Siyeri İbni İshak Hz. Muhammed’in Hayatı

Fiyat:
50,00 TL
İndirimli Fiyat (%42) :
29,00 TL
Kazancınız 21,00 TL
Geçici olarak temin edilememektedir. Temin edildiginde

Kitap               Siyer-i İbni İshak Hz. Muhammed’in Hayatı
Yayınevi          Düşün yayıncılık
Yazar              Muhammed İbn İshak
Hazırlayan      Prof. Dr. Muhammed Hamidullah
Tercüme          M. Şafi Bilik
Kağıt  Cilt        1.Hamur Kağıt, Citli
Sayfa  Ebat     476 sayfa  - 14.5x24.5 cm.
Yayın Yılı         2012



 
Düşün Yayınları Siyer-i İbn-i İshak Hz. Muhammed’in Hayatı kitabını incelemektesiniz.
Siyeri İbni İshak Hz. Muhammed’in Hayatı kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
 
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
 
 
Tercih edilen görüşe göre, hicri 151 yılında vefat eden Muhammed İbn İshak el-Muttalibînin değerli ve eşi bulunmaz eseri Siyerinden bir bölümü, bilim çevrelerine sunmaktan mutluyuz. Bu eser alanında yazılan eserlerin en eskilerindendir. İbn İshakın el-Mebaşii vel-Megazi adındaki kitabı, her çağda, Doğuda ve Batıda büyük bir üne mazhar olmuştur. Bilindiği gibi, bilim sürekli bir gelişme içindedir. Bu bakımdan sonradan gelenler, öncekileri hep yorulmuş olarak bulurlar. İbn Hişam, bu kitabı Siyratu Rasulillah adıyla özetleyerek sunduğu zaman büyük bir takdir gördü. Gerçekten bu eser, İbn Hişamın katkısıyla ilk eserlerin en üstünü olma payesine ulaştı. Ne var ki, bu durumda İbn Hişama kaynaklık eden İbn İshak ihmal edilir oldu. Artık insanlar, çoğunlukla ona başvurmaz oldular. Bu yüzden İbn İshakın eseri tek bir nüsha olarak kaldı. Uzunca bir süre- den sonra yitik olduğu sanılan bu eserden bazı parçalar ele geçti.
 
Elinizde ki eser Yitik olduğu sanılan parçaların bir araya getiririlmesi ile oluştu..
 
 
    YAYINCIDAN
 
Elinizdeki kitap, Akabe Yayınevi'nce; 'İslam Klasikleri' adıyla başlattığı bir dizinin ilk kitabı olarak 1988 ve 1991 yıllarında iki baskısı yapılmış Muhammed İbn İshak'ın "Siyer" idir. Yayınlandı­ğı yıllarda okurları tarafından çok büyük ilgi görmüş olan önemli ve pek çok Tarihçiye kaynaklık etmiş bu "SİYER" i, Düşün Ya­yınları olarak yeniden yayınlamayı, kaynak eserlere önem veren okuyucularla buluşturmayı bir görev bildik.
"Bilindiği gibi 'Siyer' kelimesi, Arapça 'siret'in çoğuludur. Sözlük anlamı ise, insanın gidişatı, tuttuğu yol, hal ve tavır demektir.
İslami terminolojide 'siyer', fıkıh ilminin uluslararası hukuk dalına verilen addır. Fakat buna rağmen, bu kelimenin ilk çağrıştır­dığı anlam, Siyer-i Nebi, yani Hz. Peygamberin hayatıdır. Tabii bu kitabın adı olan siyer de bu anlamdadır.

Siyer, hem hadis ilminin hem de İslam tarihinin bir bölü­münü oluşturur. Hz. Peygamber'in söylediği sözleri, yaptığı işleri içermesi bakımından hadis ilminin, onun siyasal ve askeri hayatı bakımından da İslam tarihinin bir bölümüdür.

Ayrıca siyer, diğer bilim dallarına malzeme sağlaması bakı­mından da büyük önem arz etmektedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)'in hayatı tüm yönleriyle bilinmedikçe tefsir, hadis ve fıkıh gibi ilimlerin işlevlerini gerçek anlamıyla yerine getirebil­mesi söz konusu olamaz. Bu bakımdan siyer, Hz. Peygamberin toplumsal, bireysel, siyasal ve askeri hayatını anlatırken vardığı birtakım yargılarla, diğer bilim dallarının yararlanması yolunda onlara hazır malzeme sunar. Bu nedenle, tüm bu ilimlerin kayıtsız kalamayacakları bir çalışma alanıdır siyer.

