Hadislerle İlim ve Hikmet Termo Deri 2 Cilt Set İtisam

Fiyat:
1.800,00 TL
İndirimli Fiyat (%59,4) :
730,00 TL
Kazancınız 1.070,00 TL
Havale / EFT:
708,10 TL
206,23 TL'den başlayan taksit seçenekleri için tıklayın.
Aynı Gün Kargo
Kitap              Hadislerle İlim ve Hikmet
Yazar              İbn Recep El Hanbeli
Yayınevi         İtisam Yayınları
Tercüme         İshak Doğan
Kağıt - Cilt      Ivory Kağıt , Termo Deri Cilt, 2 Cilt Takım
Sayfa - Ebat   1.125 sayfa, 17x24 cm
Yayın Yılı        2024

 
İtisam Yayınları Hadislerle İlim ve Hikmet kitabını incelemektesiniz.   
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2

  Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla

Bizi, İslam dinine ulaştıran, insanların en hayırlısı olan Rasûlullah'ın (sav) sünneti ile bize ikramda bulunan, kendisine itaate ve rızasını kazanmaya uygun işlerde muvaffak kılan Allah'a hamd olsun. Salât ve selâm, Allah'a ve vahyine iman eden, risaletini tebliğ eden, emaneti yerine getiren, ümmete nasihatte bulunan ümmî peygamber Muhammed'e (sav), onun âline, seçkin ve hayırlı ashabına ve kıyamet gününe kadar onlara güzel bir şekilde uyanların üzerine olsun.

Bu, değerli ve büyük bir kitaptır; Rasûlullah'ın (sav), az söz ile birçok manayı kastettiği, 'cevâmiu'l-kelîm' olan sözlerinden alınmış elli (50) hadisin şerhini içermektedir. Bu özellik, Allah'ın, Rasûlü'ne (sav) özgü kıldığı hususlardandır.

İmam Ebu Süleyman Hamd bin Muhammed bin İbrahim el-Hattâbî (ö. h. 388), Ğarîbu'l Hadîs (1/64) adlı kitabı nda, Rasûlullah'ın (sav) 'cevâmiu'l kelim' olan sözlerinden bazılarına işaret etmiştir. O, şöyle der: "Allah, peygamberliğine yardımcı olması, risaletine işaret etmesi, Rasûlü'nü (sav) birçok ilmi çok az söz ile ifade etmesi için cevâmiu'l kelîm sözlerle desteklemiştir. Böylece bu sözleri işiten kimselerin ezberlemesi ve anlaması kolay olacaktır. Rasûlullah'ın (sav) hadislerindeki cevâmiul kelîm olan sözleri inceleyen kimse, onları nitelendirebilmekten uzaktır. Ben, onlardan birtakım örnekler verdim. Senin için o sözlerin arka planına işaret eden birtakım örnekler yazdım.

Bunlardan biri, dava ve hükümler konusundaki onun şu sözüdür: "Müminlerin kanları eşittir. En alt seviyedekinden de olsa, emânlarını tanırlar. Başkalarına karşı onlar tek bir el gibidirler." Bir diğer hadisi şudur: "Emanet, geri verilmeli; ödünç, iade edilmeli ve borç, ödenmelidir. Kefil de borçlu durumundadır." Çok az bir kelimeye sahip olan bu iki hadis, canlar ve mallar konusundaki hükümlerin hepsini içermektedir. Cevâmiu'l kelim sözlerden biri de şudur: "Allah'tan yakîn (kesin iman) ve afiyet isteyin." Bu kapsayıcı tavsiye üzerinde düşündüğünde, onun dünya ve âhiretin bütün hayırlarını kuşattığını görürsün. Nitekim âhirette en büyük mülk, yakîn; dünyada en büyük mülk ise afiyettir (sağlıktır). Yakîne sahip olmayan bütün itaat ve ibadetler, boştur. Afiyetin eşlik etmediği bütün nimetler de kederdir. Böylece vecizliğine ve kelimelerinin azlığına rağmen bu sözün ilk bölümü din, diğer bölümü de dünya menfaatlerinin tamamını içermiş olmaktadır."

