Envarül Aşıkin Aşıkların Nurları Ahmet Bican Yazıcıoğlu Çelik Yayın

Fiyat:
550,00 TL
İndirimli Fiyat (%41,8) :
320,00 TL
Kazancınız 230,00 TL
Havale / EFT:
310,40 TL
90,40 TL'den başlayan taksit seçenekleri için tıklayın.
Aynı Gün Kargo
Kitap                Envarül Aşıkin
Yazar                Ahmet Bican Yazıcıoğlu
Yayınevi           Çelik Yayınevi
Kağıt  Cilt         2.Hamur Kağıt, Ciltli
Sayfa  Ebat      724 sayfa – 17.5x24.5 cm
Yayın Yılı          2019
ISBN                 9789757161059  (Sitede SİL)



Çelik Yayınevi Envarül Aşıkin kitabı nı incelemektesiniz.
Ahmet Bican Yazıcıoğlu’nun Envarül Aşıkin kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı " alak "dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2



Çelik Yayınevi Genel İndirim %’si : % 44

Kısa Açıklama :
2. Hamur Kağıt. Ciltli 724 Sayfa, 17.5x24.5 Cm

Etiketler:
Çelik Yayınevi, Envarül Aşıkin, Yazıcıoğlu Ahmet Bican, Büyük Boy, Ciltli, Yazıcıoğlu Ahmet Bican kitabı

Title :
Envarül Aşıkin, 84 TL, Çelik Yayınevi, Kapıda Öde

Açıklaması :
Envarül Aşıkin, Çelik Yayınevi, Fiyatı 84 TL, Ahmet Bican Yazıcıoğlu, Teslimatta Öde




Envarü' l aşıkin , Aşıkların Nurları

BÎSMÎLLÂHİRRAHMANİRRAHIYM


Hamd, Allah'a mahsustur. O Allah ki, Zât ve Sıfatı bakımından Vâhid ve en olgun kemâle sahip olmak bakımından tek olduğunu çeşitli, açık ve üstün delillerle bildirdi. O Allah ki, bütün gizlilik¬leri ile bilinmesini dilediği için mahlûkatı yarattı ve onlara en gü¬zel tecelliyât ile tecelli ederek kendisini bilip tanıma imkânlarını bahşetti. Lûtfunun tamamı ve kereminin nihayeti olan rahme¬tinin âlemlere ulaşması ve O'nun kemâl mertebesini tâyin ve vahdâniyyetine en açık delil olmak üzere madde ve mânayı yarattı.

Minnet O Allah'a ki, açık bir şekilde insanları müjdeleyici ve korkutucu olması için sevgili Peygamberine kitap indirdi. O ki¬tabı açık bir şekilde insanlara anlatabilmesi ve onları hidâyete ulaştırması için bütün incelikleri ile mânâsını ona bildirdi. O da sonsuz mücâhede ve mücadeleleri ile insanları O'nun sıfatlarının berraklığına irşâd eyledi. O Allah ki, sevgili Peygamberimle gayb âleminden tecelli etmekle onun elinde mucizeler yarattı. İlâhi bir rahmet olarak onu, insanlara ve cinlere dâvetçi gönderdi. Sapık¬lıkta kalan insanlara en büyük hidâyet ile İslâm aydınlığı içeri¬sinde onlara doğru yolu gösterdi. En açık tecelliyâtı ile cemâlini ona göstermekle onu yarattıklarının en üstünü kıldı. Yine lütuf ve keremli olarak, kullarına cennet ve bahçeleri in'am ve en güzel ni¬metlerle müminlerin cennette ebedî kalacaklarını va'd etti. Böylece ölümümüz hayat, salâtımız namaz ve Resulüne en üstün salevat-tır. Bu salevat en üstün saygı ile onun âl ve ashabı üzerine olsun.
Bundan sonra bilmiş ol ki, yüce Allah'ın ilk yarattığı, bir¬liğinin sırrı ve ruhların en şereflisi olan Hz. Muhammed'in ru¬hudur. Görülen ve görülmeyen, bilinen ve bilinmeyen âlemlerdeki kâmil ve üstün ruhları bundan sonra yaratmıştır. Sonra gaybın hakikatlerini elde etmek için onları ilâhî bir sır olan vahy ile da¬vet etti. Daha sonra kâinatın suretinin zuhuru için mümkinâtın hakikatlerini seyretmekle kendilerine vahyetti. Sonra kendi cemâlini müşahedeye davet etti. Onlar da bu davetleri kabul sayesinde âlimler, sâlihler ve hakimler mertebesine yükseldi de «Allah var, başkası yok» dediler. Sonra Allah Teâlâ bunların be¬denlerini Tür (tecelliye mazhar olan Sina'da bir dağ), ruhlarını Kitâb-ı Mestur (yazılmış kitâp), canlarını Rakk-ı Menşur (yazıl¬mış ince deri), gönüllerini Beyt-i Mâmur (imâr edilmiş ev), akıl¬larını Sakf-ı Merfû (yüksek bir çatı), ilimlerini Bahr-i Mescûr (taşkın deniz) kıldı. Sonra bunlara Zâtının hakikatlerini göster¬mekle bunları yok etti, fena mertebesine ulaştırdı. Sonra perdeyi kaldırmakla onları bekaa mertebesine ulaştırdı.