Günümüze kadar siyer alanında çok değerli çalışmaların ya­pılmış olduğu muhakkaktır. Fakat İbn İshak'ın elinizde bulunan bu kitabı alanının bize kadar ulaşabilmiş kaynağa en yakın ilk ör­neği olması bakımından büyük bir öneme sahiptir. Hatta öyle ki, yine siyer konusunda haklı bir üne sahip olan İbn Hişam'ın Siyer 'ine bu eser kaynaklık etmiştir.

Eserin ve yazarının daha ayrıntılı tanıtımını, İbn İshak hakkın­daki tartışmaları ve eser üzerinde yapılan çalışmaları, değerli bilim insanı Muhammed Hamidullah'ın Önsözünde okuyacağınız için sözü fazla uzatmak istemiyoruz. Ancak, eseri yayına hazırlarken uy­gulamış olduğumuz yöntem hakkında bilgi vermek, okuyucunun eserden kolay istifade edebilmesi bakımından yararlı olacaktır.
 
 
Muhammed Hamidullah'ın Çalışması
 
Türkçeye kazandırdığımız bu eser üzerinde çalışılmamış ham bir eser değildi. Değerli âlim Muhammed Hamidullah, bu eserin yazma nüshaları üzerinde tam bir bilim insanı titizliği ve duyarlı­lığıyla çalışmış, eserden kolay yararlanılabilmesi yolunda büyük bir çaba harcamıştır. Bu çabayı saygıyla anmak gerekir.

Muhammed Hamidullah'ın eser üzerindeki çalışması şu şekilde sıralanabilir:

       1. Esere, hem eser hem de müellif hakkında önemli bilgiler içeren kapsamlı bir önsöz yazmıştır. Bu önsöz bile başlı başına değerli bir çalışmadır.
  1. Eser üzerinde edisyon kritik çalışması yapmış, böylece eserin kusursuz ve eksiksiz basılmasını sağlamaya çalışmıştır. Bu yöntemle nasih hataları asgariye indirilmiştir.
  2. İbn îshak'la İbn Hişam'da ortak geçen hadisleri karşılaştırarak aynı hadisin ibn Hişam'da bulunduğu sayfa numarasını dipnotlar şeklinde vermiştir. Yine Süheyli'de bulunan ortak hadislerin sayfa nu­maralarını aynı yöntemle bildirmiştir. Bunun, bu konuda araştırma yapanlar için çok önemli bir işlev göreceği kesindir.
  3. Yazma nüshalarda, çeşitli nedenlerden silinmiş bulunan yerleri, eğer varsa İbn Hişam'dan yararlanarak tamamlamış ve bunları dipnot olarak vermiştir. Silik olup da İbn Hişam'da bu­lunmayan yerler ise yine dip notlarla bildirilmiştir. Ayrıca nasih hatasından kaynaklandığı ve yanlış yazılmış olabileceği sanılan kimi özel adlar da aynı yöntemle düzeltilmeye çalışılmıştır.
  4. Eserde bulunan her hadisi numaralayarak yine okuyucu­nun kitaptan kolay yararlanması konusunda önemli olabilecek bir çalışma yapmıştır.
  5. Dipnotlarla, bazı anlaşılmayacak konulara açıklık getirmiştir.
  6. Hazırladığı 'Özel Adlar Dizini', 'Konulara Göre Dizin' ve hangi Kur'ân ayetlerinin hangi paragraflarda geçtiğini gösteren çi­zelge de aynı şekilde büyük bir çabanın ürünüdür."
"Eseri Türkçeye kazandırırken Prof. Muhammed Hamidullah'ın yapmış olduğu çalışmaların zayi olmaması için elimizden gelen ça­bayı gösterdik. Ancak önemli bir kaynak kitabı Türkçeye çevirmenin belli sorumlulukları vardı ve bu sorumluluklar ciddi bir yayıncılık politikasını benimseyen yayınevimiz tarafindan kesinlikle ihmal edilmemeliydi. Nitekim öyle oldu. Bu eserin, değerinden hiçbir şey yitirmeden Türkçeye kazandırılması konusunda elimizden gelen tüm çabayı gösterdik. Şimdi, yapılan bu çalışmalar hakkında kısa bilgiler vermek istiyoruz."'
 
