Kitap Fıkhus Siyre İslamın Pratiği Rasulullah (SAV) in Hayatı
Yazar Doç. Dr. Orhan Aktepe
Yayınevi Gonca Yayınevi
Kağıt - Cilt 2.Hamur - Ciltli
Sayfa - Ebat 372 Sayfa, 17x24 cm
Gonca Yayınları Fıkhus Siyre İslamın Pratiği Rasulullah (SAV) in Hayatı kitabı nı incelemektesiniz.
Orhan Aktepe Fıkhus Siyre kitabı hakkında yorumları oku yup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı.Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
ÖNSÖZ
Hamd ve her türlü övgü âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur. Salat ve selam Allah'ın elçisi Hz. Muhammed(sav)'e, onun ev halkına ve ashabına olsun.
Meşhur birçok insanın, tanınmış liderlerin, ideoloji kurucularının, kahramanların ve toplum önderlerinin hayat hikâyeleri ilgi çektiği için biyografileri yazılmıştır. İnsanlar, onların hayat hikâyelerini, onları diğer insanlardan ayıran özelliklerini, hayattaki başarılarını ve başarısızlıklarını, hayatlarında izledikleri yol ve yöntemleri, problemlerle karşılaştıkları zaman ürettikleri çözümleri ve daha başka şeyleri merak saikiyle okumak ve öğrenmek isterler. Bundan dolayı biyoğrafi yazımı çok önem kazanmıştır. Tarih yazımı ile biyoğrafi yazımı arasında benzerlik vardır. Tarih toplumların hayat hikâyesini anlatırken, biyografi yazımı kişinin hayat hikâyesini anlatır.
Hz. Muhammed(sav)'in hayat hikâyesini anlatan yazı türüne "Siyer" adı verilmektedir. Hz. Peygamber(sav)'in hayat hikâyesinin yazımı, her ne kadar biyografi türüne girse de, önemine binâen İslam Tarihçileri, İslam Tarihine onun hayatını yazmakla başlamayı âdet haline getirmişlerdir. Bu bakımdan onun hayatı İslam Tarihinin bir parçası olmuştur. Aslında erken dönemde Hz. Muhammed (sav)'in hayatına ve onun savaşları (Meğazi) ile ilgili müstakil kitaplar yazıldığını da görmekteyiz. Siyer, İslam Tarihinin bir parçası olmaktan öte, İslam'ın üzerine inşa edildiği bir hayat hikâyesidir. Peygamberler içerisinde hayat hikâyesinin tesbit edilip tam olarak anlatıldığı hiçbir peygamber yoktur. Bunun tek istisnası Hz. Muhammed (sav)'dir. Çünkü onun sözleri, fiilleri ve davranışları, kendisi hayatta iken iyi anlaşılmış ve kavranmıştır. Vefatının üzerinden çok vakit geçmeden bunlar yazıya geçirilmiş, büyük hacimli bir "hadis külliyatı" meydana gelmiştir. İşte "Siyer" adı verilen Resulullah'ın hayat hikâyesi, aynı zamanda "Hadis Külliyatı" nın da bir bölümü olmuştur.
İslam Dininin dayandığı iki temel vardır. Bunlardan biri Hz. Muhammed (sav)'e indirilen vahiyleri kapsayan Kur'an, diğeri de Resulullah (sav)'ın sözleri, fiilleri ve tasviplerinden oluşan Sünnet. Kur'an-ı Kerime kısaca "Kitab" da denilmektedir. Müslümanlar için Kuranın kaynak oluşu tartışılmaz bir gerçektir. Resulullah (sav)'a inen vahiylerin tesbiti iki şekilde olmuştur. Biri inen vahiyleri hemen ezberleyip, namazlarda okumak, diğeri de yazı bilen sahabîler tarafından kayda geçirmek. Bundan dolayı Kur anın tesbitinde hiçbir problem yaşanmamıştır.
