%40

Evlilik ve Cinsel Hayat Asım Uysal

  • 3.9 / 5
3.9 / 5
270,00 TL
450,00 TL
Havale / EFT: 261,90 TL
Ciltli, 1.Hamur, 776 Sayfa, 14.5x20.5 cm
Aynı Gün Kargo

Ürününüz 1-2 gün içerisinde kargoya verilir.

Güvenli Alışveriş

Ürününüzü 14 gün içerisinde kolayca iade edebilirsiniz.


Kitap              Evlilik ve Cinsel Hayat
Yazar             Asım Uysal
Yayınevi         Uysal Yayınevi
Kağıt - Cilt      1.Hamur  - Kalın Ciltli
Sayfa - Ebat   776 Sayfa - 14.5x20.5 cm, Roman Boy

 

Uysal Yayınevi, Asım Uysal tarafından yazılan Evlilik ve Cinsel Hayat adlı kitabı incelemektesiniz.
Evlilik ve Cinsel Hayat kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
 
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır.  Alak 1-2


 
        TAKDİM

 
Mutlu bir evlilik, iki ayrı kişiliğin birbirini bütünlemesiyle gerçekleşir. Bu bütünleşme şu boyutlarda oluşmalıdır:
 
1- İnsan insana ilişki kurmada uyum,
2- Topluluk içinde birliktelikte uyum,
3- Eşlerin varlık gösterimlerinde karşılıklı tutum ve davranışlarda uyum,
4- Birbirini tamamlamada ve bütünleşmede uyum,
5- Sosyal ve kültürel davranışlarda uyum,
6- Sevgi, saygı ve güven duymada uyum,
7- Ruhsal ve cinsel yaşamda uyum ve bütünlük. Bu da eşlerin eş zamanlı olarak ruhsal ve cinsel yönden uyum ve doyumuyla gerçekleşir.

Evlilikte cinsel ve ruhsal uyum; evli çiftlerin en çok aradıkları, ancak pek azının bulabildiği bir mutluluktur.
 
Dünyanın her yerinde cinsellik âdeta muhafazakârlık karşıtı bir alan gibi algılanmaktadır. Şüphesiz bu, zararlı ve yanlış bir tutumdur. Nitekim geleneksel ailede yetişen, dînî değerlerine bağlı bir genç kızın, cinsellikle ilgili bir kitap okuması ya da bulundurması neredeyse imkânsızdır. Böyle olunca da, sadece "kız" olup olmadığı konusunda ağır kaygılar yaşayan ve hayatı kendisine zindan olan çok sayıda genç kızla karşılaşıyoruz. Bu kaygıları da büyük ölçüde yanlış söylenti ve bilgilerden kaynaklanıyor.
 
Sayın Asım Uysal'ın yazmış olduğu Evlilik ve Cinsel Hayat kitabında; evliliği, ruhsal ve cinsel mutluluğa götüren bilgilerin, sorulamayan veya uzun araştırmalar gerektiren dînî, ailevî ve tıbbî ko­nuların soru-cevap şeklinde akıcı bir dil ile yazıldığını gördüm ve in­celedim. Gerekli katkılarda bulunmaktan mutluluk duyuyor ve yazarı, bu titiz ve kapsamlı çalışmasından dolayı tebrik ediyorum.
 
Doç. Dr. Rüstem Aşkın
Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
 
           TAKDİM

Evlilik, iki vücudun, iki kalbin, iki ruhun ve daha doğrusu iki kişiliğin birleşmesidir.
 
Evlilik, ailede mutluluk ve cinsel eğitim, hemen her bireyi ve her aileyi ilgilendiren temel konulardan bi­ridir. Dünya üzerinde her canlı en azından neslini devam ettirebilmek için kendi türlerine has bir cinsel yaşam içerisindedirler. Öyle ise cinsel yaşam, hayatın tâ kendisidir diyebiliriz.
 
Evlilikte mutluluğu oluşturan öğeler bellidir. Eli­nizdeki evlilik ve cinsel hayatla ilgili bu kitap, gerek dînî ve sosyal gerek tıbbî bakımdan geniş ve doyurucu bilgiler içermektedir. Sorulamayan veya uzun araştırmalar gerektiren dînî, sosyal ve tıbbî konuların soru - cevap şeklinde akıcı bir dil ile bu kitapta top­landığını gördüm ve inceledim. Okuyucularına faydalı olacağını ümit ederek tavsiye ederim.
 
