Kitap Fazilet Cüzü Yasin-i Şerif
Hazırlayan Havva Özkan
Yayınevi Ensari Yayınları
Kağıt - Cilt Sarı şamua - Karton kapak ciltli
Sayfa - Ebat 208 sayfa - 17x23.5 cm, Orta Boy
Yayın Yılı 2014 - son baskı
Ensari Yayınları, Havva Özkan, Fazilet Cüzü Yasin-i Şerif adlı kitabı incelemektesiniz.
Kaynaklarıyla ve Türkçe okunuşları ile Fazilet Cüzü Yasini Şerif kitabı hakkında yorumları okuyup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları ve bilgiyi aşağıda geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Kaynaklarıyla ve Türkçe okunuşları ile Fazilet Cüzü Yasini Şerif
Fazilet Cüzü kitabı nın içeriği
Efendimiz Aleyhisselamın Dilinden Kuran-ı Kerim'i Okumanın Fazileti
Fatiha Suresi Ve Fazileti
Fatiha Suresinin Faziletiyle Alakalı Bir Kaç Hadisi Şerif:
Fatiha Suresi
Fatiha Suresinin Anlamı
Bakara Suresinin Fazileti
Bakara Suresi
Bakara Suresinin Anlamı
Yasin Suresinin Fazileti
Yasin Suresi
Kıyamet Suresi Ve Fazileti
Vakıa Suresinin Fazileti
Vakıa Suresi
Cuma Suresinin Fazileti
Secde Suresi Ve Fazileti
Fetih Suresi Ve Fazileti
Fetih Suresi
Rahman Suresi Ve Fazileti
Rahman Suresi
Cin Suresi
Kehf Suresi Ve Fazileti
Kehf Suresi
Amenerrasulu Ve Fazileti
Amenerrasulu
Ayete'l Kürsi Ve Fazileti
Ayetel Kürsi
Duhan Suresi
İnşirah Suresi
Tin Suresi
Alak Suresi
Kadir Suresinin Fazileti
Kadir Suresi
Beyyine Suresi
Zilzal Suresi
Adiyat Suresi
Karia Suresi
Tekasür Suresi
Asr Suresinin Fazileti
Asr Suresi
Fil Suresi
Kureyş Suresi
Maun - Kevser - Kafirun Suresi
Nasr - Tebbet
İhlas Suresinin Fazileti
İhlas Suresi
Felak ve Nas Surelerinin Fazileti
Felak ve Nas Sureleri
Dua Ayetleri
Ayet Ve Hadisler Günlük Dualar
Zikrin Fazileti
Genel Hayır Ve Edeb Örnekleri
Şifa Ayetleri
Nafile İbadetler
Esmaül Hüsna
Hatim Duası
Kuranı Kerim, Kuranı Kerimi Anlatıyor
Hamd alemlerin Rabbinedir. Salât ve selam Peygamberlerin önderine olsun!
Değerli Müslüman kardeşim, bizi Müslümanlıkla şereflendiren Yüce Rabbimize şükürler olsun! O'nun sonsuz rahmeti olmasaydı gerçekten kaybedenlerden olurduk. Bu kayıp hem bu dünyanın, hem sonsuz ahiretin kaybı anlamına gelirdi.
Yüce Rabbimiz bizi Müslümanlıkla şereflendirerek asla şükrünü ifade edemeyeceğimiz bir lütufta bulunduktan sonra, hayatın her noktasında önümüzü aydınlatacak bir kaynak gönderdi bize. Her derde devam olacak, her karanlığa aydınlık sunacak, her şaşkına yol gösterecek, her soruya cevap teşkil edecek, her hastalığa tutulana şifa verecek bir kaynak...
İşte bu kaynak Kur'an-ı Kerim'dir. Kendisini rehber edineni cennete ulaştıracak, kulak ardı edeni cehenneme sürükleyecek Kur'an-ı Kerim..
Dostların birbirlerine düşman kesileceği, gebe annelerin korkudan düşük yapacağı, ter sularının topuklardan boğazlara ulaşacağı o hayal edilemeyecek kadar korkunç günde sahibine sükûnet sağlayacak Kuran-ı Kerim...
Evet değerli Müslüman kardeşim, Kuran-ı Kerim bizim hem dünyamız, hem ahiretimizdir; hem hukuk kitabımız, hem ahlak düsturumuzdur; hem yoldaşımız hem önderimizdir; hem hareket metodumuz hem düşünce kaynağımızdır.
