Kitap Edep ve Amel
Yazar Nureddin Yıldız
Yayınevi Tahlil Yayınları
Kağıt Cilt 2.Hamur - Karton Kapak Cilt
Sayfa Ebat 352 sayfa , 13.5x21 cm - Roman Boy
Tahlil Yayınları Edep ve Amel kitabı nı incelemektesiniz.
Nurettin Yıldız Edep ve Amel kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Mü'minin hâli bir başkadır, hayatı ise bambaşkadır.
Mü'min kişi odur ki onun her anını gören, ne düşündüğünü bilen bir Allah'ı vardır. O yalnız değildir. Peki, O'na ulaşmada yalnız mıdır? Yol bilinmeden, hedef görülmeden rıza nasıl kazanılır?
Mü'min,
Kur'an ve Sünnet'in edebiyle ahlaklanır ve ancak
o edeple süslediği amelleriyle melekleri kıskandırır. Mü'min, bambaşkadır. Çünkü o,
edep ve amelin zirvesini tatmış bir Peygamber'in ardındadır.
Ön Söz
On dört asırdan beri "Lailaheillellah Muhammedünresûlullah" diyerek iman edip mü'min olan nesiller arasında bizim neslimiz kadar kolaylık ve imkân içinde yaşayan bir nesil daha yoktur. İçinde yaşadığımız İslami kanunları olmayan ülkelerde, Kur'an'a ulaşma ve onu öğrenme imkânımız halifeli zamanlardan bile daha bol ve yaygındır. Ezanların sesi şimdiki kadar geniş alana hiç yayılmamıştı. Kitap çok, bilen çok, okuyan çok! Ne kıtlık var ne de savaş var!
Evlerimiz saraylar gibi müreffeh. Su bile ısıtmadan yaşayabiliyoruz. Hamurun nasıl yoğrulduğunu bilen kadın kalmadı. Yırtık veya yamalı çamaşır giyen neredeyse yoktur. Tarlalara bile kaliteli ayakkabıyla gidiliyor. Tam anlamıyla nimetler içinde yüzüyoruz. Savaş yok, açlık yok, tehdit yok! Bunun yanında yine on dört asırlık bir zaman dilimi için söylenebilecek önemli bir gerçek daha var:
Düşmanın hilelerinin bu denli bizim rengimize boyandığı bir zaman dilimi daha olmamıştır. Bize hendek kazması için gelip Kur'an'ımızı, Arapçamızı ve hadislerimizi yıllarca öğrenen, bizden iyi Arapça konuşan, bize hadis kitabı yazan bir düşman cinsiyle karşı karşıyayız. Oturup, kalkıp dinimizde ayıp arayan bir nesil türedi. Kavramlarımızı rengârenk yaptılar. Camilerimizi, kültürü düşük tabakanın toplantı yeri; orucumuzu, yemek toplantısı; Kur'an'ımızı, mezarlık kitabı yaptılar. Cihadımızı, dile alınmaz ve tekrarından ar duyulur hâle getirdiler. Tarihimizi katran rengine boyadılar. Aile anlayışımızı kundakladılar. Kadınlarımızın beynini çaldılar. Önderlerimiz durumundaki âlimlerimizi, davetçilerimizi gözümüzde küçülttüler. Onların filmlerindeki aktörler, hayatın gerçeğinde rol alan büyüklerimizden daha muteber hâle getirildi.
Veda Hutbesi'nde, bize Kur'an bıraktığı için içinin rahat olduğunu haber veren Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimize rağmen Kur'an'la doymayı, onunla yaşamayı beceremedik.
Artık, dertlerimizi sayıp dökme zamanında değiliz. Olan oldu. Biz ne geride kalana esef ederek ne de gelecek için kuru temennilerle vakit geçirebiliriz. Zaman, çalışma zamanıdır. Geceyi gündüze katarak, uykumuzdan/yememizden/ zevkimizden feragat ederek Allah'a giden yolda koşmak zorundayız.
Allah Teâlâ'nın hiçbir nesle lütfetmediği büyük imkânlarla dolup taştık. Gelişen teknoloji, yaygın hâle gelen bilgi ve iletişim nimeti, çalışmamızın önündeki engelleri kaldırmalıdır.
Nureddin YILDIZ
2009 - Bayrampaşa