Kitap Sahihi Buhari - Sahihi Müslim
Yazar İmam Buhari , İmam Müslim
Yayınevi Polen Yayınları
Kağıt Cilt Şamua - Ciltli, 2 Cilt , 2 Kitap takım
Sayfa Ebat 2.280 Sayfa - 17x24 cm
Hadis Sayısı 3.993 Hadis-i Şerif Arapça Metin ve Türkçe Metin
İmamı Buhari ve İmam Müslim tarafından yazılan, polen yayınları Sahihi Buhari Sahihi Müslim adlı kitabı incelemektesiniz.
2 cilt Sahihi Buhari Sahihi Müslim kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Sahih-i Buhari Sahih-i Müslim
"Kur'an dan Sonra En Sahih Kaynak İki Eser" Sünnete sımsıkı sarılmak isteyenler için
Sahih-i Müslim: 1.168 Sayfa *1.Hamur sarı şamua * Büyük boy * Ciltli * Arapça ve Türkçe Metin * 1.879 Hadis
Sahih-i Buhari: 1.112 Sayfa * 1.Hamur sarı şamua * Büyük boy * Ciltli * Arapça ve Türkçe Metin * 2.114 Hadis
Mütercimler:
Sahih-i Müslim: Hanifi Akın
Sahih-i Buhari: Dr. Halil Aldemir - Dr. İbrahim Tüfekçi Dr. Osman Güman , Dr. İshak Emin Aktepe M. Beşir Eryarsoy - Mehmet Odabaşı
Bu iki kaynak esere sahip olmak her müslüman için “ekmek ve su” gibi temel bir ihtiyaçtır.
Sahih-i Buhari
Kur'an dan Sonra En Sahih Kaynak Eser Sünnete sımsıkı sarılmak isteyenler için
İMAM BUHARİ ve SAHİHİ
İmam Buhari, hicrî 194 senesinde Cuma günü doğdu, hicrî 256'da Ramazan bayramı arefesi olan Cumartesi gecesi vefat etti. Onun şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Sahih'i altı yüz bin hadis arasından 16 yılda çıkardım. Kitabıma koyduğum her hadis için mutlaka gusül abdesti alıp iki rekât namaz kıldım". İmam Buhari'nin faziletleri sayılamayacak kadar çoktur. Bunlardan birisi on iki yaşında iken hadis ezberlemeye başlamasıdır. Pek çok hocadan hadis almıştır. O şöyle demiştir: "Bin seksen kişiden hadis aldım, bunlar arasında yalnızca hadis hocaları bulunmaktadır. Hepsi de şöyle diyorlardı: iman; söz ve amelden oluşur, artar ve eksilir'". Ondan yüz bine yakın kişi rivayette bulunmuştur. Daha küçük yaşta iken yetmiş bin hadisi serd usulü ile ezbere biliyordu. Bir kitabı tek bir bakışta ezberlerdi. Ramazan ayında teravih namazından sonra Kur'an'ın üçte birini okurdu. Duası makbuldü. es-Sahih adlı eseri sünneti içeren kitapların en sağlamıdır.
SAHİH-İ BUHÂRÎ Yİ RİVAYET EDEN ÂLİMLER
1-Firebrî (? - 320 h.): Güvenilir bir alim ve muhaddis olan Ebû Abdullah Muhammed İbn Yusuf İbn Matar İbn Salih İbn Bişr el-Fırebrî, el-Câmiu's-sahîfı'i Ebû Abdullah el-Buhârî'den rivayet etti. Bu kitabı Firebir'de ondan iki kere dinledi. Güvenilir, verâ sahibi bir kimse idi. Ondan pek çok kişi rivayette bulunmuştur. Bunlar arasında; Ebû Ali İbn es-Seken, Küşmîhenî, Keşânî, Cürcanî yer almaktadır. H.320 yılında, doksan yaşlarına yaklaştığı sırada vefat etti. Allah rahmet eylesin.
2-Ebû Talha el-Pezdevî (? - 329 h.): Mansûr İbn Muhammed İbn Ali İbn Kureyne İbn Seviyye el-Pezdevî en-Nesefî. İbn Mâkûlâ güvenilir biri olduğunu söyleyerek onun hakkında şöyle demiştir: "O, el-Câmiu's-sahîh'Buhârî'den nakleden son kişidir. 329 senesinde vefat etmiştir".