O gece yarıları gözyaşı ve dua pınarı, gündüz vakitleri hak ve sorumluluk rehberidir. O aile içinde huzur deryası, eğitimde sevgi ve sabır hazinesi, mahkemede zerre şaşmaz adalet terazisidir. O ticarette dürüstlük, insani ilişkilerde hoşgörü, davranışlarda ölçüdür.
Euzu billahi mineş şeydânir racîm.
1 -"Bu Kur'an Allah'dan geldi, başkası tarafından uydurulmuş değildir." (Yunus suresi, 37)
Evet, altı ayetin ilkinde en temel gerçeği dikkatimize sunuyor.
Kuran-ı Kerim: İnsanlar tarafından hayal ürünü bir uydurma, bir kurgu kitap değildir.
Kuran-ı Kerim, Bir romancının hayal aleminden kağıda döktüğü veya bir yazarın kelimere bürüdüğü bir kitap değildir. Yani kişiden kişiye göre değişen sınırlı bir gerçeklik ve his sözkonusu değildir onda. Belli bir coğrafyanın, belli bir kültürün, sınıfın, zihin dünyasının ürünü değildir Kuran-ı Kerim.
Tam tersine, o bütün coğrafyaların, bütün kültürlerin, bütün ekonomik veya kültürel sınıfların üstünde bir kitaptır ve hepsini aynı derecede bağlayıcıdır. Kuran-ı Kerim'den bir çiftçi hayat bulacağı gibi, bir filozof da pek tabi ihya olur. Onunla bir kişi hayatını düzelteceği gibi koca bir devlet de kalkınma sağlar. Kimsenin Kuran-ı Kerim'den istifadesi bir başkasının istifadesini engellemez. Kimsenin anlayış sınırı Kuran-ı Kerim'e nihai sınırı çizemez. Neticede tüm akılların ondan keşfedeceği deryada zerredir.
Gördüğümüz gibi Müslüman kardeşim, daha baştan Kuran-ı Kerim'e karşı anlayışımızı doğru bir zemine oturtuyor bu ayet. Kuran-ı Kerim'i bütünüyle Yüce Rabbimizin bir eseri olarak görmeliyiz. Ona karşı takınılan olumlu veya olumsuz, ciddi veya laubali tavır doğrudan Yüce Rabbimize karşı sergilediğimiz bir davranıştır, bunu bilmemiz lazım.
Bu ayetle Kuran-ı Kerimin bütünüyle Yüce Rabbimizin eseri olduğunu anladıktan sonra ikinci adıma, bir sonraki ayete geçelim. Yüce Allah tarafından geldi de niye geldi Kuran-ı Kerim? Bu soru da en az birincisi kadar önemlidir. İşte bunun cevabı:
2- "Bu Kur'an bana, sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu..." (Enam suresi, 19)
Evet, burası can alıcı nokta. Kuran-ı Kerim ulaştığı herkese bir uyarıdır... Allahü ekber! Ne sarsıcı bir gerçeklik! Ne uyarıcı bir ikaz! Kuran-ı Kerim adeta ilahi bir alarm, bir siren sesi. Yaşadığımız hayatta karşılaşacağımız bir çok tehlikeyi haber veriyor. Dünya malına kapılma tehlikesine karşı, geçici zevklere kanıp edebi hayatı unutma tehlikesine karşı, makam mevkinin insanı ayartma tehlikesine karşı ilahi bir uyarıdır Kuran-ı Kerim.
Eğer bir uyarı amacıyla vahyedilmişse Kuran-ı Kerim, demek ki tehlikedeyiz. O zaman yaşam Kuran-ı Kerimsiz kocaman bir tehlike demektir. Özellikle bu azgın fitne çağında, bu dünyanın dibe vurmaya ramak kaldığı kıyamet arafesinde bizi tehdit eden ne kadar tehlike var düşün kardeşim. Doğal kaynakların tükenmesi tehdidi, hormonlu gıdaların tehdidi, işsizlik tehdidi, etnik savaşlar tehdidi, nükleer enerji tehdidi, iklimlerin bozulması tehdidi, milli ve manevi değerlerin yitmesi tehdidi, yüksek enflasyon tehdidi, hayat pahalılığı tehdidi, yeni kalıtımsal hastalıkların tehdidi, akrabalık ve dostluk ilişkilerinin zayıflaması tehdidi..., daha sayfalarca gider bu tehditler listesi.
İşte tüm bu tehlikelere karşı önlem almamız için vahyolundu Kuran-ı Kerim. İnsanı bu devasa tehdit ağından çekip alır mukaddes kitabımız. Kuran'ı rehber edinmeden önce neyin tehdidi altındaysa Kuran'ı rehber edindikten sonra ondan güvende olur insan. Çekip alır Kuran-ı Kerim bizi her yanımızı saran tehlikeler hattından. Peki hangi yola çevirir ondan sonra bizi? Bataklıktan aldıktan sonra nereye çıkarır?
