Kitap Hz. Muhammed (sav) İçin Bülbülün Kırk Şarkısı, Midi Boy
Yazar İskender Pala
Yayınevi Kapı Yayınları
Kağıt Cilt 2..hamur, karton kapak cilt
Sayfa Ebat 591 sayfa, 11x18 cm. midi boy
İskender Pala Hz. Muhammed (sav) İçin Bülbülün Kırk Şarkısı kitabını incelemektesiniz.
Kapı Yayınları Hz. Muhammed (sav) İçin Bülbülün Kırk Şarkısı kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Selamlar ki, şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir, elbette onadır,
Hasretler ki, âşıkların avazı kadar yanıktır, elbette onadır.
Övgüler ki, özlem sözlerince füzûn ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun, ona, hep ona, hep onadır.
O ki güldür, o ki sevgilidir, bütün mecburiyetler onadır.
Çölde alevlerle küfürler kavururken insanlığı ve bir gün ortasın kızıl kayalara çarparken vahşetlerin tutuşturduğu dalga dalga nefesler, bir melek adını andı onun. Sözcükler henüz yetim, sevgiler hançer sokumlarına mahkûmdu. Goncalardan kan damlıyordu gülistanlara ve çırçır böceklerinin rüya aralığında cinayetler işleniyor; babalar kızlarını toprağa diri diri gömüyordu Cinnet karargâhına dönen yüreklerde hep aynı hoşluk vardı ve masum kelebekler çarmıha geriliyordu, yalnızca masum oldukları için…
Zaman öyle bir zaman, mekân öyle bir mekândı... Ebabiller kara yere kararken Ebrehe'nin fillerini, gonca ana rahminde yetim kalıverdi. Kâbe'nin duvarını bir kırlangıç kucaklamıştı oysa, çığlık çığlığa... Ardından bir şair kollarını açıp haykırmıştı:
"Yaklaşıyor yaklaşmakta olan/..
Yaklaşıyor yaklaşmakta olan/..
Yaklaşıyor yaklaş..."
Avizesi cevzâ, ışığı dolunay idi gecenin... Yaklaşmakta olan, bir gül olup açtı ve yeminler edildi ömrüne.
Gül açınca taşırdı insanlığın sevinç ırmaklarını ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir bülbül gülün aşkına yanmış, yanmaktan kana boyanmıştı.
Anlatıyordu;
Zamân o gül gibi gül görmedi zamân olalı
Gülün güzelliği dillerde dâsitân olalı
Peygamher Efendimizin hayat hikâyesi
İskender Pala nın güçlü kaleminden...
Roman tadında bir siyer...
TEŞEKKÜR
Bu kitap için bilimsel hatalarımızı gideren Diyanet İşleri Reisi Prof. Dr. Mehmet Görmez ile Prof. Dr. Mustafa Fayda, Prof. Dr. Mustafa Öztürk ve Prof. Dr. Mustafa Küçükaşçı'ya; üslup ve anlatımda bize rehberlik eden Prof. Dr. Mustafa İsen, Prof. Dr. Fatih Andı ve Dr. Âlim Kahraman'a, ön okuma aşamasında öneriler getiren Melih Gülseren, Emin Köse, Mehmet Pala ve daima dost Tülin Ersöz'e, son okumayı yapan kızlarım Hilye Banu, Elif Dilâsa ve oğlum Alperen Ahmed'e, kapak tasarımımızı yapan ressam İsmail Acar'a, her kitabımda olduğu gibi yine özenilmiş bir çalışma yürüten Kapı Yayınevi yetkili ve çalışanlarına, kitaplarımın her zamanki ilk okuyucusu ve ilk eleştirmenim sevgili eşime teşekkür ediyorum.
YAZILIŞ SEBEBİ
Ay gibi parlayan Yusuf, Mısır'a köle diye getirilmiş, pazarda satılacaktı. Herkes ona bir paha biçiyor, âşıkları sıraya girmiş müşteri yazılıyordu. Kimisi sandık sandık mücevher, kimisi çuval çuval misk, kimisi top top kumaş hazırlıyorlardı. Rayiç yükselmiş, fiyat arttıkça artmıştı. Tam o sırada, yüzündeki çizgilerden bütün ruhunun haritası okunabilen iki büklüm bir nine-cik korkak adımlarla kalabalığa yaklaştı. Heyecandan sesi titriyordu:
"Bana yol açın. Yusuf'u almak istiyorum! Sakın beni unutmayın, mezatta pey süreceğim, bana yol açın!"
Muhafızlardan biri önünü kesti:
"İlahi nine; asillerden ve zenginlerden bunca âşığı varken, Yusuf'u neyle alacak, mezat terazisinin kefesine ne koyacaksın?"
Ninecik elini kuşağına attı:
"İşte bir kelep ip size; tam 99.999[1] ilmek, yaşlı gözlerimin emeği!.."
Muhafız, usulca koluna girdi, üzülmesini istemiyor gibiydi:
"Aklın var mı senin annem? Herkes bunca hazineler yığarken meydana, eğirdiğin şu keleple mi Yusuf'a talipsin?"
Ninecik Yusuf'u yürekten seviyordu besbelli. Muhafızın samimiyetini görünce çözülüverdi. İstiyordu ki kendisini meclisten sürmesin, Yusuf satılırken orada bulunabilsin, onu seyretsin, koklasın. Yalvarır gibi boynunu büküp mırıldandı:
"Bilirim oğul, metaım herkesten aşağıdır amma gönül de Yusuf'u istiyor. Şu ip elimden gelenin hepsidir; bununla güzeller güzeli Yusuf'u satın alamayacağımı ben de biliyorum. Lakin maksadım odur ki beni de onun talipleri listesine yazsınlar, 'O da Yusuf'a müşteriydi!' desinler. Ben müşteri olayım da, belki de alıveririm!"
[1]Bu kitap 99.999 kelimeden ibarettir. 8