3-Hafız Şerefüddin el-Yûnînî (621-701 h.): Şerefüddin Ebû'l-Huseyn Ali İbn Ahmed İbn Abdullah el-Yûnînî, el-Ba'lebekkî, el-Hanbelî. Hafız Zehebî'nin Tezkiretul-Huffâz adlı eserinde de belirttiği gibi, hafız ve şehid bir hadis âlimiydi. Zebîdî, îblî, Zekî el-Münzirî, Reşîd el-Attâr, İbn Abdisselam ve benzeri başka alimlerden hadis dinlemiştir. Hafız İbn Hacer ed-Dürerü'l-kâmine adlı eserinde şöyle demiştir: "Hadise ve onun zabtına özen göstermiştir. Ibn Mâlik'e Buhârî'yi tashih ederek okumuş, Ibn Mâlik de ondan rivayet yoluyla bunu dinlemiştir. Ibn Mâlik'e pek çok faydalı bilgi yazdırmıştır. Dili çok iyi bilir, metinlerin çoğunu ezberler, senetlerini bilirdi. Kendi bölgesinde önde gelen bir âlimdi, insanlar ondan ilim almak için kendisini ziyarete gelirlerdi. Dımaşk'a birkaç kez gitmiş ve orada hadis rivayet etmiştir. Sahih-i Buhârî'yi ise birkaç kez rivayet etmiştir". Sahih-i Buhari
4- el-Yûnînî: Ba'lebek şehirlerinden 'Yunîn" adı verilen şehre mensup olan kişi demektir.
Üstad Ahmed Şâkir rahmetultâhi aleyh şöyle demiştir: Yûnîniyye nüshası Sahih-i Buharı nüshaları içinde en güvenilir nüshadır. H. 923'te vefat eden büyük alim Kastallânî kitabın metnini tahkik ve harekelerini belirlemede harfi harfine, kelimesi kelimesine bu nüshayı esas almıştır. Kastallârtî'nin İrşâdü's-sart adı verilen şerhinin en büyük ayrıcalığı da budur. Bu, ilim ehli arasında meşhur bir şerhtir.
Hafız Ebû'l-Hüseyn Şerefüddîn el-Yunînî Sahih-i Buhari'ye çok önem verir, onunla çok ilgilenir, onun zabtı, tashihi ve Hâfız'ın rivayet ettiği sahih asıllarla karşılaştırılmasıyla meşgul olurdu. Öyle ki Hafız Şemsüddin ez-Zehebî onun Sahih'ı bir yılda on bir kere sahih asıllarla karşılaştırdığını nakletmiştir.
Hafız el-Yûnîni, Sahih-i Buhariyi başkalarına aktarmak için Dımaşk'ta İbn Mâlik ve fazilet sahibi bir grubun da hazır bulunduğu oturumlar yapmıştır. Bu insanlar ondan güvenilir asılları toplamışlar, Yunînî de onlara yetmişbir oturumda karşılaştırma yaparak ve tashih ederek Sahih-i Buhariyi okumuştur. Yunînî bu oturumlarda okuyan ve anlatan bir ilim adamı kimliğinde idi. İbn Mâlik -ki o Yûnînî'den yirmi yaş daha büyüktür- dinleyen ve rivayet eden bir öğrenci idi. Dinleyenin yaşı hocadan büyük olsa bile, rivayet ve dinleme açısından güvenilir hocalardan hadis alma konusunda selef-i salihîn âlimlerinin âdeti bu idi. Bizzat Yunînî de bu oturumlarda; kitapta yer alan Arapça lafızları zaptetme, rivayet yolları ve tashih konusunda İbn Mâlik'e öğrencilik yapmış", ondan istifade etmiştir. En güçlü görüşe göre bu oturumlar h. 668 yılında yapılmıştır.
Hafız Yunînî, kendisinin ve yanındakilerin, Sahih-i Buhari'yi karşılaştırdıkları güvenilir asılları beyan etmiş, Kastallânî bunu şerhinde aktarmış ve Sultaniye baskısının musahhihleri ondan bunu nakletmiştir. Bu nüsha, Hafız Ebû Zer, Hafız el-Asîlî ve Hafız Ebû'l-Kâsım ed-Dımaşkî'nin dayandığı temel kaynaktır.