 
Merhum Bahri ZENGİN'in eserin Akabe Yayınlarınca yayımlanan ilk baskı­sına yazdığı önsözden.
 
'Görüldüğü gibi saygın bir çabayla gün ışığına çıkarılmış bu önemli kaynak eserin Türkçeye kazandırılmamış olması ve yeni­den yayınlanmaması hem akademik çevreler, hem de okuyucula­rımız açısından büyük bir kayıp olacaktı. Aynı zamanda merhum Bahri Zengin tarafından AKABE YAYINLARI'nın 'İslam Klasik­leri' adıyla başlattığı dizinin ilk kitabı olan böylesine değerli bir eseri yayınlamak bizim için de önemli bir karar ve görevdi.'

'Ayrıca, Akabe Yayınlarınca yayınlanan ilk iki baskıda önemli tercüme hatalarının olduğunu ve ana metinden tercüme edilmemiş bölümlerin varlığını tespit ettik. Dolayısıyla bu önemli eseri -adeta yeniden tercüme edercesine- gözden geçirerek yayına hazırladık.'
Bu vesile ile, Bahri ZENGİN ağabeyimizi rahmetle anarken, eserin yeniden gözden geçirilmesi ve yayına hazırlanmasında çok önemli emekleri olan değerli Başkale Müftümüz Sayın M. Safi BİLİK hocamıza da şükranlarımızı arz ediyoruz.'
 
    DİL

Türkiye'de İslami kaynakların çevrilmesi ve yayınlanması konusunda çok da titiz davranıldığı söylenemez. Birkaç çalışma­nın dışında, kaynak kitapların, bırakın üzerinde çalışma yapma­yı, ne kadar pejmürde bir dille yayınlandığı bir gerçek. Gençle­rin okuyup anlayabilmesi bir yana, bu çevirilerde en basit yazım kurallarının bile gözetilmediği hatta kullanılan dili okuyucunun anlayabilmesi için özel bir çaba göstermesi gerektiği söylense de, bu kesinlikle bir abartma olmayacaktır. Burada sözünü ettiğimiz, Türkiye'de tartışması çokça yapılan eski dil/yeni dil konusu değil­dir. Anlatmaya çalıştığımız tamamen dilin kullanımıyla ilgilidir. İster eski kelimeleri, ister yeni kelimeleri kullanın; kafasında keli­meler lügati taşıyan bir kimse bu dili anlamakta pek zorlanmaya bilir. Kalasında yoksa bile en azından cebindeki lügatten yararlan­ması mümkündür. Bu anlamda biraz teknik bir konu olmaktadır bu durum. Bu kelimelere canlılık kazandırmak ancak metin için­de mümkündür. İşte sözünü ettiğimiz budur. İslami kaynakların, dil bilinci ve gerçeğinden uzak, hatta 'çok özel bir dil' kullanılarak yayınlanması gerçekten üzücüdür.
 
Biz bu anlayışı (daha doğrusu anlayışsızlığı) kırmak, böyle­sine önemli kaynakları herkesin anlayacağı bir dille okuyucuya sunmak konusunda gerekli titizliği ve hassasiyeti göstermek ka­rarındayız.
 
Bu cümleden olarak, elinizde bulunan bu eserde, bu anlayı­şımızı yansıtmaya çalıştık. Dil konusunda gerekli özeni gösterdik. Ancak, metnin çok çok eski oluşu ve baştan sona bir bütünlük içinde değil de, bölüm bölüm hadislerden teşekkül etmesi, belli bir üslup yakalamada, bizi, biraz olsun zorladı. Ancak belki de bu eski metnin ruhunun bütünüyle kaybolmaması açısından gerekliydi.
 
