Kitap Sireti İbni Hişam İslam Tarihi
Yazar İbni Hişam
Tercüme Abdulvahap Öztürk
Yayınevi Kahraman Yayınları
Kağıt - Cilt Sarı Şamua - Ciltli - 2 Kitap ( 4 Cilt )
Sayfa - Ebat 1.856 Sayfa - 17x24 cm, Büyük Boy
Kahraman yayınları, İbni Hişam tarafından yazılan Sireti İbni Hişam İslam Tarihi adlı kitabı incelemektesiniz.
2 Kitap, 4 cilt Sireti İbni Hişam islam tarihi kitabı hakkında yorumları okuyup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
YAYINEVİNİN TAKDİMİ
Rububiyetiyle kainatı bir mektep yapan ve Peygamber Efendimizi bu mektepte bize muallim eden Allaha hadsiz hamdü senalar olsun.
Allah adalet ve hikmetiyle her şeye bir vazife vermiştir. Kainatta her şey vazifesini ibadet tarzını öğrenmiş, hiç aksatmadan yerine getirmektedir.
Yalnız insanlık alemi o umumi vazifelendirme kanunu karşısında serbest bırakılmış, herkes mizacına göre sosyal hayatta bir vazife seçmektedir.
Milletimizin gıda kadar ihtiyacı olan dini kaynak
kitapları Türkçe olarak neşretmeyi ve Peygamber Efendimizin talimatının anlaşılmasına yardımcı olmayı mukaddes bir vazife biliyoruz.
Bu vazifeden bir nümune olarak Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hayatına dair yazılmış
Sıret kitaplarının kaynağı ve bu konuda şimdiye dek herkesin müracaat ettiği sağlam bir kaynak olan
Siret-i İbn-i Hişam tercümesini milletimizin istifadesine sunuyoruz.
Kitap;
İbn-i Hişam’ın yaptığı rivayetler olduğu ve 1300 sene önceki bir üsluba
yazıldığı için,
tercümesine bir derece rekaket vermiştir. Bununla beraber
tarih, hadis, tefsir ilimlerini barındıran bu
kitabı, kaynak bir
siret kitabı olarak güvenilir bir
İslam tarihidir.
Allah’dan bu çalışmamızı milletimizin manevi istifadesine sebeb kılmasını ümit ediyoruz.
Kahraman Yayınları
MÜTERCİM’İN KISA HAL TERCEMESİ
Hasan Ege, Erzurum İlinin, Oltu İlçesinin şimdiki adıyla Çamlıbel köyünde 1934 senesinde doğdu. Daha küçüklüğünde, babasından ve anasından, daha disiplinli olarak da köyün imamından Kuran-ı Kerim okunmasını öğrendi ve gerekli dini bilgilerini tahsil etti. Bunu müteakip gerek babası ve gerekse köyden bilgin bir kişi tarafından yazı yazıp okuyacak ve dört işlemle hesap yapacak hatta ondalık kesirleri kavrayacak kadar bir bilgiye sahip kılındı. 1944 yılında köyde açılan ilkokula devam ederek 1949 yılında ilkokul mezunu oldu. Sonra 1949-51 yıllarında babası merhum Mustafa Efendinin yardımıyla köyün imamı merhum İbrahim Ethem Hoca Efendiden hafızlığını ikmal etti. Köyünde muhteşem bir merasimle, üç gün içinde, ilçe Müftüsünün başkanlığında, takriben otuz hafız huzurunda Kuran-ı Kerim’i tamamen -son iki cüzü ortaklaşa - ezbere okudu.
Bunu müteakip, ilçesi Otluda, Merhum Mehmet Koçak Efendiden, özel Arapça ve dini tahsile başladı. Bir sene sonra Erzurum Müftüsü Merhum Sadık Solakzade’den dini mesleki tahsiline özel olarak devam etti. Bu arada askerliğini yaptı ve dönüşte bir yandan aynı şekilde özel tahsiline devam ederken diğer taraftan İmam Hatip Okulu 1. devresini Erzurum İmam Hatip Okulunda hariçten bitirdi. Sonra Erzurum Lisesini hariçten bitirerek 1961 senesinde liseden mezun oldu ve aynı senede Erzurum’da İmam-Hatip iken Ankara’ya Vaiz olarak atandı. 1962-65 yıllarında Ankara İlahiyat Fakültesinde tahsiline devam ederek mezun oldu. Daha önce iki sene müezzinlik, dört sene imamlık, dört sene vaizlikte bulunan
Hasan Ege bu kere Diyanet İşleri Bakanlığında Müfettiş yardımcısı oldu. Kısa bir zaman sonra da müfettiş oldu.
