Kitap Çocuklara Allah ve Namazı Bilinçaltında Sevdirebilmek
Yazar M. Emin Karabacak
Yayınevi Ensar Neşriyat
Kağıt Cilt 2.Hamur - Karton Kapak
Sayfa Ebat 104 sayfa - 13,5x19,5 cm
M. Emin Karabacak Çocuklara Allah ve Namazı Bilinçaltında Sevdirebilmek kitabı nı incelemektesiniz.
Ensar Neşriyat Çocuklara Allah ve Namazı Bilinçaltında Sevdirebilmek kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Kitabımız, iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde, çocuklara Allah sevgisini öğretmek için yapılması gerekenleri anlattık. İkinci bölümde ise, "Çocuklara namazı nasıl sevdirebiliriz?" sorusunun cevabını ararken, konuyu, çocukların yaşını, zekâ seviyelerini, kişiliklerini ve çevresel şartlarını da göz önünde bulundurarak ele almaya çalıştık. Çocuklara bu değerleri öğretirken, onların yaş seviyelerini dikkate alarak bilinçaltlarının göz önünde bulundurulması gerektiği üzerinde durduk. Bilinçaltının daha iyi anlaşılması için de bu konuyu, ayrı bir başlık altında ele alarak kitabın en başında değerlendirdik. Bunun yanında, konuların daha iyi anlaşılması için yaşanmış hikâyelere yer verdik.
ÖNSÖZ
Allah'ın bir emaneti olarak verilen çocukları, en güzel şekilde yetiştirmek, anne-babaların en başta yer alan görevlerindendir. Niyet olarak hayırlı evlatlar yetiştirmek düşüncesinde olan anne-babalar, gerçek hayatta ise bilerek ya da bilmeyerek çocukların dinî eğitimleri ikinci planda kalmaktadır.
Çocukların geleceği için her şeyi yapmaya hazır olan anne-babalar, çocuklar büyüyüp okul çağına gelince tatlı bir telaş içine girerler. Çocuklarını en iyi okul ve en iyi öğretmene verebilmek için gerekirse adres değişikliği bile yapan anne-babaların hedefi, çocuklarına en iyi eğitimi verdirebilmektir. Bunun dışında ekonomik durumu iyi olan aileler ise çocuklarını bulundukları yerin en iyi özel okuluna vermeye çalışırlar.
Çocukların yaşıyla birlikte sınıfları da büyümeye başlayınca aileler, bu sefer de çocuğun eğitimine dışarıdan takviyeler yapmaya çalışırlar. Çocukların geleceğinin iyi bir eğitimden geçeceğine inanan anne-babalar, imkânlar ölçüsünde gerekirse özel dersler aldırmaya çalışırlar. Anne-babalar, çocuklar için fedakârlıklarını lise ve üniversite öğrenimi için de aynen devam ettirmeye çalışırlar.
Çocuklarının geleceği için her türlü fedakârlığı yapan anne-babalar; aslında önemsemedikleri ya da ikinci plana attıkları bir gerçeği akıllarına getirmek istemezler. Dinî eğitimi ikinci plana bırakan anne-babalar için Cenab-ı Hak, Kuran-ı Kerîm'de şöyle buyurmaktadır:
"Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka bir şey değildir. Büyük mükâfat Allah'ın katındadır." (Enfal, 8/28)
Çocuklarının bu dünyada rahat edebilmeleri için her fedakârlığı yapan anne-babalar, çocuklarının dinî eğitimleri söz konusu olunca aynı hassasiyeti göster(e)memektedirler. Oysa verilecek iyi bir dinî eğitim, çocukları olduğu kadar anne-babaları da hem sorumluluktan kurtaracak hem de ahiretleri için kurtuluşlarına neden olabilecektir. Bununla ilgili Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadırlar:
"İnsan öldüğü zaman amel işlemesi kesilir. Ancak üç şey bundan müstesnadır. Sadaka- i cariye, kendisinden yararlanılan ilim veya kendisine hayır dua eden sâlih çocuk." (Müslim, Vasıyye, 14, Dârimi, Mukaddime, 46).
"Çocuklarınıza güzel davranıp iyilik ve ikramda bulunuz. Onları en güzel şekilde terbiye ediniz." (İbni Mace)
"Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez." (Tirmizi)
"Çocuklarınızı şu üç edep üzerine yetiştirin; Peygamberini sevmek, onun aile halkını, dost ve yakın arkadaşlarını sevmek, Kur'an okumak." (Tabarani)
Çocukların daha yaşı küçüktür kafası karışır, derslerini engeller diye geciktirilen dinî eğitim, normal çocuğun okula geç gönderilmesi kadar sakıncalıdır. Nasıl ki ergenlik çağındaki bir genci sanayiye göndermek zorsa; dinî eğitimde ergenlik döneminde diğer dönemlere nazaran daha zor olacaktır. Çünkü çocukların kimlik arayışı sürecinde ailenin ikinci plana itilip arkadaş çevresinin ön plana çıkarıldığı bir dönemde aile tarafından iletişimsizliğe dayalı olarak verilecek bir dinî eğitim, sıkıntılarını da beraberinde getirecektir.
"Ağaç yaş iken eğilir, demir tavında dövülür." atasözlerinin temelinde de dinî eğitiminde zamanında verilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bu amaçla bizde bu kitapta, çocuklara verilecek dinî değerlerin ne zaman ve nasıl verilmesi konusunu ele aldık.
Kitabımız, iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümde, çocuklara Allah sevgisini öğretmek için yapılması gerekenleri anlattık. İkinci bölümde ise, "Çocuklara namazı nasıl sevdirebiliriz?" sorusunun cevabını ararken, konuyu, çocukların yaşını, zekâ seviyelerini, kişiliklerini ve çevresel şartları da göz önünde bulundurarak ele almaya çalıştık. Çocuklara bu değerleri öğretirken, onların yaş seviyelerini dikkate alarak bilinçaltlarının göz önünde bulundurulması gerektiği üzerinde durduk. Bilinçaltının daha iyi anlaşılması için de bu konuyu, ayrı bir başlık altında ele alarak kitabın en başında değerlendirdik.
Bunun yanında diğer kitaplarımda da olduğu gibi bu kitabımda da konuların daha iyi anlaşılması için yaşanmış hikâyelerle desteklemeye çalıştım. Kitapta geçen dinî hikâyeleri sağlam kaynaklardan seçerken; öğrenci ve velilerle ilgili örnekleri de görüşmelerimden faydalandım.
Şu üç günlük dünyada insanlara faydalı olabilmek ve eksiklerimizin mazur görülmesi dileğiyle...
Selam ve dua ile...
M. Emin KARABACAK