Kitap Usul Yazıları
Yazar Soner Duman
Yayınevi Beka Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur, Karton kapak cilt
Sayfa Ebat 448 sayfa - 13.5x19,5 cm roman boy
Beka Yayınları Usul Yazıları kitabı nı incelemektesiniz.
Soner Duman Usul Yazıları kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
İlmi bütün İslamî ilimlerin metodolojisini belirleyen ana ilim dalıdır. Bu ilim yalnızca fıkıh ilmiyle iştigal edenlerin değil İslamî ilimlerin bütünüyle iştigal edenlerin bilmesi ilgi duyması gereken bir ilim dalıdır. Zira usul ilmi dinî bilginin kaynak ve yöntemlerini bu kaynak ve yöntemler arasındaki ilişki ve hiyerarşiyi ele alan yegâne ilmî disiplindir. Günümüzde ilahiyat alanında İslamî ilimler ile meşgul olanların pek çoğu usul ilmine maalesef yeterince ilgi duymamakta bu ilmin önemini göz ardı etmektedir. Böyle olunca da İslamî meselelere ilişkin tartışmalarımız çoğu zaman bir kör döğüşünü geçmemekte ve sonuçsuz kalmaktadır. Bu nâçiz eser usul ilminin öneminin kavranması usule ilgi duyulması usul meselelerinin usulünce tartışılması konusunda mütevazı bir katkı sunmayı hedeflemektedir.
ÖNSÖZ
Fıkıh usulü ilmine ilgi duymam üniversite öğrencilik yıllarıma dayanır. O dönemde Müslümanlar arası tartışmaların pek çoğunun cevabının bu ilimde verildiğini, İslam'ın doğru anlaşılma yöntemine ilişkin kafamdaki birçok sorunun cevabını bu ilimde bulduğumu görmüş ve bu ilimle yakından ilgilenmeye karar vermiştim.
İslam hukuku anabilim dalında yüksek lisans ve doktora çalışmamı fıkıh usulü alanında yapmış, makalelerimin çoğunu bu ilim dalına özgü meselelerden seçmiş ve yıllar içinde bu ilmin temel kaynaklarını okuma, meseleleriyle haşır neşir olma bahtiyarlığına erişmiştim.
Ben, usul ilminde okumalar yaptıkça günümüzdeki kimi tartışmaların ne kadar boş, kısır ve sonuçsuz kaldığını görüyor, insanların usulü bilmeksizin dinî meselelere girmesinin ne büyük felaketlere yol açacağını bizzat görüyordum. Tabiri caizse usul bilmeksizin din üzerine konuşmanın zararı, bir filin züccaciye dükkânına girdiğinde verebileceği zarardan çok daha fazlasıydı.
Üniversitede akademisyen olarak göreve başladığımdan itibaren usul konusuna büyük önem verdim. Usul derslerinin en verimli bir şekilde işlenmesi, öğrencilerin bu alana ilişkin sorularını en doyurucu şekilde cevaplamak için kendi çapımda bazı girişimlerde bulundum. Durum öyle bir noktaya geldi ki usulün önemini yalnızca sınıf ortamında birkaç öğrenci ile paylaşmanın yetersizliği ortaya çıktı. Artık sosyal medya diye bir şey vardı ve insanlar duygu ve düşüncelerini sosyal medya aracılığıyla ortaya koyuyorlar, kurdukları gruplar, açtıkları sayfalarla bir kamuoyu oluşturuyorlardı.
â adlı eserinin 306,
Sonunda öğrencilik yıllarından beri arkadaşım olan ve hâlen de birlikte görev yaptığımız, benimle aynı kaygıları paylaşan Doç. Dr. Osman Güman ile birlikte facebook ortamında usule dair paylaşımlarda bulunmak üzere yaklaşık iki yıl önce "mekteb-i usul" adında bir grup kurduk. Bu grupta paylaşımlar yapmaya başladık. Usule dair yazdığımız yazılarda kimi zaman gündemde bulunan bir tartışma konusuna usulî bakış yapıyor, kimi zaman klasik dönemdeki bir usul konusunun daha iyi anlaşılması için izahta bulunuyor, kimi zaman da insanların usule dair ilgi ve meraklarını anlamak üzere onlara sorular soruyorduk.
Bir şeyi fark etmiştik: Her ne kadar usul konusunda kitaplar, tezler, makaleler, tebliğler şeklinde pek çok çalışma bulunsa da birçok kişi uzun boyutlu yazıları okumaya yanaşmıyordu. Ancak özel bir çalışması veya ilgisi olanlar bu yazıları okuyor fakat geniş kitle çoğu zaman bunlardan ya habersiz ya da bunlara karşı ilgisiz kalıyordu. Bu gerçeği bildiğimizden facebook ortamındaki yazılarımızı insanların sıkılmadan okuyabilecekleri boyutta yazmaya özen gösteriyor, meselenin farklı boyutlarının her birini müstakil bir yazı halinde ele alıyor, böylece konuya yönelik ilgiyi dağıtmadan insanların okumasına imkân tanımış oluyorduk.
