Kitap Ahkamul Kuran Cessas Tefsiri
Yazar Ebubekir el Cessas
Tercüme Mehmet Keskin
Yayınevi Ravza Yayınları
Kağıt Cilt Sarı Şamua - Kalın Ciltli - 8 Cilt Takım
Sayfa Ebat 5000 sayfa - 17x24 cm
Yayın Yılı Son Baskı
Ravza yayınları, Ahkamul Kur'an Cessas Tefsiri adlı Tefsir kitabı nı incelemektesiniz.
8 Cilt Takım Ahkamul Kur'an Cessas Tefsiri hakkında yorumları okuyup tefsir kitabının konusu, özeti, fiyatı, satış şartları bilgiyi aşağıda geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Hanefî mezhebinin meşhur fakihlerinden Ahmed b. Ali, Ebû Bekr er-Râzî el-Cassâs el-Hanefî 305/917 de Rey şehrinde doğmuş, zamanın siyâsî ve ilmî merkezi olan Bağdat’a gidip İslâmî ilimleri öğrenmiş ve sonunda Bağdat’taki Hanefî âlimlerinin başkanlığına kadar yükselmiştir. Bu vazifesine ölümü olan 370/981 tarihine kadar devam etmiştir.
Cassâs, zamanında fıkıh, hadis ve dil sahasında şöhrete ulaşmış olan âlimlerden ders almış, kendisini İslâmî ilimler alanında yetiştirmiştir. O, her şeyden önce dirayetli bir fakîhtir. Müfessir ve muhaddis olan yönü de eksik değildir. Bazı kaynaklar onu, fakîhlerin tabakalarından "Ashab-ı Tahrîç” den daha üst mertebede olan "el-Müctehidu fi’l-Mes’ele” mertebesinde görmektedirler. Müellifimiz, dinden inhiraf, zulüm ve haksızlık karşısında feveran eden ve sözünü esirgemeyen bir karakter yapısına sahiptir. Halifenin başkadılık teklifini kabul etmemiştir. Ona yapılan Mûtezîlîlik ithamının kabule şayan yönü yoktur. Zira onun bu fırka ile ilgisinin olmadığı "Cassâs ve Fıkhî Tefsiri” adlı eserde delilleriyle ortaya konulmuştur.
Bağdat’taki Hanefilerin başı olması sebebiyle Cassâs’tan istifâde etmek için, çeşitli İslâm memleketlerinden kendisine akın akın talebeler gelmiş, pek çok talebe yetiştirmiş ve aralarından tanınmış fakihler çıkmıştır.
Cassâs’ın telif ettiği eserler, onun keskin zekâsının, kuvvetli muhakemesinin ve meselelere olan vukufunun meyveleridir. Tefsiri ve diğer bir iki telifi dışındaki eserleri, Hanefî mezhebinin ileri gelen müçtehidlerinden İmam-ı Muhammed, et-Tahâvî, el-Hassâf, el-Kerhî gibilerin muhtasar olan eserlerinin şerhi mahiyetindedir. Böyle muhtasar eserleri şerhedebilmek, ancak mezhebin derinliklerine ve inceliklerine vâkıf olan kimseler tarafından mümkün olabilir. Kaynaklarda Cassâs’ın on iki eseri zikredilmektedir.
MÜELLİFİN BİYOGRAFİSİ
Ahmed b. Ali Ebû Bekir er-Râzî el-Cessâs. Yaşadığı çağda Hanefî mezhebinin önde gelen âlimlerindendir. Ebu Sehl ez-Zeccâc, Ebu Hasen el-Kerhi, Ebu Said el-Berdai, Musa b. Nusayr er-Râzî ve Muhammed'den ders aldı. Kendisi de Bağdat'ta uzun süre düzenli olarak dersler verdi. Kendisinden ders almak için uzak diyarlardan yanına gelinirdi. Zühd ve takvada Kerhi'nin yolunu izledi. Ondan istifade etti ve onun ders halkasından mezun oldu.
Yazmış olduğu eserlerden bazıları şunlardır:
Ahkâmu'l Kur'an, Şerhu Muhtasari'l Kerhi, Şerhu Muhtasari't Taha-vi, Şerhu'l Câmi' li Muhammed b. Hasen, Usûlu'l-Fıkh, Şerhu'l Esmail Hüsnâ ve Edebu'l Kazâ. Hicretin 305. yılında Bağdat'ta doğan Ebû Bekir er-Râzî el-Cessâs, hicretin 370. yılı Zilhicce'nin 7. günü vefat etmiştir.
Sem'ani'nin anlattığına göre; câmi kireç işinde çalışmış olmasından dolayı kendisine, Arapça'da "kireççi" anlamına gelen "Cessâs" lakabı takıldığını söylemiştir.
"Tabakatu'l-Kâri" adlı eserde ondan şöyle söz edilmektedir: "Ahmed b. Ali Ebû Bekir er-Râzî. Cessâs lakabıyla tanınan şanı yüce imam." Âlim arkadaşlardan bazısı onu "Râzî", bazısı da "Cessâs" diye anmışlardır. "Râzî ve Cessâs kelimeleri iki ayrı kişinin lakabıdır" diyenlerin aksine bu kelimelerin ikisi de aynı kişinin, lakabıdır. Nitekim "Kamus" adlı eserin müellifi de Hanefî âlimleriyle ilgili olarak yazdığı "Tabakat" adlı kitabında bunu açıkça belirtmektedir.
1 Yazarın biyografisi, Hindistanlı Abdulhayy el-Leknevi'nin; "el-Fevaidü'l-Behiyye fi Terâccimi'l-Hanefiyye" adlı eserinden alınmıştır.
Müellif Bağdat'ta ikamet etmiş, oradaki fakihler kendisinin yanında okumuşlar ve o çevredeki âlimlerin lideri konumuna yükselmiştir.
Hatip el-Bağdadi onun hakkında şu ifadeleri kullanmıştır:
"Cessâs, kendi çağında Hanefî âlimlerinin öncüsü idi. Zahitliğiyle meşhurdu. Kendisine kadılık makamı teklif edildi, ama kabul etmedi. Kendisine yapılan bu teklif yinelendi, ama yine kabule yanaşmadı. Ebu Sehl ez-Zeccâc ile Ebu'l Hasan el-Kerhi'den fıkıh dersleri aldı. Kerhi'den çok istifade etti ve onun ders halkasından mezun oldu.
Cessâs hicri 325 yılında Bağdat'a gitti. Orada bir süre kaldıktan sonra Ahvaz'a geçti. Bir müddet sonra tekrar Bağdat'a döndü, şeyhi Ebu'l Hasan el-Kerhi ile yaptığı istişare sonucunda onun görüşüne uyarak Hâkim en-Nisaburi ile birlikte Bağdat'tan Nisabur'a gitti. Nisabur'dayken şeyhi Kerhi vefat etti. Hicri 344 yılında Bağdat'a döndü. Aralarında Kuduri'nin üstadı Ebu Abdullah Muhammed b. Yahya el-Cürcani, Ebu'l Hasen Mu-hammed b. Ahmed ez-Zaferani'nin de bulunduğu bir ulema topluluğu kendisinden dersler aldılar.
Cessâs, Abdulbaki b. Kâni'den hadis rivayet etmiştir. Ondan yapmış olduğu rivayetlere "Ahkâmu'l Kur'an" adlı eserinde çokça yer vermiştir. Kendisinin yazdığı eserlerin bazısı şunlardır:
Muhammed b. Abdulbaki ez-Zürkani, "Şerhu Mevahibi'l-Ledunniye" adlı eserin 2-Faslının 7. Maksadında, müellif hicretin 375. yılında vefat ettiğini anlatırken şu ifadeleri kullanmıştır:
"Hanefî ulemasından imam, hafız, Nisabur muhaddisi Ebû Bekir er-Râzî Ahmed b. Ali b. Hüseyin. Ebu Hatim ile Osman ed-Darimi'den hadis dinledi. Ebu Ali ve Ebu Ahmed el-Hâkim de kendisinden hadis dinlediler.
İbn Ukde, onun hadis hafızlarından olduğunu söylemiştir. Cessâs, hicretin 315. yılında vefat etti."
"Keşfu'z-Zunûn" adlı eserin sahibi, "Ahkâmu'l Kur'an"dan bahsederken şöyle der:"Bu kitap, hicri 370 yılında vefat eden ve "Cessâs" lakabıyla tanınan Muhammed b. Ahmed er-Râzî tarafından kaleme alınmıştır."
"Keşfu'z-Zunûn" adlı eserin sahibi, Hassaf'ın"Edebû'l-Kazâ" adlı eserini şerheden âlimlerden bahsederken şöyle der: "Bu eseri şerh edenlerden biri de Hicri 370 yılında vefat eden Ebû Bekir Ahmed b. Ali el-Cessâs'tır."
îmam Muhammed'in "el-Câmi'u's-Sağir" adlı eserinin şerhlerinden bahsederken şöyle der:"Hicri 370 yılında vefat eden ve "Cessâs" lakabıyla tanınan İmam Ebû Bekir Ahmed b. Ali de bu eseri şerh etmiştir."
İmam Muhammed'in "el-Câmi'u'l-Kebir" adlı eserinin şerhlerinden bahsederken de yukarıdaki ifadelerin aynısını kullanmıştır.
Muhtasaru Kerhi'yi şerh eden âlimlerden bahsederken de şöyle demiştir:"Hicri 370 yılında vefat eden ve "Cessâs" lakabıyla tanınan Hanefî âlimlerinden İmam Ebû Bekir Muhammed b. Ali de bu eseri şerh edenlerdendir."
Keşfu'z-Zunûn sahibi zat, farklı isimlerle anmış olsa da doğrusu onun adının Ebû Bekir Ahmed b. Ali er-Râzî el-Cessâs olduğudur.
Eserleri:
Ahkâmü'l-Kur'an. Hanefiler arasında çok rağbet gören ve siz değerli okuyucularımıza tercümesini sunduğumuz bu eser, sahasında yazılan ilk örneklerden biri olup daha sonra kaleme alınan ahkâm tefsirlerine tesir etmiştir. Eserde sureler Kur'an'daki sıralarına göre ele alınmış, ancak bütün bir surenin değil, sadece içinde bulunan Ahkâm ayetlerinin açıklaması yapılmıştır. Ahkâm ayeti bulunmayan surelere ise eserde yer verilmemiştir. Diğer taraftan sureler, ayetlerin ilgili olduğu konu ve muhtevaya göre, fıkıh kitaplarındaki gibi "bab" vb. başlıklar altında işlenmiştir. Müellif ahkâm ayetlerini tefsir ederken usul ve fürü meselelerine, bunlarla ilgili sahabe ve tabiin görüşlerine mezhep ihtilaflarına, tarafların delillerine geniş ölçüde yer vermekte, sonunda Hanefi mezhebinin görüşlerini nakli ve akli delillerle savunmaktadır.
Bu arada Hanefi mezhebinin koyu bir mün-tesibi olarak dikkati çeken müellifin zaman zaman diğer mezhep âlimlerini sert bir üslupla tenkit ettiği de görülmektedir. Mezhep ihtilaflarına da yer veren eser, bu yönüyle mezhepler arası mukayeseli bir hukuk kitabı mahiyetindedir. Ayetler tefsir edilirken ayrıca nüzul sebepleri açıklanmakta, nasih ve mensuhlar belirtilmektedir. Bunun yanı sıra zaman zaman edebi tahliller yapılmakta, Arap şiirinden deliller getirilmektedir. Bundan dolayı Ahkâmu'l Kur'an, sonraki asırların sadece fakih ve müfessirlerinin değil, edebiyatçılarının da müracaat kitabı olmuştur.
Birçok yazma nüshası bulunan Ahkamü'l-Kur'an, ilk olarak bir heyet tarafından üç cilt halinde neşredilmiştir (İstanbul 1335- 1338). Eseri ayrıca Muhammed es-Sadık Kamhavi de beş cilt halinde yayımlamıştır (Kahire, ts.; Beyrut 1405/1985).
Usulü'l-fıkh: En eski usulü fıkıh kitaplarındandır. Ahkamü'l Kur' an 'a mukaddime olarak yazılan eserde usulü fıkıh konularının tamamına yer verilmiştir. Kitap Uceyl Casim en Neşemi tarafından tenkitli olarak neşredilmeye başlanmıştır (I-III, Küveyt 1405-1408/ 1985-1988).[1]
Muhtasaru İhtilafı'l-fukaha'. Tahavi'nin ihtilafü'/- fukaha' adlı eserinin muhtasarıdır.
Şerhu Muhtasari't-Tahavi. Tahavi'nin Muhtasar'ının önemli şerhlerinden biridir.
Şerhu Edebi'l-Kâdi. Hassaf 'ın eserine yapılmış bir şerhtir.
Şerhu Camiil - kebir. Muhammed b. Hasan eş~Şeybani'nin el-Camiu'l-kebir'inin şerhidir.
Gerek yetiştirdiği talebeleri gerekse geride bıraktığı nadide eserleriyle islami ilimlerin gelişmesine büyük katkı sağlayan müellifimiz Ebû Bekir Ahmed b. Ali er Râzî el Cessâs'a Allah rahmet eylesin; onu Firdevs cennetinde ağırlanan bahtiyar kullarının arasına katsın.
Abdülhayy el Leknevi, El Fevaidü'l Behiyye fi Teracimi'l Hanefiyye. S. 27. Dâru'l Ma'rife. Beyrut. H. 1324
Ebû Bekir Ahmed b. Ali er-Râzî -Allah kendisinden razı olsun- dedi ki: Bu kitabın[2] başında bir giriş kısmı yazmıştık. O girişte tevhid ilminin esaslarına ilişkin bilinmesi zorunlu olan cümleler yer almıştı. Girişteki o cümleler, Kur'an ayetlerinin manalarını anlama, delillerini istinbât etmek ve ayetlerdeki lafızları doğru manalandırmak için zemin hazırlayıcı nitelikte cümlelerdi. Yine o cümleler Kur'an ayetlerinde geçen kelimelerle bağlantılı olarak Arapların kullandıkları ilgili kelimelerin sözlük ve terim anlamlarını kavramaya yardımcı olacak ipuçlarını verir nitelikteydi. Zira ilimlerin başında yer almaya en layık olan ilim, Allah'ı birlemeyi esas alan Tevhid ilmidir. Bu ilmi öğrenmek, Allah'ı yaratılmışların ortaya attıkları şüphelerden ve -hâşâ- kullarına zulmettiği iddiasından tenzih etmek, en başta bilinmesi gerekli olan bir ilimdir.
Şimdi de sıra Ahkâmu'l Kur'an'dan ve Kur'an'ın delillerinden bahsetmeye geldi. Allah'tan bizi kendisine yakın kılacak ve yüce katında yüksek mertebelere erdirecek güzel ameller işlemeye muvaffak kılmasını diliyoruz. O (c.c), bunu yapmaya ehil ve muktedirdir.
[1] T.D.V. İslâm Ansiklopedisi. Ahkâmü'l Kur'an ve Cessâs maddeleri; Muhammed b.
[2] Müellif "Bu kitabın" sözüyle kendisinin yazmış olduğu "el-Fusul fi'l Usul" adlı usulü fıkıh kitabını kasdetmiştir.