Bunun cevabı için üçüncü ayeti okuyalım. Altı ayetin üçüncüsü yolumuzu biraz daha aydınlatıyor. Görelim Kuran-ı Kerim'in verdiği cevabı:
3-" Şüphesiz ki bu Kur'an, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler." (isra suresi, 9)
Bu ayet Kuran-ı Kerim'in bizi yarı yolda bırakmayacağını söylüyor kısaca. Bizi tutturduğumuz güzergahtan aldıktan sonra çözümsüz ortada bırakmaz Kuran-ı Kerim. Aklımıza sadece sorular ve şüpheler salıp işin içinden çıkmaz. Çözümsüz sorunlar yığmaz önümüze. Burası önemli, çünkü bugün heryerde mevcut hayat düzeninin iyi olmadığını duyuyoruz. Herkes gidişattan rahatsız. İzlenen her film bir yaraya parmak basıyor, okunan her kitap bir sorunu dillendiriyor, her kurum kuruluş bir eksiği işaret ediyor, ama ya sonrası? Ya ardından ürettiği çözüm? Maalesef!
Kuran-ı kerim dışında yaslandığımız her şey bizi bu anlamda ortada bırakır, sorular sorar, sorunu gösterir, ama çıkış yolunu göstermez, gösteremez. Gösterse bile ayetin bahsettiği "en doğru ve en sağma yol" değildir gösterdiği.
Bunun sonucunda farkında olduğumuz hataların içinde bir ömür tükenip dururuz. Bile bile kendimize yazık ederiz. İşte bu bir tür fantazidir, duygu tatminidir, avuntu emziğidir, çünkü gerçek çıkışı göstermez, bulunduğumuz ortam ve halden daha iyisini sunmaz bize.
Oysa Kuran-ı Kerim çözümün kendisidir, ikincisi olmayan bir alternatifir. Gerçekçi ve uygulanabilir çözümler sunar sorunlarımıza karşı. Anlaşılabilir işaret levhalarıyla, sürekli yol desteğiyle çıkışı, sonsuz çıkışı gösterir bize.
Evet, gayet anlaşılır levhalarla aydınlatır yolumuzu Kuran-ı Kerim. Bilgi ve bereketini kimseden sakınmaz, uzun sınavlardan geçirmez hiçbirimizi. Bunu tefekkür gezintimizin bundan sonraki adımlarıyla öğreniyoruz. Buyurun ayet-i kerimeye:
4- "Andolsun biz Kuranı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?" (Kamer suresi, 17)
Sübhanellâh! Edepsiz dizi-filmlerin, zerre faydasız yarışma ve eğlence programlarının reyting rekorları kırdığı bir ortamda yapılan ilahi çağrı: Yok mu Kuran'dan öğüt alan?
Bir düşünelim, hiç bilgi sahibi olmadığımız sayısız gök cisimleri kadar ulaşılmaz, sırlı olabilirdi Kuran-ı Kerim. Adını bilmediğimiz nice nice canlılar gibi algı ve hislerimizden uzak olabilirdi. Böyle yapabilirdi elbette Yüce Rabbimiz? Ya da gördüğümüz rüyalar kadar şifreli ve gizemli yapabilirdi Kuran-ı Kerim'in dilini. Bir düşünelim...
Merhamet etti bize de öyle yapmadı. Ezeli ve ebedi kelamını adeta bir paket halinde önümüze koydu. O yerlere ve göklere sığmayan kelam kudretini sanki iki kapak arasına sığdırdı da önümüze koydu.
Peki ya gördüğü muamele?.. Kainatın kullanma kılavuzu tozlu raflarda, öncekilerin ve sonrakilerin ilmi vitrin hapishanelerinde...
Gelin birkaç adım daha ilerleyelim ayetler arasında. Onca ulaşım kolaylığına rağmen Kuran-ı Kerim'den uzaklık neyle nasıl izah edilebilir? Bir sonraki ayet bunu anlatıyor:
5- "Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var?" (Muhammed suresi, 24)
Yoksa başka nasıl izah edilir ondan gafillik? Pınarın başında susuzluktan ölene ne denir? Ne ürpertici bir ilahi ifade! Yoksa kalplerinde kilitler mi var?.. Gözleri var da görmüyorlar mı, kulakları var da işitmiyorlar mı?..
