Kitap Ölüm ve Sonrası
Yazar İmam Gazali
Yayınevi Semerkand Yayıncılık
Tercüme Hüseyin Okur
Kağıt Cilt 2. Hamur, Karton Kapak
Sayfa Ebat 272 sayfa - 13,5x21 cm
Yayın Yılı 2018
İmam Gazali Ölüm ve Sonrası kitabı nı incelemektesiniz.
Semerkand yayınları Ölüm ve Ötesiş kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Kitabü Zikril Mevt vema Ba‘dehû , İhyâ’dan
KİTAP HAKKINDA
Kıymetli okuyucularımız,
Elinizdeki kitap, önümüzdeki en önemli bir işi ele almaktadır. Dünyadaki bir insanın ölümden ve ölüm ötesi hayata hazırlanmaktan daha önemli bir işi olamaz. İnsan bu dünyada kısa bir süre, âhirette ise ebediyen kalacaktır.
Yüce Allah bizim yaratıcımız, sahibimiz ve gerçek dostumuzdur. Âhiret O'nunla buluşma yurdumuzdur. Bu kesin bir hüküm, değişmez bir sonuçtur. Akıllı kimse, bu buluşmayı inkâr ve ihmal edemez.
Âhirete giderken iki türlü ölüm vardır: İmanlı ve imansız. Âhirette varılacak iki yurt vardır: Cennet veya cehennem. Orada ise iki sonuç vardır: Yüce Allah'ın rahmeti veya gazabı.
İşte büyük İslâm âlimi, hüccetü'l-İslâm unvanı ile meşhur İmam Gazâlî (rah), elinizdeki eserinde, insanların mutlaka yaşayacakları bu gerçekleri en güze şekilde anlatmaktadır.
Bu çalışma ebediyete gitmekte olan bütün insanlara bir uyarıdır, yol haritasıdır, cennete giden yola çağrıdır, uyanma vesilesidir, tövbe sebebidir.
Bu eser onu inanarak okuyan, hakikatini anlayan ve gereğince amel eden herkese cenneti ve Allah'ın cemâlini müjdelemektedir. Bundan öte hangi saadet vardır?
Bu kitap, İmam Gazâlî'nin (rah) meşhur eseri İhyâü Ulû-mi'd-Dîn'in son bölümüdür. Müstakil olarak baskıları da vardır. Çeşitli tercümeleri yapılmıştır.
Bizler bu eseri Semerkand titizliği ve sorumluğu ile okuyucularımıza yeniden sunmayı gerekli gördük.
Eseri kıymetli hocamız Hüseyin Okur tercüme etti. Hocamız kitabın içinde geçen hadislerin kaynaklarını tesbit ederek güzel bir çalışma yaptı. Gerekli yerlere eklediği ara başlıklar ile tercümeye rahatlık kazandırdı. Mânaya sadık kalarak dil ve üslûp yönüyle en anlaşılır Türkçe'yi kullanmaya özen gösterdi. Bunda başarılı da oldu.
Eser baştan sona tarafımızca okunarak gerekli tashih ve düzeltmeler yapılarak siz kıymetli okuyucularımıza sunuldu.
Bu baskıda kitabın bazı bölümleri kısaltıldı. Bu kısaltmalar kitabın asıl konusuna bir zarar vermeden yapıldı. Bu, basım, alım ve okuma kolaylığı için düşünüldü. Eser tam tercümesiyle büyük boy olarak ayrıca basılacaktır.
Muhtemel hatalarımızı bize ulaştıranlardan Allah razı olsun.
Hamdolsun âlemlerin rabbi yüce Allah'a.
Dr. Dilaver SELVİ
Bismillâhirrahmânirrahîm
MUKADDİME
Ölümle zalimlerin ve zorbaların boyunlarını büken, kis-râların bellerini kıran, kayserlerin emellerini boşa çıkaran Allah'a (c.c) hamdolsun.