5-Hammâd Ibn Şâkir (? - 311 h.): Ebû Muhammed en-Nesefî. Güvenilir bir muhaddis ve imamdır. İbn Seviye lakabıyla anılır. Isa İbn Ahmed el-Askalânî, Muhammed İbn İsmail el-Buhârî, Ebû Isa et-Tirmizî ve bir grup hadis aliminden nakillerde bulunmuştur. Sahihi Buhari râvilerinden biridir. Pek çok kişi kendisinden nakillerde bulunmuştur.
6-el-Cürcânî (?): Ali İbn Ahmed İbn Abzülaziz el-Cürcânî. el-Muhtesib lakabıyla anılır. Sahîh'i Firebrî'den rivayet etmiştir. Ömer İbn Büceyr'den ve bir grup hadis âliminden hadis dinlemiş, Hâkim vb. alimler de ondan hadis rivayet etmişlerdir.
7-Kerîme: (? - 463 h.): Hadis âlimi değerli ve fazilet sahibi bir hanım Ümmü'l-kirâm Kerîme bt. Ahmed İbn Muhammed İbn Hâtem el-Merveziyye. Mekke'de Allah'ın hareminde mücavir oiarak yaşamıştır. Sahîh'in ravileri olan Küşmihenî. Zahir İbn Ahmed es Serahsî ve Ibn Bâbeveyh el-Isbahânî'den Sahih-i Buhâri'yi pek çok defa dinlemiştir. H. 463 yılında vefat etmiştir.
8- Ebû Zer el-Herevî (355 h. - ?): Ebû Zer Abd İbn Ahmed İbn Muhammed İbn Abdullah İbn Gufeyr İbn Muhammed el-Ensârî el-Horasânî el-Herevî el-Mâ-likî. Hafız, imam ve harem-i şerif alimlerindendir. Sahih'ı üç kişiden rivayet etmiştir: Müstemlî, Hamevî, Küşmihenî. Kendisi 355 yılında doğduğunu söylemiştir.
9-el-Müstağfirî (? - 432 h.): Hafız ve allâme muhaddis olan Ebû'l-Abbas Cafer İbn Muhammed İbn el-Mu'tez İbn Muhammed İbn el-Müstağfir İbn el-Feth en-Nesefî. Ma'rifetü's-sahâbe, Târihu Nesef; ed-Deauât, el-Menâmât, DelâÜü'n-nübüvve, Fedâilü'l-Ku/ân, eş-Şemâil gibi pek çok eserin müellifi olduğu bilinmektedir. 350 h. yılından sonra doğmuş. 432 h. yılında vefat etmiştir. . sahihi buhari muhtasarı
10-el-Müstemlî (?): Muhaddis imam olup hadis almak ve hadis öğrenmek İçin uzun seyahatler yapmış güvenilir bir âlimdir. Ebû İshak İbrahim İbn Ahmed İbn İbrahim İbn Ahmed İbn Dâvud el-Belhî el-Müstemlî adıyla bilinir. Sahih'i 314 yılında dinlemiş ve Firebrî'den nakletmiştir.
11-el-Küşmîhenî (? - 389 h.): Ebû'l-Heysem. Muhammed İbn Mekkî İbn Muhammed İbn Mekkî İbn Zerrâ' İbn Hârûn el-Mervezî el-Küşmîhenî. Sahih-i Buhârîyi Ebû Abdullah el-Firebrî ve diğerlerinden defalarca nakletmiş, kendisinden de Ebû Zer el-Herevî ve diğerleri nakletmiştir. Çok güvenilir bir ilim adamı idi.
12- el-İsmâilî ( 277 h. - ?): İmam, hafız, hüccet ve fakih olan şeyhülislâm Ebû Bekr Ahmed İbn İbrahim İbn İsmail İbn eî-Abbas el-Cürcânî el-İsmâilî eş-Şâfiî. Sahih adlı eserin müellifi olup Şâfiîlerin imamlarındandı.
