Düşün ve Başar, Muhammed Bozdağ

Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır.Alak 1-2
 
           
            Düşün ve Başar
 
Güvenli, cesur, sorumlu, zeki, işini bilen ve bitiren saygın bir insan olmak sizi heyecanlandırıyor. Zorluklara direnen kalbiniz bahar bahçelerinden yıldızlara yönelmek istiyor. Önünüzde muhteşem bir gelecek şansı var. Hayat paketinden payınıza, isteyebildiğiniz kadarı düşecek. Büyük arayışlarınızdan büyük buluşlara ulaşacaksınız. Bu yüzden tembelliğe ve çaresizliğe hemen şimdi meydan okuyun. Diğer yüz binlerce okuyucu gibi müthiş bir değişim başlatmak ve muhteşem yıldızlara yükselmek istiyorsunuz. Kalbiniz dayanabilirse, bu çok farklı ve etkileyici heyecan yolculuğunu kaçırmayın. Çarpıcı on adımı atın: Büyük düşünün, coşkunuzu güçlendirin, hedeflerinizi ve yöntemlerinizi yazın, şiddetle isteyin. Cesaretle, hemen harekete geçin, şimdiye odaklanın, mazeretlere yenilmeden eserinizi tamamlayın. İşte bazı okuyucu yorumları: - "Şu ana kadar okuduğum başarı ile ilgili kitapların en iyisi."- "Hayatımdaki en köklü değişimi yaşadım."- "Kendime güvenim arttı, hayattan daha fazla zevk alıyorum."- "Kendimi uzaya fırlatılmak için hazırlanan bir füze gibi hissettim."- "Hayatımda en kısa sürede bitirdiğim ilk kitap."- "Kitabı bitirdiğimde ben artık o eski ben değildim."- "Sorunlarımı yenebileceğime başka kimse beni inandıramamıştı. "Düşün ve Başar'ı, üç, beş, hatta on kez okuduğunu bildiren okuyucular var. Bu kitapta olağanüstü bir değişim fırsatı keşfedeceksiniz. Sonsuzluk yolunda müthiş bir hayat bilgesi olmak sizin de hakkınız. Dr. Muhammed Bozdağ, hayat bilgeliği sırlarını, milyonlarca izleyicisiyle ve okuyucusuyla paylaştı. Siz de, Bozdağ'ın çarpıcı anlatımı aracılığıyla içinizdeki muhteşem bilgeliği keşfedin.
 
         
            ÖNSÖZ
 
Kalbinizden volkan gibi yükselen arzularınızı gerçekleşmeye zorlayan sırları öğrenmeye hazır mısınız? Beş parasızken holdingi kuranlar, kekemeyken hitabetle ünlenenler bunu nasıl başardılar? Kimsesiz bir ailenin evladıyken ülkesin başkanlığına seçilenlerin, beyin güce yetersizken bilime meydan okuyanların sırrı nedir? Sabırlı olun.

1999 yılının Ramazan’a rastlayan Ocak ayında, Ankara Kocatepe kitap fuarı’nda geziniyordum. Kitaplar, yazarlar, okuyucular, güler yüzler, heyecanlar, koşuşturmalar arasındaydım.

Bir köşeye çekilip bu muhteşem manzarayı izledim: Kitabı seven insanımıçı o anda çok sevdim. İlim arayanların üzerine kanatlarını yaymakla görevli melekler sanki sevdikleriyle birlikte sanki o fuara doluşmuştu. Hasret ve hayranlık duygularına kapılan kalbim Göklerin Sahibi’nin huzurunda mum ışığı gibi titreyerek yalvardı: Gelecek Ramazan ayında burada benim de bir kitabımın yer almasını diledim.
Enerjisini hala hissettiğim o duanın sarsıntısıyla evime koştum. Heyecandan titreyen ellerimle dosyalarımı düzenledim. Günlerce kalbimi yatıştıramadım. O günden itibaren her gece genellikle sabahlara kadar çalışarak Düşün ve Başar’ı yazdım. Çeşitli engellerden sonra kitap tamamlandı. İlk baskısını Mayıs 1999’da kendi imkanlarımla gerçekleştirdim. Ardından 156. Baskıya kadar Nesil Yayınlarında basıldı. Geçen süre Moğocayü ve Farsçaya çevrilen kitabı okuyucuya artık yakamoz Yayınları ulaştırıyor.