Doç. Dr. Mehmet ÇOLAKOĞLU Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi - Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
 
 
          ÖNSÖZ

Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla...

Hamd, insanın yaratılışında var olan cinsel arzulara karşılık evlili­ği meşru kılan Allah'adır.
 
Salât ve selâm; ömür boyu ahlâkını düzeltmesi için insanlığa if­fet ve korunma yolunu bildiren Hz. Peygambere (s.a.v), Allah'ın di­nine sımsıkı sarılarak, insanlar içerisinden seçilmiş gerçekten hayırlı ümmet olan aile ve ashabına, yine kıyamete kadar onları takip ede­rek ihsanla onların yolunda gidenlere olsun.
 
İnsanlığın yaratılışından kıyamet kopuncaya kadar fert ve toplu­mu ilgilendiren en önemli meselelerden birisi de evliliktir. Kainatta var olan hiçbir şey gayesiz ve başıboş yaratılmamıştır... İnsanda ya­ratılıştan beri var olan şehvet (cinsel) duygusu da iki faydadan dolayı insana verilmiştir.
 
Birinci faydası; dünyada tadılan bu duygunun ve zevkin ahiret zevkleri ile kıyaslanması. Ahiret zevkine ulaşmak için dünya hayatı­nın güzel, dengeli ve Allah'ın koyduğu kurallara göre geçirilmesidir. Dünyada çok kısa süren bu zevkin tadılması, bir nevi ahiret zevkine uyarı ve teşvik mahiyetinde olup. insanları ebedî saadete götüren İslamî hayâta sevkeder. Zira tadarak bilinmeyen şeye özlem de duyul­maz.
 
İkinci faydası; insan varlığının ve neslinin devam etmesidir.
 
İşte bunlar şehvetin yararlarıdır. Bir de şehvetin kontrol altına alınıp aşırılıktan korunulmadığı zaman ortaya çıkan zararlarıdır. Bu zararlar, insanın dinini de dünyasını da mahveder...
 
Evlilik; dinî bir sünnet, nefsî bir ihtiyaç, bir de insan soyunun devamlılığı için insanın yaratılıştan gelen temel bir ihtiyacıdır. İnsan duygularının istikrar bulmasının ve hayatın süreklilik kazanmasının kendisine bağlı bulunduğu sosyal bir zorunluluktur.
Her ne kadar dinin çizdiği çerçevenin ve kanunun düzenlemesi­nin dışında erkek-kadın ilişkisi yoluyla neslin meydana gelmesi mümkün ise de, bu durumda neslin eğitilmesi ve yetişmesi için gere­ken dinî, içtimaî (toplumsal) ve ahlakî ortamın hazırlanması şüpheli­dir.
 
İnsanlar evlilik kurumunu ihmal ettiklerinde büyük tehlikelerle karşı karşıya kalırlar. Bu ihmalin ortaya çıkaracağı tehlikelerden bir­kaçını şöylece sıralayabiliriz:
 
1- Toplumun bazı fertleri, şehevî ihtiyaçlarını bastırıp ruhbanlık yolunu seçtiklerinde toplumsal görevlerinden ve ailevî sorumlulukla­rından kaçar, onları yerine getirmekten uzak dururlar.

2- Toplumun diğer fertleri de şehvetlerinin esiri olur ve alabildi­ğine onların peşinden koştuklarından ahlâkî sapıklıklar, aykırı davra­nışlar baş gösterir, suç işleme yaygınlaşır ve toplumun güvenliği sarsı­lır.

3- Nesil yitirilir; toplum, insan toplumu olmaktan çıkar ve hay­van sürüsüne dönüşür.
 
Aile, toplumun küçültülmüş şekli ve onun en büyük dayanağıdır,
 
Temel sağlam olduğunda nasıl bina da sağlam olursa, aile de kuvvetli olup sağlıklı temeller ve elverişli prensipler üzere dayalı ol­duğunda toplum binası da sağlam ve korunaklı olur.
 
Evlilik hayatı bir sanattır; güzel ve önemli bir sanat...
 
