Kitap Hatırlı Satırlar
Yazar Ebul Ferec İbnül Cevzi
Tercüme Mehmet Fatih Albayrak
Yayınevi Tahlil Yayınları
Kağıt Cilt 2. Hamur - Karton Kapak Cilt
Sayfa Ebat 276 sayfa , 13,5x21 - Roman Boy
Yayın Yılı 2019
Tahlil Yayınları Hatırlı Satırlar kitabı nı incelemektesiniz.
İbnül Cevzi Hatırlı Satırlar hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır.
Ebul Ferec İbnül Cevzi
Hatırlı Satırlar
Takdim
Hamd, alemlerin rabbi olan Allah Teâlâ'ya mahsustur. Salât ve selam onun şerefli resulünün, ashabının ve yolunda hakkı ile yürüme dirayeti göstermiş önder ve rehber âlimlerin üzerine olsun.
Tahlil Yayınlarının tercüme neşriyatının ilki olan Hatırlı Satırlar hicrî 510-597 yılları arasında yaşamış ve farklı ilim dallarında temayüz etmiş olan Ebu'l-Ferec Abdurrahman İbnul Cevzî'nin ileri yaşlarında, kaleme aldığı notlarından oluşan Saydu'l-Hâtır isimli kitabından derlenen seçme yazılardan oluşmaktadır.
Türk okuru, İbnü'l-Cevzî rahmetullahi aleyhi Telbisul-İblis (Şeytanın Hileleri) ve edebî kıymete haiz hikâye kitapları ile tanımaktaydı; ilim dünyasında ise başta tefsir, fıkıh, hadis ve tarih olmak üzere sayısız ilmî eseri ile meşhurdu. Allâme Ebu'l-Ferec İbnu l-Cevzî'nin Saydu'l-Hâtır isimli meşhur eseri ise bugüne kadar Türkçe'ye kazandırılmamıştı. İbnü'l-Cevzî'nin bu kıymetli eserine yalnızca bazı İslamî eserlerin paragraf aralarında, alıntılarla işaret edilmekteydi. Okuyucu, fikrî yoğunluğa sahip, akla ve mantığa hitap ederek, meseleleri samimi bir üslupla dile getiren bu satırların kaynağına ulaşabilmek içinse esas metin olan Arapça orijinaline başvurmak zorunda kalıyordu. Paha biçilemeyen iktibasların membaı olan bu kitabın Türkçe'ye kazandırılması, bugüne dek gönüllerimizde bir hasret olarak yer etmekteydi. Hatırlı Satırlar
Hatırlı Satırlar ismi ile hazırladığımız eser, ülkemizin okuyucu standartları dikkate alınarak, Saydu'l-Hâtır'dan yüz otuz başlığın tercüme edilmesi ile vücut buldu. Kitabın asıl ismi olan
Saydu'l-Hâtır Arapça av' manasına gelen 'sayd' ve hatıra kelimesinin çoğulu olan 'hâtır' kelimelerinden oluşan, 'hatıralar avı' manasında düşünülebilecek bir terkiptir. Kitabın tamamını değil de bir bölümünü içermesi ve Türk okuru için anlaşılır olabilmesi için biz "Hatırlı Satırlar" ismini tercih ettik.
Eser, kıymetli mütercim Mehmet Fatih Albayrak'ın, Darülkalem matbaasının 2004 yılında Şam'da yayınlanan Arapça nüshasını esas alarak yaptığı tercümeye, Türkçe baskı için yeni dipnotlar ilave edilmesi suretiyle hazırlanmıştır. Metinde yer yer geçen beyitlerin Arapça asılları, yine dipnotlara eklenerek, şiir zevkine sahip okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Tercümeye bir takriz olması düşünülerek giriş kısmına Nureddin Yıldız'ın İşi Vaktinden Çok Olanlar isimli eserinde, İbnü'l-Cev-zî' yi konu edindiği Konuşan Kitaplık makalesinden bir pasaj eklenmiştir. Kitabın sonuna da müellifin çocuklarına hitaben yazdığı Leftetü'l-Kebid ve Tenbîhü'n-Nâimi'l-Gamr alâ Mevâsi-mi'l Umr adlı küçük risalesi konu bütünlüğüne binaen, "Çocuğa Nasihat" başlığından itibaren ilave edilmiştir.