Demek içi boş ceset Kuran-ı Kerimsiz insan. Demek bir çürük incir Kuran-ı Kerimsiz mal mülk. Demek boş bir hülya Kuran-ı Kerimsiz dilekler, umutlar.
O halde düşünelim Kuran-ı Kerim'i. Her kıssasını, her emrini, her uyarısını durup düşünelim. Hiçbir şeyi boş yere yaratmayan Yüce Rabbimizin sözü o. İşinde son derece usta bir kuldan bile çıkmıyorsa ismine leke sürecek ürünler, yakışır mı kulların Rabbinin şanına abes kitap?.. Hâşâ, sümme hâşâ!
Düşünmemiz, düşünüp yola gelmemiz, ders çıkarmamız esas Kuran-ı Kerimle ilişki kurarken. Ayetten onu anlıyoruz diğer taraftan. O kuru bir bilgi sağlamaz, kuru bir yasa maddesi koymaz. Tarihi bilgi vermek değildir esasen Kuran-ı Kerim'in amacı. Bunun için geçmiş kavimlerin, peygamberlerin kıssalarında önemli saydımız tarihler, ilişkiler hiç bahsedilmez. Sayfalarca anlatılır Hazreti Musa'dan da, hangi tarihte yaşadığı hiç geçmez. Çok önemli bir yaşanmış hadise aktarılırken "bir kasabaya uğrayan adamın biri"der mesela Kuran-ı Kerim. Çünkü önemli olan adamın ismi cismi değil, başına gelen olaydan bizim çıkardığımız derstir. Önemli olan öğüt almaktır, aklını başına almaktır.
Efendimiz Aleyhisselamın dilinden Kuran-ı Kerim'i okumanın fazileti
1-"Kur'an okuyunuz. Çünkü Kur'an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçi olarak gelecektir." (Ebû Ümâme radiyallahü anh naklediyor. Müslim ve Ahmed İbni Hanbel)
2-"Sizin en hayırlılarınız, Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir." (Osman İbni Affân radiyallahü anh naklediyor. (Buhârî, Ebû Dâvud, Tirmizî)
3-"Kur'an'ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur'an'ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır." (Âişe radiyallahü anhâ naklediyor. (Buhârî, Müslim)
4-"Kur'an okuyan mü'min portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur'an okumayan mü'min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur'an okuyan münafık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur'an okumayan münafık Ebû Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır." (Ebû Mûsa el-Eş'ari radiyallahü anh naklediyor. Buhârî, Müslim)
5-"Kim Kur'ân-ı Kerim'den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir." (İbni Mes'ûd radiyallahü anh naklediyor. Tirmizi)
6- "Kalbinde Kur'an'dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir." (İbni Abbâs radiyallahü anhümâ naklediyor. Tirmizî, Ahmed İbni Hanbel) ( Fazilet cüzü kitap , münacat cüzü yasini şerif , ensari yayın , havva özkan fazilet cüzü yasini şerif cüzü fiyatı , orta boy yasini şerif fazilet cüzü , havva özkan kitapları )
Hatim Duası
Allahümme rabbenâ yâ rabbenâ tekabbel minnâ inneke entes semiul alim. Ve übateynâ yâ mevlânâ inneke entet tevvâbür rahim. Vehdina ve veffiknâ ilel hakkı ve ilâ sıratın müstakıym. Bi bereketi hatmil Kur'ânil azim. Va'fü annâ yâ kerim. Vagfir lenâ zünübenâ bi fadlike ve keremike yâ ekremel ekremin ve yâ erhamer rahimin. Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ecmaıyn.
