Kitap Kızlar Aramızda Kalsın
Yazar Hafsa Bilgin
Yayınevi Tahlil Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Karton kapak cilt
Sayfa Ebat 232 Sayfa - 13.5x21 cm
Hafsa Bilgin Kızlar Aramızda Kalsın adlı kitabı incelemektesiniz.
Tahlil Yayınları Kızlar Aramızda Kalsın kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Mü'min Genç Kızın Hayatına Dair Notlar
Bu kitap, sana nasihat edecek kadar tecrübeli, tavsiyeleri etki edecek kadar rütbeli biri tarafından yazılmadı.
Sana farkındalık kazandırmak, kim olduğunu ve neler yapabileceğini hatırlatmak için kaleme alındı.
Hani kimi zaman nereden başlaman gerektiğini düşünüyor da zihninde ürettiğin sorulara cevaplar arıyorsun ya!
İşte o cevaplar, senin için bir kılavuz niteliğinde kaydedildi. Kendini tanımaya, hayatının tadını çıkarmaya dair notlar bir araya getirildi.
SÖZE BAŞLARKEN
Kendinden ve çevrenden önce ne beklersin? Değer mi, saygı mı?
Beklentini hadi sen inşa et. Saygınlığını kendin oluştur. Değerini önce sen fark et.
Gayem seni sorularla meşgul etmek ve zihnen seni yorgun düşürmek değil. Uzun uzun açıklamalarımı dinlemeni de isteyemem senden. Onun için hemen başlayayım anlatmaya.
Bu kitap; sana nasihat edecek kadar tecrübeli, tavsiyeleri etki edecek kadar rütbeli biri tarafından yazılmadı. Sana farkındalık kazandırmak, kim olduğunu ve neler yapabileceğini hatırlatmak için kaleme alındı. Hani kimi zaman nereden başlaman gerektiğini düşünüyor da zihninde ürettiğin sorulara cevaplar arıyorsun ya! İşte o cevaplar senin için bir kılavuz niteliğinde kaydedildi. Kendini tanımaya, hayatının tadını çıkarmaya dair notlar bir araya getirildi.
Kitap içerisinde 'Yapmalısın' diye yazdığım ifadeleri, sana verilen bir komut olarak değil seni sıcacık bir tebessümle kucaklayan ablanın ya da kardeşinin samimiyeti olarak oku isterim.
Bir gün bir yerlerde karşılaşırsak selamlaşır, beraber kitabın içeriğine dair muhabbetler ederiz. Eğer hiç tanışamazsak seninle baş başa konuşmak istediğim konuları kitap içerisinde yazdım sana. Sen de bana yazmak istersen diye mail adresimi bırakacağım sayfa sonuna.
Seninle aramızda kalacak konuları önce benim anlatmama müsaade ettiğin için teşekkür eder ve seni notlarımı okumaya davet ederim.
Keyifli okumalar dilerim...
AKLIN GELGİTLERİ
Aklını kullanma yönünden insanlar ikiye ayrılır.
Birincisi; var olan zekâsını kullanarak aklını eğitebilen kimsedir. İkinci ise zekâsının yetersizliğini bahane ederek kendisini kandıran kimsedir. Aklını idare edebilen ve yönlendirebilen kimse, pozisyonunu değerlendirerek her an kendini geliştirmeye hazır hâlde bulunur. Aklını yönlendirmeyi ve potansiyelini eğitmeyi reddeden kimse ise devamlı kendisini ve çevresini eleştirme eğilimindedir.
Büyük çoğunluğumuzun hikâyesi, akıl öğretileri ile başlar. Bu öğretileri farkında olmadan çevremizde dinlediğimiz hitaplardan öğreniriz.
Sınavdan yüksek puan aldığında 'Akıllı yavrum!',
Gelen misafirleri güler yüzle karşılar ve sessizce onlara 'Nasılsınız?' dersen 'Aferin akıllı kızım'.
Arkadaşlarınla oyuncağını paylaştığında 'Ne kadar da akıllı' gibi iltifatları hatırlarsınız.
Bu sebeple küçükken aklı kullanabilme ve yönetebilme tam anlamıyla bize ait değildir. 'Akıllı olma' unvanı ile çevremizdekilerin takdirini aldığımız eylemleri tekrar ederek kazanırız. Belli bir yaşa kadar akıllı olmak, aslında iyi taklit edebilmektir. Ancak zamanla gelişen zihnî yapımız, eğitim hayatımız, kurduğumuz arkadaşlıklar bize 'Aklımı nasıl kullanabilirim?' sorusunu sordurur.
Neden Aklını Kullanmalısın?
Bu sorunun cevabını devamlı ararız. Çünkü aklını kullanabilmek;
Başarılı olmaktır.
Saygınlığını koruyabilmektir.
Mutluluğu üretebilmektir.
Çevreyle doğru iletişim hâlinde bulunabilmektir.
Olumsuzluklara değil iyiliklere ve çözümlere odaklanabilmektir.
Aklını kullanabilmek; sevebilmeyi, kanaat edebilmeyi bilmektir.
Küçük ayrıntıları gözden kaçırmadan büyük hedefler peşinde koşmaktır.
Aklını kullanabilmek, hırslarında boğulmamaktır.
