Kitap Kelime Mealli Kuranı Kerim, SESLİ, KAREKODLU
Meal Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır
Hat D. Murat Balıbey, Kolay okunuşlu bilgisayar hatlı
Yayınevi Nuh Yayınları, Mekki Yayıncılık
Kağıt Cilt Şamua - Lüks Kalın Cilt, Renkli , QR Kod ve Kalem Kur'ân kod teknolojisi
Sayfa Ebat 620 sayfa - 17x24 cm - Orta boy, Diyanet Onaylı Mühürlü
Not Siyah Renkli olanı ilk resimdeki gönderilecektir. Son baskı budur,
QR Kod Kuran kod teknolojisi , Cep telefonu ile Kur'ân SESLİ olarak dinleme özelliği
Kuranı Kerimi anlayarak okuma imkanı
Arapça ve Türkçe kelimelerinin karşılığı aynı renklerde
Güncel Türkçe ile sadeleştirilmiş Elmalılı M. Hamdi Yazır Meali
En Kolay Okunan Hat, bilgisayarlı hat
70 gram 1.Hamur şamua kağıt
Lüks cilt
Sıvama baskı
Sert kapak kalın cilt
Nuh Yayınları tarafından yayınlanan Kelime Mealli Kuranı Kerim adlı Kuranı Kerim kitabını incelemektesiniz.
Orta boy mekki yayın Kelime Mealli Kuranı Kerim kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Kur’an-ı Kerim Nedir?
Kur'an sözlükte "okumak" anlamına gelen bir mastardır. Bizim burada konumuz olan Kur'an ise, Allah (C.C.) tarafından Hz. Muhammed (S.A.V.)e Cebrail (A.S.) aracılığıyla (vahiy yoluyla) yaklaşık 23 yılda indirilmiş ilâhî
kitaptır. Kur'an-ı Kerim’in ilk devirlerden beri bütün Müslüman âlimlerce benimsenmiş yaygın bir tanımı ise şudur:
Kur'an Hz. Muhammed (S.A.V.)e indirilen,
mushaflarda yazılı, O'ndan tevatür yoluyla nakledilmiş, okunmasıyla ibadet edilen, beşerin (insanların) benzerini getirmekten âciz kaldığı ilâhî kelamdır.
Bu iki tanım üzerinde biraz duralım: Birinci tanımda geçen 23 yıl kaydından anlaşılacağı üzere Kur'an bir defada bütün olarak değil, zaman zaman ve bölüm bölüm indirilmiştir. Allah tarafından her indirilen bölüm aynı uzunlukta da değildir. Bazen bir veya birkaç
âyet, bazen bir sûrenin bir bölümü, bazen de bütünü indirilmiştir. İndirilen bu bölümler içinde insanları doğrudan doğruya uyaran, Allah ve resulüne iman ve itaate çağıran, iyiliği buyurup, kötülüğü yasaklayan genel amaçlı bölümler bulunduğu gibi; zaman ve ortamın, ortaya çıkan problemlerin, sıkıntıların, anlaşmazlıkların gerektirdiği açıklamalar, çözümler, yol göstermeler, Peygamber (S.A.V.)’e sorulan sorulara cevaplar şeklinde özel bir amaçla inen bölümler de vardır. Böyle husûsî bir amaca bağlı olarak inen
âyetlerin ve bölümlerin, Hz. Peygamberden sonra, ne sebeple indiğini belirlemek, bunun ışığında
Kur'an-ı Kerimi daha iyi ve doğru anlamak çabası "nüzul sebepleri" diye adlandırılan,
Kur'an ilimlerinin en geniş ve ayrıntılı bir dalını ortaya çıkarmıştır.
