Kitap Raşid Halifeler
Yazar Halid Muhammed Halid
Tercüme Osman Arpaçukuru
Yayınevi Beka Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur Kağıt, Karton İnce Ciltli
Sayfa Ebat 666 sayfa, 13,5x21 cm Roman boy
Beka Yayıncılık Raşid Halifeler kitabını incelemektesiniz.
Halid Muhammed Halit 5 Raşid Halife kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
ONUN ADIYLA..
Resûlullah'ın (s.a.v.) vefatının ardından Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) halife olmasıyla başlayıp Hz. Ömer (r.a.) ve Hz. Osman'la (r.a.) devam eden ve Hz. Ali (r.a.) ile son bulan ilk dört halifeye "
Raşid Halifeler", yaygın bir diğer kullanımıyla "
Hulefâ-yi Râşidîn" denilmektedir. Kelime yapısı olarak
"Râşid Halifeler/Hulefâ-yi Râşidîn" bir sıfat tamlaması olup,
"doğru yolda olan, doğruya ve hakka sımsıkı sarılan, kemale ermiş halifeler" anlamına gelmektedir.
Hz. Peygamberden sonra İslâm devletini yöneten
ilk dört halifeye ve onların yönetiminde geçen döneme "
râşid" sıfatının verilmesine sahabeden îrbâd bin Sâriye'nin (r.a.) Peygamber Efendimizden (s.a.v.) rivayet ettiği şu hadisin sebep olduğu söylenmektedir:
"... Benim sünnetime ve benden sonra da Hulefâ-yi Râşidîn'in sünnetine sımsıkı sarılıp tutunun..."[1]
Hadiste geçen
"Hulefâ-yi Râşidîn" tabirinden maksadın,
ilk dört halife olduğunu söyleyenler olmakla beraber
Emevî halifesi Ömer bin Abdülaziz'in de (rah.a.) bu gruba girdiği görüşünü savunanlar olmuştur. Bu düşünceden hareketle Ömer bin Abdülaziz'in beşinci
râşid halife olduğu söylenmiştir.
2 Nitekim bu
kitapta da Ömer bin Abdülaziz
beşinci halife olarak yer almıştır. Bazı âlimler ise,
"gerçek anlamda hilafetin 30 yıl süreceğini, daha sonra saltanata dönüşeceğini"3 bildiren hadisi esas alarak, Hz. Ali'nin oğlu Hz. Hasan'ı (r.a.) beşinci râşid halife kabul etmişlerdir.
4
; Müsned, IV, 126 (17182, 17184, 17185); Dârimî, "Mukaddime", 16 (95); Ibn Mâce, "Mukaddime", 6
(42, 43); Ebû Dâvûd, "Sünnet", 6 (4607); Tirmizî, "ilim", 16 (2676)..
: Bu görüşü dile getirenlerden biri; Süfyan es-Sevrî'dir. Bkz. Ebû Dâvûd, "Sünnet", 8 (4631).
1 Ebû Dâvûd, "Sünnet", 9 (4646, 4647); Tirmizî, "Fiten", 48 (2226).
Râşid Halifelerden Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ali, Medine halkının seçimiyle, Hz. Ömer ve Ömer bin Abdülaziz, halef bırakma suretiyle, Hz. Osman da şûra yoluyla halife olmuşlardır. Bunlardan hiçbiri ölümünden sonra yerine geçecek halifeyi belirlerken diğer
halifelerin aksine kendi ailesinden birini düşünmemiştir. Bütün dünyada eski çağlardan beri uygulanmakta olan verasete dayalı aile iktidarı düzenine ilgi göstermemiş olmaları, dikkat çekici ve oldukça önemli bir durumdur. Nitekim diğer halifelerin ısrarla sürdürdükleri söz konusu iktidar sistemi,
İslâm ümmetinin kaynaklarının bir avuç elit tabakanın elinde toplanıp lüks ve şaşaalı bir hayat içinde tüketilirken halkı iç karışıklıklar ve buhran içinde bırakmıştır.
İlk
halife Hz. Ebû Bekir, İslâm'a ilk girenlerden, ashabın ileri gelenlerinden ve cennetle müjdelenen on kişiden biridir. Maddî ve manevî tüm varlığını Hz. Peygambere adamıştır. H.11-13/m.632-634 yılları arasında halifelik görevinde bulunmuştur.
İkinci
halife Hz. Ömer çok zengin sayılmayan orta halli bir tacirdir. Güçlü bir cengaver, usta bir binici, etkili bir hatiptir. Müslüman olduğu andan itibaren Resûlullah'ın vefatına kadar ondan ayrılmamış, hakkı yerine getirmede son derece tavizsiz ve katı bir tutum sergilemiş, adaletli yönetimiyle insanlık tarihine damgasını vurmuştur. O da h.13-23/m.634-644 yılları arasında halifelik görevini yürütmüştür.
