Hadaikul Verdiyye Nakşibendi Şeyhleri

Fiyat:
656,00 TL
İndirimli Fiyat (%29,1) :
465,00 TL
Kazancınız 191,00 TL
Havale / EFT:
451,05 TL
131,36 TL'den başlayan taksit seçenekleri için tıklayın.
Aynı Gün Kargo

K,itap           Hadaikul Verdiyye, Nakşibendi Şeyhleri
Yazar            Abdülmecid Hani
Yayınevi        Semerkand Yayıncılık
Sadeleştiren Mehmet Emin Fidan
Kağıt Cilt       2.Hamur - Ciltli
Sayfa Ebat    1000 sayfa - 17x24 cm
Yayın Yılı       Son Baskı
       

 
Hadaikul Verdiyye Nakşibendi Şeyhleri kitabı nı incelemektesiniz.

Semerkand yayınları Hadaikul verdiyye Nakşibendi Şeyhleri kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2



Abdülmecîd Hânî (kuddise sırruhu) hazretlerinin dedesi Muhammed Hânî (kuddise sırruhu) hazretleri Mevlana Halid-i Bağdadî (kuddise sırruhu) hazretlerinin halifesidir.

Abdülmecîd Hânî (kuddise sırruhu) Hadaiku’l-Verdiyye ismini verdiği bu eserini Peygamber Efendimiz’den (sallallahu aleyhi vesellem) dedesine kadarki Nakşibendî silsilesindeki zatların hayatlarını anlatmak için yazmıştır. Kitabında hem en meşhur silsile olan Hz. Ebu Bekir’den (radıyallahu anh) gelen altın silsileye hem de Hz. Ali’den (radıyallahu anh) gelen iki ayrı silsileye yer vermiştir.

Nakşibendî büyüklerinin hayatlarını okuyup öğrenmek büyük bir feyiz kaynağıdır. Her halleri sünnet-i Resûlullah üzere olan peygamber varisi bu zatların hayatlarında pek çok hikmetler vardır. Hadaiku’l-Verdiyye ise kendisinden önce yazılmış silsile kitaplarındaki bilgileri topladığı için Mevlana Halid-i Bağdadî’ye (kuddise sırruhu) kadarki silsileyi anlatan en meşhur kaynak konumundadır.

Özenle tercüme ettirdiğimiz eserin içerisinde geçen bütün ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerrin tahkikleri, tahriçleri yapıldı. Gerekli dipnotlar eklendi. Kitabın sonuna indeks koyuldu.


ÖNSÖZ


İlk insandan bu yana tasavvufî düşünce çeşitli isimler altında, insa­nın hayatında en yüksek değer olarak daima mevcuttur. İnsanın Allah ile olan derin ilgisini gönüllerde yaşattığı için, hiçbir devirde yolcusuz ve ıssız kalmamıştır.
En mükemmel ve en son din olan İslâm'ın insanlığa indirilişinden bu yana, sûfîlik mesleğine gönül verenler, yol demek olan "tarikaf'ın fikrî ve manevi müesseseleri etrafında, ahlâkî gelişimlerini tamamlamak için toplanmışlardır.
Tarikat kurumları ile tarikat halkasını devam ettiren zatlar, tasavvufî terbiyeye girmeden önce fıkıh, hadis, tefsir gibi zâhirî ilimleri tahsil et­mişler, bu ilimlerin tahsili sonrasında kalplerini tasfiye ve ilâhî muhab­beti tahsil için bir mürşid-i kâmil bulup ona intisap etmişlerdir. Tarikat mekteplerinde "seyrü sülük" adı verilen eğitimi tamamlayan bu zatlar, mürşidleri tarafından toplumu irşad için görevlendirilmişlerdir.