13-Dâvûdî ( 374 - 467 h.): İmam. allâme, takva sahibi, kendisine güvenilen önder bir alim olan Ebû'l-Hüseyn Abdurrahman İbn Muhammed İbn el-Mu-zaffer ed-Dâvûdî el-Boşnecî. Sahih'i ve Abd İbn Humeyd'in Müsned'ini ve tefsirini, Dârimî'nin Müsned'ini Ebû Muhammed el-Hammûye es-Serahsî'den Boşnec'de dinlemişti. Dünyada bu noktaya ulaşan tek kişi oldu. Bağdad'da Ebû Hamid, Ebû't-Tayyib es-Sa'lûkî, Ebû Bekr el-Kaffâl'den fıkıh okudu. Vera' konusuna çok önem verirdi. Üstünlükleri pek çoktur. Allah kendisine merhamet etsin.
14-İbn Hammûye ( 293- 381 h.): Kendisine itimad edilecek güvenilir bir hadis alimi olan Ebû Muhammed Abdullah İbn Ahmed İbn Hammûye, Serahs şehrinin hatibi idi. 316 h. yılında Sahih'i el-Firebrî'den dinledi. Ebû Zer el-Herevî, Dâvûdî ve benzeri kimseler kendisinden hadis rivayet etmişlerdir.
15-İbrahim İbn Makıl en-Nesefi ( ? - 295 h.): İbnü'l-Haccac lakabıyla anılan imam, hafız, fakîh ve kadı olan Ebû İshak en-Nesefî'dir. Nesef şehrinin kadısı olup Kuteybe İbn Saîd, Cebbâre İbn Muğallas, Hişâm İbn Ammâr ve o tabakadan başka alimlerden hadis dinlemiştir. Pek çok seyahatlerde bulunmuştur. Ebû Ya'lâ el-Halîlî şöyle demiştir: "Güvenilirdir, hafızdır." İmam Zehebî de onun ei-Müsnedü'l-kebîr, et-Tefsîr ve bunlardan başka eserleri bulunduğunu söylemiştir. Sahih-i Buhâri ondan da nakledilmiştir. Müctehid bir fakihtir.
SAHİHİ MÜSLİM MUHTASAR
sahih-i müslim muhtasarı
ÖNSÖZ
Sünnet; Resulullah (s.a.v)'in, tebliğ, teşrî ve beyana taalluk eden söz, fiil ve takrirlerinden oluşmaktadır.
Sünnet; Kur'an'ın mücmelini açıklar, ayetlerini izah eder ve hükümlerini tatbik eder. Bazen zahiren umûm ifade edeni tahsis, zahiren mutlak olanı da takyit edebilir. İşte bu konumuyla sünnet, her zaman Kur'an ile iç içe olmuştur.
Hz. Peygamber (s.a.v)'in, Mekke'de iken hadisleri yazmak isteyen herkese izin vermek istemediği bilinmekle birlikte Resulullah (s.a.v)'den bu konuda izin alan sahabiler, duyup öğrendikleri hadisleri, hem ezberlediler ve hem de yazdılar (Müsned, 2/403)
Hz. Osman'ın şehid edilmesi olayından hemen sonra Havâric ve Galiye gibi siyasî fırkaların, 1(7.) yüzyılın sonlarından itibaren Kaderiye ve Mürcie, bir müddet sonra da Cehmiyye ve Müşebbihe gibi mezheplerin ortaya çıkması sebebiyle hadislerin tedvin çalışmalarına başlanır. Çünkü bu fırka ve mezhep taraftarlarının, işlerine gelmeyen hadisleri inkar etmeleri, görüşlerini güçlendirmek maksadıyla hadis uydurmaları, hadisleri toplamakla meşgul olan kişileri konu üzerinde düşünmeye ve önlem almaya sevk etmiştir.
I (7.) yüzyılın ilk yansından itibaren rivayette, isnad konusu gündeme gelmiştir. İsnadın başlamasından itibaren Ehl-i sünnete mensup ravilerin rivayetleri kabul görmüş, Ehl-i bid'atin rivayetleri alınmamıştır (Müslim, Mukaddime 5).
Bunun sonucu olarak; hadisi bir uzmanlık sahası olarak gören kimseler tarafından raviler titizlikle takip edilmiş; yaşayışları, dine bağlılıkları ve dürüstlükleri, bid'atle ilgileri bulunup bulunmadığı, özellikle yalan söyleyip söylemedikleri, hafızalarının zayıf olup olmadığı araştırılmış ve böylece daha I. yüzyılda cerh ve ta'dil ilmi doğmuş, bunun sonucunda ravilerin hal tercümeleri (biyografileri) hakkında geniş bir birikim meydana gelmiştir.
