Kitap Nefis Terbiyesi - Tıbbül Kulub
Yazar İbn Kayyim el Cevziyye
Tercüme Osman Arpaçukuru, Mehmet Ali Kara, Alim Yücer
Yayınevi Polen Yayınları
Kağıt - Cilt 2.Hamur - Karton kapak cilt
Sayfa - Ebat 272 sayfa - 13.5x21 cm
İbni Kayyım El Cevziyye nin yazdığı, Polen Yayınevi tarafından yayınlanan Nefis Terbiyesi Tıbbül Kulub adlı kitabı incelemektesiniz.
Nefis Terbiyesi kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
GİRİŞ
Alemlerin Rabbi Allah’a en güzel biçimde hamd olsun. Ümmi Peygamber Efendimiz Muhammed’e ve ailesine ve arkadaşlarına en güzel salatlar ve eksiksiz salatlar olsun.
Bilim ve tekniğin gelişme gösterdiği ve insana medeniyet ve refah alanında pek çok imkanlar sunduğu bir süreci yaşıyoruz. Bu gelişme süreci hala devam ediyor. Her gün yeni bir şeyle karşılaşıyoruz.
Bu hızlı gelişme beraberinde bir gelişmeyide getirdi. İnsanın bu gelişmeleri, çağın ihtiyaç duyduğu eşyayı üretip, ondan yararlanma yönünde organize etmesi gerekiyordu. Fakat ne gezer?! Yeniliklerin ardı arkası kesilmiyor.
Üretimdeki bu hızlılığı tüketimdeki hızlılık izledi.
Bunun tesirinde kalan insan, öyle bir duruma geldi ki, yeni ürünlerin peşinde koşmaktan nefes nefese kaldı. Üretici büyük bir telaşla yeni şeyler üretmenin gayretinde; tüketici de aynı gayretle tüketmenin çabasında.
İşin garip tarafı, her iki tarafta nefes nefese kaldıkları koşuşturmada durup biraz soluk alma imkanına sahip değiller.
Yaşanan bu gelişme, hasta insanların sayısında ve hastalığın türlerinde de bir artışı beraberinde getirdi. Daha önceden bilinmeyen yeni yeni hastalıklar ortaya çıktı. Bu durum, bu hastalıkların, medeniyet alanında yaşanan söz konusu gelişmenin doğal salgıları olduğunu gösteriyor. Her gün yeni bir hastalığın adını duyuyoruz…
Laboratuarlar ve sağlık kurumları, ortaya çıkan bu yeni hastalıklara yeni ilaçlar ve tedavi yolları bulmaya çalışıyor. Bu arayış ta bu kurumları nefes nefese bir çalışmaya zorluyor.
Pek çok hastalıkta olduğu gibi kalp hastalıklarında da ve türlerinde de bir patlama yaşandı.
Kalp hastalıkların sayısı korkunç oranlara ulaştı.
Bugün insanın içine düştüğü durum budur…
Bizim bu
kitapta üzerine durduğumuzu
kitapta kalp hastalıklarıdır. Çünkü kalp, insanın merkezi, başkentidir.
Kalp, kendisi iyi olduğunda bütün bedenin iyi olduğu, hasta olduğunda da bütün bedenin hastalandığı et parçasıdır. Yaşadığı etkilenimlerin etkisi, bütün bedende ortaya çıkmaktadır.
Halbuki diğer organların hastalıkları bölgesel olarak, sadece hasta organla sınırlı kalır.
Kalp hastalıklarındaki artışa paralel olarak, kalp doktor, uzman ve cerrahlarının… ilaç ve tedavi yöntemlerinin sayısı da artma gösterdi… Kalbin hastalığının tedavisi için ameliyatlar yapıldı… Bütün bunlar, hissedilen ağrıları biraz olsun hafifletme ve dindirme adına gerçekleştirildi.
Bugün kalbin içinde bulunduğu durum budur…
Fakat insanın, gözün görme alanın dışında kalan bir
kalbi daha var. Biraz önce sözünü ettiğimiz et parçasından ibaret kalp kadar değerli ve önemli ikinci kalp. Kuran bu kalbi muhatap almış ve pek çok ayetinde ondan söz etmiştir.
Birinci kalbin zarar ve hasar görmesi, ölümü; insanın ölümüyle ve akabinde dünya hayatını yitirmekle sonuçlanmaktadır… İkinci
kalbin zarar ve hasar görmesi, ölümü ise, insanın bütünüyle ölmesiyle ve dünya ahiret hayatının her ikisini birlikte yitirmesiyle sonuçlanır. O bu haliyle Kur’an’ın dile getirdiği şu insana benzer: “O, dünyasını da, ahretini de, kaybetmiştir. İşte bu, apaçık ziyanın ta kendisidir.”