1258 tarihindeki Moğol işgali faciasından kısa bir zaman önce, zamanın ilim ve âlim merkezi Bağdat'ta yaşamış olan İbnü'l-Cevzî'nin Saydu l Hâtır'daki metot ve üslubu, yazmış olduğu diğer ilmî eserlerden bağımsız olarak telakki edilmektedir. Onu edebî eserler sınıfına sokanlar olduğu gibi, bir itikat kitabı olarak değerlendirenler de olmuştur. Saydu'l-Hâtır, ele aldığı konuları ile bugünün düşünen insanı için daha dün yazılmış bir deneme kitabı hüviyetinde hitap gücüne sahiptir. Doğru zannedilen yanlış düşünce kalıplarını eserinde bir bir ortaya koyarak, yaşadığı cemiyeti ıslaha çalışmaktadır. Eserin tamamında müellifin hatibane ve şairane üslubunu görmek mümkündür. Bağdat'ın bereketli ortamında büyüyerek, bütüncül bir ilmî kabiliyetle yetişen İbnü'l-Cevzî, bugünün diliyle sosyal ve psikolojik tahlilleri halâ güncelliğini koruyan konulara temas ederek; insan olmanın getirdiği sorumlulukları ve hayata dair problemleri, sahih bir İslamî perspektifle yorumlamaktadır. Kitabın bütününde insana ve hayata dair tavır alışlar, bir Müslüman âlimin günlük defterini okuyor olmanın verdiği rahatlıkla, kolay anlaşılabilmektedir.
Allâme Ebu'l-Ferec İbnü'l Cevzi ismi, ülkemizde maalesef, 14. yüzyılda yaşamış bir âlim olan İbni Kayyım el-Cevziyye rah-metullahi aleyh ile karıştırılmaktadır. Medâricü's-Sâlikîn ve Zâdü'l Meâd gibi kıymetli eserlerin müellifi İbni Kayyım ile müellifimiz İbnul Cevzî karıştırılmamalıdır. Her iki âlim de selef-i salihinin hayatlarını bizlere aktaran muteber şahsiyetler ve ünlü fıkıh âlimleri olmakla beraber, yaşadıkları zaman ve yerler birbirinden tamamen bağımsızdır.
Bir ilim adamı örnekliğinde, modern zamanların üstün imkânlarına sahip ilim yolcularını hayrete düşürecek bir performansın sahibi olan İbnül Cevzi, bereket kavramını kendi şahsında temsil edebilen örnek ve önder şahsiyetlerdendir. Eserinde, yer yer İslam tarihinin ilk asırlarında yaşamış selef-i salihinin hayatlarından ve davalarından verdiği örneklerle düşüncelerini temellendiren İbnül Cevzî, 21. yüzyıl insanı ile pek çok ortak sıkıntıyı paylaşan, olaylara bakış açısını düşüncesinin derinliklerinden aldığı ilham ve İslamî yaklaşım süzgecinde değerlendiren bir düşünce öğretmeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Onun öğretmenliğinde, İslam dünyasının, örnek insanlarını yeniden tanımaya başlayacaklarını umuyor; her kesiminden okuyucunun, onun hatıralarında kendinden de bir şeyler bulacağına inanıyoruz.
Müellif İbnü'l-Cevzî'ye, ona hayrü'l-halef olabilme duası ile Rabbimizden rahmet niyaz ediyoruz.
Yunus Çolak
İstanbul, 2010
Müellifin Mukaddimesi
Şeyh, imam, âlim Ebu'l-Ferec Abdurrahman b. Ali b. Muhammed b. el-Cevzî rahimehullah şöyle dedi:
Rızasına ulaştıracak şekilde Allah'a hamd olsun.
Seçtiklerinin en şereflisine, onun sohbetinde bulunup onu destekleyenlere sonsuz salat ve selam olsun.
Bazı şeyleri incelerken aklına düşünceler gelir, sonra onlara sırt çevirirsin ve yok olur, unutulup giderler. Akla gelenlerin unutulmaması için kaydedilmesi gerekiyor. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "İlmi yazıyla kayıt altına alınız."[1]
Kaç kez aklıma bir şey gelmişken onu kaydetmediğim için kaybolup gitmiş ve ben de ona üzülmüşümdür.
Kendi kendime gördüm ki ne zaman tefekkür gözünü açsam, ummadığım şekilde gaybın acayiplikleri belirmeye başlıyor. Sonra da bu düşünce yoğunluğu öyle bir hâl alıyor ki ihmal edilemeyecek şeyler bir araya geliyor. Böylece ben bu kitabı, aklıma gelen düşünceleri avlayıp kayda geçirmek için yazdım. Faydalandıracak Allah Teâlâ'dır. Şüphesiz o kullarına çok yakın, isteklerine icabet edendir.
[1] Dârimî, 1/126; Hâkim, 1/106; Taberânî, el-Kebîr, 1/62; Hatîb, et-Takyîd, 96 (Enes'ten mevkuf olarak nakletmiş olup Hâkim sahih saymış, Zehebî de ona muvafakat etmiştir.)