Son Peygamber Hz. Muhammed İz Yayıncılık   

Fiyat:
726,00 TL
İndirimli Fiyat (%34,6) :
475,00 TL
Kazancınız 251,00 TL
Havale / EFT:
460,75 TL
134,19 TL'den başlayan taksit seçenekleri için tıklayın.
Aynı Gün Kargo Sınırlı Sayıda

Kitap             Son Peygamber Hz. Muhammed
Yazar            Mevlana Şibli Numani
Yayınevi        İz Yayıncılık    
Kağıt - Cilt     2 Hamur kağıt, Karton Kapak İnce Cilt
Sayfa - Ebat  704 sayfa, 16x24 cm
Yayın Yılı       2019



İz Yayınları Son Peygamber Hz. Muhammed Hayatı kitabı nı incelemektesiniz.  
Son Peygamber Hz. Muhammedin Hayatı kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.

Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2

    SİRETUN NEBİ

Ünlü islam bilgini imam şiblî Numâni nin kaleme aldığı ve öğrencisi Süleyman en-Nedvi nin yayına hazırladığı Sirefü'n-Nebi adlı eser, Hz. Peygamberi'in (s.a.v) hayatını bütün yönleriyle ortaya koymaktadır, iki cilt halinde neşredilmiş olan eserin ilk cildinin başlangıcında siyer ilmine toplu bakış, islam öncesi Arapların kültürel ve dinî durumu gibi giriş sadedindeki meseleler ele alınmış ve akabinde Peygamberimizin doğumundan başlayarak hayatının nübüvvet öncesi ve sonrasındaki çeşitli safahatı ayrıntılarıyla işlenmiştir. Bu safhalar içinde peygamberlik görevinin başlaması, Mekke döneminde çekilen sıkıntılar, Hicret ve Bedirden Tebük Gazvesi'ne kadar yapmak durumunda kaldığı savaşlar ele alınmıştır. Birinci cilt bu savaşların geniş bir değerlendirmesiyle son bulmaktadır. İkinci cilt ise hicretin dokuzuncu yılından itibaren yaşanan huzur ve barış dönemini konu edinmektedir. İslam'ın tebliği ve yayılması, Hudeybiye barışının siyasî sonuçlan, Peygamberimize gelen çeşitli delegasyon, idarî teşkilatın inşası, şerî hükümlerin tamamlanma süreci, Veda Haccı ve Peygamberimizin beka yurduna irtihali bu meyanda işlenmektedir, ikinci cildin, eseri tamamlayıcı son bölümü Hz. Peygamberin hayat tarzı, edeb ve ahlakı, şemaili, kişiliği, ibadet uygulamaları, aile hayatı konularını ele almakta ve böylece bir "siret” ten beklenen muhteva tamamlanmış olmaktadır. Son Peygamber Hz. Muhammed adıyla okuyucuya iki cilt bir arada sunulan Türkçe neşrin en başta gelen özelliklerinden biri kitabın Urduca aslından tercüme edilmiş olmasıdır. Bunun yanı sıra eser tahriç ve redaksiyon işlemlerinden geçirilerek okuyucuya sağlıklı bir istifade imkanı hazırlanmaya çalışılmıştır.



    Türkçe'ye Çevirenin Sunuşu


Elinizdeki bu kitap, 1912 yılının Haziran ayının 12'sinde Bombay şehrinde Şiblî Numânî tarafıdan yazılmaya başlandı. Aslında Şiblî böyle önemli bir eseri yazmayı çok önceden tasarlamıştı. "İslâm Kahramanları" adıyla bir dizi kitap yazarak, öncelikle, yeni nesle heyecan verecek olan büyük insanların, tarihte ün salmış önemli müslümanların hayatlarını, yaptıkları büyük işleri anlatacaktı. Nitekim bu noktada bazı kitapları kaleme aldı. Fakat bu eserlerin başını, Hz. Pey­gamberin hayatı çekmeli diye düşündü. Bir kaza ile bacağının birini kaybetmiş, ar­kasından çeşitli hastalıklar vücûduna musallat olmuştu. Ömrünün azaldığını his­seden Şiblî İslâm tarihini süratle yazmaya karar vermiş, hemen bir yazı heyeti oluş­turarak her birine görevler vererek işe başlamıştır. İslâm'a saldıran batılıların eser­lerini tercüme edenler, Arapça kaynak eserleri temin edenler, karalamaları temize çekenler v.s. durmadan Şiblî'nin talimatını yerine getiriyor, Şiblî ise geceli gündüz­lü yazarak bu çok önemli eseri birkaç sene içinde bitirmeyi istiyordu. Fakat işin içine girince konular o kadar çoğaldı, yazılması gerekli olan meseleler o kadar ka­bardı ki, sonuçta eserin en ideal bir eser halini almasına, konusunda bir şaheser ol­masına karar verdi.
Nitekim Ebul Hasan Ali Nedvî, "Şahsiyyât ve Kütüb" adlı eserinin 69'ncu sayfa­sında, kitap hakkında: " Bu eser, Hz. Peygamberin hayatı konusunda en sağlam, en ilmî, en güvenilir bir kitap oldu ki, dünyada müslümanların konuştuğu dillerin hiçbirinde benzeri bir eser asla yoktur." der.