Daha sonra 1966 senesinde seçilerek Din işleri Yüksek Kurulu Üyesi oldu. 1970 yılına kadar bu görevde kaldı. Tekrar müfettiş oldu ve aynı zamanda iki sene kadar da Teftiş Kurulu Başkanlığına vekalet etti. Yedi sene müfettişlik yapan Mütercimimiz yedi sene de Din İşleri Yüksek Kurulu Üyeliğinde bulundu. Müfettiş iken Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı oldu. İki sene suren bu görevden sonra tekrar seçilerek Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi oldu. Bu görevde iken 1981 yılında kendi isteği ile emekli oldu. (
4 cilt İslam tarihi, sireti ibni hişam, sireti ibni hişam kitap, İslam tarihi, siret kitabı, peygamberimizin hayatı, kahraman yayınları, sireti ibni hişam islam tarihi )
MÜTERCİM’İN ÖNSÖZÜ
Siret denilince
Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.) ile ilgili olan siret anlaşılır.
Siret nedir?
Siret;
kitabın asrına dair yazılan “Önsöz’de geçtiği gibi Peygamber (s.a.v.)’le ilgili savaş ve İslamiyeti tebliğ ve günlük hayatındaki hareket tarzları, emirleri, nehileri, tavsiyeleri ve içinde bulunduğu havle tavırların bütünüdür.
Her ne kadar
kitabın aslını İbn-i İshak adındaki meşhur alim siyerci zat yazmışa da, ilaveleriyle, izahlarıyla, çıkartmalarıyla ve tenbihatiyle
kitapta rötüş yapıp vechesini önemli ölçüde değiştiren yine o derece büyük alim, tarihçi ve siyerci yazar
İbn-i Hişam'a aidiyet kaydıyla "
Siretü'-Nebiyye Li-İbn-i Hişam" denilmek suretiyle
kitabın isminde asıl yazar İbn-i İshak’dan söz edilmemiştir. Bundan dolayı bu
kitap Türkçe’de de "
Sireti İbni Hişam" ismi ile meşhur olmuştur.
Amma İbn-i İshak unutulmuş mudur? -Hayır! Zira
İbn-i Hişam her satır başında İbn İshak dedi ki veya şöyle dedi şeklinde
tercüme ettiğimiz ifadeleriyle onun sözlerini olduğu gibi nakletmektedir. Kendisi için de aynı şekilde
İbn-i Hişam dedi ki -veya- şöyle dedi ifadesiyle bu iki
yazarın sözleri birbirinden ayırt olunmuştur.
Bu dedi ki veya şöyle dedi o zamanını seyircilerinin hatta daha sonra siyer ve umum tacirlerini bir üslubu neticesiydi. Bu geçen vakaların nakilden ibaretti. Bu ifadeler
kitabın ilmiğine büyük bir delil teşkil etmektedir. Çünkü
siyerlerin aslı ve kaynağı mesabesinde olan bu ilk metin,
İbn-i Hişam’ın da işlemiş olduğu hususlarla nakilde oldukça önemli bir yere sahip olduğu gözden hiçbir zaman kaçmamıştır.
Bu söylenenlere misal çıkartmayı, bu kısa önsözümüzde okurların kendilerine bırakırken bu çapta yazılan
Siret kitaplarının ve özellikle bu
kitabın çok genel olarak karakterlerinden şu şekilde bahsetmeyi uygun bulduk.
Bu
siret kitabını okurken elbette ki bir İslam kültürünün temellerini bulmak ve o temeller üzerinde yürümek imkanı nasıl olmaktadır.
Bunlar:
- Siretin kendisi
- Kur’anın tefsiri
- Hadisin tefsiri ve şerhi
- Kur’an ayetlerinin sebeb-i nuzulu ve hadislerin sebeb-i vürudu
- Şiir ilmi ve şiirin söylendiği dilin (yani Arap) edebiyatı
- Hatta bir çok fıkıh ahkamı fıkıh usulü ve kaideleri
Şimdi bunların tek tek kısaca ızahına çalışalım.
Siret: Zaten bahis mevzuu olan şey budur Nebimiz S.A.V. hayatı, nesirle, şiirle, ayet ve hadislerle işlenmiş ve böyle bir kitap meydana gelmiştir.
Kuran-ı Kerim’in tefsiri: Siret mevzuu işlenirken elbetteki Kuran ayetleriyle izahı yapılmaya gerek ve ihtiyaç vardır ve bu yapılmıştır. Çünkü anlatılan, Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in siretidir. O, görevini icra ederken ona emreden, nehyeden ve haber veren çeşitli şekilde ayetler vahy olunmuştur. Vakalarla ilgili olan bu ayetler muhakkak ki bu mevzuun en müsbet tarafına teşkil etmektedir.