Raviler

Hadislerde, aktarılan hadisin sahihliği ve güvenirliği açısın­dan ilk kaynaktan son nakledene kadar bütün ravilerin adlarını anmak bir gelenektir. Bu, hadisin doğruluğunun belirlenmesi ve tespiti yönünde gerçekten çok önemlidir. Son ravinin, kendinden önceki tüm ravilerin sırasıyla adlarını anması, bir anlamda hadisin doğruluğu konusunda oluşacak kuşkuları gidermede önemli bir işlev görmektedir. Kitabın AKABE baskılarında sadece asıl ravi­nin adı metinlerde ifade edilmişken ravi silsilesi kitabın sonuna eklenen notlarda gösterilmiştir. Fakat biz Düşün Yayınevi olarak, okuyucunun hem hadis metinlerindeki ravilerle alakalı bilgiye he­men ulaşmasını sağlayabilmek ve hem de "anlaşılmada kolaylık olsun" diye alınan 'Notları' yeniden düzenledik. Böylece kitabın aslına sadık kalarak, bunu Türkçe olarak ifade etmeyi - okuyucu için biraz yorucu olsa da - uygun gördük.
 
Ayetler

Hadisler arasında geçen ayetler Hasan Basri Çantay'ın Kur'an-ı Hâkim ve Meal-i Kerim' inden ve Fikri Yavuz'un Kur'an-ı Kerim ve Meal-i Âlisinden alınmıştır, iki mealden birden yararlanmanın daha isabetli olacağı kanaatiyle hareket ettik. Zaten ayetle­rin Kur'an-ı Kerimdeki sure ve ayet numaraları Prof. Muhammed Hamidullah tarafından dipnotlarla da verilmişti. Tabi ki biz de bu notları aynen koruduk.
 
 
Dizinler

Prof. Muhammed Hamidullah, büyük bir emek vererek ki­taba bir de özel adlar dizini çıkarmış. Bu emeğin zayi edilmesi büyük bir haksızlık olurdu. Bu nedenle küçük bir çaba da biz harcayarak bu dizinin Türkçeye göre alfabetik düzenlemesini sağ­ladık. Tabii ki bu dizin, kitabın aslında Arapçaya göre alfabetik sıraya konmuştu. Bilindiği gibi Türkçedeki a,e,ı,i,o,ö,u,ü sesleri, Arapçada 'elif ve 'ayn' harfleriyle karşılanmaktadır. Bu nedenle, Arapça dizindeki 'elif ve 'ayn' harflerinde, bu sekiz sesin hepsi de bulunmaktaydı. İşte bütün bu kelimeler yeniden düzenlenerek Türkçe alfabetik sıralamaya göre yerleştirilmişlerdir.
 
Burada, dizinden kolay yararlanılmasını sağlamak bakı­mından bir hususu açıklamak gerekiyor. Bilindiği gibi Türkçede bulunmayan Arapça 'ayn' ve 'hemze' harflerini karşılamak üze­re, biz (') işaretini kullanmaktayız. Böylece bu işaret, bir işaret olmaktan çıkıp bir harf yerine kullanılmış olmaktadır. Alfabetik düzenlemeden yararlanmanız için bu harfin Türk alfabesinde bir yere oturtulması gerekiyordu. Biz de bunu a'dan önce ilk harf ola­rak kabul ettik ve sıralamayı ona göre yaptık. Böylece sadece işa­ret olarak kullanılan (') işarederi de, onların arasına girmiş oldu. Dizini kullanırken buna dikkat edilmesi gerekmektedir.

Özel Adlar Dizini dışında, kitabın, bir de konulara göre dizi­ni bulunmaktadır. Bu dizinden, hangi paragrafta hangi konunun işlendiğini rahatlıkla görmeniz mümkün olacaktır. Yine, hangi ayetlerin hangi paragrafta geçtiğini gösteren çizelgeden de yarar­lanacaksınız.

İşte bütün bu aşamalardan sonra, bu değerli kitap, Türkçeye kazandırılmış oldu. Ayrıca burada bir hususu daha belirt­mek yerinde olacaktır. Değerli bilim insanı Prof. Muhammed Hamidullah'ın hazırladığı bu eserin Arapça tıpkıbasımı, daha önce Türkiye'de ikinci baskı olarak Atatürk Üniversitesi İlahiyat fakül­tesi öğretim üyelerinden, Sayın Prof. İhsan Süreyya SIRMA'nın teş­vik ve gayretiyle, Konya Hayra Hizmet Vakfı tarafından bastırıl­mıştı. Sayın İ.Süreyya Sırma ve adı geçen vakfın bu hizmeti de göz ardı edilemez. Bu nedenle biz, Prof. İhsan Süreyya SIRMA'nın, bu kitabın Türkiye'de yapılan ikinci baskısı için 'Önsöz' adlı yazısını da çevirerek aynen yayınlamaktan kendimizi alamadık.

