat; "Haz" Değil "Gıdalanmak". 51
Kapıcıya Verilen Rüşvet: Lezzet................................ 58
Hastalıkların Şirin Ambalajı: Tad .............................. 60
Yediklerimiz Tuzağımız Olursa.................................. 63
İnsan Ömrü Ortalama Ne Kadardır?......................... 64
Sağlık ile Ecelin Kaderi Farklıdır............................... 65
İnsan Bütüncül Bir Sistemdir ................................... 67
Ağrı: Bedendeki Mucize! ............................................ 68
İnsanın Hastalanmama İhtimali Var mıdır?............ 69
Şâfi İsminin Müşterisi Olmak 70
3. Bölüm
Hastalık Yapan Beslenme Faktörleri........................ 73
İnsan Sağlığını Korumakla Yükümlüdür................. 74
Hayvan Sorumsuzdur.; İnsan Sorumludur 76
Din Sağlıklı Yaşamı da Düzenler 78
Hayat Çok Evreli Bir Süreçtir 79
"Kusur Arayan Tanrı" Algısı....................................... 81
Çok Yemek................................................................... 82
Yumruğumuz Yeme Ölçümüzdür............................ 84
Günde Üç Öğün Yeter Beladır!................................. 86
Vücut Depoları Dolunca............................................. 87
Azaba Dönüşen Yemek............................................. 88
Kilo da Zayıflık da Sıkıntı............................................ 89
Sık Yemek .................................................................... 90
İki Öğün Arası Süre Ne Kadar Olmalı?.................... 92
Sık Yemek, Pişmiş Aşa Su Katmaya Benzer......... 92
Sindirim Sisteminin Programı Nasıl İşler? ............ 93
Cennet Halkı İki Öğün Yer........................................ 95
Ölüm "Takdir" Sağlık "Mukadderattır....................... 96
İnsan Ölümsüz Değil.................................................. 97
Yediklerimizle Beslenen Varlıklar ........................... 98
Âdem Olmak, Az Yemekledir.................................... 99
Bir Sık Yeme Rahatsızlığı: Diyabet......................... 100
Karışık Yemek............................................................ 102
Köfte Kaşarlanırsa..................................................... 104
Gıda Gibi Enzimler de Çeşitlidir
Mide Çamaşır Makinesine Benzer
Çürütmek Hazım Değildir........................................ 107
Hazımsızlık: Kabızlığın ilk Sinyali........................... 109
Her Derdin Başlangıcı Kandaki Asit....................... 111
Yeme içmede Sıraya Riayet Etmemek.................. 113
Et ile Ekmek Arası Sekiz Saat................................. 114
Mizaca Uygun Gıdalar Almamak............................ 115
Her Gıda Her Bünyeye Uymaz................................ 116
Yeterince Çiğnememek .......................................... 118
Bir Lokma En Az 16 Kez Çiğnenmeli
Midemizin Dişleri Yoktur!
Vücuttaki Yalancı Savaş.......................................... 121
Barsaklarımızdaki İşçiler.......................................... 122
İyi Çiğnemenin Yararları.......................................... 124
Boşaltım Sisteminin Sağlıklı Çalışmaması........... 126
Kabız Olmamak İçin.................................................. 127
Lavman........... ;.......................................................... 128
Cennette Gıdaların Atığı Yoktur
Yemekle Birlikte Çok Su İçmek
Kabızlık Su İçme Usulünüzle Başlar
Su Siroza Yol Açar mı?............................................ 133

Temiz (Genetiği Değiştirilmemiş) Gıdalar Tüketmek
Domatese Balık, Patatese Akrep Geni
Vücudun Bağışıklık Sistemini Çökertmek
Aşırı Steril Ortamın Zararları
Hastalığa Yol Açan Diğer Faktörler
Vücudun Ateşlenmesi
Beslenmiyoruz, Kendimizi ÖldürüyoruzDoğru Beslenme
Doğru Yaşama Kılavuzu
Sağlıklı Olmak İlahî Bir Emirdir
Temiz Yemek Salih Ameldir
Üç Öğün Yemek İsraftır
Beslenme Disiplin İşidir
Irsiyet Kader Değildir
Hastalanmak Uzun Bir Çaba Gerektirir
Yanlış Beslenme Alışkanlıklarından Kurtulmak
Saat 21.00'de Sindirim İşlemi Durur
Su ve Hazım İlişkisi
Mide Fesadının Sebebi
Artık Can Boğazdan Gelmiyor ...