Bundan dolayı görülmeyen bu gizli kalpten söz etmekte önem kazanıyor.
Bu hasta kalpteki en büyük problem, kalp sahibinin bu hastalığın farkında olmamasıdır. Çünkü birinci
kalpte olduğunun aksine bu ikinci kalbin hastalığında bunun bedende belirtileri yoktur.
Hastalık kalpte kronik hal alır; ama o hasta kalbi taşıyan kişi bu yüzden bulur mu bu durumu fark edemez.
Bundan dolayı alimlerin, bu alanda kalp sağlığı bilinci oluşturma ve insanları bilgilendirme görevi yerine getirmeleri gerekiyordu. Alimler bunu yapmalılar ki, insanlar dikkatli ve ihtiyatlı hareket edebilsinler ve gafil yakalanmasınlar… Onlar bunu yaptılar.
Her ne kadar bu tür
kalp hastalıklarının doktorları günümüzde nadir bulunsalar da çok eski zamanlara ait klinik ve muayenehanelerin kapıları hala ardına kadar açıktır. Ziyaretçilerine, kalp sağlıklarına dikkat etmeleri için danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra onlara reçeteler ve ilaçlar yazmaya ve isteyenler için checkup’lar yapmaya devam ediyor. Bunu içinde Allah’ın rızası hiçbir ücret talep etmiyor.
Bu kliniklere örnek olarak şunları verebiliriz:
Hasan El Basri Kliniği, Haris el muhasibi Kliniği, Cüneyt kliniği, gazali kliniği… e bunlar gibi birçok klinik. Allah hepsine rahmetiyle davransın ve yaptıklarının fazlasıyla versin.
Allah rahmetiyle sarsın,
İbn Kayyim, bu sahada tecrübe, uzmanlık, sezgi ve bilgiyle meşhur önderlerden biridir. Bize yakışan, onun ilminden, uzmanlığından istifade etmek için kapısında durmaktır.
Çalışmalarımı kendisine halis kılmasını ümit ederek, bu konuyu titizlikte ele almaya ve bu
kitabı baskıya hazırlamaya beni sevk eden sebep işte budur. Kuşkusuz Allah kendisinden istenenlerin en iyisidir. O (c.c.), efendimiz Muhammed’e ve ailesine ve arkadaşlarına salat etsin.
6 Şevval 1421
01 Ocak 2001
Salih Ahmet eş-Şami
BU KİTAP
İmam İbn Kayyim’in biyografisini okuduğumuz zaman telif ettiği
kitaplar listesinde “
Tıbbü’l-kulub ” başlıklı bir
kitap görüyoruz.
Onun biyografisini kalem alan yazarların çoğunluğu bu
kitabı eserleri arasına göstermektedir. Fakat bu güne kadar bu
kitabın yazma nüshalarına rastlamamıştır. Riyaddaki imam Muhammed B. Suud İslam Üniversitesi’nde Berlin kütüphanesinden fotokopi edilmiş bazı yazma nüsha sayfalar bulunuyor. Fakat bunlar da “Zadü’l- mead”
kitabından çeşitli bölümlere ait olup, bağımsız bir eser değildir. Kütüphanede bu el yazma sayfalar, “
Tıbbul Kulup” başlığı altında kayda alınmıştır.
Şimdiye kadar bu
kitaba ait hiçbir yazma nüsha bulunamamış olsa da
İbn Kayyim çeşitli
kitaplarından bu konuyu yeterince ele alınmış bulunmaktadır. Bu
kitaplardan bazıları şunlardır:
Medaricü’s-salikin
Tariku’l-hicreteyn
Ed-Dau ve’d devau (el cevabu’l-kafi limen sele ani’d- devai’ş-şafi)
İğasetü’l-lehfan
El-Fevaid……vdğ.
İbn Kayyım, bu
kitaplarında, ister şüphe ve kuruntularından, ister ihtiras ve tutkulardan ileri gelmiş olsun, kalp hastalıklarını ve tedavi yollarını ele almaktadır.
Bu konunun bütün unsur ve malzemelerini bir araya getirmek ve bunları halkın istifadesine sunmak, okuyucuya zaman vermekten yana tasarruf sağlayan faydalı bir çalışmadır.