Bu kitap bir Anadolu köylüsünün gözyaşıyla, heyecanıyla, dualarıyla, ümitleriyle yazıldı. Duygu dünyası kapanmamış ön yargısız her okuyucu bu kitaptan derin bir titreşim yakaladı. Okuyucular bize, takdir, teşekkür, dua iletilen veya başarı maceralarını bildiren binlerce mektup gönderdi. Bu kitap, okunma başarısını, coşkusunun dalga dalga yayan okuyucusuna borçludur.

İşte size birkaç örnek; Okuldan atılmak üzereyken, aniden yükselttiği notlarıyla okul birincisi olan öğrence… çevresine “bahtsız kaderim” mektupları yazarken, ihracat işleriyle zenginleşen genç, küçük tezgahını, akıllı stratejilerden fabrikaya dönüştüren iş adamı… ÖSS’yi kaybettiği için hayata küstüğü halde canlanıp çalışarak üniversiteye giren genç.

Bu kitabın teşvikiyle, hayatın daha birçok zorluğuna sabırla göğüs geren ve sonuca ulaştığını yazan çok sayıda okuyucumuz oldu. Siz de hayatınıza lütfedilen gizli ilahi hazineyi keşfedebilirsiniz.

Kitaba eleştirileriyle ve düzeltmeleriyle katkı sağlayan Prof. Dr. İbrahim Özdemir’e, Dr. Necati Sungur’a, Cemil Tokpınar’a, Seyfettin Bulut’a, Mustafa Parıldrı’ya, Yaşar Erdoğan’a, Murat Zengin’e, Konuralp Akgül’e, Melih Mert’e ve Tayfun Onmuş’a teşekkür borçluyum. Eşim Dr. Nilgün Bozdağ’ın desteklerine de teşekkürle anıyorum.

İşim aslı, söz candır veya can sözdür ya da ikisi birbirine dönüşebilir. Söz vardır kalbi öldürür, söz vardır kalbe can verir. bu kitabı, canınıza can katacak bir heyecan yolculuğu olarak kullanmaya hazır olun.

Yeryüzünün gördüğü en donanımlı yaratılmış sanat insandır, sizsiniz! Elinizde keşfetmekte kullanacağınız bir pencere tutuyorsunuz. Ona bakınca gözlerinizin ardındaki bahçede çırpınan bir kelebek göreceksiniz. Yıldızlara yönelen o yolcu sizsiniz. Yolculuğunuz kutlu olsun.
 

Dr. Muhammed Bozdağ
Çankaya/Ankara

 
               GİRİŞ

Dağlar gibi dalgalarıyla boğuşacağınız bir okyanusta doğarsınız. Yönettiğiniz gemi, buz dağlarının arasından sarsılarak geçecek.
Gece doğar dünyanızda ve kararan gök üzerinize çöker. Güneş döner ve sakin ufkunuzun ucundan yine gün doğar. Kanayan semanın öteki ucundan geminiz gelir. Altınızda buz dağlarını, üstünüzde bulut vadilerinin izlersiniz. Geminize bakansanız: soğuk bir kış mevsiminde, iki mavi bir beyaz arasında yapayalnız kalan Titanic tehlikededir.

İnsanların yolculukları Titanic’lerin yolculuklarına benzer. Kaptanlar gemilerine rota tayin etmezlerse, uğrayacakları sonuç aynı olacaktır: Batmak. Dalgalar sert, derin sular acımasızdır.

Mevlana şöyle  der: “Sen de suya kanamış susuz gibi, Allah için olsun, elde ettiğinle yetinme, durma. Bu tapıda sonsuz makamlar var. Başköşeyi bırak, senin başköşen yoldur. Gözünü yıldızlara dik; yol ara. Rahata ulaşma tuzağı daime rahatsızlıktır. Karınca Süleymanlık dilerse onun bu dileğini hor görme, gayretine bak. İnsanın adamakıllı çalışmaya kul olması gerekir. Çünkü bir şeyi iyice arayan nihayet bulur. Hangi işe girişirsin de o işte sana ölüm bile hoş gelirse, işte sevdiğin iş, o iştir.” Düşün ve Başar bir anlamda bu cümlelerin açılımı sayılabilir.
 
Bu kitabı oku rken kanınız kaynayacak ve hemen harekete geçip hayallerinizi gerçekleştirmek isteyeceksiniz. Eğer heyecanı kaldıramayacak ölçüde yoran bir geçmiş yaşamışsanız, önce Ruhsal Zeka ve İstemenin Esrarı kitaplarının desteğiyle manevi direnme gücünüzü geliştirmelisiniz. Maceraya hazır hissediyorsanız, aşağıdaki incelikleri hatırlayın:
 
Heyecanla harekete geçen bazı işletmeciler, tezgahlarını büyük üretim merkezlerine dönüştürdü. Üniversite kapısından çevrilince hayata küsen çok sayıda öğrenci, yeniden coşup dirildi. Ve azimle çalışarak başarıya tutundu. Eşini, çocuğunu veya yakınlarını kaybeden pek çok anne-baba, bu kitapla birlikte yeniden hayata döndü. Birçokları karamsarlıktan ve olumsuz düşünce zincirlerinden kurtuldu. Önce küçümseyip kütüphanelerinde bekletenler, kitabı bir yıl gecikmeli okumanın pişmanlığını yazdılar.

Öte yandan, hayatta yeterli deneyim edinmeyenler bu kitabın temel mesajını farklı anlayabilir. Bir öğrenci o denli heyecanlanmış ve kendine güvenmiş ki, “Artık öğretmene ihtiyacım yok, kendim öğrenebilirim.” Diye okulunu terk etmeye kalkışmış. Bir memur hiçbir ticaret deneyimi olmadığı halde, derhal istifa edip ticarete atılarak milyarları bir çırpıda kazanabileceğini sanmış. Bir başkası para hırsına kapılarak mükemmel işlerinin, birlikte ürettikleri ortaklarını terk etmiş.

Gerçek başarıların sıfırdan örüldüğü doğrudur. Başarı hediyesi, her zaman hayallerini diri tutup wpiçzu ısrarlı çalışanlara sunulur. Doğrdur, niceleri bir lokantaya bulaşıkcı olarak girmiş; sonra da kendi lokantalarını portonu, niceleri daktilocu olarak girdikleri girdikleri kurumdan genel müdür olarak ayrılmıştır. Bunlara bakıp elbette “Ben de yapabilirim.” Diyeceksiniz. Ancak temelsiz ve deneyimsizseniz ani bir başarı hikayesi hayal etmemelisiniz.

Bilmek ve heyecanlanmak asla yetmez. Bildiklerinizi içselleştirmeniz, deneyimlerle yoğurarak gerçek bir yeteneğe dönüştürmüş olmanız gerekir. Yetenek başarının temelidir. Ne yapacağınızı iyi biliyor musunuz? Yapabilecek girişimcilik bilince geliştirdiniz mi? Kendinizi yazılı ve sözlü ifade edebiliyor musunuz? Cesaretinizi yeterli buluyor musunuz? Kalite ve estetik anlayışınız yeterince gelişti mi? Neyi, nerede ve nasıl yapabileceğinizi çok iyi öğrendiniz mi? Deneyip yapabildiğinizi gördünüz mü? Eğer bunları henüz bilmiyorsanız, mevcut işinizden arta kalan boş zamanlarınız bunları öğrenmekle ve kavramakla geçmeli. Bu uğurda kitaplar okumalı, yüzlerce gözlem yapmalı, deneyimli insanları dinlemeli ve sonrada uygulayarak ne kadar yapabildiğinizi izlemelisiniz. Zaten sıçrama noktasına geldiğinde eski yetersiz işinizi siz bırakmazsınız. O, zorla sizden kurtulur.