İki yıl boyunca usul üzerine yazdığım yazılar gittikçe geniş bir kitle tarafından ilgiyle takip edilmeye başlandı. Muhatap kitle arasında özellikle ilahiyat fakültesi hoca ve öğrencileri, diyanet mensubu kimseler, çeşitli medreselerde ilim tahsiliyle uğraşan ilim tâlipleri bulunmaktaydı. Bunların birçoğu yaptıkları yorumlarda ve yazdıkları mesajlarda bu paylaşımların kitap haline getirilmesi yönünde isteklerini dile getirdiler. Nihâyet ben, grubu kurmamızın üzerinden yaklaşık iki yıl geçmişken yazdığım yazıları tekrar gözden geçirip çeşitli gruplara ayırarak bir kitap haline getirmeye çalıştım ve elinizdeki bu eser ortaya çıkmış oldu.
Eserdeki yazıların birkaçı dışında neredeyse tamamı facebookta kurduğumuz mekteb-i usul grubumuzda yazmış olduğum yazıların gözden geçirilmiş halinden oluşmaktadır. Bu bakımdan zaman zaman bazı konularda tekrarların olması kaçınılmazdır. Bununla birlikte her bir yazı kendi başına bir iç bütünlüğe sahiptir.
Kitaptaki yazıların bir kısmı doğrudan usul ilmiyle ilgili teknik yazılar olmakla birlikte bir kısmı usule ilişkin tartışmalara dair yorumlardan oluşmaktadır. Yazılarımda olabildiğince geniş halk kesimlerine hitap etmek için akademik dil yerine daha anlaşılâbilir bir dil kullanmayı tercih ettim.
Usulün önemine dair çok şeyler söylenebilir. Ancak bu konuda belki de söylenebilecek en önemli şey şudur: Usul ilmi, bütün İslamî ilimlerin metodolojisini belirleyen ana ilim dalıdır. Bu ilim, yalnızca fıkıh ilmiyle iştigal edenlerin değil Islamî ilimlerin bütünüyle iştigal edenlerin bilmesi, ilgi duyması gereken bir ilim dalıdır. Zira usul ilmi dinî bilginin kaynak ve yöntemlerini, bu kaynak ve yöntemler arasındaki ilişki ve hiyerarşiyi ele alan yegâne ilmî disiplindir. Günümüzde ilahiyat alanında İslamî ilimler ile meşgul olanların pek çoğu usul ilmine maalesef yeterince ilgi duymamakta, bu ilmin önemini göz ardı etmektedir. Böyle olunca da İslamî meselelere ilişkin tartışmalarımız çoğu zaman bir kördöğüşünü geçmemekte ve sonuçsuz kalmaktadır. Usul Yazıları Soner DUMAN
Bu nâçiz eser, usul ilminin öneminin kavranması, usule ilgi duyulması, usul meselelerinin ehli nezdinde ve usulünce tartışılması konusunda bir etki meydana getirebilirse kendimi bahtiyar addedeceğim.
Usul ilmine ilgi duymama, bu ilmi sevmeme vesile olan başta yüksek lisans ve doktora tez danışmanım Prof. Dr. İbrahim Kafi Dönmez hocama, kendisinden ilim tahsil ettiğim değerli kayınpederim ve hocam Harun Baktı'ya, birlikte grubu kurup yazılar yazdığımız, yazdığım yazıları baştan sona okuyup fikirleriyle bana yol gösteren arkadaşım Doç. Dr. Osman Güman'a şükran ve minnettarlığımı belirtmek isterim.
Dünyaya gelmeme vesile olup ilim yolunda yürümem için bütün imkânlarını seferber eden anne ve babama, küçüklüğümde bakımımı üstlenen rahmetli babaanneme, ben ilim yolunda gayret göstermeye çalışırken ailemizin yükünü üstlenerek bana verimli bir çalışma ortamı oluşturan vefâkâr eşime ve çocuklarıma teşekkürü bir borç biliyorum.
Yazılarımda dile getirdiğim görüşler, okuyucuların her türlü yorum ve yapıcı eleştirilerine açıktır. Gayret bizden muvaffak kılmak Allah'tandır.
Soner DUMAN
8 Rebiülâhir 1439 / 26
Aralık 2017 - Adapazarı