Bu sanatı bilen kişilerin sayısı azdır. Bu sanatı bilmeyen eşler arasında pek çok sorun çıkmakta, bunalımlar yaşanmaktadır. Bu da ailenin büyük sarsıntılar geçirmesine neden olmakta, çocukların ba­şıboş yetişmeleri sonucunu doğurmaktadır...


Gençleri evlendirmeden önce onlara evlilik siyaseti, âdabı, çocuk psikolojisi ve eğitim metodları, cinsel eğitim ve mutluluk yolları yani ev­lilik sanatı öğretilmelidir.

Bunun yolu da en başta iyi evlilik ilişkisinin yaşandığı bir ortam­da yetişmek, ayrıca bu konuda okullar, kurslar açmak ya da bu ko­nuda yazılmış kitapları okumaktır.
 
Gençlerimizi zehirleyen, sapıklık tohumları atmaktan başka bir amaç taşımayan üstelik bunu cinsel eğitim adı altında yapan pek çok seks kitabı ve basın yayın kurumu, bilgisizlikten doğan tehlikeyi daha da büyütüyor. Ne yazık ki gençlerimizin birçoğu bu kitaplar ve yayınlar yüzünden çıkmaz sokaklara girmekte ve rezalet bataklıkları­na saplanmaktadır.
 
Bu tür kitaplar ve yayınlar, kadın erkek iç içeliğini olumlu göste­rerek dans ve müzik partileriyle toplu gezilerde birlikte olmanın ve flört etmenin, erkek ve kadında cinsel duyguları terbiye ettiğini ileri sürer. Oysa bu söyledikleri gerçeklerle taban tabana zıttır. Onların asıl amaçlan gençleri günaha teşvik etmek, ahlâklarını yıkarak, İs­lam toplumunun geleceğini tehlikeye sokmaktır.
Batının yüzyıllardır geçirdiği deneyimlere ve bu deneyimlerin tüyler ürpertici sonuçlarına rağmen, bazı yazarlarımızın ve yayın or­ganlarımızın hâlâ kadın erkek iç içeliğini savunması çok acıdır.
 
Batıda Kadın Erkek İç İçeliği İki Büyük Tehlikeye Yol Açmıştır:

Birinci tehlike: Aile bozulmuş, ahlaksızlık sosyal düzeni tehdit edecek boyutlara ulaşmıştır. Batıdaki kadının yaşadığı sınırsız hürri­yet, kadını sömürmenin ve değerini yitirtmenin yanında pek çok ekonomik ve sosyal sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunla­rın en büyüğü de erkeklerin evlilikten kaçınmasıdır. Cinsel özgürlük adı altında başıboş bir hayat yaşayan genç kızlarla bir aile oluşturup, çocuk eğitmek erkeklerin pek çoğunu korkutmaktadır. İşte bu yüz­den evlilik sorunu çıkmaza girmiş, yaşı geçkin evlenememiş genç kızların sayısı milyonlara varmıştır. Bu sosyal sorunun önüne geçilemeyiş nedenlerinin başında erkeklerin evlenme yerine cinsel arzula­rını daha kolay yollarla doyuma ulaştırmayı tercih etmeleri gelmek­tedir.
Batıda erkek, işyerinde, barda vesair heryerde rahatça kadına ulaşabilmekte, onlardan biriyle bir süre arkadaşlık ederek evliliğin sorumluluğu ve mali yükünden kurtulmaktadır.
 
ikinci tehlike: Cinsel soğukluğun yayılmasıdır. Bu da sapıklık­ların ve hastalıkların yayılması anlamına gelir. Zira erkekte cinsel so­ğukluk, kadınlarla sürekli iç içe yaşanmasından doğmaktadır. Kadın­ların güzel ve çekici taraflarına gözü alışan erkek, bunun sonucunda normal ilişkilerde cinsel heyecan duymamaktadır.
 
