Kitap Doğadaki Sağlık, 50 Mucize Bitki 100 Mucize Kür
Yazar Ayhan Ercan
Yayınevi Vestiyer Yayın Grubu
Kağıt Cilt 1.Hamur Renkli resimli, Karton Cilt
Sayfa Ebat 425 sayfa, 15x21 cm.
Yayın Yılı 2012
Ayhan Ercan Doğadaki Sağlık, 50 Mucize Bitki 100 Mucize Kür kitabını incelemektesiniz.
Doğadaki Sağlık kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
AYHAN ERCAN
Bitki Uzmanı
Türkiye Aktarlar ve Baharatçılar Derneği (TABDER) Başkanı
Ayhan Ercan benim TRT1 ekranlarımdaki programımın, Gülben iri en kıymetli konuklarından biri... Aslinda konuk değil ev sahiplerinden biri demeliyim, o GÜLBEN'ailesinden biri... o Ailesinden devraldığı mesleki bilgisine, mesleğine yaklaşımına ve tutkusuna, bildiklerini paylaşmak için gösterdiği özene hep saygı duydum. Geçmiş, ve artık çok özlediğimiz zamanlardan kalma ağırbaşlı, gözü tok tavrı, bilgisini satmak değil paylaşmak hassasiyeti bana hep güven verdi.
Doğanın bize sunduğu mucizelerden, doğal ve mutlu bir yaşam için bitkilerden, baharatlardan, doğal organik yaşam unsurlarından öyle bilgiler devşirir ki, önünden geçip gittiğiniz aktar dükkanlarına başka bir gözle bakarsınız. Kendini modern tıbbın yerine, ilaçların doktorların yerine koymadan, hayata değer katmak için uğraşan birinin emeği bu kitap...
O Zencefil, Himalaya tuzu, karahindiba vs vs... Artık bizim için bir baharat olmaktan çok daha fazla 'bir şey' çünkü Ayhan Ercan sayesinde, bu baharatların hayatımıza ne katabileceğim biliyorum.o Anlattıklarına o kadar güvenirsiniz ki, hemen uygulamak istersiniz. Eminim bu kitaptaki bilgilerde başucu kaynağımız olacak...
Gülben Ergen
Teşekkür...
Kitabımı sizlere ulaştırana kadar birçok büyüğümden sayısız öğreti ve destek almış bulunmaktayım. Bu eserde bu kişilerin en az benim kadar emeği olduğunu düşünüyorum. Benim için çok değerli bu kişileri siz sevgili okuyucularımla paylaşmayı uygun gördüm. Öncelikle bana bu mesleği öğreterek aktar olmamı sağlayan, mesleğin etik kuralları konusunda hassasiyet sahibi olmamı sağlayan, en önemlisi de helal ve haram kavramını öğreten rahmetli babam Recep Ercan'a; bende çok fazla emeği olan ilk öğretmenim Emine Satıloğluna, eserleriyle büyüdüğüm, şifalı bitkiler kitabını okuduğumda bu meslekte olmam gerektiği inancının içimde olmasını sağlayan rahmetli Prof. Dr. Turhan Baytop'a; dernek çalışmaları ve kitabı kaleme alma sürecinde, iş yükümü üzerine alan Kimya Yüksek Mühendisi Ahu Turhan'a; kitabımın yayınlanması için hiçbir desteği esirgemeyen Züleyha Buluta ve 2 senedir kendi televizyon programında düzenli olarak sizlere ulaşma imkanı sağladığı için Sayın Gülben Ergen ve program ekibine, kitabımı yazma çalışmalarım sırasında büyüleyici doğaya sahip Bolu-Aladağlar bölgesini bana tavsiye eden, bu eşsiz belde ile tanışmamı sağlayan Ömer Uzunöze ve Gençlik ve Spor Kampüsü amir ve personellerine hepinizin huzurunda ayrı ayrı teşekkürlerimi sunuyorum.
Önsöz...