«Ne mutlu onlara! Âhirette güzel barınak da onların» .

«Fakat bunu ancak vicdanı temiz, akıl sahibleri anlar» . Dünya ve âhirette üstün mertebeler bunlar içindir ve bütün bu kemâl ve mevkiler Resûl-i Ekrem sayesindedir. Allah'ın salât ve selâmı onun üzerine olsun.

    KİTABI TE LİFİN SEBEBLERİ


Önce şunu bil ki, bu muazzam eseri derleyip terceme eden, merhum Yazıcıoğlu Ahmed-i Bîcan'dır. Herkesin gayesi ve Allah'a ulaşanların son emeli olduğu için, bu kitabı terceme etmiştir. Ki¬tap, Gelibolu'da tamamlanmıştır. Bunun için Allah'a hamdeder, Resûl-i Ekrem'ine salât ü selâm ederken âlemlere rahmet olarak gönderdiği sevgili Peygamberinin şefaatinden de beni mahrum etmeyip ayakkabılarının tozlarına beni bağışlamasını O'ndan dilerim. Allah'ım, bütün îman edenleri, beni (ve bizi) usûl ve fürûumuzu Senin ve onun katında mukarreb ve muhterem olan kullarından eyle.
Kitabı te'lifin ikinci bir sebebi, cihanın kutbu olan Şeyh Hacı Bayram-ı Velî'nin sırdaşı âlim, fâdıl, kâmil, yüce Allah'ın has kullarından ve erenlerin efendilerinden olan bir kardeşim vardı. Ben âciz bir derviş olarak dünyanın geçici olduğunu, bu¬nun için herkesin okuyup anlayabileceği faydalı bir eseri yazıp bırakmasını kendisinden rica ettim. O da (Mağaribü'z-Zaman) adlı bu eserini yazdı. Kâinatta gizli ve aşikâre tefsir ve tahkik¬ten ne varsa daha doğrusu on-iki ilmin özetini burada topladı. Sonra da bana dönerek:
«Ey Ahmed-i Bîcan, işte ben, senin dediğin gibi âlemlerin şeriat ve hakikatlerini bir araya toplayan kitabı yazdım. Memle¬ketimiz halkının, bu ilmin nurlarından faydalanmaları için sen de bunu Türkçe'ye çevir» dedi. Ben de onun tavsiyesine uyarak «ENVÂRÜ'L-ÂŞIKÎN» adını taşıyan bu eseri Gelibolu'da tamam¬ladım. Benim bu eserimle onun «MUHAMMEDİYE» adlı eseri, o kitabtan çıkmıştır. Onun o eseri; taşıp iki tarafından akarak

cevherlerini meydana çıkaran bir okyanus hâlini aldı. Şayet gizli incileri görmek ve almak istersen «ENVÂRÜ'L ÂŞIKÎN» i, yok eğer sonsuz mükâfatlar istersen «muhammediye »yi oku. Biz iki kardeş Allah rızası için zahmet çekerek bu kitabları meydana getirdiğimiz için Allah'a hamdederiz. Umarız ki, bu kitablarla müşerref olan âşıkların ruhları bizleri rahmetle yâdederler.