İslâm ahlâkının en güzide örnekleri Hz. Peygamber [saiiaiiahu aleyhi ve-seiiem] ve onun yolundan giden mana erleridir. Hz. Âişe, Resûlullah'ın [saiiaiiahu aleyhi veseiiem] ahlâkını tarif ederken, "Onun ahlâkı Kur'an'dı" der. Sûfîler Kur'an ahlâkını tasavvufî ahlâk olarak sistemleştirmişler, Kur'an ahlâkının yaşanabilirliğini hem kendi yaşantılarıyla hem de eserlerinde ifade etmişlerdir. Bu eserlerdeki hayat hikâyelerini okumak, yaşama biçimlerini incelemek ve onlardan örnek modeller çıkarmak insanların gönül dünyalarını genişletir.
Eser, mübarek zatların hayat hikâyelerini okumak, yaşama şekilleri­ni öğrenmek ve onlardan kendi yaşantımıza örnek tavır ve davranışlar edinmek adına oldukça önemlidir.

Bu eseri tercüme etmedeki gayemiz, modern insanın, hayatının çö­züme muhtaç alanlarında yardımcı olacağını ümit ve temenni etmemiz-dir. Bu eser, şahsiyetlerinde taşıdıkları irşad kendileriyle yolu aydınlatan mana erlerini konu edinmesi ve Hayatları yönlendirici bir baş ucu eser okuyabilecekleri kalıcı bir eser olması hasebiyle tercüme edilmiştir.

Elinizdeki Kitap Reşehât kitabından sonra, Nakşibendiyye silsilesine mensup şeyhler hakkında bilgi veren en kapsamlı kitaptır.

Kitap, Nakşibendiyye'nin Hz. Ali'ye ulaşan iki Alevî silsilesiyle, Hz. Ebû Bekir'e ulaşan Bekrî silsilesindeki zatları ayrı ayrı üç bölümde an­latmaktadır. Ana silsiledeki elli dört zatın hayatları nakledilirken, hali­feleri ve halifelerinin halifeleri de verilmiştir. Hadâiku'l-Verdiyye kitabı bu yönüyle, 16. ve 19. yüzyıllar arasında yaşayan Nakşibendî şeyhleri hakkında yazılan en derli toplu ve güvenilir kaynak olma özelliğini taşır.

On altı yıldan kısa bir süre içerisinde yetiştirdiği yüzlerce halife ile Nakşibendîliğin geniş bir coğrafyaya yayılmasına vesile olan Mevlânâ Hâlid el-Bağdâdî hazretleri ve halifeleri hakkında da geniş bilgiler yer almaktadır.
Ayrıca sohbet, hatm-i hâcegân, zikir, rabıta ve murakabe gibi konu­larda Nakşibendîliğin usulleri yeri geldiğinde açıklanmaya çalışılmıştır.

Allah bu eseri telif edenden razı olsun. Cenâb-ı Hak bizlere bu eserde bahsedilen ve övülen manevi iklimlere ulaşmayı ihsan etsin. Tercüme edilmesinde katkısı olan fedakâr ve cefakâr bütün dostlara teşekkürü borç biliriz.
Eserin tercümesinde başından beri azimle ve gayretle uğraşan Mehmet Bilgen Bey'e, hem metin tercümesinde hem de Farsça şiir ter­cümesinde göstermiş olduğu titizlik ve incelikten dolayı Hacı Yılmaz'a, son okumayı yapan, tetkik ve tashih eden Kazım Karaağaç ile M. Hakan Öner ve Hüseyin Okur hocalarıma teşekkür ediyorum.

M. Emin Fidan
Düzce

MÜELLİFİN HAYATI ve İNTİSABI


Kitabın müellifi Şeyh Abdülmecid b. Muhammed b. Muhammed b. Abdullah b. Mustafa el-Hânî'dir [kuddise sırruhû]. Şâfiî mezhebindendir. Nakşibendî tarikatının Hâlidî kolundandır. Ailesi Suriye'deki Hama ile Halep yolu arasında bulunan ve ayrıca Ma'retü'n-Nu'mân da denilen Hân beldesindendir. Bu sebeple "Hânî" nisbesiyle anılmıştır.
Abdülmecîd Hânî [kuddise sırruhû] sûfî, âlim, edip ve şair bir zattı. 9 Safer 1263'te (27 Ocak 1847) Şam'ın Hân beldesinde dünyaya geldi. İlk eğitimini baba ve dedesinden aldı. Okuma yaşına gelince de Şeyh Ali el-Hazurî el-Humûsî en-Nakşibendî'nin yanında Kur'an ve tecvid ilmini öğrendi.

