Kitap Kudema Meclisi
Yazar İhsan Şenocak
Yayınevi Hüküm Kitap
Kağıt Cilt 2.Hamur, Karton kapak cilt
Sayfa Ebat 278 sayfa, 13,5x21 cm
İhsan Şenocak Kudema Meclisi kitabı nı incelemektesiniz.
Hüküm Yayınları Kudema Meclisi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Kudema Meclisi
İhsan Şenocak
Kudemâ Meclisi
Kadîm Zamanlardan Geçen Asra Kadar Çocuklar Erken Yaşta Medreseye Kaydolur, İslâm Harflerini Öğrenir, Her Fenden Kitaplar Okur, Metinler Ezberlerdi. Ezberlenen Metinler, Hoca Huzurunda Takrir Edilir, Unutmamak İçin Belli Aralıklarla Tekrar Edilirdi. Bunları Ezberleyerek Yetişenler İcazet Alır, İcâzet Verir, Zamanla Halk Nazarında Ayaklı Kütüphane Olarak Kabul Görürdü. Her Soruya, Bizzat Ezberledikleri İbareyi Okuyarak Cevap Vermeleri, Soranlar Nezdinde Güvenilirliklerini Artırırdı.
Çok Okur, Çok Düşünür, Az Yazarlardı. Yazdıklarından Çok Daha Fazlasını Bilirlerdi. Bu Durum Kendilerine Soru Sorulduğunda Daha Da Zahir Olurdu. Talebenin Kaynağa Ulaşmasını Kolaylaştırmak İçin, Cevap Verirken Kitapların Bâblarını, Fasıllarını Hatta Sayfalarını Da Zikreden Âlimler Vardı. Eğitimde Kitabî Kültür Yanında Şifahî Mirasın Da Önemli Bir Yeri Vardı. Medreseler Kapatılıp, Âlimlere Okutma Yasağı Getirilince İlimdeki Tevarüs Durdu, İlim, Sonraki Kuşaklara taşınamadı.
Tedrisattan Uzaklaştırılan Âlimler Evlerine Çekildi; Çocukları, Sıra Kitaplarını Okumadığından Babalarının Dünyalarına Giremedi, Onları Anlayamadı. Bu Yüzden Sadece Onların Zühd ve Takvalarından Bahsettiler, Babalarını Farklı Kılan İlimlerini Sonraki Nesillere Aktaramadılar. Medresenin İlgası Bizi İslâm Dünyasından Kopardığı Gibi Medeni Birikimimizden De Uzaklaştırdı. Birkaç Ferdî Zuhûr Dışında İlimde Tevârüs Tarih Oldu. Büyük İnkişaf İçin, Kudemâ Meclisinden Modern Zamanın Ders Halkalarına Diriltici Soluklar Taşımaya Mecburuz.
TAKDİM
Kimi makam, kimi itibar, kimi şöhret, kimi de Allah rızası için okudu. Kimi, hükümdarlara yakın olmak, hediyeler almak için çabaladı. Bu uğurda methiyeler yazdı, mersiyeler karaladı. Saray sofralarında şiirleri okundu. Dünyalıklar ona, o da hükümdara yaklaştı. Kısa süreli başarılar kazandı. Ne var ki iktidar için yazanların sonu hep hüsran oldu. Bazı alimler de saraylara gitmeyi reddetti. Gelen hükümdarı ya huzuruna almadı ya da avamdan biri gibi ağırlayıp, uğurladı. Dünyevî makamlarına bakmadan, mücadele yapmadan onlara hakkı söyledi. Çoğu defa hediyeleri geri çevirdi, yerine izzet ve şeref aldı. Kimi de Ebû Yusuf gibi adalete en uzakken en yakın, zulme de en yakınken en uzak durdu. Devlette en üst seviyede görev aldı. Hakyolda, Hak rızası için, hakkı söyledi. Doğrulara motor, yanlışlara fren oldu.
Hakyoldan taviz vermeyenler hayatı bir gergef gibi ördü, olması gereken her yerde oldu. İslam Ümmetinin her bir ferdinin kemalinin cemiyet içerisinde milletle birlikte olması gerektiğini söyledi. Kudema, ne çöllere çekilip münzevi bir hayat yaşadı, ne de insanların yaşamasına müsaade etti. Yesrib'i Medine yapan Peygamber-i Ekber'in & ufkunda, Uygarlığı, Umran'a dönüştürdü. Allah (sav) Allah için yaşadığını ilan etti. Şimdi üzerinde onlarca devletin kurulu olduğu İslam Devleti sınırları içinde bir muhaddis bir hadisi almak için bir şehirden bir başka şehre rıhle yaptı. Kışta, yazda haftalarca yollarda kaldı ehl-i hadis.
İlimle siyaset, ilimle sanat, ilimle iktisat etle tırnak gibi iç içeydi. Medreseden hayatın bütün şubelerine kapılar açılırdı. İlmi, rıza-i İlahi için tahsil edenler, onu dünya kefesinde değil, dünyayı onun kefesinde tartardı. İnsanı, kametine göre değil, kıymetine göre değerlendirdi ulemâ. Harun Reşid yemekten sonra muhaddis Muaviye ed-Darîr'in ( kendisi âmâ idi) eline su dökerken "Üstad! Elinize kim su döküyor, biliyor musunuz?" diye sordu. "Hayır" cevabını alınca, "Ben" dedi. Bu ameliyeye alimlerden başka herkes ta-accüb etti. Muaviye ed-Darîr ise hükümdarın "Estağfırullah zahmet buyurdunuz." gibi bir cevap beklediği bir zamanda "Aferin" der gibi "İlme hizmet ettiniz." buyurdu ve ellerini yıkamaya devam etti.
Yeryüzünde hergün iki pazar kurulur. Birinde dünyalıklar, diğerinde ise uhrevî mallar satılır. Kudema hayatın merkezine kurduğu uhrevî mallar çarşısından dünyaya ayar verdi. Sultanlar, insanlara ordularla, onlar da kalemle hükmetti. Sultanların okları beş on metre, onların dua okları ise Arş-ı A'lâ'ya yükseldi. Hükümdarların kazandığı zaferler, bir başka ordunun zaferiyle hezimete uğrarken, onların kalemle kazandığı fetihler gök kubbede hep bâki kaldı.
Bu kitapta -farklı vesilelerle- Âhir zamanda yaşayan ya da Âhir zamanda da okunan "kudema" ya da kudemaya müntesip zatlar hakkında kaleme alınan yazıları bulacaksınız. Bütün bunlardan gaye ise onları sûret ve sîretleriyle tanıyıp davalarına hayru'l-halef olmaktır.
* Kudema, kağıdın yere atılması endişesiyle mektuplarında Allah Teâlâ'yı "^»" zamiri, besmeleyi " hamdeleyi Ve, Efendimize salâtı selamı ise harfleri ile remz ederdi. 12
İhsan Şenocak
Şubat 2016