İnen vahiylerin uygulaması olan Resulullah'ın Sünneti de yine Müslümanlar için ikinci derecede bir kaynaktır. Onun tesbiti Kuran kadar kolay olmamıştır. Resulullahın sözleri ile Allah'ın Kelamının birbirine karışma ihtimali bulunduğundan, Resulullah (sav) kendi döneminde sözlerinin yazılmasını yasaklamıştı. Bundan dolayı Resulullahın sözleri ile ilgili tedvin süreci biraz gecikmiştir. Çünkü Resulullah (sav) hayatta iken Allah'ın vahyi, hem insan hafızasına, hem de yazıya emanet edilmişken, Resulullah'ın sözleri ve uygulamaları sadece insan hafızasına emanet edilmişti. Bundan dolayı Resulullah'ın sünnetinin tesbitinde, Müslümanlar bazı problemler yaşamışlardır. Resulullah'ın hadislerinin tedviniyle birlikte, hayat hikayesiyle ilgili rivayetler de derlenip kitaplaştırılmıştır. Siyer kelimesi, Resulullah'ın hal, tavır ve gidişatı anlamına gelen 'Siyret" kelimesinin çoğuludur. İslam edebiyatında Resulullah'ın hayatını anlatan eserlere "Siyer-i Nebi" veya "Siyretü'n-Nebeviyye" denilmektedir. Genel olarak kısaca "Siyer" kelimesi kullanılmaktadır.
Resulullah'ın hayatı ve savaşları(meğazi) ile ilgili rivayetlerin erken dönemde derlenip toparlandığını biraz önce kaydetmiştik Bu da aslında Müslümanlar için önemli bir kazanç sayılmalıdır. Çünkü inen vahiyler, sadece ibadetler sırasında okunmak için değil, aynı zamanda hayata geçirilmek için de iniyordu. Allah tarafından indirilen ayetlerin birinci muhatabı Resulullah idi. Bunları hayata geçirmek, pratiğe dökmek öncelikle Resulullah'ın göreviydi. Zira Resulullah (sav) kendini kanun üstü ilan etmemişti. Bundan dolayı inen ayetler bir ahlakî ilkeyi içeriyorsa, o ilke hemen Resulullah'ın hayatında yer buluyor ve onun örnekliğiyle diğer Müslümanların hayatında tatbik ediliyordu. Eğer ayet bir yasal hükmü içeriyorsa, o ayet öncelikle Resulullah tarafından uygulama alanına getiriliyordu. İbadetlerle ilgili bir ayet inmiş ise, o emri ilk yerine getiren Resulullah (sav) oluyordu.
İşte bütün bunlardan dolayı Resulullah'ın hayatını bilmek, bir Müslüman için çok önemlidir. Allah'ın sevgilisi Resulullah(sav), Müslümanlar için en güzel örnektir. Çünkü Kur'an-ı Kerim de Resulullah (sav) için: "Andolsun Allah'ın Elçisinde sizin için en güzel bir örnek vardır"(Ahzab, 33/21), diye buyurulmaktadır. Bunun için onun tertemiz güzel hayatını incelemek, yüce ahlakıyla ahlaklanmak ve örnek kişiliğini anlamak için "Siyret-i Nebeviyye'i araştırmak gerekir. Allah'ın kitabı Kuranı daha iyi anlayabilmek, Resulünün sünnetini daha iyi öğrenebilmek, İslamî daveti daha iyi yapabilmek için Resulullah'ın hayatını iyi araştırmak zorundayız. Resulullah, kendisine inen ayetlerin en güzel tebliğcisi, ilahî davanın en mükemmel temsilcisi ve Kuran nizamının en iyi uygulayıcısı idi. Kuranı en güzel şekilde yaşayan insandı. Onun ahlakı, "Kuran ahlakı" idi. Onun hayatı Kuranın en güzel tefsiri ve yorumuydu. Resulullah (sav) âdeta yaşayan ve hareket eden bir Kurandı.
Resulullah'ın hayatına dair her dönemde ve değişik ülkelerde farklı dillerde yazılmış binlerce eser vardır. Elimizde, Türkçe yazılmış nesir veya nazım halinde birçok siyer kitabı bulunmaktadır. Bunların her biri şüphesiz ki başlı basma bir değer ifade etmektedir. Bu kitaplar arasında bir tane de benim bir çalışmamın yer almasını arzu ettim.
Bu çalışmayı yaparken bu alanda yazılmış eserlere baktım; bunlardan bir kısmı ilk dönemlere ait klasik siyer kitaplarıydı. Onlar bütün rivayetleri derleyip toparlamaya gayret etmişler, rivayetlerin senedlerini incelemişler, nakillerin en ince noktalarına varıncaya kadar ulaşmaya çalışmışlardır. Bu konuda bol miktarda materyal bulmak mümkündür.