Hadislerin tedvini tamamlanınca, bunların sistemli bir kitap haline getirilmesi ve böylece aranan hadisleri kolayca bulmaya imkan verecek usullerin geliştirilmesi yönündeki çalışmalar ağırlık kazanmıştır.
İlk tasnif çalışmalarıyla tanınan bazı muhaddislerin II. (8.) yüzyılın ortalarında vefat etmesi, bu çalışmaların aynı yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren hazırlanmış olduğunu göstermekte, dolayısıyla tedvin ve tasnif işlerini kesin bir çizgiyle birbirinden ayırmaya imkan bulunmadığını ortaya koymaktadır. Sahih-i Müslim muhtasar tek cilt
III. (9.) yüzyılında hadis kitaplarında değişik ihtiyaçlara göre muhtelif sistemler uygulanmıştır. Bunların en yaygın iki şekli hadislerin ravi adlarıyla (ale'r-Ricâl) ve konularına (ale'l-Ebvâb) göre tasnif edilmesidir.1
1 M. Yaşar Kandemir, "Hadis", DİA, XV, 30-33
Konularına (ale'I-Ebvâb) göre tasnif edilen kitaplar ise Musannefler, Cami'ler ve Sünenlerdir.
Ravi adlarıyla (ale'r-Ricâl)'e göre hazırlanan kitaplar, Müsnedler ile Mu'cemlerdir.
Müslim'in "Sahîh"i, konularına (ale'I-Ebvâb) göre tasnif edilen kitaplar İçerisinde yer almaktadır. Müslim, kitabının "Mukaddime" kısmında, tekrarlardan imkan nispetinde kaçtığın! belirtmekle birlikte hiç tekrara yer vermeğini de söylememiştir.
Müslim'de tekrarlarıyla birlikte 7.275 hadis bulunmaktadır. Muhammed Fuad Abdulbaki (ö. 1377/1958)'nin. Müslim'e yaptığı tahkiki! neşirde tekrarlan tespite büyük önem verir onları teker teker göstermeye çalışır.
Müslim'in kitabı, 54 ana bölümden ve bablarının sayısı ise 1322'dir. Tekrarlar hariç 3033 hadis var denilse de bu hadisler içerisinde 137 tane hadis tekrar edilmiştir.
Müslim, kitabına aldığı hadisleri, prensip olarak konularına göre tanzim etmiştir. Yalnız bu işi yaparken de, bir hadisin bütün farklı senet ve metinlerini bir arada toplamayı ön plana almıştır. Böylece bir hadisi; tam olarak ihata ve kavrama imkanı olmakta, tekrar edilen hadisler en aza indirilmiş ve hadisler bölünmeye uğramadan tam olarak verilmiştir.
Müslim, kitabına aldığı hadisleri, bizzat işiterek aldığı 300 binden fazla hadis içerisinden seçtiğini, kitabına delilsiz hiçbir şey koymadığını ve hiçbir şeyi de delilsiz kitabının dışında tutmadığını belirtmiştir. Kitabındaki hadisler, sıhhati hususunda hocalarının icma ettikleri hadislerdir.
Müslim'in kitabı, tertip güzelliği ve rivayet inceliklerinde gösterdiği hassasiyet ve asla sadakat konularında Buhari'nin "Sahîh"inden daha makbul görülmüştür.
Müslim'deki bu hadisler, genelde ezber ve sağlamlık yönünden orta seviyedekilerin rivayetleri ve zayıf ravilerin rivayetleri olmak üzere üç gruptur. Takip ettiği metot gereği, ezber ve sağlamlıkla tanınmış ravilerin rivayetlerine öncelik vermiş, sonra da hadisin diğer geliş yollarına işaret etmek üzere öteki iki gruba dahil ravilerin rivayetlerini nakletmiştir. Sahihte asıl olan ilk rivayetlerdir.
"Sahih-i Müslim", İslâm alemine İbrahim b. Muhammed b. Sufyan rivaye-tiyle yayılmıştır. Mağrib ülkelerinde bu rivayetle birlikte Ebu Muhammed Ahmed b. Ali el-Kalânisî rivayeti meşhur olmuştur. Sahih üzerine çalışmalar yapan iki meşhur alim, Kadı İyaz ile Nevevi'nin rivayet yolları da el-Kalânisî'nin rivayetine ulaşır.