TENBİH: Ey ilâhî sırların talibi, bu kitap; kudsî hadîs, ilâhî vahy, sırr-ı Sübhanî ve nûr-i Rabbânî'dir. Allah Teâlâ'nın kendi nurlarından bana olan tevfîkı sayesinde kudsî hadîsleri ve Allah Teâlâ'nın peygamberlerle olan konuşmalarını yazdım ve seçkinlere olan hitabını buraya aldım. Gerçi büyük âlimler bütün ilim ve irfanı açıkladı. Fakat bu alanda kimse meydana çıkmadı ve bu sahada kimse gözükmedi. Evet, onlar da buna benzer bir şeyler yazdılar, fakat benim bu eserimin bir ben¬zeri ne Arap ve ne de Acemler tarafından yazılmıştır. Çünkü onlar, hüküm, kazıyye ve hikâyeler yazdı, ben ise kudsî hadîs ve mukaddes sözleri bir araya topladım. Tevrat, Zebur, İncil ve Kuranda ne gibi ilâhî hitab varsa ve bunların benzeri ilâhî âlemden mülk ve melekût âlemine intikal etmiş her ne varsa, mahşer yeri ve Cennet'e kadar olan her şey'i bu kitabda der¬ledim. Hükmeden, sebebleri yaratan ve dilediğini hesapsız ni¬metlere erdiren, Allah Teâlâ'dır.
Kitabı telifin üçüncü sebebi, ehlullahtan bir cemaat ba¬na müracaat ederek bu zamanda cehalet ve taklid çoğaldı; kimisi «Ben müteşerri'im, Şer'î hükümlere uygun hareket ediyorum» diye nefsinin arzuları ile meşgul, kimisi; «Ben muhakkikim, ger-çekleri araştırıyorum ve söylüyorum» diye başka şeylerle meş-gul... Böylece Şeriat ve hakikat delillerini terkederek din ve mez¬hebi ayırmaz hâle gelmişlerdir.


«Her kabile, su alacağı yeri bildi ve belledi»

Bu gibi hayaller peşinde dolaşmakla kendileri azdığı gibi in-sanları da azıttılar. Artık peygamberlerin hâlini ve Şeriatin zahirî hükmünü açıklamakla gerçek muhakkiklerin anlattıkları haki-katler ve kazıyyelerin içyüzünü açıklamanın zamanı gelmiştir. Bana «Böyle bir eser yaz» dediler. Ben: «Bu işler her ne kadar Allah için kolay ise de benim için zordur» diye özür dileyebilir-dim. Fakat baktım ki zahir ve bâtın âlimleri, ilm-i zahir ve ilm-i bâtın hakkında pek çok eserler yazmışlar. Ama bunların bir kısmı Arapça, bir kısmı Farsça. Bunları okuyan herkes bunlardan doğru bir netice alamaz, onları ancak yine ehli bilebilirdi. Bunun için zahir ve bâtın ilimlerini içine alan ve milletimizin istifade ede-bileceği Türkçe bir kitap yazmayı ve bu sayede okuyanların gö-nüllerine ve inançlarına Şeriat ve hakikat emrini tutmak hevesi düşüp arif ve âlimlerden olsunlar istedim.