Sevgili Okuyucularım,
Bir önceki kitabımdan farklı olarak hazırlamış olduğum bu kitapla 28 yıllık mesleki birikimimi sizlere aktarmayı amaçlıyorum. Bu kitap içerisinde yıllardır kullandığım ve kullanılmasını tavsiye ettiğim birçok bitki ve bitki karışımını bulacaksınız. Vermiş olduğum tarifleri evinizde kolayca hazırlayabileceğiniz şekilde ölçeklendirmeye çalıştım. Kitabımda yer alan bitkileri, özellikle ülkemizde kolaylıkla bulunabilen bitkilerden titizlikle seçerek hazırladım. Bu kitapta hiçbir şekilde kendi ürettiğim ürünlerden bahsetmeyeceğim gibi, sizleri para kazanma hırsıyla gereksiz ürünlere de yönlendirmeyeceğim. Ülkemizde maalesef ki; birçok tıp adamının bitkilerin tedavi edici gücünü senelerce reddetmelerinden ötürü sektör sahipsiz kalmıştır. Bunu fark eden "sözde bilim adamları" fırsattan istifade halkımıza ev ilaçları ve halk tababeti öğretiyormuş edasıyla resmen ve alenen halkımızı soymaya çalışmışlardır. Unutmamak gerekir ki; hastalıkların teşhis ve tedavisi sadece hekimlerin yetkisindedir. Ülkemizde doktor denildiğinde tıp doktoru (hekim) olarak algılanmaktadır. Oysa ki; matematikten fiziğe kadar akademik eğitimi olan her branşta, doktor unvanı kullanılmaktadır. Değerli halkımızın sağlıkla ilgili hizmetler konusunda tıp hekimleri haricinde hiçbir doktor, doçent veya profesör unvanına sahip kişileri tıp hekimi olarak algılamamaları gerekmektedir. Doktorculuk oynadığını zanneden bu kötü niyetli şahıslar, para kazanma hırsları ve egoları yüzünden, sizlerin sağlığı ile oynadığı gibi psikolojinizde de derin yaralar açabilirler. Sizleri aydınlatmak ve duyarlılığınız artırmak adına birkaç küçük örnek vermek istiyorum. Televizyon programlarında sıklıkla boy gösteren bu zatı muhteremlerden bir tanesinin bitkilerin isimlerini değiştirdiğine ve bitkiye olması gerekenden fazla farmakolojik özellik yüklediğine birçok kez şahit oldum. Şahsın bunu yapmaktaki amacı; izleyicilerin, bitkiyi aktarlarda bulamayıp kendi internet sayfasına başvurmasını sağlamak ve bitkileri fahiş fiyatla satmaktır. Peki bu bitki neden aktarlarda bulunmuyor? sorusunu sorduğunuzu duyar gibiyim. Aslında bitki aktarlarda bulunmaktadır. Ancak adı geçen bitki, asıl bilinen ismi ile değil de neredeyse hiç bilinmeyen mahalli ismiyle anlatıldığı için bulunamıyor. Bahsi geçen bitkinin aktarlardaki satış fiyatı 30 TL civarında, şahsın internet sitesinde 1033 TL. Evet yanlış okumadınız. 1000 TL üzerinde satılmaktadır. Soygunun boyutunu artık siz düşünün. Sadece bununla mı kalıyor? Hayır. Aslında buna benzer yüzlerce örnek verebilirim. Yine televizyonlarda sık sık yer alan bu şahıslardan bir başkası ölümsüzlüğün çaresini bulmuş edasıyla kanal kanal dolaşırken, bir hekim arkadaşımın 14 yaşındaki çocuğu tarafından, el parmağındaki tırnak mantarı fark edilmiş ve bu 14 yaşındaki gencin yorumu "adam daha kendi tırnak mantarını iyileştiremezken insanlara nasıl faydası olacak" şeklinde olmuştur. Tırnağını bile tedavi edemeyen bir insanın başka insanları tedavi etmesi acaba ne kadar mümkündür? Bu tür şahısların sadece ama sadece tek bir amacı vardır. Sizlerin bin bir zorlukla kazandığınız helal paraları ceplerine indirmekten öteye geçmemektedir. Bu tür örnekleri yazmaya kalksam inanın ki sadece bu konu bir kitap yazmaya yetebilir. Sizlerden ricam sağlığınızı sadece hekimlere emanet etmeniz, kendi cebini doldurmaya çalışan bu kişilere fırsat vermeden doğal ürünler ile sağlınızı korumanız, hastalıklarınız sırasında bitkilere destekleyici ürünler olarak bakmanızdır. Bugüne kadar bu tür kişileri deşifre ederek, sizlere yardımcı olmaya çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim.
Bu kitabın en büyük özelliklerinden bir tanesi de teknik terimler yerine, basit, yalın ve herkesin anlayabileceği bir Türkçe ile kaleme alınmış olmasıdır. Sayfaların kuşe kağıda basılmasının amacı, bitki resimlerinin, hem doğada hem de aktardaki haliyle resmedilmiş olmasıdır. Bu sayede, iyi bir kaynak olacağı gibi aynı zamanda bitkilerin kullanıma hazır haldeki resimlerini içermesi sebebiyle alışveriş yaparken, kalite kılavuzunuz olacaktır. Kitapta sadece aktarlarda satılan malzemeler değil, aynı zamanda evinizde her zaman bulunabilen basit malzemelerle ev ilaçları ve ev kozmetikleri hazırlanabilecek formüller yer almaktadır. Mesleki bilgi birikimimi aktardığım bu kitaptan faydalanmanızı umarak, siz sevgili okurlarımın sağlığınıza yapacağım en ufak bir katkı bana en büyük manevi hazzı yaşatacaktır.
Saygılarımla,
Ayhan Ercan