Yine böyle bir sebebe bağlı olarak inen bölümler her ne kadar belli bir olaya, yer ve zamana bağlı olarak indi ise de genellikle ifade ederler. Artık o konularda insanların nasıl bir tavır takınacaklarına dair ebedî bir örnek oluştururlar. İkinci tanımdaki bazı esaslara da kısaca değinelim:
Kur'an'ın "tevatür yoluyla nakledilmesi" demek, "yalan üzerinde birleşmeleri mümkün olmayacak kadar doğru sözlü bir kalabalık, bir topluluk tarafından nesilden nesile (kuşaktan kuşağa) aktarılması" demektir.
Okunmasıyla ibadet edilen" kaydı da
Kur'an'ın önemli bir niteliğidir.
Dinî ibadetler esnasında, özellikle namazlarda okunması farz olan metin yalnız Kur'an'dır. Ayrıca sırf
Kur'an okumak, okuyanı dinlemek de bir ibadettir. (
gül kokulu kelime mealli kuranı kerim , nuh yayınları kelime mealli kuranı kerim , orta kelime mealli kuran , mealli kuran fiyatı , orta kelime mealli kuranı kerim, kokulu kuranı kerim , kuranı kerimin kelim )
Mealli Kur'an Nasıl Okunmalıdır?
Meal: Kur'an-ı Kerim'in orijinal dili olan
Arapçadan başka dillere yapılan
tercüme çalışmalarına
meal denir.
Mealler Kuran'ın orijinalinin yerini asla tutmaz. Çünkü
mealde, tercüman kendi bilgi birikimine göre Allah'ın sözünden anladıklarını aktarır.
Kur'an'ın kelimeleri her şeyi bilen yüce yaratıcı tarafından dizilmiştir. İçinde edebi, tarihi, ilmi pek çok mucizeler vardır. Bu konuda küçük bir araştırma yapanlar bu mucizelerin yüzlercesiyle karşılaşacaklardır. Kur'an'ın bu mükemmel
kelime dizilişi
meallerde kurulamaz. gül kokulu kelime mealli kuran-ı kerim
Meal ancak onun yüzeysel ve kısaca anlamını bize aktarır. Bunun dışında akla, ruha, kalbe, hayale, göze, kulağa hitap eden özelliklerini ve inceliklerini bize yansıtamaz. Bunun için
mealler,
Kur'an'ın orijinaliyle asla bir tutulamaz.
Kur'anı her yönüyle başka bir dile çevirebilmek için Allah'ın ilmi lazımdır.
Meale Kur'an denmez. Bunun için namazlarda meal okunamaz.
Ancak namaz surelerinin anlamlarını meallerden öğrenmeliyiz.
MEAL OKURKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
1-Kur'an'ı başka bir dile çeviren kişi kendi bilgi birikimi, anlayış kabiliyeti, kültürel seviyesi, pozitif bilimler ve tarih bilimine hakimiyeti, insan psikolojisi konusundaki bildikleri, toplum bilimi (sosyoloji) hakkındaki malumatı, kendi dilini konuşma ve yazma becerisi, mantık ve diyalektik konularındaki seviyesi oranında
meal yazar. Bu ve buna benzer konularda kişi ne kadar iyiyse yazdığı meal o kadar güzel olur. Kişinin eksikliği oranında yaptığı mealde eksik ve kusurlu olur. Bunun için okuduğunuz meallerde bazı mantık hataları, dilbilgisi yanlışları, anlatım bozuklukları, bozuk ve tuhaf cümleler olabilir. Bu hatalar
Kur'an'a değil, çevirene aittir. Buna çok dikkat edilmelidir. Bu eksikliğin bir nebze giderilebilmesi için çeşitli mealler okunmalıdır.
2.
Arapça gerek kelime sayısı olarak, gerek anlam çeşitliliği açısından, gerek deyim ve atasözü bakımından, gerekse seciye-mecaz-uyak yönünden oldukça zengin bir dildir. Böylesine esnek, derin ve şiirsel bir dilden başka dillere çeviri yapmak elbette çok zordur.