Râşid Halifelerin üçüncüsü Hz. Osman da ilk Müslümanlardan, aynı zamanda Hz. Peygamber'in ardı ardına iki kızıyla evlenme şerefine ermiş bir damadıdır. Daha çok İslâm uğrunda yaptığı cömert harcamalarıyla ve üstün haya duygusuyla tanınmıştır. Osman (r.a.), h.23-35/m.644-656 tarihleri arasında 11 yıl 11 ay 14 gün halifelik yapmıştır. Bu hilafetin yaklaşık ilk altı yılı istikrar üzere, ikinci altı yılı ise kargaşa ve fitnelerle geçmiştir. Aile ve akrabasına duyduğu aşırı sevgi ve şefkatle onları devlet idaresinde çeşitli görevlere getirmesi, isyancılar tarafından önemli bir fitne malzeme olarak kullanılmıştır. Vefatından sonra da ölümü isyancılar tarafından fitne malzemesi yapılmaya devam edilmiştir.
Dördüncü
halife Hz. Ali, Hz. Osman'ın asilerce şehit edilmesinin ardından asilerin sıkıştırması ve halkın ısrarı üzerine halife olmuştur. O, "çocuklardan Müslüman olan ilk kimse"dir. İlk dört Müslümandan biri ve aynı zamanda Hz. Peygamberin bir diğer damadıdır. Ali (r.a.) h.35-40/m. 656-661 tarihleri arasında halifelik yapmıştır. Hz. Osman döneminde başlayan iç karışıklıklar ve fitneler onun zamanında sürüp gitmiş, iç güvenlik ve huzur bir türlü sağlanamamıştır. Onun dönemindeki önemli değişikliklerden biri de Hilafet merkezinin Medine'den Kûfe'ye taşınması olmuştur.
Ömer bin Abdülaziz, bir Emevî halifesi olarak göreve getirilmiştir. O, Emevî
halifelerinin ahlâk ve yaşayış bakımından en iyisi, en temizi, en onurlu ve izzetlisi, İslâm'ı yaşama ve yaşatma konusunda en çok gayret göstereniydi.
O da h.99-101/m.717-720, tarihlerinde halifelik görevinde bulunmuştur. Devlet yönetimi görevini yürütürken kendisine atası Hz. Ömer'i (r.a.) örnek almış, özel yaşantısını da bu anlayış çerçevesinde düzenlemiştir. İyice bozulmuş olan hilafet sistemini 2 yıl gibi kısa bir zaman içinde Asrı Saadet'teki ve ilk dört halife dönemindeki aslî yapısına döndürmeyi ve yönetimi İslâmî temeller üzerinde sürdürmeyi başarmıştır.
Bu sunuş yazısında onları uzun uzun anlatacak, şahsiyet kalıplarını şekillendiren, onların hakka ve doğruya sımsıkı sarılıp, kemale ermelerini sağlayan fazilet ve üstünlüklerini birer birer sayıp dökerek bu üstün insanları övmeye gerek duymuyoruz. Zira göreceğiz ki,
kitabın yazarı bu övgüyü ilerleyen sayfalarda hakkıyla yerine getirmektedir.
Yazar kitabında, ayrıntılara girmeden sadece konunun ana teması ve önemli noktaları üzerinde yoğunlaşmakta; edebî ve duygusal bir anlatımla insanı ruh ve vicdanının derin noktalarından kavrayarak konuyla beraber sürüklemekte, olayın içine çekmekte, âdeta yaşatmaktadır. Derken insanı olayların akışından çekip alarak kendi iç dünyasına döndürmekte, öz eleştiri yapmaya zorlamaktadır. Bu durum da insanın ruh ve vicdanını bütünüyle kaplamış olan ve duygusal etkilenmenin dozunu ve şiddetini arttırmaktadır.
Kitabın çevirisi esnasında zaman zaman göz pınarlarımıza hakim olamadığımızı belirtmenin, maksadımızı çok iyi anlatacağı kanısındayım. Tabiî bunun için gönül kapılarınızın ardına kadar açık olması gerekiyor.
Kitabı, baskı öncesinde inceleme ve
okuma imkânı bulan kimi insanların da okuma esnasında zaman zaman gözyaşlarını tutamadıklarını öğrenmemiz içerik ve anlatımdaki söz konusu duygusal yoğunluğun varlığını ve gücünü göstermektedir. Bunda yazarı kadar olmasa da acizane çeviride kullandığımız dilin de katkısının olduğu açıktır. Bundan dolayı Allah'a hamd ve şükrediyoruz.
Yazarının iyi dileklerle yazıp, bizim de aynı iyi dileklerle
Türkçeye kazandırdığımız bu
kitabın inşallah öncelikle Allah'ı, Peygamberini ve sonra
yazarını, mütercimini, okuyucusunu, yayıncısını ve tüm insanlığı memnun edecek güzel sonuçlar meydana getireceğine olan inancımız tamdır. Söz
tercümeden açılmışken burada bir noktaya değinmek istiyorum.