Ey rahmeti bol, mağrifet ve ihsanı sonsuz olan Rabbimiz bize islâm gibi bir din Kuran gibi bir kitap ihsan ettin. Sana sonsuz şükürler olsun, bizi hidâyetinden, inayetinden ayırma yâ Rabbi. Alemlere rahmet olarak gönderdiğin habibin Muhammed Mustafa (S.A.V.) hürmetine cümlemize affınla muamele eyle; Yüzlerimizin karasına bakma nar-ı cehennemde yakma, sen Rahimsin, Kerimsin, bizleri dünya ve âhirette mes'ud eyle yâ Rabbi. Burada âcizane tilâvet eylediğimiz Kur'ân-ı azimüş-şanı (okunan Hatmi şerifi) lütfen ve keremen kabule şayan eyieyâ Rabbi. Hâsıl olan ecir ve sevapları evvelen ve bizzat Kâinatın efendisi, insü cinnin nebisi iki cihan serveri Peygamberler Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) efendimizin mübarek, muazzez lâtif, şerif, nazif ruh-u saadetlerine fakirane ve âcizane hediyye eyledik vâsıleyle yâ Rabbi. Ruh-u Resul-i kibriyayı hepimizden ve bütün geçmişlerimizden razı eyle, yüce şefaatlerine onları ve cümlemizi nail eyle yâ Rabbi. Peygamberimizin vasıtalarıyla bütün Peygamberâni izamın mukaddes ruhlarına, alü ezvaci tahirat, eshâbı güzin ridvanullahi Teâlâ aleyhim ecmaın - hazretiyle tabiin tebevvût tabiî, eimme-i dini mübin, müfessirîn. Muhaddisın ulemâ-i âmilîn, sulehâi salihîn, meşayihi vasilin, Kurrâ-i kâmilin huffazitullâh ve Cemii hamelei Kur'an ve bilcümle sehidlerimiz ile bütün ehli imanın ervahine; ve Alelhusus cemiyet sahibinin usulü furu'abâ ü ecdad ve akrabai teallukâtından olup ahirete irtihal etmiş olan ehli imanın ruhlarına (Hâsseten (*) in ruhuna hediyye eyledik vâsıl eyle yâ Rabbi. Okunan Kur'ân-ı azimüşşanın nuriyle kabirlerini pürnur, makamlarını Cennet eyle; şefaati Kur'ana ve şefaati peygambere onları ve cümlemizi nail eyle yâ Rabbi. işbu meclise uzaktan yakından teşrif edip amin diyen ve Cemaati müsliminin dahi ana-baba-kardeş ve bütün akrabai teallukâtımızdan âhirete intikal etmiş müminlerin ruhlarını bu Kur'an sofrasından hissedar eyle yâ Rabbi. Cümlesinin kabirleri nur olsun, makamları Cennet olsun. Amin diyenlerden Allah razı olsun. Bizler de bir gün şu isimlerini rahmet ile andığımız müslüman kardeşlerimiz gibi âhiret yolculuğuna çıktığımızda son sözlerimizi Kelimei tevhid ve Kur'ân-ı mecideyle, dahi dillerimiz Allah, Allah diye zikrederek gözlerimiz cenneti âlâ ve cemali Muhammed Mustafa'ya hayran olarak az ağrı, âşân ölüm ve imânı kâmil ile çene kapamak cümlemize nasib ve müyesser eyle yâ Rabbi. Ya ilâhi bizden önce ahirete gidenlerin hallerinden ibret alarak ölüme hazırlanma idrâkini bizlere nasib eyle, yarabbi bizi gaflet uykusundan uyandır; dünyanın kirleriyle kararmış olan kalplerimizi iman, Kur'ân nuriyle nurlandır yâ Rabbi. Yâ erhamerrâhimin. İslâm dinini nursatınla telyid eyle ve beşeriyeti iman nuriyle tenvir eyle yâ Rabbi. Biz müslümanları daima aziz ve mensur, düşmanlarımızı zelil ve makhur eyle yâ Rabbi. Görünür, görünmez kazalardan güç yetmez ve takat yetişmez belâlardan, hususan düşman istilasından güzel vatanımızı lutfunla muhafaza eyle yâ Rabbi. Devletimizi, milletimizi payidar eyle. Ordularımızı daima mensur ve muzaffer eyleyip dini mübin:i islâma hadim eyle yâ Rabbi. Yâ Rab! Bin küsur senedir dinine hizmet etmiş islâmın bayraktarlığını yapmış olan bu necip milleti bu şereften ayırma; bizi bu kudsi hizmetten ayırmak isteyenleri kahru perişan eyle yâ Rabbi.
Yâ Rabbelâlemin! Hasta olan müminlere şifalar ver. Dertli olanlara devalar keremeyle. Borçlu olanlara edalar nasib eyle, nâmurad olanları bermurad, nâşâd olan ümmeti Muhammed'i en yakın zamanda handan ü şâdan eyle yâ Rabbi. Bu Hatmi Şerifin okunmasına sebeb olanları iki cihanda aziz eyle. Cennet ve Cemalinle bütün geçmişlerini ve cümlemizi şeref yâdeyle yâ Rabbi. Dualarımızı Kâ'bei muazzama ve Ravzai Mutahharada yapılan dualara ilhak ile müstecabeyle yâ Rabbi. Amin Amin bi hürmeti Tâhâ ve Yasin. Velhamdülillâhi Rabbilâlemin.
Havva Özkan Fazilet Cüzü Yasini Şerif adlı yasin cüzü kitabı nı incele diniz.
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9786058850576 |
Marka | Ensari Yayınevi |
Stok Durumu | Var |
9786058850576