Bu zalim kimselerin kalpleri ölümü hatırlamaktan hep nefret etmiştir; fakat Allah'ın (c.c) hak olan vaadi gerçekleşmiş ve onları helâk çukurlarına yuvarlamıştır. Onlar, saraylarından alınıp mezarlara konulmuş, rahat yataklarının aydınlığından lahitlerin karanlıklarına bırakılmışlardır. Câriye ve hizmetçileri ile oynaşmakta iken baykuşlara ve böceklere yem olmaya terkedilmişlerdir. Lezzetli yiyecek ve içeceklerle sürdürdükleri hayatlarından kopanlıp toprak altında kıvranmaya bırakılmışlardır. Dostlarıyla beraber iken yalnızlığa itilmişler, yumuşak, atlas yataklarından felâketin kucağına atılmışlardır.
Bir bak! Onlar kendilerine ölümün gelmesini engelleyecek bir sığınak ya da bir kurtarıcı bulabilmişler mi? Kendilerini ölümden gizleyecek bir perde veya onu kendilerinden uzaklaştıracak bir koruyucu bulabilmişler mi? Bak yüce Allah ne buyuruyor:
"Sen, onlann herhangi birinden (bir varlık emaresi) hissediyor veya onlara ait alız bir ses olsun işitiyor musun?"[1] [1] Meryem 19/97.
Kahır ve istilâsı ile tek olan, ebedîlik hakkını kendisinden başka kimseye vermeyen, takdir ettiği ölümle bütün mahlûkatı zelil eden; ölümü müttakiler için bir kurtuluş ve kendisiyle buluşma sebebi kılan; kıyamet gününe kadar kabri asiler için bir zindan ve dar bir hapis yapan Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ederim.
Zâhirî (ve bâtınî; apaçık) nimetleri ihsan etmek, kahrıy-la intikam almak O'na mahsustur. Yerdekilerin ve gökteki-lerin şükrü; öncekilerin ve sonra gelenlerin hamdi O'nadır.
Apaçık mûcize ve deliller sahibi Hz. Muhammed'e (s.a.v), onun âline ve ashabına çokça salât ve selâm olsun.
Bundan sonra deriz ki:
Ölümün kendisini yakalayacağını, yatacak yerinin toprak olacağını, toprak içindeki kurtların kendisinden hiç ayrılmayacağını, Münker ve Nekir meleklerinin sürekli kendisiyle beraber olacağını, kabrinin kendisine mekân, toprak altının da karargâhı olacağını, kıyametin kendisi için bir sözleşme yeri, cennet ve cehennemin son durak olduğunu bilen kişiye gereken; sadece ölümü düşünüp onu anmak; yalnızca ona hazırlanıp onun için tedbirler almak; ancak onu beklemek, onun derdine düşmek; tek kaygısı ölüm olup ona çare aramak ve daima onun gelişini gözetmek olmalıdır.
Gerçekten, kişinin nefsini ölülerden sayıp kendisini me-zarlardaki insanlar arasında görmesi gerekir. Çünkü gelmekte olan her şey yakındır; uzakta olan ise hiç gelmeyecek olandır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu hususta şöyle buyurmuştur:
"Akıllı kimse, nefsini ıslah edip ölümden sonrası için hazırlanandır. "2
Bir şeye hazırlanmanın en kolay şekli, onu kalben devamlı zikretmektir. Devamlı zikredebilmek ise onu hatırlatan şeylere kulak vermek ve dikkatini ona vermeyi sağlayacak şeylere yönelmekle mümkündür.
Bunun için biz burada ölüm olayının, ölümden önceki ve sonraki hallerin, kulun devamlı hatırlaması ve tekrar etmesi gereken âhiret, kıyamet, cennet ve cehennem ile ilgili konuların üzerinde duracağız. Sürekli ölümü düşünmek ve onu beklemek, ölüme hazırlanmaya teşvik içindir. Gerçekten ölümden sonrası için vakit ve kervan yaklaştı; ömürden az bir şey kaldı; fakat yüce Allah'ın, "İnsanların hesaba çekilecekleri (gün) yaklaştı. Hal böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirmektedirler" 3 âyetinde buyurduğu gibi, insanlar hâlâ bundan gafildirler.
Ölüm ve ölümle ilgili meseleleri iki kısımda ele alacağız.
! Tirmizî, Sıfatül kıyame. 25;lbnMâce, Zühd, 31; Hâkim, el-Müstedrek, 4/251; Münzirî, et-Tergîb ve't-Terhîb, nr. 4916. 3 Enbiyâ 21/1.