"Sahih-i Müslim"in tertibi, çok güzel olmakla birlikte, ya ihtisar düşüncesiyle ya da daha başka sebeplerle İmam Müslim tarafından, Buhârî'nin bab başlıkları gibi bablara ayrılmamıştır. Bablarına, fıkhî hükümler yerleştirilmiş de değildir. Alimler bunu babın ihtiva ettiği hadisten faydalanmayı okuyucuya bıraktığı şeklinde yormuşlardır. Bugün elde bulunan Müslim nüshâlarındaki bab başlıkları Nevevi tarafından konulmuştur.
Müslim'in, kitabına hadis almadaki asıl gayesi; fıkıh değildir. Onun asıl gayesi, fıkıh yapmak değil, hadislerin senedlerini bir araya getirmektir. Dolayısıyla bir hadisin çeşitli geliş yollan ve metinleri hakkında bilgi edinmek Buhârî'de problem oluşturmakta iken bu husus Müslim'de çok kolaydır. Çünkü bir hadisin ne kadar geliş yolu ve farklı metni varsa hepsini bir arada kaydetmektedir.
"Sahih-i Müslim"in bir özelliği de, mevkuf rivayetlere nadir olarak yer vermesidir. Bu tür rivayetler ancak rivayetin bağlamı içinde gelmişse verilmiştir. Sayıları, son derece azdır. Aynı şekilde mu'allak hadislere de yer verilmiştir. Müslim hadisleri içinde sadece 17 (veya 14 ya da 12) muallak rivayete rastlanır. Hatta "Sahih-i Müslim"de 14 tane maktu' hadis olduğu eleştirisine cevap olarak bu konudaki hadisleri vasletmeye yönelik olarak Reşiduddin Yahya b. Ali el-Attâr "Gureru'l-fevâidi'l-mecmûa fî beyâni mâ veka'a fî Sahîh-i Müslim mine'l-ehâdisi'l-maktû'a" adlı eserini yazmıştır.
İmam Müslim'in kitabına aldığı eserler, genellikle merfu hadislerdir. O, Buhârî'de bulunmayan 820 merfu hadisi de kitabına almıştır.
Müslim, Buhârî'den hiç hadis rivayet etmemiştir.
Çeşitli zamanlarda Müslim üzerine "Muhtasar" çalışmaları yapılmıştır. Bunlar İçerisinde en meşhur olanı; Münziri ile Kurtubî'nin muhtasar çalışmalarıdır. Münziri'nin eserinde 2179 hadis yer alırken, Kurtubî'nin çalışmasında ise 2934 hadis bulunmaktadır.
"Sahih-i Müslim" üzerine yaptığımız bu ikinci çalışmamızda ise 1879 hadis ve 1268 bab bulunmaktadır. Müslim üzerine yaptığımız diğer çalışmamızda hadislerin açıklamalarına yer verdiğimiz için bu çalışmamızda, çok az açıklama hariç genellikle açıklamalara yer verilmemiştir. Açıklama yapılan yerler ise, konu içerisinde anlatılan meselenin açığa çıkmasına yöneliktir. Diğer çalışmamızda, gerekli olan yerlerde hadislere açıklama yaptığımız halde burada genellikle açıklama yapmaktan kaçınmamızın nedeni; okuyucuyu, muhtasar bir şekilde hazırlamış olduğumuz bu "Sahih-i Müslim" çalışmasıyla baş başa bırakmaktır.
Müslim üzerine yapılan bu ikinci muhtasar çalışmamızda yer alan hadislerin hepsi, hem Arapça ve hem de Türkçe kısmı yeniden numaralandırılmıştır. Hadisler seçilirken, az önce de belirtildiği üzere daha çok Müslim'in "Sahih"te takip ettiği metot gereği, ezber ve sağlamlıkla tanınmış ravilerin rivayetlerine öncelik verilmiş, sonra da diğer iki gruba dahil ravilerin rivayetlerinden tercih edilmiştir. Çünkü " Sahîh "te asıl olan, ilk rivayetlerdir.
Hadisin senedi uzun yer kaplayacağı için, gerek hadisin Arapça metninde ve gerekse de Türkçe metinde sadece hadisi rivayet eden son kişinin ismine yer verilmiştir.
