Kitap İslam Tasavvufu, El Lüma
Yazar Ebu Nasr Serrac Tusi
Tercüme Prof. Dr. H. Kamil Yılmaz
Yayınevi Erkam Yayınları
Kağıt Cilt 1.Hamur beyaz - İnce Ciltli
Sayfa Ebat 536 - 17x24 cm
Baskı 2023
Ebu Nasr Serrac Tusi İslam Tasavvufu, El Lüma adlı kitabı nı incelemektesiniz.
Erkam Yayınları İslam Tasavvufu, El Lüma adlı kitap hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Serrâc der ki: Tasavvufun şu üç esâsını yerine getirmeyen, gökyüzünde yürüyüp hikmet konuşsa da, avâm ve havâssın kabûlüne mazhar olsa da yanılgı içindedir.
Bu üç esâs şunlardır:
1- Büyük ve küçük bütün haramlardan sakınmak,
2- Kolay ve zor bütün farzları yapmak,
3- Hayâtın devâmı için zarûrî olan müstesnâ, dünyâyı ehl-i dünyâya bırakmak. Bu konuda ölçü Cenâb-ı Peygamber (s.a.)’in şu hadîs-i şerîfidir: “Dört şey vardır ki onlar dünyâlık sayılmaz: Açlığı giderecek lokmacıklar, avret mahallini örtecek giysi (hırka), başını sokacak bir yuva, huzûr verecek sâliha eş.” İslâm Tasavvufu, 492-493
Sufi yaşlılar için iyi bir evlad, çocuklar için müşfik bir baba olmalıdır. Hatta Allah'ın bütün yaratıklarına karşı böyle davranmalıdır. Onların dertleriyle dertlenmeli, musibetlerine üzülmeli, eziyetlerine katlanmalıdır.
Allah'ın sadık müridlerden muradı ilahisi şudur: "Allah'ın kendilerine şefkatle muamele buyurması gibi, onlar da Allah'ın yaratıklarına karşı şefkatle muamele etsinler. Nebilerin ve sıddıkların, velilerin ve Allah dostlarının adab ve ahlakıyla ahlaklansınlar.
Ta ki bu suretle Allah'la aralarındaki perde kalksın." Bu perdenin kalkması, onların bu adaba bağlılıklarına, bu ahlak ile ahlaklanmalarına, Allah'tan yardım dileyip O'na güvenmelerine ve O'ndan razı olmalarına bağlıdır.
İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ
Âlemlerin yüce Rabbı Allah Teâlâ'ya hamd, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.)'ya salât ve selâm olsun.
Ebû Nasr Serrâc'ın el-Lüma' adlı eserini Türkçe'ye tercüme ederek neşredişimizin üzerinden hayli zaman geçti. Altınoluk Dergisi'nin altmış beş bin adet olarak bastığı ilk neşrinden bu yana on altı yıl olmuş. Uzun zamandan beri talebelerimiz ve okuyucularımız el-Lüma'a ulaşamadıklarını ve piyasada mevcudunun kalmadığını ifâde ederek ısrarla yeniden neşrini talep etmekteydiler.
el-Lüma'ın ikinci neşri için yeni çalışmalar yapmak îcâb ediyordu. Bunun için de zamana ihtiyâcımız vardı. Öncelikle tercümenin baştan sona yeniden okunup tashihinin yapılması ve ilk neşirde tercüme edilmemiş bulunan "Hâl ve İşârete Dâir Sûfî Şiirleri" adlı bölümün tercüme edilmesi gerekiyordu. Bu bölümü tercüme ettik. Eser, baştan sona mukâbele edilerek tercüme gözden geçirildi. Eserin tasnifi de belli ölçüde yeniden düzenlendi.
İlk neşirde eserin başına koymaya fırsat bulamadığımız Serrâc ve eseriyle ilgili akademik çalışmayı da bu neşirde yeniden gözden geçirerek baş tarafa yerleştirdik. Bu arada Serrâc ve eseriyle ilgili Bursa Uludağ (Abdulillah Deniz) ve İstanbul İlahiyat (Hacı Bayram Başer) Fakültelerinde yüksek lisans tezleri yapıldığını da memnuniyetle müşâhade ettik.