Daha sonra 'İbnu's-Salâh' diye bilinen Hafız Şeyhülislam Takiyuddîn Ebu Amr Osman bin Musa eş-Şehrezûrî (ö. 643 h.) konu ile ilgili bir eser yazmış ve buna, 'el-Ehâdîsu'l Külliyye' adını vermiştir. Bu eserde, "Dinin özü, bu hadisler üzerine kuruludur." denilen cevâmiu'l kelîm olan hadisleri bir araya getirmiştir. Bu hadisler, veciz ve kapsamlı manalar içermektedir. Onun bu eseri, yirmi altı (26) hadisi içermektedir.

Daha sonra fakîh, zâhid ve büyük âlim Ebu Zekeriyya Yahya bin Şeref en Nevevî (ö. 676 h.), İbnu's-Salâh'ın derlediği bu hadisleri aldı, üzerine ilavede bulunarak sayısını kırk ikiye (42) çıkardı. Bu kitabına da 'el-Erbeûn' (Kırk Hadis) adını verdi. Onun derlemiş olduğu bu hadisler meşhur oldu, onları ezberleyenlerin sayısı çoğaldı. Yüce Allah, bu eseri bir araya getiren kimsenin niyetinin bereketi ve amacının güzelliği nedeniyle insanları bu eserden faydalandırdı. Yüce Allah, Nevevî'ye rahmet etsin.

Daha sonra Hafız İbn Receb, bütün bu hadislere, çeşitli ilimler ve hikmetleri içeren, cevâmiu'l-kelîm'den olan sekiz (8) hadis daha ekledi, böylece hadislerin sayısı elliye (50) ulaştı. Sonra -ilim talebelerinden bir grubun isteğine cevap olarak- yüce Allah'ın kendisine ihsan ettiği ilimle birlikte bu hadislerin şerhini içeren bir eser yazma konusunda istiharede bulundu.

İbn Receb, bu şerhinde, hadislerin anlaşılması, garip kelimelerin açıklanması, manalarının şerh edilmesi, farklı görünen durumların uzlaştırılması, bu hadislerden çıkan hükümlerin beyan edilmesi ve âlimlerin bu konudaki ihtilaflarının ortaya konulmasına özen göstermiştir. Bu nedenle bu şerh, bize ulaşan en açık, en önemli ve en faydalı şerhlerden biri olmuştur.[1]
 
İbn Receb, eserine, şerhte izlemiş olduğu usûlü açıkladığı kısa bir mukaddime ile başlamıştır. Mukaddimede şöyle der: "Bil ki, benim amacım, sadece bu özlü hadislerin içermiş olduğu kelimelerin anlamlarını açıklamak değildir. Bunun için Şeyh Nevevî'nin (rh), sahabeden (Allah onlardan razı olsun) rivayet etmiş olduğu bu hadislerin ravilerinin hâl tercemelerinde sadece onun sözlerine bağlı kalmadım. Yine onun, hadisleri nispet etmiş olduğu kitaplarla da sınırlı kalmadım. Hadise işaret eden diğer manaları da zikrettim. Çünkü daha önce, tek amacımın, Rasûlullah'ın (sav) cevâmiul kelîm olan hadislerinin manalarını, bu hadislerin içerdiği âdâb, hikmetler, marifetler ve şer'î hükümleri açıklamak olmadığını söylemiştim.

Hadisin şerhine başlamadan önce, hadisin sıhhati, sağlam ya da zayıf olduğunun bilinmesi için isnadına ince işaretlerde bulundum. Eğer Şeyh Nevevî'nin zikretmiş olduğu hadis dışında, konu hakkında başka hadisler varsa bunları da rivayet ettim. Eğer konu hakkında başka hadis yoksa veya ondan başka sahih bir hadis yoksa bütün bu hususlara da dikkat çektim."

Okuyucu, her hadisin ardından müellifin, hadisin açıklamasında şu konuları dile getirdiğini görecektir:

İmam Nevevî'nin, el-Erbaîn adlı eserini birçok âlim şerh etmiştir. Bu âlimlerden bazıları şunlardır:

1- Ebu'l-Abbas Ahmed bin Ferec bin Ahmed el-İşbilî (ö. 699 h.)
2- İbn Dakîk el-İyd diye bilinen İmam Ebu'l-Feth Takiyuddin Muhammed bin Ali bin Vehb (ö. h. 702). Bu eser basılmıştır. 3- İmam Necmuddin Süleyman bin Abdulkavî el-Hanbelî et-Tûfî (ö. 710 h.)
4- Tacuddin Ömer bin Ali el-Lahmî el-İskenderî el-Fâkihî (ö. 731 h.)
5- Vezinuddin Serica bin Muhammed el-Malatî (ö. 788 h.)
6- Sa'duddin Sa'd bin Ömer et-Taftazânî (ö. 791 h.). Bu eser basılmıştır.
7- Cemaluddin Yusuf bin Hasan et-Tebrîzî (ö. 804 h.)
8- İbnu'l-Mulakkan diye bilinen Hafız Siracuddin Ebu Hafs Ömer bin Ali bin Ahmed el-Ensârî (ö. 804 h.) 9- Muînuddin Abdurrahman bin Safiyuddîn (ö. h. 905)
9- Hafız Celâluddin Abdurrahman bin Ebu Bekr bin Muhammed es-Suyûtî (ö. h. 911)
10-Ebui-Abbas Ahmed bin Muhammed bin Ali bin Hacer el-Mekkî el-Heysemî (ö. h. 973). Bu eser basılmıştır.
12- Muslihuddîn Muhammed es-Sa'dî el-İbâdî (ö. h. 979)
13- Nureddin Ali bin Sultan Muhammed el-Kârî el-Herevî el-Mekkî (ö. h. 1114). Bu eser basılmıştır. 

 1- Sahih, Müsned, Sünen, Mu'cem gibi hadis kitaplarından hadisin tahrici, rivayet yolları ve lafızlarının belirtilmesi, birbirleriyle karşılaştırılması, hadislerin sıhhatinin incelenmesi; sahih, hasen veya zayıf olarak hadisin sıhhat derecesinin açıklanması. Müellif (rh), bu konuda büyük bir âlimdir. Rivayet ve dirayet açısından hadis ilmi konusunda geniş bir bilgisi vardır. Zamanının büyük bir bölümünü bu konuyla geçirmiş ve bu özelliğiyle tanınmıştır. Bu konuda ondan daha üstün bir kimse görülmemiştir.

2-Hadisin manasını açıklayan Kur'an âyetlerini delil olarak göstermesi. Âyetlerin kastettiği anlam konusunda seleften gelen rivayetleri nakleder. Âyetlerin anlaşılması konusunda ortaya koymuş olduğu deliller ilk sırada yer alır.

 3-Şerhini yapmakta olduğu hadisin içerdiği manada gelen diğer hadisleri delil olarak göstermesi. Bu hadisleri, geldiği gibi nakleder, tek bir harfine bile dokunmaz. Kaynaklarından bu hadislerin tahrîcini belirtir. Bu da onun hıfzının kuvvetine, anlayışının inceliğine ve ilminin genişliğine işaret eden büyük bir özelliktir.

Bu hadislerden bir bölümü sahihtir ki, bu çoğunluğu oluşturur. Müellif, ya bu hadislerin kaynağını sahih hadis kitaplarının müelliflerine dayandırarak derecesini açıklar ya da bizzat hadisin sahih olduğunu belirtir. Bu hadislerden hafif zayıf olanlar da vardır. Müellif, çoğu zaman bu hadislerin zayıf olduğuna da dikkat çeker. Bu hadisler, ya "mutabaat ve şevâhid" türündendir ya da "akâid ve ahkâm" dışındaki konularla ilgilidir.

Yetkin imamlardan birçok kimse, zayıf hadislerin rivayetine ve çok zayıf olmadıkça onlarla amelde bulunulmasına izin vermiştir. Nitekim bu hadisler, amellerin fazileti, güzel ahlâk, kıssalar, vaazlar, teşvik ve korkutma (terğîb ve terhîb) gibi başlıklar altında yer alır.

4-Hadisteki garîb kelimelerin açıklaması, bu konuda gelen hadislere dayanarak anlamının şerh edilmesi, tahsis, sınırlama, açıklama ve konu hakkındaki hadiste var olduğu düşünülen kapalılığın giderilmesi. Müellif, şerhte oldukça faydalı ve doyurucu açıklamalarda bulunmuştur. Dünya ve âhiret ile ilgili konularda insanın ihtiyaç duyduğu faydalı ve eşsiz ilimlerle eserini genişletmiştir. 

