Kitap Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar
Yazar Adem Güneş
Yayınevi Timaş Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Karton kapak cilt
Sayfa Ebat 184 sayfa
Timaş Yayınları, Pedagog Adem Güneş tarafından yazılan Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar adlı kitabı incelemektesiniz.
Adem Güneş Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar
Çocuk eğitimi, çocuğu ceza ve mükâfat ile "adam etmek" değil, onun dostluğunu kazanabilme becerisidir... Bu beceriyi elde edebilen yetişkinlerdir çocuklarını eğitebilenler...
Çocuk, baskı ve zorlamalar ile sindirildikçe değil, ebeveynine güvenle tutunabildikçe kişiliğini geliştirir.
Çıktığı günden bu yana 100 binin üzerinde okura ulaşan bu kitap, "korkmayın çocuk iyidir" sözünden cesaret alan yetişkinlerin çocuğa dost olma hikâyesine dönüştü. Birçok anne baba, çocukları ile dost olmanın verdiği keyifle birbirlerine, "gel sen de çocukla çocuk ol" diye seslendi...
Bir "çocuk dostu" hikâyesi yayıldı ülkemizde...
Bu eserde Uzman Pedagog Doktor Adem Güneş, çocuğun anne karnında başlayan yaşam serüvenini ergenlik sonuna kadar ele alıyor, çocuk eğitimine dair "doğru bilinen yanlışlar"ı gözler önüne seriyor...
Teşekkür
Elinizde tuttuğunuz bu kitabın ilk baskısı, Nesil Yayınları tarafından yayımlanmıştı. Büyük bir teveccüh gördü, 100.000'in üzerinde okura ulaştı.
İlk baştan bu yana esere emeği gecen Nesil Yayınları'na ve Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar'ı kendi kitabı gibi özenle hazırlayan Özlem Gölcü Candemir Hanımefendi'ye teşekkürü bir borç kabul ediyorum.
Yıllar sonra kitabı bir kez daha gözden geçirme fırsatımız oldu. Eserdeki bazı bilgileri güncelledik, konuları bir kez daha gözden geçirdik...
Editörlüğü "yazı tashihi" değil, yazarın dünyasına uygun bilgileri okuyucuya aktarmak olarak tanımlayan ve bunu da başarıyla gerçekleştiren, sanki peşimde bir gölge yazar gibi beni takip eden kıymetli Tuba Kabacaoğlu Hanımefendi'ye teşekkür ederim.
Kitabın yeni okur kitleleriyle tanışmasında, fikrî desteğini esirgemeyen Timaş Yayınları Yayın Yönetmeni muhtereme Emine Eroğlu Hanımefendi'ye ve değerli tecrübeleriyle çalışmalarımıza katkı sağlayan Seval Akbıyık Hanımefendi'ye ayrıca teşekkür ederim... Çocuk Eğitiminde Doğru Bilinen Yanlışlar
Her kitap bir ekip çalışmasının ürünüdür. Bu ekibin içinde keyifle çalıştığım, İhsan Sönmez Beyefendi'ye... Kitabın sadece yazılardan değil bir de sanat eseri olarak ortaya çıkmasına vesile olan Ravza Kızıltuğ Hanımefendi'ye teşekkür ederim...
Önsöz
Hani derler ya ilk göz ağrım diye...
İste, elinizde tuttuğunuz bu kitap benim yazarlık serüvenimin ilk kitaplarımdan biri.
Yıllar önceydi...
Paylaşacak çok şeyim vardı, çocuk eğitimine dair...
içimdeki bir ses, "Yazmalısın, paylaşmalısın çocuğa dair bildiklerini." diyor, bir diğeri ise "Yazsan ne olacak, kim okur ki?" diye itiraz ediyordu...