Eserin başında tarafımızdan yazılan Serrâc ve eserine âid giriş mâhiyetindeki bölümü, eserle karıştırılmaması için sayfaları Romen rakamıyla; el-Lüma tercüme metni ise sayısal rakamlarla numaralandırdık. Serrâc'ın hayâtına dâir e/-Lüma'dan yaptığımız alıntı ve bilgilerin okuyuculara kolaylık olması için hem orjinal (el-Lüma') hem de tercüme metin sayfalarını (islâm Tasavvufu) gösterdik. Serrâc, hem hayatına dâir konularda, hem de özgün düşüncelerine âid hususlarda görüşlerini rahat ifâde eden bir müelliftir. Onun tabakât kitaplarında bulunmayan hâl tercümesine âid bâzı bilgileri, dağınık olarak da olsa, eserinde bulmak mümkündür. Biz de bu bilgileri giriş bölümünde tasnif ederek sunmaya çalıştık. Onun seyahatlerinden ve seyahatlerinde görüştüğü kimselerden bahsettiği bölümler, bizim için, hayâtına dâir en kıymetli bilgiler mesâbesinde oldu.
Eserin ilk neşrinde Altınoluk okuyucularının sorularına verilen cevaplardan oluşan "sorular-cevaplar" bölümü geçtiğimiz süre içerisinde yeni sorularla genişletilerek bir eser hâlinde neşredildi (300 Soruda Tasavvufî Hayat, İstanbul 2010). Bu yüzden bu neşirde onlara yer vermedik.
Son yıllarda dünyâda ve ülkemizde tasavvufî hayât ve tasavvufî düşünceye yoğun bir ilgi gözlemlenmektedir. Özellikle târihî süreçte Orta Asya kökenli Anadolu erenlerinin bizim mânevî kültürümüzdeki etkin yeri, insanımızı tasavvufu incelemeye ve anlamaya yöneltmektedir.
Hiç şüphesiz tasavvufun İslâm ilimleri arasındaki yerinin kavranması bu konunun önemli problemlerinden biridir. el-Lüma'ın tasavvufun hemen bütün konularını ihâta eden ilk tasavvuf klasiği sayılması ve özellikle de tasavvufun Kur'an ve sünnetteki temellerini ortaya koyan özelliği, değerini daha da arttırmaktadır. Bu yüzden tasavvuf alanındaki genç araştırmacı ve akademisyenlerle tasavvufa ilgi duyan entelektüellerimizin mutlaka bu eseri görüp oku-malan gerekmektedir. Biz bu amaçla uzun zamandan beri piyasada mevcudu kalmayan bu eseri yeniden okuyucumuzla buluşturmaktan büyük bir bahtiyarlık duymaktayız.
Eserin bu neşrinde tercüme metni okuyup tashih işlemleri ile bilgisayar konusunda katkı sağlayan değerli kardeşlerim Prof. Dr. Necdet TOSUN, Doç. Dr. Süleyman DERİN, Mustafa ERİŞ ve Âdem ERKUL ile Erkam Yayınları'nın değerli yönetici ve çalışanlarına teşekkür borçluyum.
Tevfik Allah'tandır.
H. Kamil YILMAZ
20 Eylül 2012 - Ankara
İLK NEŞRİN ÖNSÖZÜ
Allah'a hamd, Rasûlü'ne salât ve selâm olsun.
İslâmî ilimlerin zirve noktası demek olan tasavvufun en önemli ve en eski kaynaklarından biri, tartışmasız olarak Ebû Nasr Serrâc (378/988)'ın el-Lüma 'ıdır. Tasavvufun tekevvün döneminde kaleme alınan bu eser, kendisinden önce yazılmış tasavvufî risâlelerle sûfîlerin söz ve rivâyetlerine son derece sistematik, tutarlı ve akılcı bir tasnif ve sağlam bir bakış açısı getirmesi açısından önemli bir yeri hâizdir.
Serrâc, bir denge adamıdır. Tasvib ederken de, karşı çıkarken de hatır için söz söylemez. Zâten onun ana hedefi, Allah Rasûlü'nün hayatında rûhânî bir derinlik ve dünyaya karşı bir tavır olarak gördüğü tasavvufu muhâliflerinin haksız hücumlarından, taraftarlarının anlamsız yanlışlarından korumaktır. Bu yönüyle Serrâc, tasavvufa tasavvufun içinden biri olarak tenkid yöneltenlerin ilkidir. Ancak onun tenkîd yönelttiği yanlışlar, genellikle dinin usûl kısmına mütealliktir.