Ayrıca, DÜŞÜN YAYINLARI olarak, özellikle oryantalist ilim adamlarının ve İslama adavetleri çok açık olan yazarların, Peygamber Efendimizi karalamak adına sıkça gündeme getir­dikleri ve kaynak olarak İbn-i İshak'ı gösterdikleri, Peygamber Efendimizin Hz. Aişe validemizle olan izdivaçlarının ele alın­dığı "HZ. PEYGAMBER (sas)'İN EBU BEKİR'İN KIZI AİŞE İLE. EVLENMESİ" 365-374 nolu Maddeler} bahsinin daha iyi anlaşılabilmesi için, bu konuda araştırma yapmış ilim adamlarımızdan bazılarının görüşlerini bu bölüme bir dipnot olarak ilave ettik.
Akabe Yayınlarından sonra, Düşün Yayınları olarak, Muham­med İbn İshak'ın Siyer'ini siz değerli okuyucularımıza sunmaktan ve yayın dünyamıza kazandırmaktan kıvanç ve mutluluk duymak­tayız.
Çaba bizden, başarı ise Allah'tandır.
 
Düşün Yayınları
 
İKİNCİ BASKININ ÖNSÖZÜ
 
Bizi, Müslüman olarak yaratan, kendisine dosdoğru inanma­mızı sağlayan Allah'a hamdolsun. Sadece O'na ibadet eder, tek O'nun yolunda gider, ancak O'na güvenir ve yalnız O'ndan yar­dım dileriz. Yaratılmışların en hayırlısı, Nebilerin ve Resullerin en şereflisi Hz. Muhammed'e (sav)-ki Cenabı Hak O'nu âlemlere rahmet olarak göndermiştir- âline, ashabına ve kıyamete kadar izinde gidecek olanlara salât ve selam olsun.

Ben, bu satırları gerçekte "ikinci baskıya" önsöz yazmak için değil, sadece Siyret-ü İbn İshak'ın ikinci baskısı nedeniyle duy­duğum içten sevinci olabildiğince mütevazı ölçüler içinde ifade etmek amacıyla kaleme alıyorum. Çünkü saygıdeğer hocam Mu­hammed Hamidullah Bey, bu kitap için yazdığı önsözde gerçek­ten önemli ve kıymetli bilgiler sundu bizlere. Şahsen benim bu bilgilere ekleyecek bir şeyim yok. Ayrıca değerli hocam Hamidul­lah Bey'in yazdıkları dışında bir şey yazmaktan da hayaettiğimi belirtmek isterim.

Yalnızca Siyret-ü İbn İshak gibi kaynak bir eseri neşretmekle büyük bir hizmet yaptığına inandığım hocamı candan kutlamakla yetinirim. Allah'tan kendisine hayırlı ve uzun ömürler nasip etme­sini ve her ilci dünyada da kendisinden razı olmasını dilerim.

H. 1400 Ramazan (M. 1980-Temmuz)
Doç. Dr. İhsan Süreyya Sırma A.U İlahiyat Fakültesi –
Erzurum – Türkiye
 
 
  SUNUŞ
 
Bilginlerin ve araştırmacıların, bütünüyle kaybolduğuna inan­dıkları, bu yüzden bırakınız bütününü, sadece bir parçasını bile ele geçirmekten ümit kestikleri meşhur 'Siyratu İbn Ishak' kitabı­nın, Fas'ta, el-Karaviyyan Üniversitesi kütüphanesinde bulunup yayınlanması, kuşkusuz İslam kültürünü yeniden diriltme çabası bakımından çok önemli bir olay olarak kayda değerdir.

Çünkü Muhammed İbn-i İshak'ın İslam Tarihi kitabı (siyresi), insanlığı fikri, ruhi ve siyasi kulluktan kurtarıp sadece Allah'a kul yapan o aziz Peygamber'in (sav) hayatıyla ilgili olarak yazılan kaynakların en sağlam ve güvenilir olanlarındandır. Siyret alanın­da eser kaleme alanların hemen hepsi İbn İshak'ı güvenilir bulup eserlerini ona dayandırmışlardır, denebilir. Onun değeri o kadar yüksektir ki tarif edilemez. İmam Buhari'den önce insanlar bu değerini teslim etmek için kendisine "Emiru'l Müminin" lakabı­nı takmışlardı. Gerçi bazı araştırmacılar onun rivayetinde izledi­ği yolu ve metodu eleştirmiştir. Ama buna rağmen onun megazi (savaş destanları) hakkındaki haberlerine ve İslam'ın zuhurundan başlayarak Rasulullah'ın vefatına kadarki süreyi kapsayan o ilk dö­nemin tarihiyle ilgili bilgilerinde tamamen güvenilir olduğunda hemen herkes ittifak etmiştir.
 