Gerek hadisin Türkçe metninde ve gerekse açıklamalarda geçen kelimelerin daha iyi anlaşılması için kitabın sonuna sözlük konulmuştur.
İmam Müslim'i tanıtma mahiyetinde onun hayat, eserleri ve hadis ilmindeki yeri hakkında kısa bir açıklamaya yer verilmiştir.
Hadis kaynaklarının tespitinde Concordance usulü esas alındığı için, biz de bu çalışmamızda aynı usulü esas aldık ve dolayısıyla Müslim üzerine yaptığımız bu çalışmada yer alan hadisler, Concordance usulüne göre verilmiştir. Concordance içerisinde yer almayan hadislerin, nerede geçtiği çoğunlukla tespit edilerek bu eserlerin bazen cilt ile sayfa numarası gösterilmiş ve bazen de sayfa numarası yerine parantez içerisinde hadis numarası verilmiştir. Çalışmada kullanılan eserlerin neler olduğunu gösteren liste ise kitabın sonunda "Kaynakça" başlığı altında sıralanmıştır.
Eserin tercümesi esnasında hadisin orijinal metnine bağlı kalınmıştır. Zaman zaman kastedilen mananın okuyucu tarafından iyice anlaşılması için "anlaşılabilir" bir dille serbest davranıldığı da olmuştur.
Azami dikkat ve gayretlere rağmen, farkında olunmadan tercüme hataları olabilir. Yapıcı eleştiri ve uyarılara her zaman ihtiyaç duyduğumuz ilim sahipleri ile bütün okuyucularımızın tenkit, uyarı ve katkılarına şimdiden şükranlarımı sunacağımı belirtmek isterim.
Çalışmalarımda hep samimi desteğini gördüğüm ve hadis alanında Türkiye'nin önde gelen hadis hocalarından biri olan Prof. Dr. Zekeriyya Güler Beye, her zaman yakın ilgi ve desteklerini gördüğüm değerli dostlarım Zekeriyya Efiloğlu'na, Mithat Sevİn'e, M. Hanifi Yılmaz'a, Hasan Hüseyin Şıvgan'a, Hüseyin Kavuncuya, Abdulkadir Ermutaf'a, Mehmet Sever'e, Remzi Yılmaz'a, Zabit Kekeç'e, Mustafa Yüdız'a. Levent İlhan'a, Selahattin Dölek'e, Mehmet Bilgiç'e, Cemal Gülistaria, Cumali Borazan'a, Mustafa Yıldırım'a, Metin Mengilli'ye, Mehmet Kara'ya, Bayram Bal'a, Humeyra Demir'e, tercüme edilen metinleri büyük bir özveriyle baştan sona okuyarak değerlendirmelerde bulunan Ayşe Demir'e. içindekiler bölümünü hazırlayan Salih Kendirli'ye, çeşitli illerden arayarak görüşlerini benimle paylaşan değerli okuyucularıma ve ismini burada belirtemediğim daha bir çok dostuma ve son olarak, hadis kitapları içerisinde önemli bir yere sahip olan bu değerli eserin hazırlanıp kısa zamanda okuyuculara ulaştırılmasında büyük emeği geçen Polen Yayınları'nın sahibi değerli dostum Feyzullah Birışık'a şükranlarımı arz ederim.
Bu mütevazi çalışmarmzdaki gaye; Kur'andan sonra hadislere ittiba etmemiz, hadislere sadakatten hiç ayrılmamamız, hadisleri hayatımızın her alanında öne almamız ve hadislerin bize açtığı alanı benimsediğimiz oranda model olarak İslamî bir düşünceye sahip olmayan insanların ürettiği hayat tarzına karşı kendi inancımızı, düşüncemizi ve kısacası hayatimizin her alanını canlanlandtrmamız ve bunun için de hadislere olan güveni sarsmadan hadisleri bir hayat tarzının uygulanabilir model kaynağı olmasına katkıda bulunmaktır.
Ümmetin, Buhari'den sonra İkinci sahih hadis kaynağı olan bu eserden en yeterli seviyede faydalanmasını temenni ve niyaz ederim.