İbn Kayyim’in kültürünü halkın yaşamına kazandırma projesi kapsamında azimle bu işe girişince, araştırmalarımın sonunda şu sonuca ulaştım:
İbn Kayyim’in “İğasetü’l-lehfan fi masayidi’ş-şeytan” başlıklı
kitabı, bu
kitabın omurgasını oluşturacak şekilde bu konunun ilk bölümünü içermektedir.
Diğer
kitaplarda ele alınanlar ise, konuyu tamamlayıcı niteliktedir.
Konunun unsur ve malzemelerini yeterince topladığımda ona başlama yönündeki kararım da iyice pekişmiş oldu. Allah da sebebi vasıtalara kolaylıkla ulaşmamızı sağladı… Ve bu
kitap ortaya çıktı.
KİTAP ÜZERİNDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİM ÇALIŞMALAR
Yazarın “İğasetü’l-lehfan” adlı
kitabı nın ilk bölümünün, konumuzun temelini ve omurgasını oluşturduğunu söylemiştim. Bundan dolayı bu
kitaptan biraz bahsetmek yerinde olacaktır.
İbn Kayyım, adı geçen
kitabını on üç bölüme; ön üçüncü bölümü de şeytanın tuzakları konusuna ayırmıştır.
Kitabın ana teması olan şeytanın tuzakları,
kitabın dörtte üçünü meydana getirmekte olup, bu da çalışmanın tamamında iki cilde tekabül ediyor.
Geri kalan bölümlerin tümü “
Tıbbu’l-kulub” konusundadır. Bu da
kitabın dörtte birini oluşturmaktadır. Bu itibarla bu bölüm,
kitabın “Önsöz”ü olarak kabul edilebilir. Nitekim
yazar burada şeytanın savaş alanını ele almaktadır ki, bu kalptir.
Şayet bu bölüm, söz konusu
kitaptan bağımsız olarak basılmış olsaydı, amaca daha uygun düşerdi. Nitekim “et-Tıbbü’n-nebevi” de durum tamamen bundan ibarettir. Bu
kitap da gerçekte “Zadü’l-mead”
kitabından bir bölümdür.
“Tıbbü’l- kulub”un bağımsız bir
kitap olarak basılmamış olmasının sebebi “İğasetü’l lehfan fi masayidi’ş-şeytan” başlığının
kitapta bu konunun bulunduğuna dair bir fikir vermemesi olabilir. Nitekim
kitabın adından, orada bu konunun bulunabileceğini sezinlemek mümkün değildir. Böylelikle kalple bağlantılı konular,
kitap adının parıltısı karşısında gözden kaçmıştır.
Yazarın bazen yüz sayfayı bulan, konu dışına çıkan uzun arasözleri de söz konusu gözden kaçmaya yardımcı oldu. “İğasetü’l-lehfan”ın ikinci cildinin başlangıcında olan da budur. Bundan dolayı okuyucu bu bölümü, okuduklarından ibaret sanabilmektedir.
Yazarın yapmış olduğu düzenlemeye göre bölümlerin sıralanışı şöyledir:
1) Kalplerin sağlıklı hasta ve ölü diye kategorilere ayrılması.
2)
Kalp hastalığının hakikati.
3)
Kalp hastalıklarının ilaçlarının doğal ve dini olarak gruplandırılması.
4)
Kalbin diri ve aydınlık olmasının, her iyiliğin; ölmüş ve kararmış olmasının da her kötülüğün mayası olması.
5)
Kalb ancak hakkı kavrayıp, onu arzuladığı ve başkasına onu tercih ettiği sürece hayat bulur ve sağlıklı olur.
6) Yaratıcısı ve ilahi onun yegane mabudu, en ileri arzusu ve ona başka her şeyden daha sevgili olmadıkça kalp mutlu olamaz ve huzur bulamaz.
7) Kuranın her türlü hastalığına karşı kalbin tüm ilaç ve tedavisini içinde bulundurması.
8) Kalp tezkiyesi.
9) Kalbin kirlerinden ve pisliklerinden temizlenmesi.
10) Kalbin hastalık ve sağlığının belirtilmesi.
11) Nefsin baskın gelmesinden ileri gelen kalp hastalığının tedavisi.
12) Şeytandan dolayı hastalanana kalbin, sağlığına kavuşturulması.
Benim bu
kitapta yaptıklarıma gelince; bunlar şu şekilde maddelendirilebilir:
- Konuyu oluşturan malzemenin düzenlenmesi.