Ne yazık ki âlimler farz-ı ayn olan ilimlerde ihtilâf etmişlerdir. Kelâmcılar: «Farz olan ilim, Allah Teâlâ'nın Zât ve Sıfâtını delil-leri ile bildiren Kelâm ilmidir», fakîhler: «Farz olan ilmin; helâl ve haramı, farz ve vacibi, emir ve nehyi açıklayan fıkıh ilmi» ol-duğunu, tefsir ve hadîs âlimleri, «Farz olan ilmin, Kur'an'ı açık-layan tefsir ve hadîs ilmi» olduğunu, zîra bütün dinî ilimlerin Kur'an ve hadîsde bulunduğunu söylediler. Bütün bunların kar-şısında asıl farz olan ilim, kişinin kendi hâl ve makamını, Allah'a ne ile yaklaşıp ne ile uzaklaşacağını bilmektir. Nitekim İmâm Azam da, «Asıl ilim, sofilerin anlattıkları ilimdir» demiştir. Bunu okuyan herkesin faydalanması için ben de âcizane bu ilimlerin hepsinden bahseden bu eseri meydana getirdim.
Bilinmesi gerekenlerin birisi de ilim ve amelin, zahirî ol¬duğu gibi, bâtınının da var olmasıdır. Bâzı âyet ve hadîsler zahirî mânaları itibariyle ele alınmıştır. İlm-i zahirî fetva ma¬kamı olduğu gibi, ilm-i bâtınî de takva makamıdır. Aklı az, an¬layışı kıt olanlar, peygamberler ve velîlerin ilim ve keşiflerini inkâra kalkışarak îtikadlarını tehlikeye sokarlar. Akıl ve idrâk sahibi olanlar ise her âyetten maksadın ne olduğunu anlarlar. Böylece zahir ve bâtın ilimlerinden istifade ederek kemâle erer ve Allah'ın cemâline ulaşırlar. O halde ilk vazife, ilim edinmek¬tir. Zîra cehaletle yapılan ibâdetler kolaylıkla fesattan kurtu¬lamazlar.
İmdi şeyhlerin sultânı, muhakkiklerin kutbu, mukarreble-rin en olgunu ve insanların mürşidi olan Hacı Bayram-ı Velî, enbiyânın zahir hâline ve evliyanın bâtınî hallerine uygun bir şe¬kilde açıklamalarda bulunmak üzere beni sırdaş olarak kabul et¬miştir. Ayrıca tefsir ve tahkik arasında tatbikde bulunmayı, geç¬miş ve geleceklerin burada gerçekleştirilmesini istemiştir.
Ben de buna göre bu kitabda Şeriatın incilerini dizdim. Böylece kitap, nûr üzerine nûr ve sürür oldu. Bu kitabı gön¬lümün nûru, gözümün gözü ve ruhumun ruhu olarak yaptım. Dünyada bu kitabı yüceltmesini ve âhirette bana, yazan ve okuyanlara şefaatçi kılıp Cennet yolunda arkadaş etmesini Cenâb-ı Hak'dan dilerim. Bütün zahir ve bâtın nûrları bu ki¬tabda bulunduğu için, isim müsemmaya uygun olmak üzere buna «ENVÂRÜ'L-ÂŞIKÎN» adını verdim. Kitap beş bab'dan meydana gelmiştir:

BİRİNCİ BAB: MEVCÛDÂTIN TERTİB VE DÜZENİ, İKİNCİ BAB: ALLAH TEÂLÂ'NIN PEYGAMBERLERE HİTABI,
ÜÇÜNCÜ BAB: MELÂİKE-İ KİRAM, DÖRDÜNCÜ BAB: KIYAMET GÜNÜ ALLAH TEÂLÂ'NIN HİTABLARI,
BEŞİNCİ BAB: EN ÜSTÜN MAKAMDA ALLAH TEÂLÂ'NIN KELİMELERİ, beyânındadır.
Tevfik ve hidâyet ancak Allah'tan¬dır. Evvel ve âhir, dönüş O'nadır.

 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9789757161059
MarkaÇelik Yayınevi
Stok DurumuVar
9789757161059
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.