Kitapta yer alan dipnotların birkaç istisnası hariç tamamı bize aittir. Dipnotlarda bu durumu "
Mütercim" kelimesiyle belirttik. Âyet meallerine ilişkin dipnotlarda bir görüş ve açıklama yer almadığı için bu kelimeye gerek görmedik.
Yazara ait olan dipnotlarda ise "
Yazar" kelimesi bulunmaktadır. Aynı şekilde tercüme esnasında yararlandığımız kaynakların genel listesi de
kitabın sonunda bulunmaktadır.
Kitabı uzun uzun tanıtmaya gerek olmadığını hatta bunu hakkıyla yapamayacağımı düşünüyorum. Çünkü burada söz konusu olan, sıradan bir tarih veya biyografi değildir. Yine okuyucuya kazandırılmak istenen sadece tarih bilinci de değildir. En az bunlar kadar bir manevî haz ve etkilenme de söz konusudur ki, bu ancak açık bir gönülle kitabın dünyasına girmekle fark edilebilir ve anlaşılabilir. Bunun için de
kitabı okumaya başlamak gerekir... Zaten bu satırları okuyor olmanız okumaya çoktan başladığınızı gösteriyor...
Başta ve sonda hamd her zaman sadece Allah'adır. Onun kutiu Resulü,
Hulefâ-yi Râşidîn'in yegane mürebbisi ve mürşidi, Sevgili Peygamberim Hz. Muhammed'e (s.a.v.) ve yine başta Râşid halifeler olmak üzere tüm ashab-ı kirama ve her mümine de selâm olsun...
OSMAN ARPAÇUKURU
Kartal, 23 Haziran 2006
İslâm'ı her kime sundumsa, kabul etmekte tereddüt göstermiş ve ağırdan almıştır. Ancak Ebû Bekir hariç... O, ne tereddüt göstermiş ve ne de ağırdan almıştır...!! (Tirmizî, Menakıb, 36ö2)
Allah, hakkı Ömer'in diline ve kalbine koymuştur. (Tirmizî, Menâkıb, 3683; Ebû Davud, Harâc 18, (2962))
Allah'ım! Ben Osman'dan razı ve hoşnudum; sen de ondan razı ve hoşnut ol. (Hadis)
Ben kimin yardımcısı ve dostu idiysem, Ali de onun yardımcısı ve dostudur. (Tirmizî, Menâkıb, 3714)
... Sonra Ömer bin Abdülaziz'e biat edildi. O, halkla görüşmek üzere yere oturdu...!!! Tarihçiler
(
5 Raşid Halifeler, Halid Muhammed Halid, Osman Arpaçukuru, Beka Yayınları, Yayın Yılı 2019, 5 halife kitabı, beka )
İÇİNDEKİLER
O'NUN ADIYLA
...VE EBÛ BEKİR GELDİ
Giriş
Söz Mutlaka Yerini Bulacaktır
Eğer O Söylemişse, Mutlaka Doğrudur
Kurtlar Beni Paramparça Etseler Bile
Sizin Hayırlınız Olmadığım Hâlde
Anne! Koyun Sağan Adam Geldi
ÖMER'İN HUZURUNDA
Müminlerin Başkanı Müsaade Eder Mi?
Elbette Onlara Pek Çok İyilik Getirecektir
Yarın Rabbine Ne Cevap Vereceksin?
Tabiî Ya, Çünkü Sen Müminlerin Başkanının Oğlusun...
Onu Dinlemeyecek Olursak, Bizde Hayır Yok Demektir
Ne Kendim Hilekârım, Ne De Bir Hilekâr Beni Aldatabilir
Kocanı Bebekle Müjdele...!!
OSMAN! YOLUN AÇIK OLSUN
Giriş
İlk Muhacir
Daima Allah'a Yönelen, Çok Merhametli
Halifelerin Üçüncüsü Zor Yıllar
Cennet Misafiri...!!
ALİ'NİN GÖZETİMİNDE
Giriş
Çocuk ve Torun
Evlâtlık - İlk Müslüman Çocuk
Kahraman ve İnsaniyetli
Halife ve Örnek
Yolcu ve Mukim
İSLÂM'IN MUCİZESİ ÖMER BİN ABDÜLAZİZ .,
Giriş
Olağanüstü Hâllerle Dolu Çocukluk Dönemi
Hevesli Kişilik
Tecrübe
Öldüren Tereke
Müjde
Mucize
Yöntem
Âhiret Yolcusu
KAYNAKLAR
Beka Yayınları, Halid Muhammed Halid 5 Raşid Halifeler kitabı nı incele diniz.
[1] Bkz. Mustafa Fayda, TDV, islâm Ansikopedisi, "Hulefâ-yi Râşidîn" mad, XVIII, 325.