Kur'an'ı ezberledikten sonra dedesinin yanına giderek ondan Arab dili ve belağatına dair nahiv ve sarf ilimlerinin yanında hadis ve fıkıh gibi diğer şer'i ilimleri öğrendi. Ardından dedesi ona zikir dersi verdi.

Abdülmecîd Hânî [kuddise sırruhû] babası gibi, Şeyh Muhammed Tantâvî'nin derslerine katıldı ve Fütûhâtü'l-Mekkiyye isimli eserin ço­ğunu okudu. Yine babasının dersler aldığı büyük âlim Dârülhadis

Müderrisi Emîr Abdülkadir Cezâirî'den de Sahfh-i BuhârTri çoğunu okudu.

Abdülmecîd Hânî [kuddise sırruhû], babasının derslerine de katıldı. Hindî (Abdülazîz ed-Dehlevî) ve el-Halidî (Mevlana Hâlid Bağdadî) ve Şeyh Muhammed Kuzberî Dımaşkî'nin senetleriyle altı hadis kitabı­nın {Kütüb-i Sitte) senetlerini ezberledi. Kâşânî'nin lstılâhât'\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\ ile Fusus şerhleri ve Emîr Abdülkâdir'in Mevakıfaöh kitabını okudu.
Tevazu sahibi, edebi ile herkesin takdirini kazanmış bir zattı. Daha sonraları İstanbu'la (Âsitane) geldi. İnsanları, dine takvaya davet etti.

Abdülmecîd Hân'in [kuddise sırruhû] babası ayrıca bir Nakşî şey­hi idi. Babasının vefatından onun görevini devam ettirdi. Murâdiye Medresesi'nde Buhârî dersleri de vermeye başladı.

Abdülmecîd Hânî [kuddise sırruhû] kasideler de yazmıştır. Allah'a da­vet, ırkçılık ve kavmiyetçiliğin kötülüğü ile efendimiz [saiiaiiahu aleyhi ve-seiiem] hakkında uzunca bir kasidesi vardır. Vechi'l-Hal fî cedi'l-Makal isminde kalınca bir divanı vardır.

Aynı zamanda birçok kitabı da mevcuttur. Rivayetleri Sa'd b. Beşîr'e dayanan Makâmât-ı Seb bunlardan biridir.
Şeyh Abdülmecîd, herkesin erişemeyeceği kemalatta bir zat, göğsü sırlara mekân olmuş bir âlim, irfan hakikatlerini bilen bir hakikat ehli, rahmânîzerafeti ve incelikleri ahlâk edinmiş, makamına ulaşmayı herke­sin arzuladığı faziletli bir insandır. Allah ona keremini ve bağışını artırsın.


O Allah ki olmuş ve olacak her şeyi, gözle görülen mülk âleminden ve görünmeyen ruhlar âleminden ne varsa onları gizlilikten açığa çı­kararak var eyledi. Sonra hepsini başka bir yaratılışla bu âlemde var eyledi. "Yaratıcımız olan Allah ne güzeldir!"

Salât ve selâm Hz. Muhammed Mustafa'ya ki [saiiaiiahu aleyhi vesei-lem], o, Zât güneşinin aynasıdır. İsimler, sıfatlar onda toplanmıştır. Nice zaman sonra maddenin varlık âlemine çıkmasına o vesile olmuştur. O Muhammed ki [saiiaiiahu aleyhi veseiiem], âdemoğlunun efendisi olup, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarandır.

Tüm eşyanın kaynağı Muhammed'den başka bir şey mi? Bu hususta ne kadar methetsem kısa kalmaz mı? Onun yüzünün güzelliği kâinatın hepsini alır içine Kâinatın içindeki yaratılmışlar, döner onun çevresinde Sürekli renkten renge giren bu alemde, istikamette en ileri olan ya­kınlarına, sahabilerine de salât ve selâm olsun. Onlar, Allah'ın dinini tam yaşamışlar ve bu dinin yükünü omuzlarında taşımışlardır.

Bu salât ve selâm, melekler teşbihe devam ettikçe, gökteki yıldızla­rın teşbihi sürdükçe devam etsin.


 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9786054491728
MarkaSemerkand Yayınları
Stok DurumuVar
9786054491728
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.