Kitap Eşeğine Ters Binen Bilge
Yazar Mustafa Şahin
Yayınevi Çınaraltı Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur Kağıt - Karton Kapak Cilt
Sayfa Ebat 291 sayfa x 13.5x21 cm.
Yayın Yılı 2013
Çınaraltı Yayınları Eşeğine Ters Binen Bilge kitabı nı incelemektesiniz.
Mustafa Şahin Eşeğine Ters Binen Bilge kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Ön Söz
Türk mizahının atası Nasreddin Hoca; bir molla, bir İslam aydını, kadı ve hukuk bilgini, medresede müderris, camide vaiz, evde iyi bir eş, örnek bir baba, pazarda bazen satıcı, bazen alıcıdır. Her yaştan, her sınıftan insanın adı üstünde "Hoca"sı, hikmetli bir gönül ehli, bir bilgi ve nükte dehasıdır.
Orta Asya'dan Balkanlar'a bütün dünyanın sahiplendiği Nasreddin Hoca'nın; üniversitelerimizde adı yok. Bırakın "Nasreddin Hoca Üniversitesi" ismini, adının verildiği bir fakülte, bir enstitü dahi yoktur.
Belediyelerin açtığı oyun bahçelerinde, parklarında da Nasreddin Hoca'yı bulamazsınız.
Fıkralarıyla insan psikolojisinin çeşitli yönlerini dile getiren Nasreddin Hocanın, psikoloji kitaplarında da yeri yok. Türk toplumunun her türlü beşerî münasebetlerini irdeleyen Nasreddin Hoca'nın adı, sosyoloji kitaplarında da yok.
Gerek edebî, gerek sanat tarihi ve arkeoloji, gerekse sosyal ve siyasal tarih bağlamında yapılmış olan az sayıdaki çalışmanın dışında yaşadığı asra rengini vurmuş, imzasını atmış Nasreddin Hoca ile ilgili yapılan çalışmaları yeterli görmek, mümkün değildir. Bu konuda üniversitelerimize, aydınlarımıza, edebiyatçılarımıza ciddî görevler düşüyor.
2007 yıllında Akşehir'e, Nasreddin Hoca'nın türbesini ziyarete gittim. Türbenin bulunduğu civarda Nasreddin Hoca ile ilgili hediyelik eşyalar satılıyordu. Hangisini elime alıp altına baktıysam "Made in China" yazıyordu. Kendi kendime galiba bu da Hoca'nın bize son şakası dedim.
Yabancılar, hayali kahramanlar uydurup adına çizgi filmler yapıp, romanlar, hikâyeler yazarken; biz, Nasreddin Hoca'nm ne çizgi filmini, ne romanını ne de hikâyesini yazdık. Yaptığımız tek şey, fıkra dramatizasyonundan, halk oyunları gösterisinden ya da pilav ikramından öteye geçmedi.
Nasreddin Hoca, Keloğlan, Dede Korkut'un yerine; Dracula'nın Konuğu, Frankeştayn'nın Laneti, Ölüm Şatosu, Çığlık vb. şiddet dolu kitapları okuyan çocuklarımız, artık "gölgelerin gücü adına" hareket edip "güç bende artık" demeye başladılar. Şiddet, nefret ve korku yayarak güzelim çocukluk rüyalarını zehirlediler. Henüz okuma yazma bilmeyen çocuklar bile, Pokemon ile yatıp kalkar oldular.
Bize düşen, her bir nüktesi bir hikmet numunesi olan Nasreddin Hoca gibi millî karakterimizin temel taşlarını yeniden gündeme taşıyarak "sahih" bir edebiyat meydana getirmek olmalıdır.
Mustafa ŞAHİN
Mart 2013