Serrâc'ın el-Lüma'ı Doğu'da ve Batı'da son yüzyıl içinde pek çok defalar tahkîkli olarak neşredilmiş ve bazı dillere tercüme edilmiştir. Bugüne kadar el-Lüma' ve müellifi ile ilgili Türk okuyucusuna bir ilmî çalışma sunulamamış olması büyük bir eksiklikti. Ahmed Subhi Fırat'ın İslâmî Edebiyat Dergisi'nde çıkan (İstanbul 1993, Nisan-Mayıs-Haziran, s. 25-28) "Tasavvuf Edebiyatında Kaynak Bir Eser Olarak el-Lüma' fi't-tasavvuf adlı makâlesi dışında bu konuda yayınlanmış bir çalışma yoktu. Hattâ M.E.B. islâm Ansiklopedisi nde bile "Serrâc" maddesine yer verilmemiştir.
Biz Serrâc'ın bu değerli eserini Türk ilim âlemine tanıtmak ve Türk okuyucusunu Serrâc ve eseri el-Lüma' ile buluşturmak amacıyla böyle bir çalışma yaptık. Çalışmamız iki kısımdan oluşmaktadır: Birinci Kısım el-Lüma' Tercemesi, İkinci Kısım tasavvufa dâir Altınoluk okuyucularından gelen sorulara cevaplardır.
Tercümede Abdülhalim Mahmûd ve Tâhâ Abdülbaki Sürür (Kahire 1960) neşrini esas aldık. Bununla birlikte Nicholson neşrine de başvurduğumuz oldu. Tercüme sırasında "Kâle'ş-Şeyh" veya "Kâle'ş-Şeyh Ebû Nasr" gibi ibareleri ayrıca tercüme etmedik ve tercüme metnin içine almadık. Tercümede, konuşulan Türkçe'yi esas aldık. Metne bağlı kalmayı esas kabûl etmekle birlikte tefsiri mâhiyette; metnin dışında açıklamalara da yer verdik. Tercümede âyet ve hadislerin tahrici yapılarak dipnotlarda gösterilmiştir.
Eserin ikinci kısmı ise Altınoluk okuyucularından gelen, tasavvufla ilgili sorulara cevaplardır. Bu kısımda da sorular tasavvufî hayat ve tasavvufî düşünce gibi önce ana konulara, ardından da ara konulara göre tasnif edilmiştir. Sorulara kısa ve özlü cevaplar verilmeye çalışılmış, önemli husûsların kaynakları gösterilmiştir. Soruların çokluğu tasavvuf konusundaki açlığı ortaya koyduğu gibi aynı zamanda birtakım tereddüdlerin varlığını da göstermektedir.
Eserin orijinal adı el-Lüma' fi't-tasavuuf olduğundan biz İslâm Tasavvufu adıyla yayınlıyoruz. Yaptığımız işin öneminin bilincindeyiz. Mükemmellik iddiâsında değiliz. Zirâ kemâl Allah'a mahsustur. Şahsî aczimizden kaynaklanan hatâlarımızın hoşgörülerek tarafımıza bildirilmesini istirhâm ederiz. "El elden üstündür, arşa varıncaya kadar."
el-Lüma 'm Türkçe'ye çevrilmesi hususunda teşviklerde bulunan hocam Prof. Dr. Mustafa TAHRALI Bey'e teşekkür borçluyum. Çünkü onun ısrarlı teşvik ve takipleri olmasaydı bu çalışma tamamlanamazdı. Çalışmamın devâmı sırasında; gerek bilgisayar, gerekse tahrîc işlemlerinde bana yardımcı olan Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı İlmi Araştırma Merkezi (İLAM) araştırmacı-lan, doktora talebelerim Ali NAMLI ve Necdet TOSUN'a da şükranlarımı ifade etmeliyim.
Son olarak el-Lüma' tercümesini okuyucularına hediye kitap olarak vermeyi uygun görerek onun geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayan Altınoluk'un değerli yönetici ve mensuplarına ayrıca şükranlanmı sunuyorum.
Kusûr bizden, başan Allah'tandır.
Prof. Dr. H. Kâmil YILMAZ
05.07.1996-Erenköy