Üniversite yıllarımdan beri aldığım notlar vardı, yazık olmaz mıydı onlara, ne de özenerek biriktirmiştim onları anne-babalar ile paylaşmak için... Uzunca yıllar Avrupa'da edindiğim gözlemlerim vardı, söylenecek, kritik edilecek şeyler birikiyordu zihnimde... Dahası, kendi kültürel kaynaklarımızdan edindiğim heyecan verici bilgiler vardı... Mevlânâlar, Yunuslar, Hacı Bektaslar, Itriler, Haime Analar... İstanbul beyefendisinin nasıl yetiştirildiğine dair yöntemlerimiz vardı... Şefkat, merhamet, mahcubiyet, tevazuu gibi insanın en kıymetli hazineleri vardı, bugün unutulmaya yüz tutmuş... Okuduğum bilimsel makaleler, araştırmalar, kitaplar vardı... Dahası ben Doğru Bilinen bir babaydım; çocuk yetiştirmeye dair hatalarım, yanlış- Yanlışlarlarımın acıları, doğrularımın sevinci vardı paylaşacak...
Belki de farkında olmadan çocuğu tanımaya başlamıştım ben... Çocuk hiç de zannedildiği gibi bir "baş belası" değil, insan olma mücadelesi veren zayıf biriydi... Tek dayanağı anne-babası, içinde yasayacağı yetişkinler topluluğu idi...
Ama gel gör ki, çocuğa dair yanlış imajlar, onun bir "kedi gibi" terbiye edileceği yanılgısını oluşturuyordu...
Onun bir duygu dünyası olduğu unutulmuştu. Aşağılanıyordu mesela çocuk... Azarlanıyordu yanlış yaptığı bir iste, yanlısın ve doğrunun ne olduğunu henüz bilmeden üstelik... Çocuğun bir duygu dünyası olabileceğine çok dikkat çekilmiyordu.
Onu "adam etmek" için gerektiğinde cezalar veriyor, "akıllansın" diye şiddet uyguluyordu yetişkinler. Ve ben çocuğu iste bu gürültü içinde, sersemlemiş bir halde, sağa sola bakarken buldum.
içim acıdı...
Çocuğa yardım etmeliydim, ama nasıl...
Çocuğun bu kadar yanlış tanınmasını nasıl değiştirebilirdim ki... Utanıyordu anne babalar kendi arkadaşlarının yanında, çocuklarının çocuksu davranışlarından... Toplum da anne-babaları utandırıyordu "Nasıl çocuk yetiştirmiş, suna bak..." diye. Çocuğun utanılacak biri olmadığını, onun acemi, küçük bir insan olduğunu anlatmayı denemeliydim...
Kim dinlerdi beni bilmiyorum... Çocuğu ceza ile eğitmeye çalışmanın bir utanç değil, gelenek halini aldığı günümüzde ne söyleyebilirdim yetişkinlere?
Olsun... Yazmalıydım... ve iste elinizde tuttuğunuz bu kitabı acemice kaleme aldım.
Önce cok yadırgandım, "Ne diyor bu adam?" diye...
Eleştirildim... Koca bir toplumun karsısında kendimi yapayalnız hissettim...
Ama gün geçtikçe, "Korkmayın, çocuk iyidir." sözüne inanlar, çocukla dost olmaya başladıklarında kendilerini de çocukla iyi ettiler... Çocukla çocuk olmanın keyfi başkaydı. Bunu tadanlarsa başka anne-babalara da "gel sen de çocuk ol" diye el uzattılar...
Bir "çocuk dostu" hikâyesi başladı ülkemizde...
Geri dönüp baktığımda, su küçük bilgi kaynağı kitap 100.000'in üzerinde satış yaptığını; daha da önemlisi ardından yazdığım kitapların cesaretini oluşturduğunu görüyorum.
Bugün artık çocuğun "ceza ile adam edilmeye çalışılmasının" tek ve geçerli bir eğitim metodu olmadığının konuşulması heyecan verici...
Çocuk aziz bir misafirdir, anne-babaların evinde "bir süre" kalmak üzere... O süreç bitince misafirler evden ayrılır. Ebeveynler geri dönüp aziz misafirlerine nasıl davrandığını hatırladığında mahcup olmamalı, utanıp pişmanlık yaşamamalılar...
Kim ki aziz misafirine saygı gösterir, onun dünyayı öğrenmesine gönüllü rehberlik ederse, o çocuğunu kazanır...
Kazanılmış çocukların var olduğu bir dünyada yasama arzusu ile...