Biraz önce
yazarın, konunun bölümlerine ilişkin düzenlenmesini vermiştik.
Bu düzenin bu şekliyle bilerek ve istekle yapılmayıp kendiliğinden bu şekilde ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. On sekizinci bölümde
kalp tezkiyesinin anlatılmasından sonra on dokuzuncu bölümde
kalp temizliğinden bahsedilmesi ve ardından
tezkiyenin temizlendikten sonra geldiğine vurgulanması, bu düşüncemizi desteklemektedir. Şayet bölümler arasında bir sıralama ve düzen amaçlanmış olaydı,
kalp temizliği,
kalp tezkiyesinden öne alınırdı.
Fakat amaç, konuyu bağımsız bir
kitap olarak sunmak olunca, araştırmanını temel öğelerini… Öncelik sırasına göre gösteren bir planını yapılması zorunlu olmaktadır.
Kitapta bu yapılmıştır.
Yazarın düzenlemesi üzerinde yaptığım değişiklerden bazılarına burada işaret etmek istiyorum:
a) Birinci bölümdeki
kalp sağlıklı, hasta ve ölü diye 3’e ayrılmıştır. Daha sonra onuncu bölümde kalbin hasta ve sağlıklı olmasının belirtilerine dair açıklamalar yapılmıştır. Uygun olan bu onuncu bölün konusunun ikinci bölümüne alınmasıydı.
b) Üçüncü bölümde
kalp hastalıkların ilaçları doğal ve
dini olarak gruplandırılmıştır. Ardından yedinci bölümde Kur’an’ın her türlü hastalığına karşı kalbin tüm ilaç ve tedavisini içinde bulundurmasına ilişkin açıklamalar gelmiştir. Doğru olan; bu iki bölüm ardından gelmesiydi.
c) Üçüncü bölümde kalbin huzur ve mutluluğundan bahsedilmektedir. Halbuki bu konunun son bölüm olması ve
kitabın onunla bitmesi daha uygundur.
Bazı konular
kitapta birden fazla yerde dağınık olarak yer almaktadır. Makbul olan bunların tek bölüm altında bir araya getirilmesiydi. Örneğin; sağlıklı ve diri bir kalp konusu iki bölümde ve yine kalp hastalıklarının ilaç tedavileri de iki bölümde anlatılmaktadır.
Buna karşılık yazar, ilk bölümde iki koynu da işlemektedir. Güzel olan bu konulardan ikisinin uygun yere alınmasıydı. Altıncı bölüm onun için uygun olmuştur.
- Konunun, yazarın diğer kitaplarından tamamlanması,
Yazar pek çok
kitabında bu konuyu ele almıştır. Bu konuyu işleyen
kitapları üzerinde yaptığım araştırmam sonunda aşağıdaki
kitaplarından da yararlanmış oldum.
Medaricü’s-salikin
Miftahu dari’s-saade
Bedaiu’l-Fevaid
El-fevaid
El-Cevabü’l-kafi
Aşağıdaki başlık ve paragraflarda kitaba eklenmiştir.
İkinci bölümde ikinci başlık
Beşinci bölümde İkinci başlık
Altıncı bölümde ikinci başlık
Birinci bölümde birinci paragraf
Beşinci bölümde birinci başlangıcın girişi
Diğer paragraflar
Kitaba eklediğim her başlık ve paragrafın kaynağını da gösterdik.
3) Konuyla ilgisi olmayan ara sözler.
İbn Kayyım (rah.a.) güzel anlatımıyla tanınmıştır. Bu anlatımıyla o her ne zaman isterse,
okuyucuyu ardı sıra götürme imkanına sahip olmuştur. Aynı şekilde o uyumlu ara sözleriyle de meşhurdur. Konunun dışına çıkan bu sözlerini bazen uzun tutmuş bazen kısa geçmiştir. Bu sözler nedeniyle okuyucunun zaman zaman konular arasındaki bağlantıyı kaçırdığı olmuştur.
Onun bu tür açıklamalarını bazen konu içinde gelmişse dipnotta verdim. Bazen de konunun sonunda yer almışsa bulunduğu yerde aktardık. Fakat her iki halde de bunun bir ara söz olduğuna işaret ettim. Böylece ara sözlerden beklenen faydayı hem koruduk. Hem de okuyucuya zaman kazandırdık.
4) Biçimle ilgili değişiklikler:
Anlamayı hızlandırmak ve konunun bütüncül olarak kavranmasını sağlamak üzere başlıklar paragraflar halinde düzenlendi ve alt başlıklar korundu.