3. Ülkemizde
meal çalışmaları yakın geçmişte başladığı için oldukça acemicedir. Çoğu
mealler birbirinin taklididir. Elimizdeki meallerde çeviri eksiklikleri çoktur. Bazı Arapça deyimlere kelime anlamları verildiği için anlam daralması, anlam kaybı veya anlam bozulmaları olabilmektedir. Bilindiği gibi deyim ve atasözlerinin anlam bütünlükleri vardır ve sadece kendi dil mantığı içinde değerlendirilmelidir. Başka dillere
kelime kelime çevrilirse anlam kaybına uğrarlar. Örneğin dilimizdeki "mırın kırın etmek" deyimini başka bir dile
kelimesi kelimesine çevirmemiz mümkün değildir. Ancak en yakın anlamıyla kabaca bir çevirisini yapabiliriz. Bu çeviriyi okuyan insanlar asla bizim "mırın kırın etmek" deyiminden anladığımızı anlamayacaklardır. Çünkü her dil kendi mantığı içinde anlaşılır. Birkaç da atasözü örneği verelim; "Adı çıkmış dokuza inmez sekize, Parayı veren düdüğü çalar, Herkes gider Mersin'e biz gideriz tersine…"
Bunun örnekleri çoktur ve hiçbiri diğer dillere anlam kaybına uğramadan çevrilemez. Atasözü ve deyim çevirisi çok zordur.
Kelimesi kelimesine yapılırsa çok yanlış anlamalar olur. Bazen
Kur'an meali okurken anlamsız ve gereksiz gibi görünen bir cümle ile karşılaşırsanız bu, eksik veya hatalı çeviriden kaynaklanmaktadır. İşte bu konu,
Kur'an meallerinde en çok karşılaşılan eksikliklerdendir.
4.
Kur'an ayetleri sistematik bir sırayla değil iç içe ve dağınık olarak dizilmiştir. Yüce Allah, ayetleri konu başlıkları altında toplamamıştır. Bunun pek çok faydalı sebebi vardır. Bir iki tanesini şöyle sıralayabiliriz:
Kur'an bir ansiklopedi değil, bir
hayat kitabıdır. Aynen hayat ve tabiat gibi doğaldır. Biz hayatta acıyı-tatlıyı, sevgiyi-kini, korkuyu-cesareti, sevinci-hüznü, umudu-hasreti-mutluluğu nasıl iç içe ve karmaşık yaşıyorsak, tabiat; dağı, ırmağı, insanı, hayvanı, ormanı ve madenleriyle iç içe ve karmaşık olarak nasıl çok güzelse, Kur'an da farklı farklı konuları mükemmel bir ahenk ve denge içinde en güzel bir biçimde bize sunmuştur. Çünkü tabiatı yaratan da, hayatı bahş eden de, insanı yaratan da,
Kur'an'ı gönderen de yüce Allah'tır.
Bir oturuşta kimse Kur'an'ı baştan sona kadar okuyamaz. İşte yüce Allah bize Kur'an'ın her sayfasında ayetlerden bir buket sunmakta ve hayatın her alanıyla ilgili öğütler vermektedir. Bir iki sayfa Kur'an okuyan kişi adeta Kur'an'ın bir özetiyle karşılaşır. Bu yöntem zihni sürekli hareketli tutar, insanı sıkmaz. İnsan, zihniyle kah ahirete, kah peygamberimiz zamanındaki diyaloglara, kah eski peygamberler zamanına, kah cennete, kah cehenneme gider gelir. Her gittiği yerden çok önemli öğüt ve ibretlerle döner. Bu konuda yüce yaratıcı şöyle buyurur: "Andolsun, biz öğüt alıp-düşünsünler diye, sözü birbiri ardınca dizip-indirdik" (Kasas Suresi, 51) Kur'an'daki bu iç içelik rast gele bir dağınıklık değil, anlamlı, ahenkli ve mükemmel bir anlam örüntüsü içinde bir diziliştir.
