- KURAN-I KERİM
- ORTA BOY KUR'AN
- KELİME MEALİ VE KUR'AN-I KERİM
- TECVİD
- MEAL TEFSİR ÇALIŞMALARI
- ÇANTA BOY KUR'AN
- KUR'AN ARAŞTIRMALARI
- SATIRARASI KELİME MEAL
- RAHLE BOY KUR'AN MEALİ
- HATM-İ ŞERİF CÜZLERİ
- CAMİ BOY KUR'AN
- ORTA BOY KUR'AN MEALİ
- MUSHAFSIZ SADECE MEAL
- RAHLE BOY KUR'AN
- CEP BOY KURAN
- HAFIZ BOY KURAN MEALİ
- HAFIZ KURAN OKUYAN KALEM
- CAMİ BOY KURAN MEALİ
- HAFIZ BOY KURAN
- Çanta Boy Meal
- TEFSİR
- HADİS SAHABE
- FIKIH - İLMİHAL-
- PEYGAMBER - SİYER - TARİH
- AİLE-ÇOCUK EĞİTİM
- ARAPÇA - DİLLER
- LUGAT - SÖZLÜK
- TASAVVUF
- RİSALE-İ NUR ve ARAŞTIRMALARI
- DUA NAMAZ YASİN ELİFBA KARTELA
- CEVŞEN - TESBİHAT
- KİŞİSEL GELİŞİM
- ROMAN - HİKAYE - ŞİİR
- OKUL - HAZIRLIK
- GENEL İLAHİYAT
- REHBER ŞAHSİYETLER VE ESERLERİ
- SOHBET - VAAZ - HUTBE
- SAĞLIK-ŞİFALI BİTKİLER
- BESLENME YEMEK
- VCD-DVD-CD-FİLM-SOHBET-HATİM-İLAHİ
- TÜRK - DÜNYA KLASİKLER
- RÜYA TABİRLERİ
- UYGUN FİYATLI
- STOK FAZLASI İNDİRİMLİ
- ÇOK ÇOK UCUZ - KELEPİR
- Müslüman Kadın Okumaları
- RÜYA TABİRLERİ
- SAĞLIK-ŞİFALI BİTKİLER
- ROMAN - HİKAYE - ŞİİR
- ESANS KOKU
Müslüman Gence İhsan Şenocak
| Fiyat | : | 175,00 TL |
| İndirimli Fiyat (%37,7) | : | 109,00 TL Kazancınız 66,00 TL |
Geçici olarak temin edilememektedir. Temin edildiginde
Bu ürünün yerine tercih edebileceğiniz ürünler
STOKTA VAR
170,00 TL
104,00 TL
Kitap Müslüman Gence
Yazar İhsan Şenocak
Yayınevi Hüküm Kitap
Kağıt Cilt 2.Hamur, Karton kapak cilt
Sayfa Ebat 290 sayfa, 13,5x21 cm
İhsan Şenocak Müslüman Gence kitabı nı incelemektesiniz.
Hüküm Yayınları Müslüman Gence kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
MÜSLÜMAN GENCE
Kardeşim! Allah Teâlâ Hz. Musa'ya (as) "Evlerinizi kıblegâh yapın ve namazı kılın." buyurmuştu. Hz. Musa (as), ümmetini o evlerde kılınan namazlar ve yapılan dualarla Kızıldeniz'i geçmeye hazırladı. Denizleri yaracak, Medine'yi kuracak, Mekke'yi fethedecek kadrolar gökten gelmeyecek; Müslümanların evinde yetişecek. Bu yüzden aklın ve ruhun, evindeki mobilyanın boyaya, perdenin halıya ne kadar uyduğuna değil, namaz ve cihad programının Erkam bin Ebi Erkam'ın * evine ne kadar benzediğine yoğunlaşsın.