Konunun biraz olsun hakkını verebilmiş olduğumu ümit ediyorum.
BAŞLARKEN
Yazarın ele aldığı birçok
kitabında açıklamalarda bulunduğu bu önemli konuya başlarken,
okuyucuya araştırmanın planının ve düzenini vermem eyerinde olacaktır. Bu konunu bütüncül olarak kavranmasına yardım edecektir.
Birinci bölüm, genel bir giriş olarak, insanda kalbin yerine ve önemine değişiyor. Sonra kalplerin sağlık ve hastalık itibariyle sağlıklı, hasta ve ölmüş
kalpler olarak geliyor. Bu esnada her birinin özellikleri de anlatılıyor.
İkinci bölüm kalbin sağlık ve hastalık belirtilerini ve hastalığa yol açan sebeplere değiniyor.
Üçüncü bölüm kalp hastalığının gerçekte ne olduğunun ve kalbin hastalık ve sağlık bakımından bedene benzediğini anlatıyor.
Böylece ilk üç bölüm, okuyucuya kalbin sağlık ve hastalıkları ve hastalıklara yol açan sebepler hakkında kapsamlı bir anlayış kazandırıyor.
Hastalığa yol açan sebeplerden uzak durmaya ve belirtileri ortaya çıkardığında da hastalığın teşhisini yapmaya yardımcı oluyor.
Tehlike kalbe üç yönden nefis, şeytan fitne ve günahlar…
Bundan dolayı dördüncü bölüm,
nefsin kalbe baskın gelmesinden,
kalbin nefsin boyunduruğuna girmesinden korunma yollarını açıklanmasına ayrılmış.
Beşinci bölüm, şeytanını
kalbe egemen olmasından korunma yollarına; altıncı bölüm fitne ve günahların
kalbe etkisine dair açıklamalar içeriyor.
Bu açıklamalar sonunda insan, tehlikelerin nereden geldiğini ve bunlardan korunma yollarını öğreniyor. Böylece gerekli korunma çarelerine sarılıyor ve durumunun tamamen bilincinde oluyor.
Söz kalplerden ve tedavisinden açılınca ilacın, henüz tüm yaşam fonksiyonlarına kaybetmemiş kalbe faydalı olacağına; ölmüş kalbe ise hiçbir faydasının olmayacağının da söyleme k gerekiyordu. Bundan dolayı yedinci bölüm, diri kalbe ve kalbin diri olduğunun işaret ve belirtilerine dair açıklamalara ayrıldı.
Kalbin hala diri olduğundan emin olunduğunda, reçete Allah’ın izni ile şifa verecektir. İşte bu noktada
kalbin ilaçlarından söz etsek uygun düşecektir. Böylelikle sekizinci bölüm bu konuyu ele aldı.
Tehlikenin nereden geldiğini bilmek, gerekli korunma çarelerine başvurmak ve hastalık belirtileri ortaya çıktığında vakit geçirmeden ilaç ve tedaviye başlayarak, kalbin sağlıklı halini sürdürebilmesine yardım ayrıca
kalbin kirlerinden ve pisliklerinden temizlenmesi de
kalbin sağlıklı halleri sürdürebilmesine yardımcı olan bir diğer davranıştır. Dokuzuncu bölüm bu konuyu ele alıyor.
Yazarın da dediği gibi
kalp temizliği kalbin tezkiyesinden sonra geliyor. Bu onuncu bölümün konusu.
Kalp tezkiye makamında durulduğunda mutluluk aşamasına ulaşıyor. Bu aşamada, kalbin mutluluk ve saadetini sağlayan unsurlardan söz etmek gerekli oluyor. Bu ise, on birinci bölümün konusudur ki,
kitap bu konuyla son bulmaktadır.
Bu sözler, bu
kitabın özet bir
tanıtımı ve bu şekilde düzenlenmesinin sebeplerine dair açıklamalardır. Çalışıp doğruya ulaşanlardan olduğumu ümit ediyorum. (
nefis terbiyesi kitap, nefis tezkiyesi kitabı, nefis terbiyesi kitabı. Polen yayınları nefis terbiyesi, ibn kayyım el cevziye nefis terbiyesi kitabı, tıbbül kulüb, nefis terbiyesi fiyatı, tıbbul kulub kitap )
İbni Kayyım El Cevziyye nin yazdığı, Polen Yayınevi tarafından yayınlanan
Nefis Terbiyesi adlı
kitabı incele diniz.