 5-Hadislerden çıkardan -ve mükellefin şiddetle ihtiyaç duyduğu-fıkhî hükümlerin açıklanması, bu hükümlerin sahabe, tabiîn ve kendisine tâbi olunan imamlara nispet edilmesi. Bu da müellifin, selefin fetvaları konusundaki geniş ilmine, onların ilmî eserleri konusundaki hıfzına işaret eder. Onlar, birtakım meselelerde içtihadda bulunur, onları anlamaya çalışır ve bu meselelerdeki amacı öğrenirlerdi. Bu meselelerden ihtilaf ettikleri konularda, her görüş bildiren kimse mutlaka delilini ortaya koyar. İbn Receb de ifade ettikleri arasında delil noktasında daha güçlü olanı ve nassa daha uygun olanı tercih eder.

6- Hadisin şerhinin sonunda, hadis ile ilgili olarak ilmi, takvası ve verâsı ile nitelenen selef-i salihinden nakledilen hikmetli sözlerden bir bölümünü zikreder. Bunlar, insanların gönüllerine sızan ve daha iyiye gitmeleri konusunda onlarda gözle görülür bir değişime neden olan hikmetli sözlerdir. İlim ehlinden bazıları, bu kitabın genel olarak, ahlâk bölümleriyle birlikte özellikle İbn Receb'in hayatının büyük bir bölümünü temsil ettiği görüşündedirler. Gerçekten de onun, bu kitapta zikrettiği ile kendisi hakkında anlatılanlar arasında güçlü bir ilişki vardır.
 
 Bu Şerhe Ait Önceki Baskılar

Daha önce bu şerhin baskısı, Hindistan'da, Amritsar'da yayınlandı. Ancak baskıda ne temel alınan nüsha ve ne de basıldığı yıl belirtilmiştir. Eserin son sayfasında, musahhih Abdulğani ve Abdulvahid el-Ğaznevî'nin kalemiyle şu ifade yer alır: "Sağlam bir nüshayı ele geçirmemiz mümkün olmadığından, okuyucuların, birtakım hatalardan dolayı bizi mazur görmesini ümit ederiz. Yüce Allah, hatayı affeden ve gördüğü hataları düzelten kimselere merhamet etsin."

Sonra Mısır'daki Mustafa el-Bâbî el-Halebî Yayınevi, h. 1346 senesinde Hindistan baskısını temel alarak eseri tekrar bastı. Eser, önceki baskının hataları ve tahriflerini aynen taşıyordu. Baskıda temel aldığımız nüshayı, güzel bir el yazısı ile yazılmış bu nüsha ile karşılaştırdığımızda, bu hataların bini aştığını gördük.
 
Bu baskı -yani Mustafa el-Bâbî el-Halebî baskısı-, yayıncılar tarafından meşru olmayan bir yolla tamamen maddî kaygılar güdülerek yayınlanmış, kitapçılara dağıtılmıştı.

Merhum Ahmed Şâkir, bu şerhin sekiz hadisini dört risalede yayınlamıştır. Bu risalelerde, dil ve hadisle ilgili konuları içeren kısa yorumların yanı sıra metnin tahkiki ile yetinmiştir.

Daha sonra Şeyh Muhammed el Ahmedî Ebu'n-Nûr, Darul Kütübü'l-Mısriyye'de bulunan birkaç nüshaya dayanarak bu şerhin tahkikini gerçekleştirmiştir. Bu eser, 1388/1969 yılında, yirmi (20) hadisin şerhini içeren iki bölüm halinde yayınlanmıştır. Sonra eserin geri kalan bölümünün yayınlanması durdurulmuş, günümüze kadar beşte üçlük bölümü yayınlanmadan kalmıştır.

Bu çalışmaya başladığım ilk sıralarda, müellifin engin bilgisinin, ince anlayışının, rivayet, dirayet ve kavram konusunda hadis ilimlerindeki geniş ilminin görüldüğü bu şerhin tahkikine karşı güçlü bir isteğim vardı. Ancak bu istek, beni, güvenebileceğim sağlam bir nüsha olmadıkça eseri tahkik etmekten alıkoydu. Sonra Allahu Teâlâ, yirmi yıl veya daha uzun bir süreden sonra bu isteğimi gerçekleştirme imkânı verdi.

Birbirleriyle karşılaştırabildiğim, tashih edilmiş, güzel bir şekilde yazılmış birkaç orijinal nüshayı gördüm. Bunların hepsi de müellifin (rh) dönemine yakın idi. Hamd, Allah'adır; doğru yolda bizi başarılı kılmasını ve ihsanını artırmasını dileriz.

Amman
22/10/1410 h.
17/5/1990 m
 

 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9786059612074
Markaİtisam Yayınları
Stok DurumuVar
9786059612074
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.