Büyük âlim ve araştırmacı Prof. Muhammed Hamidullah'ın, Fas'ta bulunmasına rağmen, bu kitabın baskısında gösterdiği ola­ğanüstü sabır ve gayretine burada değinmek isterim. Hamidul­lah Hoca, gerek düzelti gerekse de kaynaklara başvuru aşamasın­da olsun gerçekten büyük bir sabır örneği göstermiştir. İşte İbn-i İshak'ın bu büyük eseri, böyle olağan üstü bir çabanın sonucu olarak bugün basılı bir şekilde elimizde bulunuyor. Allah'tan Hamidullah Hocaya hayırlı mükâfatlar vermesini; Batı'da büyük bir vukufiyet ve çabayla sürdürdüğü İslam kültürünü ve mesajını ta­nıtma yolunda kendisine yardımcı olmasını niyaz ederim.
 
O, İbn-i İshak'ın kitabına gerçekten önemli bir önsöz yazmış­tır. Bu önsözde, Müslümanlar açısından tarihin ifade ettiği anlamı belirtmiş, ayrıca İbn-i İshak'ın hayatı ve eserleri hakkında bilgiler vermiştir. Şüphesiz o, bu önsözü uzun boylu araştırmalarından ve yorucu çalışmalarından sonra bizim istifademize sunmuştur. Ken­disine bu önemli önsözünden dolayı da teşekkür borçlu olduğu­muzu da belirtmek isterim.

Ayrıca Faslı Prof. Muhammed et-Tahir Bey'e de düzelti ve karşılaştırmalara iştirakinden dolayı teşekkür etmek bana haz ve­riyor.
Gerçekten müsteşrikler 'Siyrati ibn-i Ishak'a  ve yazarına önem verirler. Nitekim Prof. Hamidullah da buna işarette bulun­makta ve müsteşriklerin bazılarının da ismini zikretmektedir. Ya­bancı dil bilenlerin, bu batılı bilginlerin kitaplarına ve araştırmala­rına başvurmada yardımı olur düşüncesiyle, bunların önemlilerine işaret etmekte yarar var.

K. Brockelmann, Geschicte der Arabischen Litteratur, ErsterBand, 134, Erstersupplementbond, 205.
J. Fueck, Muhammed ibnIshaq, Francfort sur le Main, 1925
J. Horovitz, The Earliest Biographies of the Prophet and their Authors, in IC, 1968,pp. 168-80
J. Robson, İbnIshaq'suse of Isnad, in Bull. John RylansLib-rary, XXXVIII (1955 - 1956) pp. 449- 465.

Yüce Allah'tan, İslam kültürünü geliştirmek/canlandırmak için çaba gösterenlere ve onların gayretlerinin eseri olacak yeni yeni projelerinin gerçekleşebilmesinde muvaffakiyetler vermesini dileriz. Böylece bu mübarek hareketin devam etmesi için İslam ülkelerindeki yetkililerin verecekleri destek ve cesaretle kazanılan bu başarıların ardından çalışma yapacak olanlar da, onları takip edebilsinler ve arkalarından gelebilsinler. Ta ki genç nesiller, ilim ve kültür alanlarında kendilerinden öncekilerin yaptıkları (eserleri)'na da vakıf olabilsinler.  ( Siyeri İbni İshak, Hz. Muhammedin Hayatı , İbn İshak,  9786054533794, Düşün Yayıncılık, Muhammed hamidullah, peygamberimizin hayatı )
 
Muhammed el-Fasi
 
 
 
Düşün Yayınları Siyeri İbni İshak Hz. Muhammedin Hayatı kitabı nı incele diniz.
Diğer Özellikler
Stok Kodu9786054533794
MarkaDüşün Yayınları
Stok DurumuBu ürün geçici olarak temin edilememektedir.
9786054533794
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.