Böyle bir erkek, cinsel heyecan duyabilmek için alışık olmadığı görünüm ve ilişkilere ihtiyaç duyar. Cinsel soğukluk hastalığı yüzün­den, içine huzur veren, sinir sistemini rahatlatan bir ilişkiden mah­rum kalarak erkekliğini hissedemez hale gelen bu insanın, iç dünyası kararır ve aşağılık kompleksine kapılır. Bu kompleksler onu her fır­satta erkeklik gücünü ispat etme gayreti içine sokar. Metresler ve fa­hişeler peşinde koşturur. Anormal ilişkilere girmeye iter. Bütün arzu­su ölen erkeklik duygularına yeniden kavuşmaktır. Bazen de bu duy­gu onu uyuşturucu kullanmaya, kaybettiği zevkin yerine bir başka zevk koymaya iter. Suç işlemesi ve macera hevesi de hep erkekliğini bir başka açıdan ispat etme isteğinden kaynaklanmaktadır.

Aynı durumlar kadın için de söz konusudur. Zira kadın erkek iç içeliğinin doğurduğu cinsel soğukluk çift taraflıdır. Buluşmalar, birlik­te oynanılan oyunlar, şakalaşmalar ve danslar sonucu her iki tarafın da cinsel arzuları ölmektedir.
Hiç kimse Batının içine yuvarlandığı batağı görmezlikten gele­mez. Şüphesiz tarih boyunca doğru yoldan ayrılan bütün kavimlerin başına gelen felaketler onların da başına gelecektir. Zira Kur'an-ı Kerim'de: "Sen Allah'ın yasasında bir değişiklik bulamazsın. Sen Allah'ın yasasında bir başkalaşma da bulamazsın." buyurulmaktadır. (1)
 
(1) Kur'an-ı Kerim, Fatır:43.
 
Şikago Üniversitesi öğretim üyelerinden Psikolog Dr. John Kichler de Amerikalıların % 50'nin üzerinde bir kısmının cinsel so­ğukluk hastalığına müptelâ olduğunu, erkeklerin % 40'ının kısır ol­duğunu ileri sürmektedir. Dr. John Kichler'e göre Amerika'da ahlâki çöküşün nedenleri arasında kadınların reklâmlar için çıplak pozlar vermeye itilmiş olmaları da yer almaktadır.
 
Gençliğin Cinsel Eğitimi:

Kendi âlim ve düşünürlerinin deyişiyle Batıyı ahlâki bir çöküşün eşiğine getiren bu cinsel başıboşluk ne yazık ki yeni nesillerin cinsel konulardaki bilgisizliği ve boşlukta oluşları yüzünden bize de sirayet etti. En kuvvetli zehirlerin ve en korkunç silahların yapamayacağı zararı bu başıboşluktan görmekteyiz. Bu yüzden birçok gencimiz, balla zehiri birbirine katan Batı kaynaklı kitaplardan cinsel bilgileri öğrenmek zorunda kalmışlardır.
 
Çocuklarımıza cinsel konularda bilgi ve kaynak vermeyerek on­ları bu konulardan uzak tutabileceğimizi sanıyorsak aldanıyoruz. Zira onlar, buluğ çağına geldiklerinde biz istesek de istemesek de içlerin­den gelen dürtüyle bu konuları araştıracaklardır. Ayrıca İslâmın emir ve yasaklarını öğrenmek, bulûğ çağına gelmiş erkek-kadın her müslümana farzdır. Meselâ; Cinsel eğitimin ilk basamağı olarak, hangi hallerde gusül abdesti gerektiğini bilmek ve ona göre ibâdetleri yap­mak gerekir.
 
Kur'ân Ve Sünnet Ölçülerine Göre  Cinsel Öğretim Farzdır:

İslâm Dininin iman esaslarını, görev yükleyici bütün emirleri ve yasaklarını, helallerini ve haramlarını öğrenmek farz-ı ayındır.
Her müslüman tarafından öğrenilmesi farz-ı ayın olan bilgileri, ergenlik (bulûğ) çağına gelinceye kadar bizzat veya bir eğitimci vası­tası ile erkek ve kız çocuklarımıza öğretmek de farzdır.
 
İslâm Dininin cinsel hayatımızla ilgili emirleri ve yasaklarını öğ­retir ve öğrenirken elbette cinsel organlardan ve bu organlardan çıkan meni, mezi, vedî ve kan gibi sıvılardan söz edilecektir. Cinsel duygular ve bu duyguları oluşturup geliştiren davranış türleri araştırı­lacaktır. Elbette doğum bahse konu olacaktır. Cinsel vasıflı kusurları ve hastalıkları bilmek için cinsel organların fizik yapısı da ayrıntıları­na varıncaya kadar araştırma ve gözleme tâbi tutulacaktır.
 