Düzenli Oruçlar Tutmak
Yıllık Oruç: Vücudu Yıllık Tatile Alma Operasyonu
Aylık Oruçlar
36 Saatlik Açlıklar
Düzenli Aralıklarla Kanın Temizlenmesi: Hacamat
Kokular Bahsi....................................... ,.
Arıları Arı Beyine İtaat Ettiren Nedir?
Elime Toplanan Arılar
Kumanda Televizyon ilişkisi
Parfüm Etkisi
Her Kokunun Farklı Müşterileri Vardır
Kokuların Evlenmedeki Rolü
Koku ve Sağlık ilişkisi
Temel Yiyecekler
Su
Diri Su - Ölü Su
Su Bozulur mu?
Bekletilen Sular Hasta!
En Yararlı Su, Akan Sudur
Bozulan Suyu Nasıl Onaracağız?
Suyu Nasıl İçeceğiz?
Su İnsanı Ne Zaman Hasta Eder?
Yemek ve Su İlişkisi
Diğer İçecekler
Kola: Pankreasın Baş Düşmanı
En Doğal İçecek Su
Ayran ve Kefir
Ekmek
Un Elenmemeli
Ekmek Mayası Nasıl Hazırlanır?
Ekmek ve Kan Grupları
Et ve Ekmek
"Dört Beyaz Yasağı" Doğru mu?
Ne Yediğimiz Kadar Nasıl Yediğimiz de Önemli
En Temel Gıdamız Tuzağımız Olmuş
Mısır
İnsan Irkı Yok Edilmek İsteniyor
Et
Etin Zararlı Yönleri
Sıfır ve B Grupları Et Konusunda Avantajlı
Etin Zararları Nasıl Giderilir?
Enzim Yetersizliği
Etlerin Tabiatları ve Kan Grupları
Etleri Karıştırmamak Gerekir
Et ve Süt Ürünlerinin Birlikte Yenmesi Sakıncalıdır
Tavuk Eti
Psikolojisi Bozuk Tavuklar
Sıkıntı Tavuk Yeminde
Yumurta
Balık
Süt
Süt içecek Değildir
Sütün Sebep Olduğu Rahatsızlıklar
Hiç Süt Tüketmeyecek miyiz?
Hayvanların da Mizacı Var
Kimlerin Süt Tüketmesi Sakıncalıdır?
Yoğurt
Peynir
Tereyağı
Sıvı Yağlar
Bal
Balı Peteğiyle Alın
Meyve ve Sebzeler
Meyve Bağımsız Yenmeli
Meyve Sağlık İlişkisi
Kan Gruplarına (Mizaçlara) Göre
Ne Yenmeli, Ne Yenmemeli?
Kan Grupları ve Mizaçlar
Kan Grubu "0"
Sıfır Grupları İçin En Faydalı Besinler ( Şifa Olanları )
Et
Balık
Yağlar
Kuruyemişler
Sebzeler / Meyveler
Sıfır Grupları İçin Zararlı Yiyecekler
Karışık Et
Süt ve Süt Ürünleri
Buğday Ürünleri
Mısır ve Ürünleri
Rafine Olmuş Sıvı Yağlar
Sebze ve Meyveler
Yenilebilenler (Gıda Olanlar)
Sıfır Grupları İçin Bazı Sağlık Uyarıları
Kan Grubu "A"
En Faydalı Besinler (Şifa Olanlar)
Yağlar
Etler
Kuruyemişler
Baklagiller
Tahıllar
Sebzeler
Meyveler ve Baharatlar
Zararlı Olanlar
Süt Ürünleri
Yenebilenler (Gıda Olanlar)
A Grupları İçin Bazı Sağlık Uyarılan
Kan Grubu "B"
En Faydayı Besinler (Şifa Olanlar)
Et
Balık
Süt ve Süt Ürünleri
Zararlı Olanlar
Yenebilenler (Gıda Olanlar)
B Grupları İçin Bazı Sağlık Uyarıları
Kan Grubu "AB"
AB'ler İçin En Faydalı Besinler (Şifa Olanlar)
Et
Balık
Süt Ürünleri
Tahıllar
Yağlar
Baklagiller
Yenilebilenler (Gıda Olanlar)
Zararlı Olanlar
Ab Gruplan İçin Bazı Sağlık Uyarılar
Sonuç
Ek Kan Gruplarına Göre Besinler Tablosu
Hayat Yayınları Mehmet Ali Bulut Can Boğazdan Çıkar adlı kitabı incele diniz.