Günahlar, Allah Azze ve Celle ile kullar arasında perdedir. Nasıl perdeler görmeye mani olursa günahlar da Allah Teâlâ ile irtibat kurmaya engel olur. Gözü, dili, kulağı, eli haramdan korunmuş kullarla Allah # arasında perde kalmaz. Allah-u Ekber dediklerinde Cennet'e girer gibi namazın dünyasına girerler.
Suyla maddî, günahlardan uzak durarak da manevî abdestini al!
***
İşin, eşin, meşguliyetin, akşam yolunu gözleyen çocukların var ya da bir gün olacak. Eve, toprağa, makama değil davana bağlan. Hicretse hicret, sürgünse sürgün... Başına geleceklerden korkma! Tebliğe çağrıldığında "bahanelere", mazeret deme.
Taşlanan Peygamberin ayakta kaldığını ya da her defasında ayağa kalktığını anlatmak kolaydır. Mühim olan aynı şey sana da yapıldığında ayakta kalabilmendir. Sebep planında yapman gerekenleri îfa ettikten sonra Rabbine itimat et ve Hz. İbrahim as ateşlere atılsan da umutsuz olma!
MUKADDİME
ÇOCUKLAR BİR DAHA 'BABA, NİÇİN HEP BİZ YENİLİYORUZ?" DİYE SORMAYACAK!
Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.[1] Peki ya milyonların katilinin hükmü nedir? Yoksa milyonlar insan mı değildir?
Nehirleri kan akan,
sokakları kan kokan,
kalemi kan damlayan,
her sözü intikam olan katillerin saltanatı neyin nesidir?!
Fitne ortadan kaldırılıncaya, batıl zâil oluncaya, küfrün beli kırılıncaya,
mazlumlar, "Kurtulduk Elhamdülillah" deyinceye kadar cihad edecek Müminler nerede?!
1 Mâide,5/32.
Kardeşim! Allah Teâlâ Hz. Musa'ya (as) "Evlerinizi kıblegâh yapın ve namazı kılın." buyurmuştu. Hz. Musa (as), ümmetini o evlerde kılınan namazlar ve yapılan dualarla Kızıldeniz'i geçmeye hazırladı. Denizleri yaracak, Medine'yi kuracak, Mekke'yi fethedecek kadrolar gökten gelmeyecek; Müslümanların evinde yetişecek. Bu yüzden aklın ve ruhun, evindeki mobilyanın boyaya, perdenin halıya ne kadar uyduğuna değil, namaz ve cihad programının Erkam bin Ebi Erkam'ın * evine ne kadar benzediğine yoğunlaşsın.
Günahlar, Allah Azze ve Celle ile kullar arasında perdedir. Nasıl perdeler görmeye mani olursa günahlar da Allah Teâlâ ile irtibat kurmaya engel olur. Gözü, dili, kulağı, eli haramdan korunmuş kullarla Allah # arasında perde kalmaz. Allah-u Ekber dediklerinde Cennet'e girer gibi namazın dünyasına girerler.
Suyla maddî, günahlardan uzak durarak da manevî abdestini al!
***
İşin, eşin, meşguliyetin, akşam yolunu gözleyen çocukların var ya da bir gün olacak. Eve, toprağa, makama değil davana bağlan. Hicretse hicret, sürgünse sürgün... Başına geleceklerden korkma! Tebliğe çağrıldığında "bahanelere", mazeret deme.
Taşlanan Peygamberin ayakta kaldığını ya da her defasında ayağa kalktığını anlatmak kolaydır. Mühim olan aynı şey sana da yapıldığında ayakta kalabilmendir. Sebep planında yapman gerekenleri îfa ettikten sonra Rabbine itimat et ve Hz. İbrahim as ateşlere atılsan da umutsuz olma!
MUKADDİME
ÇOCUKLAR BİR DAHA 'BABA, NİÇİN HEP BİZ YENİLİYORUZ?" DİYE SORMAYACAK!
Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.[1] Peki ya milyonların katilinin hükmü nedir? Yoksa milyonlar insan mı değildir?