Çaba bizden, başarı elbette Allah'tandır. ( sahihi müslim sahihi buhari hadis kitabı, karınca , sahihi muslim kitabı , islami yayınlar, sahihi buhari sahihi müslim muhtasar , sahihi müslim fiyatı , buhari muhtasarı , 2 cilt sahihi buhari sahihi müslim takım, polen karınca )
Hanifi AKIN
Şehitkamil/GAZİANTEP
25 EKİM 2005
İMAM MÜSLİM'İN KISA BİYOGRAFİSİ
Ebu'l-Hüseyin Müslim ibnu'l-Haccâc el-Kuşeyrî, h. 202. 204 yada 206 tarihinde Nîsâbûr'da dünyaya gelmiştir. Meşhur Arap kabilesi Kuşeyr'e mensuptur. Lakabı, "Asâkiru'd-Diri'dir.
Çocukluk yılları hakkında pek az bilgi bulunmaktadır. Küçük yaşta iken Arap Edebiyatının çeşitli alanlarıyla ilgilenmiştir.
Bütün hayatını hadise adamıştır. Hadis tahsili için o dönemin ilim merkezleri olan Irak, Hicaz, Şam ve Mısır'a gitmiştir. Birkaç defa Bağdat'a gidip gelmiştir. Bu yolculukları sırasında Buhârî'nin hocaları ile daha bir çok kimseyi dinleme fırsatı bulmuştur. Hadis aldığı kimseler arasında; Buhârî, İshâk b. Râhûye, Ebu Zür'a er-Râzî, Kuteybe b. Saîd, Abdullah ibn Mesleme el-Ka'nebî, Harmele b. Yahya, Ahmed ibn Yunus, Saîd b. Mansûr, Yahya ibn Yahya, Ahmed b. Hanbel gibi kimseler bulunmaktadır.
Kendisinden de Ebu İsa et-Tirmizî, Ebu Hatim er-Râzî, Muhammed b. İshak ibn Huzeyme ve Ahmed b. Mübarek el-Müstemlî gibi meşhur kimseler de hadis rivayet etmiştir.
İmam Müslim hadis tahsilini bitirdikten sonra Nîsâbur'a yerleşip orada ticaret yaparak geçimini sağlamıştır. Babası Haccâc, bugünün tabiriyle manifaturacılık denilen "Bezzaz"la uğraşmaktaydı.
Müslim, ömrünün sonlarına doğru Buhârî'yle tanışmış, dönemin siyasî çekişmelerinden dolayı herkes Buhârî'den uzaklaşırken Müslim onu yalnız bırakmamıştır.
Müslim, hocası Muhammed b. Yahya ez-Zühlî'nin: 'Kim Kur'an'ın lafzını telaffuz etmenin mahluk olduğu meselesinde Buhârî'nin fikrine katılıyorsa bizim meclisimizden ayrılsın" demesi üzerine, herkesin gözü önünde kalkıp meclisi terk etmiş, hocası Zühlî'den dinlediği hadisleri bir çuvala koyarak hocası Zühlî'ye gönderecek kadar cesur ve hocası Buhârî'ye de bağlı bir kimseydi.
Buna rağmen Müslim, hocası Buhârî'den hadis rivayet etmemiştir.
261/874'de 57 yaşındayken Nîsâbûr'da bir hadisi araştırırken vefat etmiştir.
Eserleri:
- el-Câmiu's-Sahîh
- el-Müsnedü:l-Kebîr ala'r-ricâl
- Kitâbu'l-Câmf ala'l-Ebvâb
- Kitâbu'l-Esmâ' ve'l-Kunâ
- Kitâbu't-Temyîz
- Kitâbu'l-İlel
- Kitâbu'l-Vuhdân
- Kitâbu'l-Efrâd
- Kitâbu'l-Akrân
- Kitâbu Suâlâtihi Ahmed ibn Hanbel
- Kitâbu Hadîsi Amr ibn Şuayb
- Kitâbu' l-İntifâ' biühubb's-Sibâ'
- Kitâbu Meşâyihi Mâlik
- Kitâbu Meşâyihi Şu'be
- Kitâbu Men Leyse Lehu İllâ Râvin Vahidin
- Kitâbul-Muhadramîn
- Kitâbu Evlâdi's-Sahâbe
- Kitâbu Evhâmi'l-Muhaddisîn
- Kitâbu't-Tabakât
- Kitâbu'l-Efrâd.
Fazileti: