Kitap Cennete Kavuşturulan Abidler Yolu
Yazar İmam Gazali
Tercüme Hamidullah Ünal
Yayınevi Ravza Yayınevi
Kağıt Cilt 2.Hamur , Karton Cilt
Sayfa Ebat 448 Sayfa, 14x19,5 cm.
Ravza , Cennete Kavuşturulan Abidler Yolu kitabını incelemektesiniz.
İmam Gazali Abidler Yolu kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Öncelikle kul zayıf bir varlıktır. Zaman çok zor bir zamandır. Din işi inişli ve çıkışlıdır. Boş zaman neredeyse hiç yok gibidir. Meşguliyet ise sayıya gelmeyecek derecede çoktur. Ömür kısadır. Amel ise hatalarla doludur. Bütün bunların hesabını görecek olan zatın gözünden hiçbir şey kaçacak değildir. Sonunda gidiş Allah'adır. Ecel yakındır yolculuk çok uzundur.
Kitaba Giriş
Fakih, salih ve zahid şeyh Abdulmelik b. Abdullah (r.h.) diyor ki: "Değerli İmam, Huccetu'l-İslam, Zeynuddin, imamların övüncü, ümmeti uyandıran/dirilten Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed el-Gazali (r.h.) bu kitabı bana imla ettirdi/yazdırdı. Bu, onun yazdığı son eseridir. Bu kitabı yazmasını onun has arkadaşları istedi.
İmam Gazali rahmetullahi aleyh diyor ki:
Hakîm, cömert, ikramı bol, güçlü ve merhamet sahibi olan Melik'e hamd ediyorum. 0, gökleri ve yeri kudretiyle yarattı. Hikmeti gereği, her iki dünyada da işleri düzene koydu. 0, cinleri de, insanları da kendisine kulluk etsinler diye yarattı. O'na yönelenler için yol çok açıktır. Ona bakıp dikkat edenler için delil ortadadır. Fakat Allah, dalalette (sapıklıkta) ısrar edip kalmak isteyenleri dalalet içerisinde bırakır. Hidayet yolunda gitmek isteyenleri de doğru yola yönlendirir. Zaten o, kimlerin hidayet ehli olduğunu da çok iyi bilir.
Salât ve selam tüm gönderilmiş olan peygamberlerin seyyidi, Efendimiz Muhammed'e, onun pak, temiz olan ehli beytine, âline ve tüm ashabının üzerine olsun. Kıyamet gününe dek selam ve tazimler hep devam etsin.
Kardeşlerim! -Allah sizi ve bizi, rızasına mazhar kılarak mesut eylesin- Bilmelisiniz ki; İbadet ilmin meyvesidir, ömrün faydasınadır, kulun kazanadır, Allah dostlarının sermayesidir. İbadet güçlülerin yolu, izzet sahibi olanların hissesi, himmet sahibi olanların da amacıdır. Saygın kimselerin şiarı, adam gibi adam olanların sanatı ve uzağı gören basiret erbabının da tercihidir. İbadet; saadet yolu ve cennetin de yol göstericisidir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
"Rabbiniz benim! Öyleyse bana ibadet ve kulluk edin”1
"Bu, sizin ipin bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur" 2
Bütün saliklerin temennisi olan bu yolun esas ölçülerine ve amaçlarına baktığımızda; onun zorluk ve zahmetle dolu, büyük acılarla çevrili, uzak mesefaleri olan, ağır meşakkatli, afetleri sarsıcı, birçok engel ve manialarla bezenmiş, gizli tuzakları, bol haydutları ve yol kesicileri ve de az müntesibi olan bir yol olarak bulursun. Esasen hedefe götüren bir yolun da böyle olması gerekir. Çünkü bu yol, insanı cennete götüren bir yoldur. Doğrusu böyle bir yol, Resulüllah (s.a.v.) tarafından söylenmiş olan şu hadislerin de bir bakıma doğrulayıcısı ve tasdik edenidir.
Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz cennet yolu, sıkıntı ve zorluklarla kuşatılmıştır. Cehennem ateşinin yolu da şehevi istek ve arzularla çevrelenmiştir*
"Dikkat edin! Şüphesiz cennet yolu, tepelerle, tümseklerle dolu olan engebeli bir yoldur. Aklınızı başınıza devşirin! Cehennem ateşine giden yol, yumuşak arazide, ova üzerinde kurulu kolay geçiş sağlayan bir yoldur."4
Bütün bunlardan sonra; Öncelikle kul, zayıf bir varlıktır. Zaman çok zor bir zamandır. Din işi, inişli ve çıkışlıdır. Boş zaman neredeyse hiç yok gibidir. Meşguliyet ise, sayıya gelmeyecek derecede çoktur. Ömür kısadır. Amel ise, hatalarla doludur. Bütün bunların hesabını görecek olan zatın gözünden hiçbir şey kaçacak değildir. Sonunda gidiş Allah'adır. Ecel yakındır, yolculuk çok uzundur. Kişinin yol azığı Allah'a itaati ve ibadetidir. Mutlaka bunların hazırlanması gerekir. Şüphesiz azığının çoğu da kaybolup gitmiştir. Kim bu yolda zafer elde ederse, o kişi, sonsuza dek gerçekten saadete ermiş olacaktır. Kim de bu fırsatı kaçınırsa, doğrusu o da hüsrana uğrayanlarla birlikte hüsranda kalacak olanlardan olur. Helak olanlarla birlikte helak olup gider.
ı -Enbiya 21/92
2-İnsan/Dehr 76/22
3Buhari, 6487; Müslim, 2822; Tirmizi, 2559. Buhari, Ebu Hureyre (ra) yoluyla, Tirmizi de Enes b. Malik (r.a) yoluyla rivayet etmişlerdir.
4Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/327; Beyhaki, Şuab, h:1388; Bu hadiste, işlenen masiyetler, kolaylık açısından engebesiz bir yolda, bir ovada dolaşmaya ve yürümeye benzetilmiştir. İbadet ve taatlar da, engebeli, iniş ve çıkışları çok ve zor olan bir yola benzetilmiştir.
İşte bu durum, Allah adına yemin olsun ki, içinden çıkılamazdır. Tehlike de çok büyüktür. İşte bunun içindir ki bu yola girmeyi amaç edinenler için bu, çok zor bir yoldur ve girenler de az sayıda kimselerdir. Dahası, bu yola girmek isteyenler çok az sayıda kimselerdir ve fakat bunlardan da hedefe ulaşabilenler ise daha da az sayıda kişilerdir. Bunlar isteklerini elde edince zafere ulaşmış olurlar. Şüphesiz bu durumda olanlar da, Allah'ın aziz kıldığı değerli kimseler olup, Allah bunları kendi marifeti ve muhabbeti için seçmiştir. Allah, onları buna muvaffak kılarak ve onları koruyarak bu yola iletmiştir. Daha sonra da Allah, fazlı ve keremi sayesinde onları rızasına erdirmiş ve cennetine koymuştur. Allah'tan sizi de bizi de, rahmetiyle kendilerini kurtuluşa erdirdiği bu kimselerden kılmasını dileriz.
Evet, işte biz bu yolu, bu özellikte görünce, şöyle bir baktık ve aynı zamanda nasıl mesafe alabiliriz diye bu yola dikkatlice ve defalarca baktık, inceledik, gözden geçirdik. Bu yolculukta kul için neler gereklidir, ne gibi şeylere muhtaçtır? Hangi alet ve edevat gerekir, ilim ve amel açısından nasıl bir eylem içinde olmalıyız ki, bu yolda rahatlıkla yürüyebilelim. Ola ki böylece en güzel bir şekilde, sağlık ve selamet üzere Allah Teâla, bizi buna muvaffak kılar. 0 yolun tehlikeli engebelerinde ve geçitlerinde, yolu kesilmeden yürüyebilsin ve Allah korusun helak olanlarla birlikte helak olanlardan olmasın.
Biz, bu yolun kolaylıkla alınması ve geçilmesi, bu yolda alınması gereken merhale ve aşamaların elde edilmesi konularında eserler verdik. İhya-u Ulumu'd din gibi. Allah'a yakınlık elde edilmesi ve benzeri konularda daha nice kitaplar daha yazdık. Bu kitaplar, birçok dakik ve hassas bilgiler ve konular içermektedir. Bu bilgilerin çokları tarafından kolayca anlaşılması mümkün değildir. Çoğu zaman o bilgileri kolay bir şekilde bulamazlar, doğruya da ulaşamazlar. Aslında onların keşfi, öğrenilmesi öyle kolay değildir. Bundan dolayı da, onlara dil uzatır, orada kendince güzel ve uygun bulmadıkları hakkında söze dalar da dalar. Oysa Âlemlerin Rabbi olan yüce Allah'ın kelamından daha fasih olanı ve daha açık ve anlaşılır olanı var mı ki? Onun kelamı hakkında bile şöyle demişlerdi:
"Bu, öncekilerin efsaneleri ve masallarıdır1*
Bizim kitaplarımız aleyhinde söz söyleyen olmayacak mı? Elbette olacaktır!
Sen, Hz. Ali'nin torunlarından biri olan ve Hz. Hüseyin'in de oğlu olan Ali Zeynel Abidin'in şu sözünü duymadın mı? (Allah, ondan da, hepsinden de razı olsun.) O, diyor ki:
Ben, ilmimin cevheri, özü olanı hep gizlemişimdir ki içimizdeki
Cahiller gerçeği görmesinler de başımızı belaya sokmasınlar.
Bu konuda öne geçti Hüseyin'in Ebu Hasan'ı
Kaldı ki ondan önce de Hasan ile Hüseyin etmişti vasiyet
Ey Rab! Eğer ilmin özünü açıklayacak olursam
Kesinlikle "puta tapanlardandır bu adam" denirdi bana.
Hem de Müslümanlar kanımı helal sayardı benim
İşledikleri en iğrenç cinayeti iyilik sayarlardı hem.
Akıl sahiplerince hal böyle gerekti. Ki onlar, yaratılmışların en şereflileridir. Çünkü onlar, Allah'ın yarattıklarına hep rahmet nazarıyla bakarlar. Bunun için de dedikoduyu bırakırlar, söz taşımazlar. Yaratma ve işleri elinde tutan Allah'a hep şöyle yakardım:
"Herkesin üzerinde ittifak edecekleri bir kitap yazayım. Onu okuyanlar ondan yararlansınlar.",
5 -Furkan, 25/5
O da, zorda kalan kimsenin kendisine dua ettiğinde, duasına icabet ettiği gibi benim de duama icabet edip kabul buyurdu. Rabbim, fazlı ve keremiyle bunun sırlarına beni muttali kıldı. Bana, bende öyle hayret ve şaşkınlık uyandıran bir tertip ilham etti ki, bunu "Esrâru Mu'amlati'di Dîn" adlı eserimde dahi zikretmemiştim. İşte bu kitapta bu meseleleri açıklayacağım. Tevfik Allah'tandır.