Hırs acelecilik, ben olgunlaştım, öğrendim sandım imkanlarından fazla riske atılmak, uzman deneyimi dinlememek temelsiz hayalcilik, yeteneğin değerini kavramak en büyük çöküş nedenlerindendir. Sakin olmalısınız; çünkü başarı asla hemen yarın gelmez. Heyecanlansanız da rahat uyumlu rahat uyumalı ve dinlemelisiniz. Yarın son gününüz olabilir, değil mi? Kaderiniz maceranızın ötedeki dünyaya taşırsa, buradaki her işiniz yarında kalabilir. Fani dünyadaki görev, bugün yapabileceğinizin en iyisini yapmaktır; sonuçları düşünüp endişelere boğulmak değil bizler sonsuzluk yolcularıyız ve Sonsuzluk Yolculuğu ne engin bir okyanusun yıldızı olduğunuzu hissetmenizi sağlayabilir.
Büyümek tedbirsiz davranmak değildir. Depremlerin, kazaların, ihanetlerin var olduğu dünyada hiçbir çabanın dünyevi sonucu garanti değildir. Hayatta kesinlikle kader konuşur. Bu veya öteki dünyada herkes çabasının karşılığını mutlaka alacak.

Başaranlar yola çıktıklarında sizden daha zengin veya daha zeki değillerdir. Kaderin ajandasında çalışanlara sunulacak nice yüksek roller bekliyor. Heyecanlı geleceğiniz kutlu olsun.
 
Elinizdeki kitap başarı yolculuğumuzun temel adımlarını bölümlerini anlatıyor. Her bir bölümde önce (ao “konunun önemini” göreceğiz. Sonra da, o adımda (b) yüzleşeceğimiz “Temel Engeller” karşımıza çıkacak. Ardından, o adımı aşabilmek için (c) kullanabileceğimiz “Çözüm Teknikleri” üzerinde duracağız. Elinizdeki kitabın her ana bölümünü bu üç temel başlık çerçevesinde algılamalısınız.
Başarı yolculuğumuzu birbirine bağlı on adımda tamamlayacağız. Adımların her biri üst üste basamaklar gibi zincirleme gibi birbirini etkiler. Bir alt adımı başarıyla yerleştirmeden üs adımda zorluk çekeriz.

İlk adım “Büyük düşünmektir”. Önce beynimizde çalışacağız ve düşünce yeteneğimizi geliştireceğiz.

İkinci adım kalbimize odaklanarak, “coşkuyu güçlendirmek” olacak bu temel yapı üzerinde “hedef belirlemek” adımına sıçrayacağız. Sonra da belirlediğimiz her bir hedef için “yöntem belirlemek” için çalışacağız.

Yeni bir sıçrama yapabilmemiz için “şiddetli istemek adımına geçeceğiz. Şiddetli isteklerimizi “cesaretli olmak” adımıyla güçlendireceğiz. Birbiriyle bağlantılı diğer iki adımdan biri, hemen yapmak, alışkanlığını kazanma; diğeri de “şimdiyi yaşamak” bilincini geliştirmedir.

Nihayet son ikiliye ulaşıyoruz; dokuzuncu adım “mazeretleri yıkmak” ; onuncu adım ise, “eseri tamamlamak” olacak. ( düşün ve başar kitap , Muhammed bozdağ , düşün ve başar kitap fiyatı, mb yayınları  , düşün ve başar fiyat , gelişim başarı kitapları , kişisel gelişim kitapları )



MB Yayınları Muhammed Bozdağ Düşün ve Başar kitabı nı incele diniz..