Şiblî eserin birinci cildini bitirip bastırdıktan sonra, onun çok beğenildiğini gör­dü. Her taraftan teşekkürler ve tebrikler yağıyordu. Büyük coşku ve gayretle ikinci cildini yazmaya başladı. İkinci cildin sonuna doğru Şiblî'nin sıhhati çok bozuldu. Sanki yanan bir mum gibi sürâtle eriyordu. Bir dostuna yolladığı mektubunda ise, "Beynim sıcak, duru ve çok faal, ama bedenim soğuk ve çok bitkin" diye yazıyordu.
 
İki-üç günde bir kanama geçiriyor, böylece takattan düşüyordu. Tabiblerin tedâvileri kâr etmez oldu ve nâdir yetişen bu çok yönlü büyük ilim adamı 18 Kasım 1914 tarihinde Çarşamba günü saat 05.30'da ebedî âleme göçtü.

Baş ucunda bekleyen öğrencisi, yine dünyaca ünlü bilgin, Seyyid Süleyman Nedvî'ye; "Bu muhteşem eseri ancak sen tamamlarsın. Not olarak yazıp koydu­ğum yazı planına göre bu eseri bitir! Bu eser müslümanlar için çok faydalı olacak­tır." diye vasiyet etmiş, öğrencisi de kesinlikle bu görevi yerine getireceğine söz vermiş, gerçekten de sözünü eksiksiz yerine getirerek çok hacimli dört cilt daha ilâve ederek altı cilt halinde eser tamamlanmıştır.

Ciltlerin çoğu dokuz yüz sayfa tuttuğuna göre eserin hacminin ne kadar büyük olduğu anlaşılır.
Şiblî'nin yazdığı ilk iki cilt Hz. Peygamber Efendimizin hayatını, islâm'ın do­ğuşunu ve nebevî ahlâkı anlatır. Seyyid Süleymân Nedvî'nin yazdığı bölümler ise, Hz. Peygamber'in kişiliğini, peygamberliğinin aklî ve naklî delillerini, Kur'an-ı Kerîm'in indirilişini, özelliklerini, muhtevasını ve islâm dininin temel yapısını, inançları, ibadetleri ve bunların hikmetlerini, güzelliklerini anlatır.

Kısacası islâm dinini oluşturan ana unsurları ve kavramları o kadar ilmî bir dü­zeyde ve mantık ölçüleri içinde sunmuştur ki, esere özellik ve üstünlük sağlayan yönü de zaten buradadır. Esere hâkim olan metod inanan veya farklı bakış açıları­na sahib olan insanların aradıkları nesnel delilleri en geniş ayrıntıları ile ortaya koymak, normal aklın direnemeyeceği mantık verileriyle insan aklına islâm'ın ger­çekliğini kabul ettirmektir.

Bu kıstas içinde, önce Kur'ân-ı Kerîm sonra Peygamberimizin hadisleri temel ölçü alınmış, sonra Hz. Peygamber'in hayatını anlatan sîret ve meğâzî kitapları içinde, o döneme yakın bir zamanda yazılmış ana kaynaklar ve konunun güveni­len ilk yazılı eserleri ölçü kabul edilmiştir.

ingilizlerin, Hindistan'ı tamamen teslim almalarından sonra ingiliz dili ve kültü­rü yeni nesli kendi potası içinde şekillendirmeye başlamış ve yeni hakim güç, beyin­leri de teslim almıştı. Topluma yön veren eğitim ingilizce ile ve ingiliz mantığına, kültürüne göre veriliyordu. Diğer taraftan yoğun bir hıristiyanlık propagandası ya­pılıyor, özellikle bazı kasıtlı kişiler, islâm'ın temel inançlarını sarsacak çarpıtmalarla dolu eserler yazıyorlardı. Bu günlerde islâm aleyhine nasıl korkunç planlar uygula­nıyorsa o gün de aynı oyunlar oynanıyor, şeytânî tuzaklar kuruluyordu. Ne yazık ki siyâsî çöküşle birlikte bilgi açısından da islâm'dan uzak kalış, genç ve eğitimli be­yinler üzerinde bu kitapların ve saptırmaların korkunç etkisini bırakıyordu.