Biz de bu çalışmamızda cinsel bilgileri Kur'an ve Sünnet gibi doğru ve güvenilir kaynakların yanında tıbbî kaynakları da süzerek gençlerimizin istifadesine sade ve akıcı bir üslupla verilmesi gereken­leri gerektiği kadariyle sunmaya gayret ettik.
Şüphesiz bazı okuyucular, bu kitaptaki konuların açık bir dille anlatılmasını yadırgayıp beni kınayacaklardır. Aslında bunda yadır­ganacak bir şey olmamalıdır.
 
Çünki islam, hayat dinidir. Cinsel dürtüler de bu hayatın önemli bir parçasıdır. Madem ki evlilik insan­lığın temel meselelerinden biridir. O halde bu dinin, evlilik meselelerine ışık tutması kadar doğal bir şey olamaz.
 
Bir de konumuz evlilik ve gençliğin cinsel eğitimi olduğu için, âyet ve hadislerden konumuzla ilgili olanları seçildiğinden sanki Kur'an ve Sünnet hep cinsellikten bahsediyormuş gibi yanlış bir kanaata varılmamalıdır.
 
İslam, yalnızca ibadet dini değildir. Sosyal hayatın tümünde İslam vardır. Cinsel hayatta, insan hayatının bir parçasıdır.
Bu kitabı hazırlarken gençlerimizin mutlak öğrenmeleri gereken cinsel konuları, cinsel mutluluğu ve bu mutluluğa ulaşma yollarını araştırdım, gençlerimizin anlayacağı bir üslûp ve metodla anlattım. Bu konuları, (kadın ve erkek olsun) gençlerimiz, başkalarına soramı­yorlar, sorsalar da sorulanlar anlatmada zorluk çekmektedirler. Yaratılıştan insanda var olan bu cinsel duyguların ve sorunlarının da bir yerlerden öğrenilmesi gerekmektedir. Bu ihtiyaçlardan dolayı gençlerimizin sormaya utandıkları konulan soru cevap şeklinde akıcı ve sade bir dil ile anlattım.
Sevgili Peygamberimizin çevresindeki sahabeler de karşılaştıkları cinsel sorunlarını kadınıyle erkeğiyle açıkça bizzat peygamberimize sormuşlar ve aldıkları cevaplar doğrultusunda ibâdetlerini yapmışlar ve aile yaşamlarını düzenlemişlerdir.

Bu kitapta anlatacağımız kız isteme, nişanlılık, nikâh, talâk, dü­ğün âdabı, gerdek gecesi, cinsel mutluluk ve kan-koca arasındaki haklar... içinde yaşadığımız toplumun müslüman olması nedeni ile İslâmî kurallara göre değerlendirilmiştir.
 
Kuracağın aile yuvasının İslâm'a göre olmasını, cinsel mutluluğa ulaşmayı, mutlu yaşamayı ve topluma faydalı bir nesil yetiştirmek istersen; yapacağın tek şey, açıklamaya gayret ettiğimiz İslâmî ka­ide ve kuralları hayata geçirip uygulamandır. Biz de bu kitabı bunun için yazdık. Gayret bizden, başarı Allah'tandır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Prof. Dr Mehmet ÇOLAKOĞLU beye,
Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Rüstem AŞKIN beye,
Çocuk Hastalıkları uzmanı Dr. Mediha ÜRKMEZ hanıma,
Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Dr. Mine KAYMAKÇI ha­nıma, bu kitabı inceleyip gerekli katkılarda bulunmalarından dolayı teşekkür ederim.    ( Evlilik ve cinsel hayat kitabı , asım uysal evlilik ve cinsel hayat , uysal yayınları,  satış , asım uysal evlilik ve cinsel hayat, uysal kitabevi konya )
 

Asım Uysal - 2006 – İSTANBUL
 


Uysal Yayınevi, Asım Uysal , Evlilik ve Cinsel Hayat adlı kitabı incele diniz.

Diğer Özellikler
Stok Kodu9789752622456
MarkaUysal Yayınevi
Stok DurumuVar
9789752622456
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat