Kitap Delailül Hayrat Salavatı Şerifeler 3 Özellikli Kelime Kelime Türkçe Okunuşlu ve Mealli
Yazar Muhammed bin Süleyman el Cezuli
Hazırlayan Fahri Altunkaynak
Yayınevi Haktan Yayın Dağıtım
Kağıt - Cilt Sarı şamua - Lüks Suni Deri Cilt
Sayfa - Ebat 232 sayfa - 17x24 cm - Büyük boy
Kod H-63
Yayın Bilgisayar hatlı, Satır altı türkçe latince okunuşlu, renkli
Kendi alanında Türkiye'de ilk, Satır arası Türkçe okunuşlu Açıklamalı ve kolay okuyabileceğiniz Arapça bilgisayar hattı ile hazırlanan Delailül Hayrat Salavatı Şerifeler kitabı çıktı...
Haktan Yayın Dağıtım Süleyman el Cezuli tarafından yazılan Delailül Hayrat adlı dua ve salavatı şerifeler kitabı nı incelemektesiniz.
Delaili hayrat satır arası türkçe okunuşlu kitabı hakkında yorumları okuyup kitabın konusu, özeti, fiyatı, satış şartları hakkında bilgiyi geniş bir şekilde edinebilirsiniz.
Yaratan Rabbinin adıyla oku . O, insanı " alak " dan yarattı. Oku, Senin Rabbin en cömert olandır. Alak 1-2
Delaili Hayrat Salavatı Şerifeler Açıklamalı Satır Arası Türkçe Okunuşu ve Meali
Allah Resulü (s.a.v.) buyuruyor: "Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır. dua yerine ulaşır."
Süleyman el-Cezûlî hazretlerinin, kitabın içerisinde anlatılan kerametten yola çıkarak, büyük çabayla derlediği bu eser, yayınevimizce büyük bir titizlikle yeniden hazırlandı, tercüme edildi. Mâneviyat büyüklerinin usulünce salâvat-ı şerifelerin nasıl, ne şekilde ve ne zaman okunacağı da belirtildi.
Eserin yazılış sebebiyle ilgili olarak hârikulâde iki olay zikredilmektedir. Bunlardan ilki şudur:
İmam Cezûlî, bir gün kuyu başına abdest almak için gittiğinde, kuyuda suyu çıkarmak için kova olmadığını görür. Ne yapacağını bilemez bir durumdayken, orada bulunan küçük bir kız, şeyhe sıkıntısının sebebini sorar. Şeyh de kova bulamadığını dolayısıyla da istediği suyu çekemediğini anlatır. Bunun üzerine küçük kız: "Efendim, herkes sizin kerâmetlerinizden ve nâil olduğunuz hayırlardan bahsediyor, siz ise bir kuyudan su bile çıkaramıyorsunuz!” diyerek kuyunun başına gelip kuvvetli bir şekilde içine doğru üfler. Bunun üzerine Allah’ın izniyle kuyunun suyu taşar ve İmam Cezûlî bu sudan abdest alır. Abdestten sonra İmam’ın: "Kızım, bu kerâmete nasıl nâil oldun?” diye sorması üzerine o bahtiyar kız, bu şerefe, "Resûlullah (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e bağlanıp O’na çok salavât getirmekle” nâil olduğunu söyler.
İkinci hâdise de birincisiyle bağlantılı gibidir:
Nakledilir ki bu (yukarıdaki) olaydan çok etkilenen İmam Cezûlî, "Acaba benim salavât-ı şerîfeye bağlılığım az mıdır?” diye endişe edip, o gece uykusu kaçmış bir vaziyette düşünüp yatarken, ayın bedir olduğu bir gecede, gece yarısından sonra karısının, yatağından kalkıp, güzel elbiselerini giyip başını örttükten sonra evden çıktığını görür. Bu vakitte nereye gider diye öfkelenerek dışarı çıktığında, hanımının önünde ve arkasında birer arslan olduğu halde deniz kenarına gittiğini görür. Merakla onu takip eder. Hanımı sahile geldiğinde aslanlar burada kalır. Kadın denizin üzerinde yürüyerek denizin ortasındaki ıssız adaya gelir. Burada abdest alıp teheccüd namazını kıldıktan sonra dua ve niyazda bulunur. Denizin üzerinden, geldiği yoldan tekrar sahile döner ve önceki gibi aslanlarla beraber yürüyerek evine gelir. Onları uzaktan izleyen İmam Cezûlî, onlardan önce eve gelip yatar.
Aynı hadisenin üç gün tekrar ettiğini gören İmam, üçüncü günün sabahında, bu sırrı hanımına sorar. Hanımı bu durumun yıllardır devam ettiğini söyleyince, böyle bir fazilete nasıl nâil olduğunu merak eder. Hanımı: "Resûlullah’a (sallallâhu aleyhi ve sellem) çok salavât-ı şerîfe okuyarak” şeklinde cevap verir. İmam: "En çok hangi salavâtı okuyorsun?” diye sorduğunda eşi, bunu söylemesine izin verilmediğini ancak muhtelif salavâtları topladığı takdirde içlerinde o salavâtın olup olmadığını söyleyebileceğini belirtir.
Bunun üzerine İmam Cezûlî, muteber kitaplardan ve asrında yaşayan büyük şeyhlerden aldığı salavât ile Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in bizzat kendisinin öğrettiği salavâtı, ashâb-ı kirâm ve ulemâ-i izâmın vird edindikleri salavât-ı şerîfeleri seçip bir kitap telif eder ve eşine gösterir. Hanımı da söz konusu salâvatın bu kitapta birkaç defa geçtiğini ve bu kitabı okuyanın Allah’ın izniyle Allah’ın rahmetine ve Resûl’ün (sallallâhu aleyhi ve sellem) şefaatine nâil olacağını söyler.
Bundan dolayı şeyh bu kitaba Delâilü’l-hayrât ve şevâriku’l-envâr adını verir.
Delail-i hayratı belli zamanlarda düzenli bir şekilde okuyanların çok sevap kazanıp rızay-ı ilahîye ve Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in şefaatine nâil olacakları, günahlarının mağfiret edileceği, kötü huyları terk edip iyi huylar edinecekleri, maddi ihtiyaçlarının karşılanacağı ve dünya işlerinin düzeleceği belirtilmiştir.
Delâil’i kırk günde kırk defa okuyan insanın Allahın izniyle murâdına nâil olacağını ve sıkıntısının giderileceğini eserin şarihlerinden el-Fâsî, zikretmektedir.
ÖNSÖZ
Göklerin ve yerin maliki Yüce Yaratan, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'de " Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salavât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salavât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin." (33/Ahzâb Suresi, 56. Ayet) buyurmuş.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) ise tüm insanlara yolu göstermiş: "Kıyamet günü insanların bana en yakın olacak olanı, bana en çok salavât getirenidir." (İbn Mâce, İkâme, 25).
Allah ve Rasulü'nün gösterdiği yolda yürüyen Şâzelî yolunun büyük velîlerinden Cezûlî hazretleri (k.s), hadis kitaplarında bilinen tüm salavât ile pek çok velînin dualarını bu eserde bir araya getirmiştir.
Gaye tek, hedef bir: Allah'ın Sevgilisi'ne yakın olmak, O'nu her an yanında hissetmek, âdeta O'nun önünde biricik sevdiğine "Selâm..." diyebilmek.
Cezûlî hazretlerini takdir etmeyen hiçbir velî yok. Bundan dolayı "Delail'i Hayrat'ı okumuşlar, okutmuşlar, tavsiye etmişler. Muhabbetin kaynağına, Muhammed Mustafa'ya (S.A.V.) ulaşabilmek için.
İhtimal bu niyetle olsa gerek el-Cezûlî Hazretleri, eserinin adını "Seçilmiş Peygamber'e salât konusunda nurların kaynağına ulaştıran salât ve selâmlar" anlamında "Delâilü'l-Hayrât ve Şevâriku'l-Envâr fi Zikri's-Salât ale'n-Nebiyyi'l-Muhtâr" koymuştur.
Nasıl Okuyalım?
Her gün veya haftanın belli günleri olmak üzere, her velî daha çok salât okumak için kendine özgü bir metot belirlemiş. Kendilerine sadât-ı kiram adı verilen Nakşibendî yolunun büyükleri ise, Delaili Hayratı okumada genelde şu şekilde bir yol takip etmişler:
Haftanın belli günleri, belirlenen yerleri okumayı tercih etmişler.
Bu belirli yerleri de abdestli olarak, rahat bir oturuş düzeninde edeple okumuşlar.
İslâmî gün kavramında, geceler gündüze tâbi olduğundan -diyelim ki perşembe gününün akşamı, o günün akşamına cuma akşamı deniliyor- genelde akşam namazından sonra "Delail'i Hayrat'ı okumaya başlamışlar.
Ertesi günün akşam namazına kadar, bu belli yerleri okuyup bitirmişler.
Okumaya Ne Zaman Başlayalım?
"Delail'i Hayrat'ı her zaman okumak mümkün. Bununla birlikte okunma zamanı ile ilgili şöylece birkaç örnek vermek mümkün:
ÖRNEK-1 Pazartesi:
Pazartesi günü ilk kez okumaya başladığımızı düşünelim, o takdirde okuma metodu şu şekilde olmalıdır:
Hemen "Başlangıç Duas"nı okuyoruz. Ardından sırasıyla "Niyet ile İftitah" dualarını, "Allah Teâlâ'nm isimleri"ni ve "Tevfik Duası"nı okuyoruz. Peşinden "Peygamberimiz'in (S.A.V.) isimleri"ni de okuduktan sonra pazartesi gününe ait olan kısmı okuyup bitiriyoruz.
Salı:
Salı günü ise, sadece salı gününe ait olan kısmı okuyoruz.
Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar:
Çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi, pazar günleri de böyle. Sadece o günlere ait olan yerleri okuyoruz.
Ancak pazartesi akşam namazına kadar, -pazar günü akşam namazından sonra da olabilir- kitabın sonunda yer alan pazartesi gününe ait olan kısmı da okuyoruz.
Ve... Böylece bir haftalık "Delail'i Hayrat" dersini tamamlamış oluyoruz. Her pazartesi bu şekilde "Delail'i Hayrat'ı yeniden okumaya başlıyoruz.
ÖRNEK-2
Örneğin çarşamba günü ilk kez Delailül Hayratı oku maya başlayacak kişi için ise, metot şöyle olmalıdır:
Hemen o güne ait olan kısmı okuruz. Ta ki pazartesi gününe değin. Pazartesi günü ise, ilk kez başlayan gibi Delailül Hayrat ı okumaya başlıyoruz. Takip eden günlerde, yine bulunduğumuz güne ait olan kısmı okuyoruz.
ÖRNEK-3
Bununla birlikte her gün, pazartesi günü ilk kez okumaya başladığımız gibi okuyabiliriz. Bu da mümkün.
HATIRLATMA-1
Yukarıda gösterilen örnek okuma metotlarından başka metotlarla da Delaili Hayratı okumak mümkün. Okuma metodu ile farklı daha pek şey şeyler söylenebilir. Ancak şunu hatırlatalım ki, önemli olan devamlı okuyabilmektir..
HATIRLATMA-2
Kitapta yer alan "Önsöz, Hatim Duası ve Beyitler"in okunması okuyucunun tercihine bırakılmıştır.
HATIRLATMA-3
Bir özür sebebiyle okumamız gereken güne ait bölümü okuyamamış isek, okuyamadığımız güne ait bölümü, ertesi güne ait olan kısımla birlikte okuyabiliyoruz. Ancak bunu alışkanlık haline getirmememiz gerekir. Zira Delailül Hayrat Nakşibendî yolunun büyükleri tarafından müridlere tıpkı vird gibi ders olarak okutulmaktadır.
Bütün övgüler Yüce Yaratan'a...
Salât ve selâmlar da O'nun Resûl'üne...