Hadisin tefsir ve şerhi:
Siret bir mana ile Peygamber Sallallahu Aleyhi Ve Sellem’in sözlerinden, fiillerinden, itikad ve hallerinden ibret olması itibariyle elbetteki siretinin çok büyük bölümünü hadisler teşkil eder. Siret onlarla müsbet olur. Müsbet demekte şunu kasd ediyorum: Biliyorsunuz ki umum manada tarih ve özellikle İslam tarihi, haberlerden ibarettir. Yani geçmiş zamanda, falan tarihlerde ve falan yerlerde şu şu hadiseler, şu kimselerin eliyle cereyan etmiş denilir. Bu haberlere ayetlerle ve sahih eserlerle delillendirebiliyorsak haberimiz daha iyi isbatlanmış olur. Çünkü ayetler mütevatirdirler. Hadisler de rivayet şartlarına uygun geldikleri için sahihtirler.
Bu ikisinden başka belgelerle de isbat edilmiş ve doğru rivayet ve nakillerle bizlere kadar gelmiş tarihi vakalar vardır. Tabii burada mevzuumuz umumi tarih değildir. Bütünüyle İslam tarihi de değildir. Bunlar arasında özel yeri olan siret denilen, Peygamber Efendimizin hayatıdır.
Kur'an ayetlerinin nuzül yani iniş sebebleri:
Tabii olarak bu kitapta ayetlerin sebeb-i nuzulleri kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Hadislerin de sebeb-i vurudları böyledir. Sebeb-i nuzul derken, maksadımız, kitapta geçen ayet ve hadislerin bir hadise sebebiyle nazil ve varid olduklarını ve gelecekte benzer hadise ve vak’alarada şamil olacaklarını kasd ediyoruz. Ayetlerin hangi sebeble indiği ve hadislerin hangi sebeble geldiği bilinirse, anlaşılmaları daha kolay olur ve hatta hakkıyla ancak o zaman anlaşılırlar. Bugün bile başımıza gelen ve dünyada cereyan eden hadiseler, ayetlerin ve hadislerin manalarını daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadırlar.
Şiir ilmi ve Arap edebiyatı:
Bunu derken doğrudan bu mevzular ele alınmış manasına değildir. Fakat siretle ilgili olarak çeşitli kimselerce, gerek methe dair gerek zemme dair şiirler, vak'ayı doğrudan anlatan şiirler, bir kelimenin anlatılması ve manasının izahı için kitaba alınmış şiirler elbetteki şiir ilmini ve Arap edebiyatını içinde taşımaktadır. Gerçekten kitapta çok da yer verilmiş olan, hele 3. cildimizin yarısını teşkil eden bu şiirler hadiselerin vukuuna dair birer şahit olma niteliklerini taşımaktadırlar. Bilindiği gibi bir hadise hakkında manzum olmayan sözleri herkes söyleyebilir. Olmuş mu olmamış mı, biraz daha karışıklık arzeder fakat şiir şekline yani manzum hale gelmişse zait bir mana ifade eder kanaatindeyim. O da şudur: yani bu hadise olmuş bu oluş da şiirle formüle edilmiştir. Tabiî ki bunların hepsi, rivayetlerin sıhhatiyle doğrudan ilgilidir. İster nesir ister şiir olsun.
Bir diğer hususda:
Siret kitabı nın fıkıh ahkamını öğrenmeye imkan ve fırsat veren bir kitab olarak telakki etmek mümkündür. Ganimetler nasıl taksim oldu kimlere ve ne şekilde verildi? Namaz nasıl kılındı? Kıble, Cuma, ezan, salat-ı havf = korku namazı gibi diğer bir çok ahkamı da sebeb-i nüzullarının ve sebeb-i vürudlarının da bilinmesiyle bir fıkıh kitabından daha iyi şekilde akılda kalacak bir vaziyette sunulduğu gözdem kaçmamaktadır.
Netice olarak: Bilenle bilmeyen bir olur mu? Mealindeki ayet bize her zaman ışığını tutmakta, dolayısıyla ilmin çeşitli vasıtaları içinde kitap okumaya da teşvik etmektedir. Zaten kitaplardan daha iyi arkadaş da tasavvur edilmez. Yeter ki hakka kavuşturucu olsun.
Tavsiyeleriyle bize yardımcı olan Sönmez Neşriyat Müdürü Ali İhsan Yurt, asliyle karşılaştırarak sehiv ve yanlışlarımı düzelten, kitabın akıcılığına katkısı olan Bahaettin Sağlam ve baskıya hazırlık yapan Cahit Beylere; Ayrıca son derece ihtimam ile bu hayırlı işlere sebeb olan Fethullah Kahraman ve Hayrettin Kahraman Beylere teşekkür etmeyi kendime borç biliyorum.
Muvaffakiyet Allah’tandır
Hasan EGE
Kahraman yayınları İbni Hişam 2 Kitap 4 Cilt Sireti İbni Hişam islam tarihi adlı kitabı incele diniz.