Yeni döneme ait de birçok siyer kitabı yazılmıştır. Onlar yeni tarih yöntemini kullanarak sebep-sonuç ilişkisine eğilmişler; bundan dolayı hâdiselerin sebeplerini araştırmaya gayret etmişler ve hâdiseleri belli bir akış içinde birbirine bağlamaya özen göstermişlerdir. Bundan başka hâdiselerin yorumlarını yapmayı da ihmal etmemişlerdir.
Ben bu çalışmayı yaparken her iki metodu da kullanmaya çalıştım. Metinleri oluştururken mecburen eskilerin kitaplarına başvurdum. Bu konuda ilk kaynak olma özelliklerini taşıyan İbn İshakın "es-Siyre"sine, İbn Sad'ın "Tabakat"ına, Vakıdi'nin "Meğazi'sine, İbn Hişam'ın "es-Siretun-Nebeviyye"sine, Makrızî'nin "İmtau'l-Esma sına, Belazuri'nih Ensabu'l-Eşraf "ına, İbn Kesir'in "el-Bidaye ve'n-Nihaye"sine, İbnu'l-Esir'in "el-Kâmil fit-Tarihine ve benzeri kaynaklara başvurdum. Bu kaynaklardaki abartılı ve makul olmayan rivayetleri mümkün mertebe ayıklamaya çalıştım. Bu konuda ne kadar başarılı olduğumu okuyucunun takdirine bırakıyorum.
Olayların ve metinlerin yorumlarında çağdaş müellifler diyebileceğimiz Muhammed Gazzali nin "Fıkhus Sîre'sine, Ramazan el-Buti nin "Fıkhu's-Sîre' sine, İmadüddin Halil'in "Dirasefîs-Sîre'sine, Mustafa Sıbaîhin "es-Sîretüh- Nebeviyye'sine, Mahmud Şit Hattabın "er-Resulü'l-Kaid"ine, Münir Muhammed Gadban ın "Fıkhu's-Sîre'sine, Mevlanâ Şibli'nin "Asr-ı Saadet'ine ve bunların dışında diğer eserlere müracaat ettim. Elimden geldiği kadar sade ve anlaşılır bir dil kullanmaya çalıştım.
Aslında çok zor bir işe kalkıştığımın farkındayım, ancak Yüce Allah'ın yardımını hiçbir kulundan esirgemiyeceğini bildiğim için böyle bir işe giriştim. Yaptığım işin mükemmel olduğunu savunamam. Bu işi muhakkak benden daha iyi yapacak olanlar çıkacaktır. Hatalarımdan dolayı okuyuculardan şimdiden özür diliyorum. Bu çalışmanın hayırlara vesile, Rıza-ı Bârî'ye de uygun olmasını yine O'ndan diliyorum. Çalışmam sırasında benden desteğini esirgemiyen eşim Sevim hanıma, yazma konusunda daima yardımlarına başvurduğum oğlum Ömer ile Osman'a teşekkürü bir borç bilirim. Tevfik ve hidayet Allah'tandır. ( Fıkhus Siyre İslamın Pratiği Rasulullah (SAV) in Hayatı, Doç. Dr. Orhan Aktepe, Gonca Yayınları, baskı 2017, fıkhus siyre peygamberimizin hayatından dersler )
Doç. Dr. Orhan Aktepe
Mart 2017 ERZİNCAN
Gonca Yayınları Orhan Aktepe Fıkhus Siyre kitabı nı incele diniz.
Diğer Özellikler |
Stok Kodu | 9786054816699 |
Marka | Gonca Yayınevi |
Stok Durumu | Var |
9786054816699
Havale / Eft :
Havale İle : 192,06 TL
Kapıda Ödeme :
Kapıda Ödeme ile : 198,00 TL
Tek Çekim :
Kredi Kartı ile : 198,00 TL
Mağazamızda taksit için en az 200 TL lik ürünü sepete eklemeniz gerekir
Fıkhus Siyre İslamın Pratiği Rasulullah (SAV) in Hayatı GONCA isimli ürün ile alakalı tarafınıza teklif verebilmemiz için aşağıdaki formu eksiksiz olarak doldurunuz. Bilgilerinizin bize ulaşmasının ardından en kısa sürede teklifimizi tarafınıza ileteceğiz.