Nehirleri kan akan,
sokakları kan kokan,
kalemi kan damlayan,
her sözü intikam olan katillerin saltanatı neyin nesidir?!
Fitne ortadan kaldırılıncaya, batıl zâil oluncaya, küfrün beli kırılıncaya,
mazlumlar, "Kurtulduk Elhamdülillah" deyinceye kadar cihad edecek Müminler nerede?!
1 Mâide,5/32.
Kudüs, Şam, Bağdat, Arakan, Doğu Türkistan sokaklarında akan kan bu çağın insanlarını tutmaz mı, şehvet ve şöhret yürüyüşünde olanları durdurmaz mı?
Her şeye rağmen, güzel şeyler olacak...
Artık kaçmayacak şehirlerimizden ulu ruhlar,
ne kubbeler,
ne minareler yıkılacak,
ne de ezan yerine sela okunacak...
Çocuklar, "Niçin hep biz yeniliyoruz, Baba?" diye sormayacak
Anneler, "Oğlumun katilleri yine en önde" diye hayıflanmayacak.
Ağaçların, zeytin dallarının,
çiçeklerin yerinde niçin hep demir,
bakır ve asık yüzlü adamlar var,
niçin sema karardı, neden yer buz tuttu?
korkuyorum, üşüyorum bu şehirde demeyecek çocuklar.
Baharda kar yağmayacak, güller açmadan solmayacak, tomurcuklar donmayacak.
Semayı karartan uçaklar,
Annelere çocuk düşürten füze sesleri,
kundaklar üzerine yağan bombalar, Evleri toz zerrelerine çeviren tanklar,
Bundan sonra zalimlerin sarayını hedef alacak.
Zulüm var, adalet yok, Karanlık var, nur yok,
"Saraylı katiller" keyif yaparken, İnsanlık utanıyor, demeyecek muzdaripler.
Geleceğiz ve
Nefeslerimiz, demirleri,
demirden yürekleri eritecek,
zindanlar açılacak,
tohumlara hayat verecek bakışlarımız,
asık yüzlü adamları "insan" yapacak sözlerimiz.
İblisin yolundan gidenler, ruhta ve manada yeniden Hz. Adem'in çocuğu olacak.
Dünya, meyhanelerin tutsaklarının kanunla değil, Sürgündeki İSLAM'la kurtulacağını görecek.
Müminler;
Eşya ve hadiseye
Yakub, Musa,
İsa ve Muhammed (aleyhimüsselam) gibi bakıp
Peygamber-i Ekber'in Şeriat'ına uyunca,
Yusuf'tan haber gelecek, ağlamaktan kararan gözlere nur inecek,
Asa mazlumlara yol açacak, deniz Firavunları yutacak,
Hanne çağa Meryemler büyütecek.
Mekke'de bayrak açılınca, Ebu Bekirler Sıddık,
Her şeye rağmen, güzel şeyler olacak...
Artık kaçmayacak şehirlerimizden ulu ruhlar,
ne kubbeler,
ne minareler yıkılacak,
ne de ezan yerine sela okunacak...
Çocuklar, "Niçin hep biz yeniliyoruz, Baba?" diye sormayacak
Anneler, "Oğlumun katilleri yine en önde" diye hayıflanmayacak.
Ağaçların, zeytin dallarının,
çiçeklerin yerinde niçin hep demir,
bakır ve asık yüzlü adamlar var,
niçin sema karardı, neden yer buz tuttu?
korkuyorum, üşüyorum bu şehirde demeyecek çocuklar.
Baharda kar yağmayacak, güller açmadan solmayacak, tomurcuklar donmayacak.
Semayı karartan uçaklar,
Annelere çocuk düşürten füze sesleri,
kundaklar üzerine yağan bombalar, Evleri toz zerrelerine çeviren tanklar,
Bundan sonra zalimlerin sarayını hedef alacak.
Zulüm var, adalet yok, Karanlık var, nur yok,
"Saraylı katiller" keyif yaparken, İnsanlık utanıyor, demeyecek muzdaripler.
Geleceğiz ve
Nefeslerimiz, demirleri,
demirden yürekleri eritecek,
zindanlar açılacak,
tohumlara hayat verecek bakışlarımız,
asık yüzlü adamları "insan" yapacak sözlerimiz.
İblisin yolundan gidenler, ruhta ve manada yeniden Hz. Adem'in çocuğu olacak.
Dünya, meyhanelerin tutsaklarının kanunla değil, Sürgündeki İSLAM'la kurtulacağını görecek.
Müminler;
Eşya ve hadiseye
Yakub, Musa,
İsa ve Muhammed (aleyhimüsselam) gibi bakıp
Peygamber-i Ekber'in Şeriat'ına uyunca,
Yusuf'tan haber gelecek, ağlamaktan kararan gözlere nur inecek,
Asa mazlumlara yol açacak, deniz Firavunları yutacak,
Hanne çağa Meryemler büyütecek.
Mekke'de bayrak açılınca, Ebu Bekirler Sıddık,
Ömerler Faruk,
Osmanlar haya anıtı,
Aliler Allah'ın aslanı olacak.
Akan kanlar ve çiğnenen iffetler adına,
Hamzaların yumrukları küfrün suratında patlayacak.
Romanın çocuklarının saraylarına korku,
Kaşgar'dan Gazze'ye, Arakandan Kahire'ye
ayetler okunacak, zalimler hüküm giyecek,
tazecik bir fidan gibi yüreklerde "umut" boy verecek,
Yerde yıkılan şehirlerimiz, gökten inecek.
Rabia Meydanında çocuğu yakılan annelerin yüreğine Melekler "Sekînet" üfleyecek,
Kulaklar, "Ey Oğullarım! Gidin Mısır sokaklarında Yusuf'u ve kardeşini araştırın."2 diyen Yakubları duyacak ve vicdanı olanlar şehvet vadilerinde kaybolan Yusuflar için seferber olacak.
Yusuf'un kokusunu alan babalara, "Geçti o zamanlar. Şimdi dünya yeni doğumlara gebe, Sen hala eski şaşkınlığındasın." diyenlerin yüzü kızaracak.
Taş elmasa, gece sabaha, yenilgi zafere dönecek,
Masallar ve yalanlar yine yenilecek,
Hakikat ve sadakatin zafer çağı başlayacak.
Mekke'den, Medine'den, İstanbul'dan,
Buhara'dan doğan ışık, yürekleri aydınlatacak.
Acılar "benlik surlarını" aşıp, "bize" ulaştığında, dualarımız da göklerin kapısını delip menziline varacak.
Su, taşı deler de, müminin silahı dua, gök kapsında mahsur kalır mı?
"Sayısı, on iki bin olan bir ordu azlıktan yenilmeyecek." buyurdu Allah Rasûlü...
Tarih, nice azların -Allah'ın izniyle- çoklara galip olduğunun şahitleriyle dolu.
Bu gün sayımız bir milyar sekiz yüz milyon lakin bir mağlubiyetin acılarını sarmadan diğeri geliyor. Sanki Semadan Musibet yağıyor.
Her gün yeni bir tuzak, yeni bir ihanet, yeni bir nifak hareketi doğuyor; yenilgi azlıktan, zayıflıktan değil, imanımızın zayıflığından mütevellit....
Sır, bizde... Sır, şu ayette: "Eğer sabreder ve sakınırsanız, onların tuzağı size hiç bir zarar veremez." [2]
Allah Rasûlü'nün * Gençleri!