işte bu durumun vehâmeti karşısında böyle bir eser kaleme alınmış ve özellik­le o günlerde islâm toplumuna güç ve direnç kazandırılmıştır.
Margoliouth'un "Muhammed" isimli eseri ile Sir William Muir'un "The Life of Mu­hammed" isimli eserleri, italyan Caetani'nin "İslâm Tarihi" adlı kitapları sadece islâma saldırı ve İslâm inançlarını gerçeğinden saptırıcı bir amaç için hazırlanmışlar ve aynı amaçla Hüseyin Cahit Yalçın bu eseri Türkçe'ye tercüme etmiştir. Bütün bun­lar göz önüne alındığında bu kalitede eserlerin ümmete ne büyük hizmetler sağlaya­cağı görülür. Şiblî, doğuda batıda ün salmış çok büyük bir ilim adamı olduğu için şüphesiz ki yazdığı bu kitap da ilim çevrelerinde değerli bir eser kabul edilmiştir.

"Sîret-el-Nebî" adıyla yayınlanan eser, değişik zamanlarda daha başka kişiler tarafından yazılan kitaplarla genişletilmiştir. Sahâbenin dönemi, Tabiîn dönemi, tarih olarak ele alınmış ve başka isimlerle hizmete sunulmuşsa da bunlar Türki­ye'de hep "Asr-ı saadet" dizisi altında yayınlanmıştır. Halbuki bu eser Şiblî ve Sü­leyman Nedvî'nin yazdıkları orjinal kitap olarak altı cildden ibarettir.
Eserin ancak üç cildi Ömer Rıza Doğrul tarafından tercüme edilmiş, diğer cildleri bırakılarak Şiblî'nin başka eserleri bu diziye katılarak "Asr-ı Saadet" adıyla ya­yınlanmıştır.

Ömer Rıza Doğrul, kitabın yazıldığı Urdu dilini bilmiyordu. O günlerde, o günkü adıyla erkânı harbiye mektebi "Harb Akademisi"nde ingilizce öğreten Hin­distan asıllı, kendisini yakînen tanıdığım Merhum Hasan Zafer Aybek kitaba ba­karak, sözlü olarak İngilizce'ye tercüme etmiş, Ömer Rıza Doğrul da o anda duy­duğu bu ingilizce tercümeyi Türkçe anladığı şekilde yazmış ve tercüme böyle ya­pılmıştır.
Görebildiğim kadarıyla eserde enteresan, fahiş yanılmalar ve yanlışlıklar yapıl­mıştır. Buna bir tek örnek vermek isterim. Kitabın aslında "Hz. Peygamber, bir ko­nuda kendisine vahiy ile ilâhî hüküm gelmemişse o konuda Tevrat'a göre karar ve­rirdi." yazıldığı halde tercümede "Hz. Peygamber kendisine vahiyle bir konuda ilâhî hüküm bildirildiği halde Tevrata göre karar verirdi" diye yazılmıştır. Hatanın korkunçluğu ortadadır. Buna yakın hatalar bulunmaktadır.
Bir de eserin üçüncü cildinden —altıncı cilt dahil— itibaren geri kalan kısmı tercüme edilmemiştir. Bu ciltlerde verilen bilgilerin, emsalsiz bir vukufla ve ben­zersiz bir maharet ve sadakatle yazıldığı dikkate alınarak dilimize kazandırılmala­rı elzemdir. Bu mübârek hizmeti yapabilecekler, kolları hemen sıvamalıdır.

Eğer bir millet peygamberini çok iyi tanımıyorsa dînini bilmiyor demektir. Ya­van ifâdelerle, sönük duygularla kaleme alınan, hiç bir ilmî yeteneği olmadığı hal­de başka eserleri önüne koyup çala kalem ortaya kitap sürenler önemli bir hizmet vermiş sayılmazlar, islâm'ın yaşanan görüntüsü olan Peygamberimizin hayatı ve islam tarihinin belkemiğini oluşturan sahabe dönemi, ilmî yeteneği dünyaca kabul görmüş bilginler tarafından yazıldığı takdirde etkili ve değerli olur.

Ülkemizdeki yayıncılık hizmetlerini yürütenler; hizmetlerini bu ölçüler içinde yürütürler de, islâmî bilgiler açısından koyu bir cehâlet içinde bulunan toplumu, İslâm adına şarlatanlık yaparak şöhret tutkusunu tatmin etmeye çalışanlara teslim etmezlerse en büyük hizmeti yapmış olurlar. Bu noktada iyi niyet göstererek çaba sarfedenler mutlaka bir ölçüde başarılı olacaklardır.
Allah, kendi rızasını amaç edinenlerle beraberdir.

Yusuf Karaca
16.11.2002
Erenköy

 
Diğer Özellikler
Stok Kodu9789753555104
Markaİz Yayıncılık
Stok DurumuVar
9789753555104
En yeni ürünler
Güvenli teslimat
Kampanyalı ürünler
Piyasadaki en iyi fiyat

PlatinMarket® E-Ticaret Sistemi İle Hazırlanmıştır.