5. Peygamberimiz 23 yıllık peygamberlik görevi yapmıştır. Bunun 13 yılı Mekke'de 10 yılı da Medine'de geçmiştir.
Kur'an'ı Kerim bu 23 yıllık süre zarfında indirilmiştir. Mekke döneminde indirilen sureler genellikle inançla ilgili konulardan, yüce Allah'ın sıfatlarından (nitelik ve özelliklerinden), ahiretten, ahlak ilkelerinden, tevhit ve şirkten, eski milletlerin kıssalarından bahseder. Medine döneminde indirilen sureler ise genellikle ibadetlerden ve toplumsal kurallardan bahseder. Namaz dışındaki bütün ibadetler Medine'de emredilmiştir.
6.
Kur'an'ı daha iyi anlayabilmek için o dönemin siyasi ve sosyal yapısını bilmek yararlıdır. Ayetlerin iniş sebebinin bilinmesi anlaşılmasına büyük katkılar sağlar. Ayrıca ayetler, öncesi ve sonrasıyla irtibatlı olarak okunmalıdır. Yapısal bütünlüğü içinde okunmayan ayetlerin anlamsal bütünlüğü de kaybolur. Bu konularda ayrıntılı bilgiler tefsirlerden öğrenilebilir. Tefsir; din konusunda bilgili kişiler tarafından ayetlerin yorumlanması ve açıklanmasıdır. Kutsal olan sadece
Kur'an'ın orijinalidir. Hiçbir meal veya tefsir kutsal ve hatasız değildir. Çünkü insan ürünüdür. Hepsinin sınırlılığı veya eksikliği vardır. Hiç birisi Kur'an'ın yegane (eksiksiz ve biricik) yorumu olamaz. Çünkü Kur'an'ın yegane yorumu ancak yüce Allah'ın bilgisiyle yapılabilir. Kur'an bilimsel ve evrenseldir. Yorumlar ise kişiseldir. Bilimsel olmayabilir. Günümüzde dilimize çevrilmiş pek çok tefsir vardır. Bunları, yukarıdaki bilgileri göz önünde bulundurarak okuyabiliriz.
7.
Kur'an-ı Kerimin bazı ayetleri, okuyan herkes tarafından anlaşılabilecek şekilde apaçıktır. Bazı ayetlerini ise, herkes ilk okumada anlayamayabilir. Böyle ayetleri anlamak ve yorumlamak için ise ciddi bir çalışma gerekir.
Kur'an meali okumaya yeni başlayan kişi bu konuda çok dikkatli olmalıdır. Acele hükümler (kararlar, yargılar) vermemelidir. Bu konuda uzmanlaşmış kişilerin
kitaplarından veya açıklamalarından yararlanmalıdır.
Kur'an'ın bir yerinde bir ayet görünce acele edip peşin hüküm vermemelidir. Sabırlı olmalı, çalışmaya ve okumaya devam etmelidir. Yukarıda da açıklandığı gibi
Kur'an'da ayetler konu konu toplanmamış, aynı konuyu çeşitli yönleriyle açıklayan ayetler değişik yerlere serpiştirilmiştir. Bu ayetleri zihinde birleştirip bir yargıya varmak (hüküm vermek, bir konuda kesin konuşmak) herkesin yapabileceği bir iş değildir. Bunu ancak bu konularda uzmanlaşıp ustalaşmış kişiler yapabilir. O halde biz yüc
e Kur'an'ın mealini hükümler çıkarmak için değil, ayetlerden öğütler almak için okumalıyız. Zaten ikinci üçüncü okumalarımızda bu konuyu daha iyi kavrayacağız.
Mekki , Nuh Yayınları tarafından hazırlanan
renkli kelime mealli Kuranı Kerim adlı
Kuranı Kerim kitabını incele diniz,