î'lâ-i Kelimetullah uğruna çektiğiniz çileye sabreder, günaha düşmeme noktasında sebat gösterir, ibadete devamda sabrı kuşanır ve Rabbinize karşı hayasızlık etmekten sakınırsanız, düşmanlarınızın tuzakları size zarar veremeyecek; topları, tüfekleri sizin surlarınızı değil, onların saraylarını vuracak. Sabreder ve muttaki olursanız, Allah Azze ve Celle'nin yardımı tecelli edecek ve yüzyıllık tuzaklar bozulacak. Çocuklar bir daha "Baba! Niçin hep biz yeniliyoruz?" diye sormayacak.
Osmanlar haya anıtı,
Aliler Allah'ın aslanı olacak.
Akan kanlar ve çiğnenen iffetler adına,
Hamzaların yumrukları küfrün suratında patlayacak.
Romanın çocuklarının saraylarına korku,
Kaşgar'dan Gazze'ye, Arakandan Kahire'ye
ayetler okunacak, zalimler hüküm giyecek,
tazecik bir fidan gibi yüreklerde "umut" boy verecek,
Yerde yıkılan şehirlerimiz, gökten inecek.
Rabia Meydanında çocuğu yakılan annelerin yüreğine Melekler "Sekînet" üfleyecek,
Kulaklar, "Ey Oğullarım! Gidin Mısır sokaklarında Yusuf'u ve kardeşini araştırın."2 diyen Yakubları duyacak ve vicdanı olanlar şehvet vadilerinde kaybolan Yusuflar için seferber olacak.
Yusuf'un kokusunu alan babalara, "Geçti o zamanlar. Şimdi dünya yeni doğumlara gebe, Sen hala eski şaşkınlığındasın." diyenlerin yüzü kızaracak.
Taş elmasa, gece sabaha, yenilgi zafere dönecek,
Masallar ve yalanlar yine yenilecek,
Hakikat ve sadakatin zafer çağı başlayacak.
Mekke'den, Medine'den, İstanbul'dan,
Buhara'dan doğan ışık, yürekleri aydınlatacak.
Acılar "benlik surlarını" aşıp, "bize" ulaştığında, dualarımız da göklerin kapısını delip menziline varacak.
Su, taşı deler de, müminin silahı dua, gök kapsında mahsur kalır mı?
"Sayısı, on iki bin olan bir ordu azlıktan yenilmeyecek." buyurdu Allah Rasûlü...
Tarih, nice azların -Allah'ın izniyle- çoklara galip olduğunun şahitleriyle dolu.
Bu gün sayımız bir milyar sekiz yüz milyon lakin bir mağlubiyetin acılarını sarmadan diğeri geliyor. Sanki Semadan Musibet yağıyor.
Her gün yeni bir tuzak, yeni bir ihanet, yeni bir nifak hareketi doğuyor; yenilgi azlıktan, zayıflıktan değil, imanımızın zayıflığından mütevellit....
Sır, bizde... Sır, şu ayette: "Eğer sabreder ve sakınırsanız, onların tuzağı size hiç bir zarar veremez." [2]
Allah Rasûlü'nün * Gençleri!
î'lâ-i Kelimetullah uğruna çektiğiniz çileye sabreder, günaha düşmeme noktasında sebat gösterir, ibadete devamda sabrı kuşanır ve Rabbinize karşı hayasızlık etmekten sakınırsanız, düşmanlarınızın tuzakları size zarar veremeyecek; topları, tüfekleri sizin surlarınızı değil, onların saraylarını vuracak. Sabreder ve muttaki olursanız, Allah Azze ve Celle'nin yardımı tecelli edecek ve yüzyıllık tuzaklar bozulacak. Çocuklar bir daha "Baba! Niçin hep biz yeniliyoruz?" diye sormayacak.
2 Yûsuf, 12/87.
İhsan ŞENOCAK Temmuz - 2019
[2] Âl-i İmrân, 3/120.
| Diğer Özellikler | |
|---|---|
| Stok Kodu | 9786056917028 |
| Marka | Hüküm Kitap |
| Stok Durumu | Bu ürün geçici olarak temin edilememektedir. |
Ürün Etiketleri
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat
PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.