Bu sebeple aklımızı yönlendirebilmeyi ve eğitebilmeyi isteriz. Böylece ideal davranış, doğru seçimlerden oluşan bir hayat, ideal fikir sahibi bir kimse olma arayışı ile akıl bulmacasını çözmeye başlarız.
Aklını Yönetmeyi Öğren
Aklımızı yönetmeye, önce hayatı okuyarak başlayabiliriz. Şu an üzerinde durduğumuz toprağın kıymetini, kabiliyetlerimizin keşfini, hayal dünyamızın genişliğini, hedeflerimizin berraklığını, insan olmamızın anlamını okuyup analiz ederek 'şimdi neler yapabileceğimize' karar verebiliriz.
Aklımızı doğruya yönlendirme eğitiminde ikinci aşama, çevremizdekileri dinleme aşamasıdır. Her aykırılığı farklılık zannetmeden sessizce dinlemek, aklımızı doğru yerde doğru şekilde yönlendirebilmemizi kolaylaştıracaktır. Daha önce yaşanmış hayat tecrübelerini, başarı hikâyelerini ve aklını kullanmasıyla övgü alan insan profillerini dinlemek biraz sıkıcı olsa da doğruya ulaşma hızımızı artıracaktır.
Bu iki aşamadan sonra aklımız tüm gelgitleri bir arada yaşayacaktır. Gelin o gelgitler karşısında bize gerekli olacak püf noktalara dikkat çekelim.
Aklını Özgür Bırak
Aklın özgür olması; başkasının fikirlerine, yaşantısına köle olmadan hür düşünebilmek demektir.
Aklın özgür olması, karar verebilecek iradeyi fark etmek demektir. Engellere, olmazlara, imkânsızlıklara rağmen yeni fikirler üretebilmek; sıradan olmayı kabul etmeden zirveye ulaşmayı istemek aklın özgürlüğüdür.
Şimdi aklını özgür bırak ki sınırsız hayal kurabilesin.
Aklını özgür bırak ki;
Hedefini, olmak istediğin kimliği ve kişiliği seçebilesin.
Çevrene, şartların olumsuzluğuna takılı kalmadan başarıya ulaşabilesin.
Şimdi aklını özgür bırak ki; hakikate ulaşabilesin.
Hangi Akıl?
Zekâ seviyelerimiz birbirinden farklı, idrak ve anlayış seviyelerimiz de farklılık arz ediyor. Hepimiz düşünüyoruz, fikirler üretiyoruz ama hangi aklın doğru düşündüğünü doğru hayaller kurabildiğini nasıl tespit edebiliriz?
Bu sorunun cevabını zihnimizde arayıp bulmaya çalışalım.
Rabbimiz, vermiş olduğu akıl nimetinin doğru kullanımını da öğretmiştir. Her nimette olduğu gibi akıl nimeti de yaratılma amacına, doğallığına uygun kalabildiği kadar doğru düşünebilir ve hakikati idrak edebilir.
O hâlde doğallığı bozulmamış aklı nasıl fark edebiliriz?
Bizi;
- İlimde olgunluğa,
- İnsani ilişkilerde anlaşmaya,
- Bireysel huzura,
- İşlerimizde başarıya götüren akıl doğallığı bozulmamış akıldır.
Benim de Her Konuda Fikrim Var!
Her konuda yorum yapmak bizi fikir sahibi yapmamaktadır. Bir fikrin oluşumu düşünce yoğunluğu ile gerçekleşmektedir. Düşünmeden, bir fikir üretmeyi umursamadan konuşmak; bizi yeni fikirler üretmekten, farklı bakış açısıyla bakabilmekten uzaklaştırmaktadır.
Çevremizdekilere kulak vermek, muhatabımızı iyi dinlemek aslında yeni bir fikrin demlenmesi için bize ayrılmış bir süredir. Bu süreyi itiraz cümleleri ile bölmek fikir üretmemizi ve analiz edebilmemizi güçleştirecektir.
'Bana Göre'ciler
'Bana göre' diye başlayıp her konuda düşünmeden konuşan kimse, çevresi tarafından 'bencil/geveze' olarak tanımlanmaktadır.
Bu sebeple sen de yetkinliğin olmadığı alanda etkinin oluşmasını istememelisin.
Fikrine saygı görmeyi bekliyorsan senin dışındaki insanların tecrübe ve hakikatlerine kulak vermelisin.
Aklım Var Fikrim Yok
Aklımızı kullanmadıkça fikir sahibi olamayız. Bilgi sahibi olduğumuz konularda sorularla zihnimizi canlandırarak, düşüncemizi besleyerek yeni fikirler üretebiliriz.
Bizi tatmin eden düşünce, akıllı insanların konuştukları değil kendi akli melekemiz ile var olan teoriyi idrak etme isteğimizdir. Bilgi, dinleyerek ya da okuyarak kendiliğinden kazanılır. Fikir ise kendiliğinden oluşmaz.
Bir fikrin benimsenmesi ya da eleştirilmesi zihnî bir eylemdir. Bu zihnî eylemi gerçekleştirecek yeni deneyimler edinerek var olan potansiyelimiz ile müthiş fikirler üretebiliriz.